Korku, boyun eğme yaratabilir; Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini“denemeye”yol açar; Gücenme, kızgınlık, isyankârlığa neden olabilir.
3.Ahlak dersi verme, vaaz etme “yapmalıydın” “senin sorumluluğun” “akşama kadar dersini bitirmen gerekir” yoksa ödevlerin yetişmeyecek
Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratır; Çocuğun durumunu daha şiddetle savunmasına yol açabilir (“Kim demiş?”)
4. Öğüt verme, çözüm getirme,fikir verme Malı, meli cümleler (bitirmelisin,yapmalısın) “bizim zamanımızda, ben senin yaşındayken “Neden…yapmıyorsun?” “Sana son uyarım…”
Çocuğun kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder; Çocuğun sorunu bütünüyle düşünüp, değişik çözümler getirip seçenekleri denemesine engel olur; Bağımlılık ya da direnme yaratabilir.
5.Yargılama, eleştirme, suçlama Sen yapamazsın, bırak “Sen zaten tembelsin…” Sana artık güvenmiyorum Ne zaman büyüyeceksin kardeşini sen ağlattın değil mi?
Yetersizlik, aptallık, yanlış değerlendirme, anlamı taşır; Genellikle çocuk yargı ve eleştirileri gerçek olarak algılar (“ben kötüyüm!”) Ya da karşılık verir (“Siz de daha mükemmel değilsiniz!”)
6.Övme, görüşüne katılma, teşhis Koyma “Haklısın, o arkadaşın yaramaz birine benziyor” Ailenin beklentilerinin çok yüksek olduğunu ima eder; İstenilen davranışı yaptırabilmek için, söylenen içtenlikten yoksun bir manevra gibi algılanabilir;
7.Ad takma, gülünç duruma düşürme “Koca bebek…” “Geri zekalı!” “Hadi bakalım süpermen” “Hadi sen de sulugöz!” Çocuğun kendini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına varmasına yol açabilir;
8. Kıyaslama «Bak kuzenin eve gelince ödevlerini erkenden bitiriyor, sen başka şeylerle uğraşıyorsun» « Sınıfın en yüksek notunu Ahmet alıyor nasıl alıyor sende alabilirsin!! Çocukta düşük benlik algısı oluşur ve kendini değersiz hisseder. Ailem benden utanç duyuyor diye hissedebilir.
Ben dili kullanma Konuşmalarımız sen dili ve ben dili içeren ifadelerden oluşur
Sen Dili 1.İtham edicidir 2.Suçlayıcıdır ve 3.Sonuçta mesajı alan kişide düşük benlik saygısı oluşturur.
Ben Dili Mesajı veren kişinin olumsuz duygularını, mesajı alana, onu küçültmeden iletir. Kişinin kişiliğine değil davranışına yöneliktir. Karşıdaki kişinin davranışını değiştirme olasılığı yüksektir
Sen dili: akşam yemeğe geç kaldın, düşüncesiz. Ben dili: çok üzülüyorum, ailemiz akşam yemeklerinde hiç bir araya gelmiyor
Sen dili: çok pis ve pasaklısın. Ben dili: kirli eşyalarını yatağa koymana sinirleniyorum Sen dili: çok şey istiyorsun, gözün hiç doymuyor Ben dili: isteklerini karşılayamamak beni üzüyor
Sen dili: saçma sapan sorular sormaktan bıkmıyorsun Ben dili: sorularını anlamakta zorlanıyorum
Çocuklarda Görülebilen Uyumsuzlukların Nedenleri
Davranışlarımız ihtiyaçlarımızı karşılamaya yöneliktir. İhtiyaçlar karşılandığında DENGE kurulur, UYUM sağlanır. İhtiyaçlar karşılanmadığında DENGESİZLİK söz konusudur ve UYUMSUZLUK ortaya çıkar.
Çocuk ve ergenlerde temel ihtiyaçlar nelerdir? 1)Ait olma : Diğerlerini sevme ve bağlanma 2)Güçlü olma : Kişisel güce ve yeterliğe ulaşma 3)Özerklik : Özgür olma ve kendini yönetme 4)Eğlenme : Yaşamdan keyif alma, eğlenerek yaşama
Çocuk/ergen bu ihtiyaçlarını karşılayacak davranışlar SEÇER ve bu davranışlar ihtiyaçlarını karşılıyorsa DOYUM elde eder, kendini güçlü hisseder ve başarılı bir kimlik geliştirir.
Çocuk/ergenin temel ihtiyaçlarını karşılama yolları nelerdir? 1) Ait olma ihtiyacı: Çocuğu sevin, sevdiğinizi gösterin, ifade edin, onu yaşantılarınıza ortak edin, duygu ve düşüncelerinizi paylaşın, ona işbirliği yapma fırsatları sağlayın. 2) Güçlü olma ihtiyacı: Ona başarılı olabileceği görevler verin, başarısını fark edin, güçlü yönlerini övün, ona değer verin.
3) Özerklik ihtiyacı: Kendisi ile ilgili kararlar alma hakkı tanıyın, kararlara onu katın, görüşünü alın, kendisi ile ilgili sorumluluk verin. 4) Eğlenme ihtiyacı: Gülmek, neşelenmek için fırsatları değerlendirin. Oyun ve eğlencenin onun hakkı (gelişim görevi) olduğunu unutmayın!..
Sahip olduğumuz ile istediğimiz arasında çelişki varsa UYUMSUZLUK ortaya çıkar. Bulunduğum ortamda ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsam, çevreyi nasıl kontrol edebilirim? Uyumsuz davranış bir tür çevreyi kontrol etme yoludur. Amacına ulaşıyorsa devam eder.
Uyumsuz davranışları değiştirme Çocuk ile iyi ilişki kurma Onu rahatsız eden durumları ortaya çıkarmak Küçüklük duygusunu azaltma, çaresizliğin üstesinden gelme Yaşam stilini, algılarını, hedeflerini değiştirme Değişim için çocuğun gayreti, cesareti, yaratıcılığını destekleme Yeni hedefler oluşturmasını cesaretlendirme
ÇOCUĞUNUZDAN MEKTUP VAR ! Sevgili anneciğim, Sevgili babacığım, Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da, sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşılarımda özgürlük tanıyın. Beni her zaman her yerde koruyup horlamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem, daha iyi öğrenirim. Bırakın, kendi işimi, kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım yoksa. Büyümeyi çok istiyorsam da, ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin, ama beni şımartmayın da. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe, almadan edemiyorum. Bana yerli, yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca, sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlamayınca, ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce, hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan yapamıyorum. Öğütlerinizden çok, davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. Çok konuşup, çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri ben pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi bir iz bırakır. "Ben senin yaşındayken" diye başlayan sözleri hep kulak ardına atarım. Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni yaramazlıklarım için kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece, cezama katlanabilirim.
Beni dinleyin. Öğrenmeye en yakın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin, hiç değilse, çabamı övün. Beni başkaları ile karşılaştırmayın. Umutsuzluğa kapılırım. Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın. Bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı gördüğünüzde ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın. Yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam da, soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki, bende sizi başkalarının önünde güç durumda bırakabilirim. Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca, açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz, size olan sevgimi azaltmaz, tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin zor olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse, bir çoğundan vazgeçebilirim, yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın. Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz anne-baba olmanızı beklemem, severek ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim. Sizi seviyorum. Çocuğunuz.
Pozitif disiplin nedir? Pozitif disiplin, çocukların kendi hareketlerini kontrol edebilmelerine ve problemlerini çözmelerine yardımcı olan bir yönetim tekniğidir.
Disiplin, İlişki içindeki tüm kişileri eşit olarak bağlayan, herkes için açık ve net olan kurallar olarak tanımlanmaktadır. Disiplinde amaç, kişinin öz denetimini sağlayabilmek yani kendi kendini denetleyebilme yeteneğini geliştirmektir.
Bir yetişkin olarak çocukların yanlış davranışlarıyla karşılaştığınız zaman nasıl tepki verirsiniz? Onları cezalandırır mısınız, yoksa onları disiplin etmeye mi çalışırsınız?
Pozitif disiplin için oldukça önemli bir kaç unsur bulunmaktadır. Çocuklara seçenekler sunma, öğrenme için doğal ve mantıklı sonuçlar kullanma ve problem çözme becerilerini çocuklara öğretmek gerekir. Çocuklara “seçim hakkı verilmesi” sorumluluk alma ve özgürlüklerini artırma duygularını cesaretlendirecektir.
Yemeğini reddeden çocuğa aç kalacağını, sütü bardağına koyarken döken çocuğa temizlemesi gerektiğini söyleme oldukça basit fakat etkili davranışlardır. Çocuklar hata yapmadan öğrenebilecekleri gibi hata yaparak da doğruları görebileceklerdir ki bu da oldukça yararlı bir stratejidir.
Çocuklarda öz denetimi sağlama yolları *Kendileri ve diğerleri hakkında iyi duygular, *Doğru ve yanlışı anlama *Problemleri çözmek için alternatiflerin olması.
Aşağıdaki stratejiler, çocukların bu önemli kaynaklarını geliştirmelerine yardımcı olabilir. * Sevgiyi ifade etme ve koşulsuz sevme; sıcak bir ses tonuyla çocuğa yaklaşma ve onu kucaklama bir sevgi ifadesidir ve çocukların istenmeyen davranışları göstermesini önler. Eğer bir çocuk sevildiğini hissederse, ebeveynini memnun etmek için istendik yönde davranacaktır.
Tutarlı olmak; çocuklar tutarlı bir çevrede iyi gelişecektir. Görüş birliğinde olan tutarlı ebeveynlerin açık bir şekilde belirlenmiş süreklilik gösteren kuralları ve sınırları vardır. İletişimde açık olmak, iletişim engellerini kullanmamak ve net, anlaşılır olmak.
Çocukların kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak; Anne-babalar genellikle çocuklarının iyi davranışlarından dolayı onları övmeyi, değer verdiklerini hissettirmeyi ihmal ederler. Bu da çocukların dikkat çekmek için olumsuz davranışlara yönelmelerine neden olmaktadır. Çocuklar olumlu ya da olumsuz olmasına dikkat etmeksizin genellikle dikkati çeken davranışı tekrar ettiklerinden, yanlış bir denge oluşmaktadır.
Güvenilir bir çevre hazırlamak; Doğasında hareket olan çocuğun araştırmaya, karıştırmaya, eşyaların yerlerini değiştirmeye çalışması hiç de şaşırtıcı değildir. Çocukların eşyaların nasıl hareket ettikleri, nasıl ses çıkardıkları hakkındaki meraklarını tatmin etmek için fırsatlara ihtiyaçları vardır. Ebeveynlere düşen görev ise çocukların çevrelerini tehlikeli materyalleri kaldırarak düzenlemek olmalıdır.
Sınırlar koymak Kurallar çocukların ihtiyaçlarına yönelik olmalı ayrıca çocuğa yapılmasını istemediği şeyleri belirtmekle beraber yapılması istenenleri de açıklamalıdır. Tutarlı ve uygun sınırlamalar, çocukların kendi davranışlarını kontrol etmelerine yardımcı olacaktır.
Problem çözme becerisi kazandırmak; Problemlerin iyi çözümleri ve kötü çözümleri vardır. Fakat bu farklılığı çocuklar nasıl ayırt edecekler? Eğer bir çocuk kabul edilemez bir çözüm önerirse ona açıkça davranışın kabul edilemezliği açıklanmalı ve nedenleri anlatılmalıdır. O çözüm uygulandığında sonucun ne olacağı tartışılmalıdır.
Çocuğa ve kendinize karşı sabırlı olmak; tüm bunları uyguladıktan sonra yapılması gereken bir şey daha vardır; o da yeni iletişim yolları denerken kendinize ve çocuğunuza karşı sabırlı olmak. Unutulmamalıdır ki hâlâ bazı yanlış davranışlar ortaya çıkabilir. Ebeveynler ve çocuklar için disiplin, pozitif, etkili ve doğru temeller yaratarak devam edip giden bir öğrenme sürecidir. Bu öğrenme sürecinde eğer ebeveynler sürekli olarak çocuklarına yapmaları ve yapmamaları gerekenleri söylediklerinde hem çocuklarının öz denetimlerini kazanmalarını engelleyecek hem de onların gerçek yaşama hazırlanmalarını zorlaştırmış olacaklardır.
Çocuklarla sağlıklı iletişim kurun: ENGELSİZ!
Katıldığız için teşekkür ederiz!!! Rehberlik servisi ADEM DOĞAN