Uzak bir ormanın yamacında bir ördek yaşarmış Uzak bir ormanın yamacında bir ördek yaşarmış. Bu ördek yumurtalarını bekliyormuş. Yumurtaları çatlar çatlamaz sevinçle vaklayarak üzerlerinden kalkmış. Fakat biraz sonra bakmış ki, yumurtalardan biri sapasağlam duruyormuş ve başında beklemeye devam etmiş. Son yumurta da çatlayınca içinden çirkin bir ördek yavrusu çıkmış. Anne ördek onun çirkinliğinden biraz utanç duymuş.
Çirkin Ördek giderek daha da büyümüş ve diğer ördeklerden daha da farklılaşmış. Çevresindeki diğer hayvanlar onu hiç rahat bırakmıyor, onunla hep ‘Çirkin Ördek’ diyerek alay ediyormuş. Kardeşleri bile vak vak edip başının etini yiyor, “Seni bir kedi kapsa da senden kurtulsak,” diyorlarmış. Tavuklar onu kovalıyor, onlara yem veren kız da ayağıyla onu ittirerek yemlerin yanından uzaklaştırıyormuş. Bizim çirkin ördek o kadar çok üzülüyormuş ki, gizli gizli ağladığı bile oluyormuş.
Çirkin Ördek yavrusu bir gün ağlaya ağlaya çitlerin üzerinden uçarak atlamış ve çiftliği iyice geride bırakıp yaban ördeklerinin yaşadığı yere gelene kadar hiç durmadan yürümüş. Fakat yaban ördekleri de onun çirkin olduğunu düşünmüşler ve onunla dostluk kurmak istememişler. Ani bizim çirkin ördek yavrusu kimselere yaranamamış ve yapayalnız ortada kalmış. Ağaç dallarıyla çitlerdeki küçük kuşlar bile onun çirkinliği karşısında kaçışıp duruyorlarmış.
Sonbahar gelmiş, ağaç yaprakları sararıp solmaya ve birer birer dökülmeye başlamış. Bir gün, güneş batarken bembeyaz tüylü, büyük ve güzel kuşlardan oluşan bir kuş sürüsü Çirkin Ördek’in tam önünden, çalıların arasından havalanmış. Uçarken dalgalanıyormuş gibi hareket eden çok zarif, uzun boyunlu kuşlarmış bunlar. Çirkin Ördek, bu kuşlara bayılmış, peşlerine takılıp bağırmaya başlamış ama onlar kocaman kanatlarını açar açmaz gökyüzünün derinliklerinde kaybolmuşlar. Çirkin Ördek ne olduklarını bilmediği bu kuşlara bayılmış. Onların peşi sıra gitmek istiyormuş.
Bir gün kanatlarının gücünü denerken aşağıda, bir derede daha önce gördüğü o beyaz tüylü kuşlardan birçoğunun yüzdüğünü görmüş. Bir an bile düşünmeden, “Aşağı iniyorum,” diye kararını vermiş. “Çirkin de olsam onların yanlarına gideceğim.” Böylece dereye, suyun üzerine inmiş. Beyaz kuşlar arkalarına dönüp ona bakınca utancından boynunu bükmüş. “İsterseniz siz de Çirkin Ördek diye alay edin. Umurumda değil artık!” demiş içinden. Sonra, başını kaldırırken suda ilk kez kendini görmüş. Upuzun bir boynu, bembeyaz, harika tüyleri varmış. Bu ben miyim diye uzun süre emin olamamış. Yanına gelen diğer kuğular, ne kadar güzel olduğunu söyledikçe, ne yapacağını bilememiş. Ama artık bir kuğu olduğunu biliyormuş ve çirkin ördek yavrusu olmaktan kurtulmuş ya daha ne olsun .. Hayatını mutlu bir şekilde geçirmiş, artık herkes ona hayran hayran bakıyormuş.
Aşağıdaki kuşlardan hangisi çirkin ördek yavrusundan kaçmıştır?