AKARSU KÖPRÜ AYAKLARINDAKİ OYULMALARIN İNCELENMESİ 26.04.2017 T.C SAKARYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ NEHİR MÜHENDİSLİĞİ AKARSU KÖPRÜ AYAKLARINDAKİ OYULMALARIN İNCELENMESİ Recep ÖZTÜRK 1450Y04251 Danışman:Doç.Dr.Emrah DOĞAN 22.12.2015;Sakarya
▪ Genel Bilgiler ▪ İzahlar,Faktörler,Tedbirler ▪ Örnekler ▪ Sonuç 26.04.2017 İÇERİK ▪ Genel Bilgiler ▪ İzahlar,Faktörler,Tedbirler ▪ Örnekler ▪ Sonuç 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
GENEL BİLGİLER 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Akarsu köprülerinde alt yapı elemanlarının akım alanı içinde konuşlanması nedeniyle yapı-su-zemin etkileşimi artmaktadır. Geniş akarsuları geçmesi planlanan köprülerin tasarımı, yapı-su-zemin etkileşimin derecesine göre karmaşık olmaktadır. Klasik köprü tasarımı anlayışında öncelikle yapısal etkenler düşünülmüş, hidrolik detaylar üzerinde fazla durulmamıştır. Son yıllarda yürütülen istatistiksel araştırmalar büyük taşkınlar esnasında köprü yıkılmalarının ana nedenlerinin hidrolik etkenlere bağlı olduğunu göstermektedir. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Bu etkenlerin başında ayaklar etrafındaki aşırı taban oyulmaları, ayaklar arasındaki açıklığın akımla taşınan malzemeyle birikmesi sonucunda membada ve köprü açıklığında su seviyesinin artması, akımla taşınan kaba malzemenin köprü alt yapı elemanlarına uyguladığı dinamik itki, köprü açıklığının yeterli genişlikte olmaması nedeniyle açıklıkta oluşabilecek hidrolik sıçrama, basınçlı ve savak tipi akımların oluşması, insan kaynaklı problemler, vb. gelmektedir (Yanmaz, 2002). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 1.1: Köprü oyulmalarının şematik gösterimi (Deng & Cai, 2009’dan uyarlanmıştır) 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Köprülerde oluşan hasarda, en önemli sebep sel sularının etkisiyle akarsuyun debisinin artması, taşınan sürüntü maddesinin köprü ayakları civarında yığılmasıdır. Başlangıçta denge durumunda olan köprü ayakları, bu dengesiz dolmanın etkisi ile değişime uğramaktadır. Bazen de durum bunun tam tersi olabilir. Yani sel suları ayaklar civarındaki malzemeleri sürükleyerek oyulma meydana getirir. Bunların sonucu olarak ayaklar köprü taşıyamaz hale gelmekte veya tamamen yıkılmaktadır. Bu sorunun çözümü için akarsu rejimine en uygun ayak tipinin belirlenmesi veya akarsu rejimini mevcut ayak tipine uygun hale getirilip getirilemeyeceği çalışmalarının yapılması gerekir. Ayrıca debinin zaman ve Froude sayısına göre nasıl bir değişim göstereceği araştırılmalıdır (Süme, 1995). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Bu amaçla özel deney kanalları inşa edilerek seçilen değişik köprü ayak tipi kesitler ile hazırlanan model üzerinde deneyler yapılmalıdır. Bu incelemelerde genellikle, ayak tipine göre, ayak etrafında oyulma ve dolma problemleri ile hacimsel değişimlerinin debi, zaman ve Froude sayısına göre, boyutsuz olarak ifade edilerek en uygun ayak tipinin belirlenmelidir (Yücel, 2002). Köprülerin hizmet ömrünün süresi; hidrolik, yapısal ve malzeme yönlerinden seçilmelidir (Yanmaz, 2001). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
KÖPRÜ AYAKLARINDAKİ AŞINMANIN İZAHI Oyulma; belirli bir akım hızı olan suyun, aşındırıcı etkisi sebebiyle nehir yatağında veya köprü kenar ve orta ayaklarında bulunan yatak malzemesini taşıması ile meydana gelen problemdir. Oyulma kavramı genel olarak üç başlık altında sınıflandırılabilir. 1. Akarsu yatağında meydana gelen genel oyulmalar (hareketli taban oyulması), 2. Akarsu kesitinde meydana gelen daralmalardan ötürü oluşan oyulmalar, 3. Köprü ayakları ile akım etkileşimi sebebiyle köprü ayakları etrafında meydana gelen yerel oyulmalar (Raudkivi, 1986) 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Köprü yataklarında daraltma yapıldığında yatağın tabii halinde bir değişim oluşur. Akarsu bu değişikliği yok ederek eski halini bulmaya çalışır. Bu da yatağın taban ve yanlarında aşınmanın meydana gelmesi ile mümkündür. Yatağın yol imlasından dolayı daralması ile köprünün memba tarafında bir su kabarması meydana gelir. Su seviyenin bu şekilde yükselmesi buradaki potansiyel enerjinin artması anlamına gelir. Bu ise su hızının köprü altında artması demektir. Hızın artışı erozyona sebep olur. Su yataktan kopardığı parçaları köprünün mansabına doğru sürükler ve hızın azaldığı yerde, yani kanalın genişlediği yerde bırakır. Bu şekilde aşındırma ve sürükleme olayı devam ettiği sürede köprü altındaki su kesit alanı genişler ve bu genişlemeden dolayı membadaki kabarma miktarı azalır. Bu olay, köprü altındaki su alanı yeterli derecede genişleyip su hızı zemini aşındıramayacak bir dereceye azalıncaya kadar devam eder. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Köprü ayakları ana kayaya kadar iniyorsa aşınmanın memba tarafındaki su kabarmasını azaltması bakımından faydası olur. Bazen de suyun aşındırmasını beklemeden yatağı kazarak suyun kesit alanını genişletmek ve kabarma miktarını da bu son hali dikkate alarak hesaplamak gerekir. Kanallara bir köprü ayağı yerleştirildiğinde birbirinden çok farklı ve buna karşılık birbirinin tamamlayıcısı olan bir takım seri olaylar gözlemlenir. Bu olaylar şu şekilde sıralanabilir: 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Ayaktan dolayı akım çizgilerinde meydana gelen sapmalar ve bunun neticesinde ayak etrafındaki hız ve basınç alanında önemli değişiklikler, Ayak çevresinde sınır tabakasının oluşması hız ve basınç alanındaki değişikliklerin sonucu olarak, sınır tabakasından ayrılmalar, Sınır tabakasından ayrılmanın neticesinde ayak çevresinde çeşitli biçim ve büyüklükte vorteks sistemlerinin oluşması ve sekonder hareketlerin oluşması, Ayak çevresinde oluşan vorteks sistemler ve sekonder akım etkisi ile tabanda dengede bulunan malzemelerin yerinden sökülmesi ve taşınması, Ayak çevresinde oyulmanın başlaması ve oyulma çukurunun oluşmasıdır (Aziz, 1996). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Aşınmaya Tesir Eden Faktörler Bu faktörlerin birincisi köprü ayaklarının tesiridir. Bir köprü ayağı su akımına karşı bir engel teşkil ettiğinden akım çizgilerinde bir eğrilik medyana getirir. Akım çizgilerinin eğriliği ne kadar büyük ise, hızın düşey yöndeki bileşeni o kadar büyük olmakta ve yatağın aşınması hızlanmaktadır. İkinci bir faktör ise, ayak aliğmanının tesiridir. Akımın yönü tespit edilirken feyezan anlarında meydana gelecek akımın yönü göz önünde tutulmalıdır. Örneğin, herhangi bir vadide, ana yatak köprü yerinde vadinin genel yönünden farklı olabilir. Böyle hallerde aliğman tayin edilirken, feyezan esnasında, bütün vadinin bir su yatağı olarak çalışacağı göz önünde tutulup ayakların ona göre yerleştirilmeleri gerekir. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Köprü ayaklarının sebep olduğu aşınma miktarını azaltmak amacıyla, ayakların etrafına geçirilmiş plastik veya metalden yapılmış hasırlar uygulanabilir. Bu şekilde uygulanması düşünülen hasırların bazı şartları yerine getirmesi gerekir. Bu şartlar: Hasır aralıkları yukarı yönde olan su akımını kolayca geçirebilecek derecede geniş fakat yatağı meydana getiren maddelerin geçmesine müsaade etmeyecek derecede küçük olmalıdır. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 2. Köprü Ayağı Altında Alt Akım (Aksöz, 1967). Düşey istikametteki bu akımın yatağı aşındırmaması için hasırın buraya gelen kısmının geçirimsiz bırakılması gerekir. Bunun diğer bir faydası da şekil:2 de görüldüğü gibi yüksek basınçla alçak basınç arasında meydana gelen “alt akım”ın önlenmesi dolayısıyla yatağın mansap tarafında “akıcı kum” halinin meydana gelmesinin önlenmesidir. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Oyulma Tahmini Oyulma tahminleri ile alakalı şimdiye kadar sayısız çalışma yapılmış ve bu çalışmalara bağlı olarak birçok ampirik formül çıkarılmıştır (Lim, 1997; Melville & Sutherland, 1988; Shen ve diğ, 1969). Bunlar ve benzeri diğer ampirik formüller genel itibariyle laboratuvardan elde edilen verilere bağlı olarak değişmektedir.Aralarındaki fark ise araştırmacıların gözönünde bulundurdukları parametrelerin farklılığı, yani kurdukları model yapısının birbirlerinden farklı olmasıdır (Deng & Cai, 2009). Bulunan deneysel formüller incelenirse; göze ilk çarpanlardan birisi, Amerika Birleşik Devletleri Ulaştırma Bakanlığı tarafından da tavsiye edilen Colorado Üniversitesi denklemidir(Doc & Factor, 1993). Bu denklemde oyulma çukuru derinliği; 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
ifadesiyle tahmin edilmektedir. Burada ; ds oyulma derinliğini, y ayağın memba tarafındaki akım derinliğini, K1, K2 ve K3 sırasıyla ayak burun şekli, ayağa çarpan suyun açısı ve yatak durumu düzeltme katsayıları, b ayak çapı, F ise Froude sayısını ifade eder. Yapılan deneylerde, ds/y değerinin, Froude sayısının F>0.8 olduğu durumlarda limit değer olarak 3.0 değerini aldığı görülmüştür. Buna benzer birçok çalışmada aşağıda verilmiştir. Terimlerin açıklamasını daha basitleştirmek adına ortak terimler tekrar açıklanmayacaktır. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Froehlich denklemi (Froehlich, 1989): Burada ; ⱷ ayak burnunun şekil katsayısını, be köprü ayağının gelen akım doğrultusunun normali doğrultusundaki genişliği ve D50 ortalama yatak malzemesi tane boyutudur. Melville ve Sutherland (1988) denklemi: ds = KlKdKyKaKs şeklinde olan Kl akım yoğunluğu faktörü, Kd yatak malzemesi faktörü, Ky akım derinliği faktörü, Ka ayak hizalanma faktörü ve Ks de ayak şekil faktörüdür. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Shen ve diğ. (1969) denklemi ise, Bu denklemde ; V; ortalama akım yaklaşım hızını, v; kinematik viskozite değeridir. v = 1 x 10-6 m2/s alınmıştır. Çıkarılan bu denklemlerin doğruluğunu sınamak amacıyla bazı araştırmacılar karşılaştırmalı çalışmalar yapmışlardır. Johnson (1995), yaptığı çalışmada hem temiz su oyulması hem de hareketli taban oyulmasına dair geniş bir veri kümesini, en çok kullanılan 7 oyulma denkleminde test etmiştir. Bu testlerde önemli olan nokta ise yapılan tahminlerin gözlemlenen değerden büyük çıkmasıdır. Bunun sebebi ise güvenli tarafta kalıp doğru bir ayak tasarımı yapmaktır. Johnson (1995), içerisinde Colorado State Üniversitesi denkleminin de yer aldığı 7 denklem arasında en isabetli sonuçlara Melville ve Sutherland (1988) denklemiyle ulaşmıştır. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
KÖPRÜ AYAKLARI ETRAFINDA OLUŞAN VORTEKS SİSTEMLERİ Bir engel etrafında yer alan akımın en belirgin özelliği, büyük ölçekli çevrinti yapısı veya diğer bir deyişle vorteks sistemleridir (Üç, 1979). Engelin hemen önünde meydana gelen basınç gradyenindeki artımdan dolayı, engelin membadaki sınır tabakası ayrılır. Bu ayrılma ve engelin memba durgunluk düzleminde oluşan hızın düşey bileşenlerinin, taban zemini üzerinde yansıması sonucunda engel etrafında vorteks sistemler meydana gelir. Bu vorteks sistemleri üç ayrı biçimde oluşur: 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 3 . Sürüklenen Vorteks Sistem (Aziz, 1996). Sürüklenen vorteks sistemler: Bu vorteks sistemler aynı köşede birleşen yüzey arasında basınç farkları olan durumlarda meydana gelirler. Engelin durgunluk düzlemiyle kanal tabanının birleştiği yerde kabarmadan dolayı oluşan yüksek basınç gredyenleri bu vortekslerin oluşmasına neden olur ve tamamen batık engellerle oluşur (Üç, 1979). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 4. Atnalı Vorteks Sistem (Aziz, 1996). Atnalı vorteks sistemleri: Engelin önünde meydana gelen aşağı yönlü düşey durumdaki hız bileşeni tabana ulaşır ve sapar. Yön değiştiren bu hız bileşenlerinin bir bölümü sürüklenen devam eder. Bu olayların sonucunda engelin tabanı yakında bir çevrinti hareketi olur.Bu çevrintiye atnalı vorteks sistem denir (Tison, 1940). Bu vorteksin oluşması basınç değişiminin büyük olmasına bağlıdır. Bu da ayak şekilleriyle ilgilidir. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 5. Bir Engel Etrafında Oluşan Vorteksler ve Art-iz Vorteks Sistemi (Üç, 1979). Art-iz vorteks sistemleri; Engel yüzeyindeki kararsız sürtünme tabakasının yukarı doğru dönerek çıkmasından meydana gelir. Bu sistem içinde konsantre olan çevrilen engelin kendisi tarafından meydana getirilir. Sürtünme tabakaları, ayrılma hattının her iki tarafından ayrılır. Art-iz vorteks sisteminde çevrilerin şiddeti, engelin şekline ve akım hızına bağlı olarak değişir. Ayağın arka tarafında, tabandan yukarı doğru kalkan bir akım gözlenir (Üç, 1979). Şekildeki oklar su akımını göstermektedir. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
AKARSULARIN KÖPRÜLERE ZARARLI TESİRLER YAPMAMASI İÇİN ALINACAK TEDBİRLER Dere yatağından gelişigüzel kum, çakıl alınması sonucunda suyun akış doğrultusu ve dere mecrası değişmekte yatakta açılmalar olmakta, dolayısıyla köprü ayaklarında oyulmalar meydana gelmektedir. Bunun için dere yatağından alınacak malzeme yerleri köprünün memba tarafından olmalı ve köprüye en yakın malzeme alma yeri hiçbir zaman en az 500 m mesafeden daha yakında olmamalıdır. Mansap tarafından ise mümkün mertebe malzeme alınmamalıdır. Malzemenin alınması derenin akış doğrultusunu değiştirmeyecek şekilde olmalıdır. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Dere yatağını köprü yapıldığı zamanki durumunda korumak için gerekli tedbirler alınmalıdır. Sahilleri tahkim etmek su akımını köprü ayaklarına paralel gelecek şekilde tutmak için gerekli ilave yapılar yapmak, dere yatağının alçalmasına mani olacak ilave yapılar yapmak lazım geldiği gibi derenin getirdiği malzeme ile dere yatağının dolması halinde temizlenmesi gerekir. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Yaklaşım imlasını tutmak,köprüyü ve yaklaşım imlasını akarsuyun zararlı tesirlerinden korumak için pere, istifsiz tahkimat (adi anroşman) ve istifli tahkimat (muntazam anroşman), gabion kafes tel sandık, kardökon, gido, mahmuz, şev tahkimatı, bağlama duvarı ve paralel tahkimatlar yapılmalıdır. Bu malzemelerin yapılmasında kullanılacak malzeme, ağaçlandırma, ahşap veya çelik kazık çakma, kafes tel, beton blok ve taştır. Genel olarak en çok kullanılan malzeme taştır. Tahkimatlarda kullanılacak taşların özellikleri; ayrışmaya uğramamış büyük kitle halindeki kayadan patlayıcı madde kullanılarak veya diğer bir yolla çıkartılan taştır. Bu taşların ağırlıkları 35kg-12000kg’dır (Erdem, 1975). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Riprap kullanımı Zemin iyileştirmeye yönelik nehir yatağına yerleştirilen koruyucu katman çeşitlerinden en etkili olanı “riprap” olarak adlandırılan çeşittir. Bu katman nehir yatağı üst kotundan başlayarak yapılabileceği gibi, doğal taşınım ile ortaya çıkan oyulma çukurlarına da yapılabilir. Bunun yanısıra son çalışmalar, nehir yatağı kotunun daha aşağısına yerleştirilen riprap tabakasının oyulmaya karşı daha iyi bir önlem olduğunu göstermiştir (Lagasse ve diğ, 2007). Riprap tabakası birçok şekilde yerleştirilebilir.Riprap tabakasının üst kotu nehir yatağının üzerinde olabileceği gibi, nehir yatağı kotuyla aynı seviyede de olabilir.Hatta nehir yatağına gömülü bir şekilde de yerleştirilebilir (Şekil 6). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 6: Riprap uygulamasına bir örnek (Melville & Coleman, 2000) 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 7: Nehir yatağı üzerine yerleştirilen riprap (Lagasse ve diğ, 2007) Riprap tabakasının kararlılığı, kullanılan taşların boyutları ve bu taşların akımdan ötürü beliren kayma gerilmelerine göstereceği direnç ile doğrudan alakalıdır. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Köprü ayağı üzerinde oluşturulan yarıklar Köprü ayağı üzerine açılan yarıklar, akarsuyun memba tarafından gelen düşey akımın şiddetini azaltır ve böylelikle meydana gelebilecek at-nalı çevrintilerinin de şiddeti azaltılmış olur. Açılacak bu yarığın tahmin edileceği üzere genişliği,uzunluğu, bulunduğu konumu gibi birçok özelliği oyulma derinliğini doğrudan etkiler. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 8 : Oyulma derinliğini azaltmak için kullanılan yarıklar (Shen ve diğ, 1966) Şekil 9 : Nehir yatağı ve su yüzüne yakın olarak yerleştirilen yarıkların şematik gösterimi (Chiew, 1992) 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Ayak üzerinde yatay plakalar Yatay plakalar genel olarak akarsu yatak seviyesine yakın olarak yerleştirilen elemanlardır. Bu elemanlar, düşey akım ve at-nalı çevrintisi için bir set görevi görerek oyulma riskini azaltır (Chiew, 1992). Literatürde ayak çevresine yerleştirilen yatay plakalarla alakalı bir çok çalışma yapılmış, geniş tabanlı ve nehir yatak seviyesinden daha derine konuşlandırılan plakaların oyulma oranını ciddi derecede azalttığı görülmüştür (Lauchlan, 1999). Şekil 10 : Plaka kullanımının at-nalı çevrintisi ve düşey akım etkileşimini engellemesi (Zarrati ve diğ, 2010) 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Emme yöntemi Bu yöntem riprap, plaka ve diğer kavramlara göre daha yenidir.Bu teknikte, köprü ayağı yüzeyinde bulunan ve suyu emmeye yarayan girişlerden su alınarak ayağın üst kısmından pompa yardımıyla uzaklaştırılır. Bu konuda Rooney (1977) dışında çalışma yapan pek fazla araştırmacı bulunmamaktadır. Rooney yaptığı çalışmada, ayak etrafına beş satır altı sütundan oluşan toplam otuz delik açmıştır. 0.1 l/s gibi düşük pompa kapasitesinde oyulma %50 civarında azalırken, 0.4 l/s gibi bir pompalama neticesinde oyulma mekanizması ortadan kalkmıştır. Bu konuyla alakalı daha fazla araştırma literatürde bulunmamaktadır. Ulaşılan en net sonuç ise, giriş potlarından çekilen debinin düşey akım etkisi azaltmasından dolayı bu tekniğin oyulmayı azalttığıdır. (Lauchlan, 1999). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Şekil 2.27 : Oyulma azaltmaya yarayan emme sistemi (Rooney, 1997) 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Ülkemizde son yıllarda pek çok köprünün yıkılmasına veya ağır hasar görmesine neden olan taşkın olayları yaşanmıştır. Bunlardan bazıları, 1990 Haziran ayında Trabzon, 1991 Mayıs ayında Malatya, 1998 Mayıs ayında Bartın, 1998 Ağustos ayında Doğu Karadeniz ve 2001 Mayıs ayında Hatay civarlarında yaşanmıştır. Şekilde 1998 yılı Mayıs ayında Devrek ilçe merkezinde ağır hasar gören bir köprü sunulmaktadır. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Ülkemizde genellikle aşırı taşkınlar sonrasında yıkılmaları veya ağır hasara uğramalarıyla gündeme gelen akarsu köprülerine karşın, bu konu gelişmiş ülkelerde sürekli araştırma konusu halinde olup, uluslararası su mühendisliği kongrelerinin önemli oturumlarını teşkil etmektedir. A.B.D.’de 1991 yılından itibaren akarsu köprülerinin durumları incelenmektedir. Şubat 1998 itibariyle 66000 akarsu köprüsünün orta ve kenar ayaklar etrafındaki oyulma problemine karşı hassas olduğu, 17000 kadarının ise oyulma problemine karşı kritik durumda olduğu tespit edilmiştir. Hasara duyarlı köprülerin temelleri sürekli gözlem altında tutulmakta, köprü ve çevresinde gerekli onarım çalışmaları sürdürülmektedir (Lagasse ve diğerleri, 1998). 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Fotoğraf 1: Çaycuma Köprüsünde kırılan taş set 6 Nisan 2012 tarihinde ise Çaycuma nehir köprüsünün uzun yıllara dayalı taban seviyesi alçalması ile birlikte çeşitli hidrolik zorlanmalara maruz kalması nedeniyle köprünün temel seviyesinde bulunan koruma yapısının ve temel üstü zemin örtüsünün iyice bozulduğu anlaşılmıştır. Bu bozulma sonucu köprünün yanal zorlama etkilerine karşı direnci zayıflamıştır. Kuvvetli olduğu tahmin edilen bir akıntıda zayıflamış olan temel oynamış ve ilk aşamada köprü üst yapısı mesnet oturma uzunluğunun üzerinde bir harekete maruz kaldığından üst yapı suya düşmüştür. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Fotoğraf 2- Çaycuma Köprüsünde oluşturulan dolgu nedeniyle değişen akım Bu olay sonrasında kurtarma çalışmaları için sağ sahil bölgesine yakın konumda oluşturulan kurtarma amaçlı dolgu, yeni köprüyü hızlı bir su akışına maruz bırakarak tehlikeye atmıştır.Yapılan dolgu sebebiyle su akış alanı daraltılmış ve sadece iki açıklık arasından akımın geçmesine olanak sağlanmıştır. Bununla birlikte suyun bir anda akarsu aksı boyunca bir boyutlu akarken mansabında kırılmış ve bariyer etkisi oluşturmuş olan set sebebiyle ani yön değiştirmesi (planda iki boyutlu akım) yeni köprü ayağı çevresindeki akım girdap etkilerini artırmıştır. Bu durumda yeni köprü için de muhtemel oyulma etkileri hızlanmıştır 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Adıyaman'ın tek giriş ve çıkış yolu olan Göksu Köprüsü'nün ayaklarının altının oyulması ve boşa düşmesinin nedeninin yakınındaki kum ocağıdır. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
SONUÇLAR Köprü ayakları civarında oluşan en önemli değişiklikler, suların meydana getirdiği aşınma dolma ve oyulmalardır. Bu sorun için köprü inşaatlarında bazı tedbirler alınmalıdır. Bunlar; her bölgede deneysel çalışmalar yapılarak o bölgeye uygun köprü ayak tipi belirlenmeli, köprü ayakları sağlam zeminlere özellikle kaya zeminler üzerine ve oyulma derinliğinin altına oturtulmalıdır. Aşırı eğimli yerlere yapılan köprülerde suyun hızını azaltan yapılar yapılmalı, mümkünse böyle yerlere köprü inşa edilmemelidir. Köprü ve yollarlı korumak için çeşitli tahkimat tedbirleri (pere, gabion kafes tel sandık, kardökon, gido, mahmuz, şev tahkimatı, bağlama duvarı vb.) alınmalıdır. Ayrıca köprülerin memba ve mansap kısmından malzeme alınmasına izin verilmemelidir. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
Tablo 1. Köprü yıkılmalarındaki başlıca hidrolik etkenlerin neden ve sonuçları 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
KAYNAKLAR AKSÖZ, Y., 1967, Köprü Hidroliği. Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü., Yayın No:152, Ankara. AZİZ, S., 1996, Ard Arda Dizili Köprü Ayakları Etrafında Oluşan Oyulmanın Araştırılması. Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Üni. Fen Bil.Enst, İstanbul. SÜME, V., 1995, Köprü Ayakları Etrafındaki Değişimlerin Etüdü. Doktora Tezi, Karadeniz Tek. Üni. Fen.Bil.Enst., Trabzon TISON, L, J., 1940 Erosion Autour Des Pilles De Pont En Riviere” Annales Des Travaux De Belgique, Vol:41, No:3. ÜÇ, S., 1979, Akarsu Kıvrımlarındaki Köprü Ayakları Etrafında Oluşan Yerel Oyulmalar, İstanbul. YANMAZ, A. M., 2002, Dynamic Reliability in Bridge Pier Scouring, Turkish J. Eng. Env. Sci. 26 367-375, Ankara. YÜCEL, A., 2002, Köprü Ayakları Etrafında Oluşan Değişimlerin Araştırılması, Doktora Semineri, Fırat Üni. Fen Bil. Enst., Elazığ YELEĞEN,M.,2014, Köprü Ayaklarında Meydana Gelen Yerel Oyulmaların Veri Analiz Yöntemleri Kullanılarak İncelenmesi , Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üni. Fen Bil.Enst, İstanbul. 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya
TEŞEKKÜRLER… 22.12.2015 ; 22.12.2015;Sakarya