ANADOLU KAPLANLARI
Anadolu Kaplanları 1980'li yıllardan günümüze Türkiye ekonomisindeki ve sanayi üretimindeki payları dikkat çekici ölçüde ve hızda artan bir grup şehir ve bunların yakın bölgeleri için kullanılan bir tanımdır. Bu bölgelerden yetişen sanayici işadamları ve bunların şirketleri için de kullanılır.
Anadolu Kaplanları'nın Liderliğini ve başkentliğini Denizli yapmaktadır. Şehirler bazında ele alındığında, tanımın özellikle Denizli başta olmak üzere, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kayseri, Balıkesir ve Konya için kullanıldığı görülmektedir.DenizliGaziantepKahramanmaraşKayseri BalıkesirKonya
MERKEZ ŞİRKET SAYISI DENİZLİ 35 GAZİANTEP & KAYSERİ 32 BALIKESİR 16 KONYA 14 KAHRAMANMARAŞ 9 ÇORUM 8 SAMSUN 5 ÜNYE 4 KÜTAYHA & NİĞDE & TRABZON 3 ADIYAMAN & AFYONKARAHSAR & ÇANKIRI & GİRESUN & ISPARTA &KARAMAN & MALATYA 2
Eski Sovyet coğrafyasının ekonomik cazibesinin kaybolması yeni Türk girişimcilerinin yönünün Ortadoğu ve Afrika pazarına dönmesine sebep olmuştur.
Türkiye’nin dış politikasında Ortadoğu ve Afrika’nın önemli yer işgal etmesi bugüne kadar büyük ölçüde şu argümanlarla açıklanmaya çalışılmıştır: Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı uyguladığı çifte standartlı politikalarından dolayı, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin istenildiği şekilde iyi gitmemesi yılında ABD’nin Irak’ı işgali ile Türkiye ABD ilişkilerinde yaşanan güven bunalımı.
2009 yılında dünyada yaşanan ekonomik krizle birlikte AB ve eski Sovyet Rusya coğrafyasının ekonomik cazibesinin azalması Irak’ta ABD’nin işgaliyle birlikte dış güç olarak ABD’nin, önemli bölgesel aktörler olarak ise Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerin bölge sorunları karşısında çaresiz kalarak ciddi derecede itibar kaybına uğramaları ve buna bağlı olarak söz konusu bölgede boşluk oluşması.
Her geçen gün bölgede İsrail-Filistin sorunu gibi eski çözümsüz sorunlara yenilerinin eklenmesi ve bu sorunlu ortamda varlık göstermeye devam eden İran. İsrail’in politikalarının bölge halkı ve mevcut Arap yönetimleri tarafından kötü karşılanması ve Türkiye’nin İsrail karşısındaki eleştirel duruşu. Mevcut Arap yöneticilerinin bölgede yaşanan sorunlar karşısında yetersiz kalarak kendi halkları nezdinde itibar kaybetmeye devam etmeleri.
Yukarıda saydığımız nedenlerin yanında Türkiye’nin yeni Ortadoğu politikasını belirleyen ve motive eden bir faktör daha vardır ki, bugüne kadar pek gündeme getirilmemiştir. Türkiye’de özellikle 1980’li yıllarda ortaya çıkmaya başlayan ve son 25 yıl içinde yapmış oldukları üretim gücü ve istihdam kapasitesiyle ekonomide ve iç politikada etkinliğini ortaya koyan “Anadolu kö- kenli yeni orta sınıf” diye adlandırdığımız ya da popüler tabirle “Anadolu kaplanları” diyeceğimiz sınıfın son dönemlerde Türkiye’nin dış politikasında etkisini hissettirmesidir.
Günümüzde özellikle gelişmiş dünyanın yaşadı- ğı önce finansal kriz ve akabinde bunun ekonominin hemen hemen tümüne yansıması ülkeleri yeni pazar arayışlarına itmiştir. 1980’li yıllardan bu yana alttan alta ekonomide etkin bir güç haline gelen “Anadolu kaplanları” ürettikleri mallar için yeni pazar arayışına girdiler ve bu dönemde en uygun pazar olarak Ortadoğu ve Afrika’yı gördüler.
Türkiye’nin Ortadoğu’yla ilişkilerinde güvenlik konularının ağırlığının azalırken ekonomik konuların ağırlık kazanması “Anadolu Kaplanları”nı bölgede etkili kılmaktadır. Son dönemde Türkiye-İsrail ilişkilerinde sıkıntı yaşanmasının temel sebebi Türkiye’nin bölgeye bakışında güvenlik konularının öneminin azalmasındandır.
Son yıllarda bölge ülkeleriyle yapılan anlaşmalara bakıldığında Türkiye’nin bölgeye yönelik politikasının söylemden ibaret olmadığı (1990’lı YıllarOrta Asya politikasıyla karşılaştırıldığında) görülmektedir. Son dönem Ortadoğu’ya yönelik politikasının itici gücü “Anadolu kaplanları” olmuştur. Söz konusu üretici, ülke içinde kazandığı üretim kapasitesiyle dış politikada motivasyon gücü olurken, ülke dışında kazandığı güçle de iç politikada ağırlığını her geçen gün artırmaktadır. Özellikle Türkiye’nin söz konusu bölgeyle ilişkilerinde güvenlik konularının ağırlığının azalması buna mukabil ekonomik konuların ağırlık kazanması “Anadolu Kaplanları”nı bölgede olduğu gibi Türkiye’de de etkili kılmaktadır. Son dönemde Türkiye- İsrail ilişkilerinde sıkıntı yaşanmasının temel sebebi Türkiye’nin bölgeye bakışında güvenlik konularının öneminin azalmasındandır.
Türkiye’nin iç ve dış politikasına kafa yoran her kişi ve kurumun söz konusu sınıfın düşüncelerini/gelişimini ve hareket yapısını takip etmesi faydalı sonuçlar doğuracaktır. Çünkü iç ve dış dönüşümün dinamiği artık bu sınıfın elinde gibi görünmektedir.