PROF.DR. MURAT ŞEN YAKUP UÇAR YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA İBRANAME PROF.DR.MURAT ŞEN YAKUP UÇAR
İbra sözlük anlamı ile aklama, temize çıkarma anlamında; ibraname ise aklama belgesi anlamında kullanılmaktadır. Öğretide ise alacaklının, borçlu ile anlaşarak ondaki alacak hakkından kısmen veya tamamen vazgeçmesi ve bu şekilde borçlunun borçtan kurtulması için yapılan ve borcu doğrudan doğruya kesin olarak ortadan kaldıran sözleşmeye de ibra sözleşmesi denir. (Murat ŞEN, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa Göre İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, SİCİL, 2011/Aralık s.75) İbra ve ibra sözleşmeleri 818 sayılı borçlar kanununda düzenlenmemiş olup tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 132 ve 420. maddelerinde kanuni olarak ilk şeklini almıştır İBRA VE İBRANAME
İşe girerken yahut iş ilişkisi devam ederken düzenlenmiş ibranameler Belirli bir bedel unsuru içermeyen ibranameler İbraname ve iş verenin savunmasının çelişmesi durumunda ibraname geçersiz kabul edilir İşçilerin temel haklarını bertaraf eden ibranameler geçersizdir İşverene teslim edilmeyen ibranameler geçersizdir Matbu olarak düznlenrek boşlukları sonradan doldurulan ibranameler geçersizdir GENEL OLARAK GEÇERSİZ İBRANAMELER
Hile, aldatma veya tehdit edilerek imzalatılan ibraname geçersizdir. İbranamede işçi alacaklarının miktarı ayrı ayrı ve açık şekilde yazılmalıdır. Kısmi ödeme içeren ibranameler makbuz hükmündedir. İbranamede tarih bölümünün boş bırakılması yahut fesihten sonra imzalandığının anlaşılmaması durumunda ibraname geçersizdir. İbranamede diğer alacakları açsıından ihtirazi kayıt bulundurması ibra iradesi bulunmadığını gösterir GENEL OLARAK GEÇERSİZ İBRANAMELER
Borçlunun ağır kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Borçlunun alacaklı ile hizmet sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayacağına ilişkin olarak önceden yaptığı her türlü anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. SORUMSUZLUK ANLAŞMASI MADDE 115
Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir. İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur. İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır. CEZA KOŞULU VE İBRA MADDE 420
Yabancı dilde hazırlanmış ve imzalanmış ibraname ve makbuzlar sunulmuş, ibraname üzerine yazılı miktarda kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödendiği savunulmuştur. Bu ibranamenin işçi tarafından anlaşılmayacağından bahisle bu ibraname dikkate alınmamıştır. Mahkemece isticvap olunmaksızın sonuca gidilmesi Yargıtay'ca hatalı bulunmuştur. Yabancı ibranamenin isticvap olunması gerekmektedir. 22.HD. 2014/17780 E.2014/35896 K İBRANAMENİN YABANCI DİLDE OLMASI
İbra, sözleşmede aksine hüküm yoksa asıl alacakla birlikte faiz, rehin, cezai şart gibi fer’i hakları da sona erdirir. Ancak, alacaklı, işlemiş faiz veya gerçekleşmiş cezai şart alacağını saklı tutmuşsa, ibraya rağmen bunlar varlıklarını sürdürür KAPSAMI
Yargıtay bir kararında; “İşçi emeği karşılığında aldığı ücret ve diğer parasal hakları ile kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmektedir. Bu açıdan bakıldığında bir işçinin nedensiz yere işvereni ibra etmesi hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. İş hukukunda ibra sözleşmeleri dar yorumlanmaktadır. İşverenin işçiye olan borçlarının asıl sona erme nedeni ifa olarak ele alınmaktadır. Borcun sona erme şekillerinden biri olan ibra sözleşmelerine iş hukuku açısından sınırlı biçimde değer verilmektedir (Yargıtay 9. H.D , E. 2011/16697, K. 2012/10045) DAR YORUM İLKESİ
İş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkündür ( Yargıtay 9. H.D. E. 2011/51524, K. 2014/50; ) ZAMAN BAKIMINDAN
İbranamenin tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması durumunda ibranameye değer verilemez (Yargıtay 9. H.D , E. 2011/51524, K. 2014/50 ZAMAN BAKIMINDAN
İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtlarıyla çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 9. H.D , E. 2011/11945, K. 2013/14577) KONUSU MİKTARI BELİRİ OLMALIDIR
Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz (Yargıtay 9. HD gün 2008/40992 E, 2010/39123 K) MAKBUZ HÜKMÜNDE İBRA
Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise, geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır. Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ibranamede, irade fesadı haller ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır MİKTAR İÇERMEYEN İBRA
Yine, işçinin ibranamede “yasal haklarını saklı tuttuğuna” dair ihtirazi kayda yer vermesi ibra iradesinin bulunmadığını gösterir HAKLARI SAKLI TUTMAK
İbra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması… alacağın bir kısmının ödenmesi şartına bağlı ibra sözleşmelerinin (ivazlı ibra), ancak ödemenin banka kanalıyla yapılmış olması halinde geçerli olacağı öngörülmüştür. İBRANAMENİN DÜZENLENME ZAMANI
Türk Borçlar Kanununun 132. maddesinde, “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir” şeklinde kaleme alınan ibranın herhangi bir şekle tabi olmadığı ifade edilmiştir. Ancak iş hukukundaki ibra sözleşmelerine ilişkin olarak özel olarak vaz edilen Türk Borçlar Kanununun 420. maddesi hükmü, işçinin işverenden alacağına yönelik olarak yapılacak ibra sözleşmesinin yazılı şekil şartına tabi tutulduğunu vurgulamaktadır ŞEKİL VE İÇERİK
“…ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması…” Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. ÖDEMENİN EKSİKSİZ YAPILMASI
Yazılı olmayan veya ibra tarihi itibari ile sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık süre geçirilmeden düzenlenen yahut ibra konusu alacağın türünü ve miktarını açıkça belirtmeyen ya da ödemenin hak tutarına göre noksansız ve banka aracılığıyla yapıldığını göstermeyen ibra sözleşmeleri ile ibranameler Türk Borçlar Kanunu md. 420/2 tarafından kesin olarak hükümsüz kabul edilmektedir KESİN HÜKÜMSÜZLÜK
TEŞEKKÜRLER…