NASRETTİN HOCA SÖYLER BAKALIM NELER SÖYLER.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TÜRKAN YÜKSEL Tıkır Top.
Advertisements

AMAN BU OYUN HİÇ BİTMESİN... Berber, sokakta oynayan çocuklardan birini çağırdı ve o gelince cebinden biri beş milyonluk, öteki beşyüzbinlik iki banknot.
ÇİZMELİ KEDİ Füsun FEYZİFAR.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı
NASRETTIN HOCA’NIN PENCERESINDEN
Felsefeye bir pencere açmak...
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı
Çok samimi iki dost ve arkadaslardi
AYAKKABICI Ayakkabıcı, yeni getirdigi malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi.
25-31 MAYIS 2013 ETİK GÜNÜ VE HAFTASI.
BİRLİKTE YAŞAMA VE KARDEŞLİK
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Vaktiyle bir Keloğlan varmış… Bütün ailece çiftlikle meşgul olurlarmış
KÜLKEDİSİ.
"ALLAH" DEMEK.
(BELİRTEÇ) ZARF.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
bir varmış bir yokmuş bir ormanda ağustos böceği ve karınca varmış.
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
KABUL EDEMEM.
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
OLAYLARI OLUŞ SIRASINA KOYMA Mustafa BİLGE Yenişehir/MERSİN
Bir zamanlar bir ağaç varmış
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
İP HİKAYESİ.
Nasrettin Hoca
İŞTE MASALIMIZ BAŞLIYOR.
Hazırlayan:Burcu Bayraktar
Sarı Yumak ile Kara Yumak arkadaş olmuşlardı
NASREDDİN HOCA ‘ DAN FIKRALAR
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
KÜÇÜK KAPLUMBAĞA.
ZARFLAR Fiillerin, sıfatların ya da kendi türünden olan sözcüklerin (zarfların) anlamını “zaman, durum, yer yön, miktar ve soru” bakımından etkileyen sözcüklere.
ZAMİR (ADIL).
Nasrettin Hoca.
HABİB BABA HAZIRLAYAN: ELİF ÖZDEMİR
ÖZEL MÜZEYYEN ÇELEBİOĞLU
BALONUM OKUMA – ANLAMA.
İBRETLİK BİR HİKAYE.
Tıkır Top
HAZIRLAYAN NECLA OĞUR.
Bremen Mızıkacıları.
Alçakgönüllülük Analizi (Hikayeler İle)
BİRAZ DA BİZ ÖLELİM Merve ÖZDEMİR - DEM.
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
KÜL KEDiSi-SINDRELLA Hazırlayan: Emine KOÇAK- 7/A
3. Sempatik ve Esprili Konuşmak
BİR AŞK HİKAYESİ Bizimkisi bir aşk hikayesi
Hazırlayan: Görkem Akalın Sınıf ve Numara: 7-C 359
TAVŞAN KUZU VE SERÇE Çalı dibinde bir tavşan. Kulaklarını dikmiş bakıyor. Çimen üstünde bir kuzu. Başını eğmiş,ot yiyor.
YALAN (2).
TEMEL telefon açar: "Cemal sen misin. " "Yanlış çevirdiniz
Nasrettin Hoca henüz çocukmuş. Annesi bir gün onu yanına çağırmış:
Bir zamanlar bir ağaç varmış
İnsan İradesi ve Kader İnsanı diğer varlıklardan ayıran en temel özellikler, -akıl -irade AKIL, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, doğruyu yanlıştan ayırt.
DÜZENLİ OLMAK.
Eğlenceyi çok seven bir ağustos böceği varmış.
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
GÜRKAN’IN YALANI Elif Emine BALCI. Gürkan ve Semih adında birbirlerine çok yakın iki arkadaş vardı. İkisi de sekiz yaşında ve aynı sınıftalardı. Bir hafta.
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki.
SEÇMELI FıKRALAR İLKER ATASOY. EŞEĞE TERS BINMEK NASREDDIN HOCA BIR GÜN YABANCı BIR KÖYDE MISAFIR OLUR. CUMA GÜNÜ O'NU KÜRSÜYE ÇıKARTıRLAR. GÜZEL BIR.
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Nasrettin Hoca.
Burası yuvarlaklar ülkesi. Öykümüz burada geçiyor.
ÜÇ ÖĞÜT M.Fatih Derleyen ve slayt tasarım:.
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM. BEN UYUYORUM Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış. Gece yarısı arkadaşı sormuş : -Hocam,
Sunum transkripti:

NASRETTİN HOCA SÖYLER BAKALIM NELER SÖYLER

YEMEĞİN BUĞUSU PARANIN SESİ

Hoca Akşehir'de Kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi fakirdir. Diğeri ise cimriliği ile nam salmış ünlü bir aşçıdır. Öbürü boynu bükük bir fakir adam sessiz bekler. Diğer aşçı sözü alır:

- Hocam demiş. Bu adamdan davacıyım ben - Hocam demiş. Bu adamdan davacıyım ben. Dükkanın önünde kuru fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde bir somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun ücretini istedim, vermedi.

Sizce adam parasını istemekte haklı olabilir mi?

Hoca anlatılanları dikkatle dinledikten sonra fakire dönüp : - Doğru mu bunlar? diye sorar. Fakir adam hayatında hiç yalan söylememiştir. Bu yüzden mecbur doğruyu söyler. - Evet, der fakir adam.

Adamın yerinde olsaydınız gerçeği söyler miydiniz?

- Öyleyse para keseni çıkar bakalım, demiş - Öyleyse para keseni çıkar bakalım, demiş. Zavallı fakir, Kadı efendiye karşı gelemez. İçinde üç beş akçe bulunan kesesini hocaya uzatır.

Hoca bu sefer aşçıyı çağırır yanına Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlar. Sonra da : - Haydi der aldın işte alacağını! Aşçı: - Nasıl olur? diye şaşkınlığını belli eder. Paramı vermediniz henüz der. Hoca cevap verir: - Fazla uzatma der, yemeğin buğusunu satan, paranın da sesini alır elbet!

Nasrettin Hocanın çözüm yolunu beğendiniz mi?

Bu fıkradan çıkarabileceğimiz ders sizce nedir?

Ne kadar zor durumda kalırsak kalalım doğru söylemekten vazgeçmemeliyiz.

KIYAMET KOPACAKSA

Hoca'ya bir oyun oynamak isteyen üç beş komşusu: - Hocam derler, duyduk ki yarın kıyamet kopacakmış. Gel senin şu kuzuyu kesip yiyelim, der.

Nasrettin Hoca niçin bu kişilere inanmış olabilir?

Hoca : - Haydi der, ırmağa girip serinleyin biraz Hava çok sıcak, der Hoca : - Haydi der, ırmağa girip serinleyin biraz Hava çok sıcak, der. - Hay sağ olasın Hoca, derler. Sen hele kuzuyu kızartıver. Biz biraz eğlenelim. Daha sonra soyunup ırmağa girerler neşeyle.

Söyleyene inanmadığı halde: - Olur der hoca, dediğiniz olsun Söyleyene inanmadığı halde: - Olur der hoca, dediğiniz olsun. Bir dere kenarında kızartır yeriz, der güle oynaya derenin kenarına gelirler. Kuzu kızartırlar. Onlar yıkanıp eğlenirken hoca hepsinin elbisesini ateşe atıp bir güzel yakar.

Adamlar dereden çıkıp da olanları anlayınca : - Yahu hocam derler ne yaptın sen? Şimdi nasıl döneceğiz köye? Diyerek hocaya kızarlar. - Bu kadar üzülmeyin canım der hoca gülerek. Nede olsa yarın kıyamet kopacak. Elbiseye ne gerek var?

Nasrettin Hocanın yaptığını doğru buluyor musunuz?

Bu fıkradan çıkarabileceğimiz ders sizce nedir?

Ne olursa olsun insanlara güvenmekten vazgeçmemeliyiz Ne olursa olsun insanlara güvenmekten vazgeçmemeliyiz. Unutmayın, yalan söyleyen insanların kendileri de bu yalandan zarar görür.

YALANCI ŞAHİTLE HOCA'NIN EŞEĞİ

Hoca şehrin kadısını ziyarete gitmiş Eşeğini de mahkeme kapısının önüne bağlamış. Bu sırada yalancı şahitlik suçundan ceza alacak bir adam getirmişler. O devirde böylelerine verilen ceza, bir eşeğin sırtına ters oturtulup çarşı pazar dolaştırılmakmış. Kadı Efendi hocadan eşeğini vermesini rica etmiş.

Nasrettin Hocanın yerinde olsaydınız eşeğinizi verir miydiniz?

Yalancı şahidi Hoca'nın eşeğine bağlayıp götürmüşler Yalancı şahidi Hoca'nın eşeğine bağlayıp götürmüşler. O gün akşama kadar eşeğini beklemek zorunda kalmış Hoca. Bir başka gün yine Kadı Efendiyi ziyarete gelmiş. Hoca Yine aynı adamı yalancı şahitlik suçundan getirmişler. Kadı hocadan tekrar eşeğini istemiş. Hoca dayanamamış: - Yahu demiş bana baksana sen Ya yalancı şahitlikten vazgeç, ya da kendine bir eşek satın al!

Nasrettin Hoca niçin kızmış olabilir Nasrettin Hoca niçin kızmış olabilir? Siz böyle bir durumda ne yapardınız?

Bu fıkradan çıkarabileceğimiz ders sizce nedir?

Yalan söyleyen insanlar size zarar verebilir Yalan söyleyen insanlar size zarar verebilir. Siz dürüst biri olmaktan vazgeçmeyin ve onların bu alışkanlıklarından kurtulmaları için yardımcı olun.

İŞTE AYAKLARINIZ

Üç dört çocuk ayaklarını suya sokmuş oynarlarken Nasreddin Hoca'nın yanlarına doğru geldiğini görmüşler. Bir muziplik düşünmüşler hemen: - Aman hocam diye bağırmış birisi Ayaklarımız birbirine karıştı Bir türlü bulamıyoruz.

- Ya demiş, Nasreddin Hoca, ben şimdi bulurum onları - Ya demiş, Nasreddin Hoca, ben şimdi bulurum onları. Eline geçirdiği sopa ile başlamış su içindeki ayaklara vurmaya. Çocuklar zıplayıp kalkmışlar sudan Hoca gülmüş: - Tamam mı demiş, herkes ayağını buldu mu şimdi?

Şaka için yalan söyleyen çocuklara Nasrettin Hoca nasıl davranmıştır?

Siz Nasrettin Hocanın yerinde olsanız bu şekilde davranır mıydınız?

Siz şaka için yalan söyler misiniz? Niçin?

Bu fıkradan çıkarabileceğimiz ders sizce nedir?

Şaka için de olsa yalan söylemek, başka insanlara zarar verebilir Şaka için de olsa yalan söylemek, başka insanlara zarar verebilir. Bu yüzden dürüst olmaktan asla vazgeçmeyin.