GÜDÜLENME GÜDÜ: İstekleri arzuları, gereksinimleri, dürtüleri ve ilgileri kapsayan genel bir kavramdır. Açlık susuzluk, cinsellik gibi fizyolojik kökenli.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Bilişsel Alan Kuramları ve Eğitim Programları S.37-47
Advertisements

II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
NESLİHAN AKÇER PSİKOLOG STRESS & BAŞETME YÖNTEMLERİ
ÜNİVERSİTEYE UYUM SÜRECİ
MOTİVASYON VE MOTİVASYON TEORİLERİ
Hazırlayan: Öğr.Gör. Funda YORULMAZ
BAŞARIYA GİDEN YOLDA MOTİVASYON
VÜCUDUMUZDA SİSTEMLER
GÜDÜLER ve DUYGULAR Psikolojiye Giriş
KİMLİK GELİŞİMİ VE KENDİNİ KABUL
3 SINIF YÖNETİMİ Prof.Dr. Mustafa Ergün
HÜMANİSTİK ÖĞRENME Hümanistik yaklaşımlar bireyin öznel algıları üzerinde yoğunlaşırlar. Buna göre bireyin kendine dünyayı ve olayları yorumlama biçimi.
ÇOCUKLARDA GELİŞİM VE ANA-BABA YAKLAŞIMLARI
DÜRTÜLER- GÜDÜLER ve DUYGULAR
3.Ünite Öğrenme,Bellek, Düşünme ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN ETMENLER
PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK HİZMET ÇEŞİTLERİ
MOTİVASYON (GÜDÜLENME) HALİME KOZALAK 4-B
MOTİVASYON.
MOTİVASYON.
Güdülenme Dr. Şirin KARADENİZ.
ÖĞRENMENİN DOĞASI.
1. DUYGUSAL GELİŞİM 1.1. Tanımı ve Önemi
İşletme Biliminin Temel İlkeleri
Gelişime Giriş.
ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
CLARK L. HULL( ) İdeal bir öğrenme önerme ve teoremlerden kurulan mantıksal bir yapıya sahip olmalıdır. Öğrenme organizmanın ihtiyaçlarını karşılamak.
Davranış Bilimleri Hafta III.
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
E N D O K R İ N S İ S T E M İ ( HORMONLAR ) A.Ç.
PSİKOLOJİ EĞİTİM.
STRES VE STRES TEPKİLERİ
İŞLETMELERDE MOTİVASYON
ZİHİN ENGELLİ ÇOCUKLARDA ZİHİNSEL GELİŞİM
BÖLÜM 11 ORTA ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM.
SALDIRGANLIK-ŞİDDET-BASKI
BÖLÜM 5 CİNSİYET. BÖLÜM 5 CİNSİYET CİNSİYET Cinsiyet Üzerindeki Biyolojik, Sosyal ve Bilişsel Etkiler Cinsiyet Kalıp Yargıları, Benzerlikler ve Farklılıklar.
GÜDÜLER VE İŞ TATMİNİ BU SUNUM PROF DR. RANA ÖZEN KUTANİŞ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.
SPORDA MOTİVASYON (GÜDÜLENME)
Arkadaşlığa Ve Çekime Neler Yol Açar?Aşk Nedir? Yakın İlişkiler Kurulmasına Olanak Sağlayan Faktörler Nelerdir? İlişkiler Nasıl Biter? HANGİ ANA BAŞLIKLARI.
DAVRANIŞ VE DAVRANIŞIN BİYOLOJİK TEMELLERİ
GÜDÜLER.
MOTİVASYON.
ÖĞRENME, BELLEK, DÜŞÜNME İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. W. E. Deming (Deming)
STRES YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Özlem BALABAN.
BİLİŞSEL GELİŞİM.
YAŞLILIKTA DEPRESYON ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Motivasyon Dürtüler Güdüler
MASA TENİSİNDE MOTİVASYONUN ÖNEMİ
MOTİVASYON.
HORMONLAR ve HORMON ÜRETEN ORGANLAR
MOTİVASYON Prof Dr Süheyla Ünal.
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
ERGENLİK.
ERGENLİK.
YÖNETİMİN FONKSİYONLARI YÖNELTME: MOTİVASYON
A.Ç. Vücudumuzun kontrol ve bütünlüğünü sağlayan yani,canlı vücudundaki yapılar arasında koordinasyonu sağlayan sistemler vardır. BU SİSTEMLER; 1. SİNİR.
Hümanistik Yaklaşım Maslow.
Erken Çocukluk Döneminde Sağlık Bilimleri Fakültesi
Spor ve MOTİVASYON Prof Dr Süheyla Ünal.
ANTROPOLOJİ Kelime anlamı olarak antropoloji; “insanla ilgili düzenli bilgi” anlamındadır. Antropoloji, biyolojik yapısıyla insanı ve insan davranışlarını.
ÖĞRENME.
II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR. Kazanımlar Bu üniteyi tamamladığınızda aşağıdaki hedeflere ulaşmanız beklenmektedir: Gelişimle ilişkili olan.
Güdülenme ve Bireysel Farklılıklar
DUYGU VE HEYECAN.
MOTİVASYON ve FARKINDALIK
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
MOTİVASYON Dr. Ege AKGÜN.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sunum transkripti:

GÜDÜLENME GÜDÜ: İstekleri arzuları, gereksinimleri, dürtüleri ve ilgileri kapsayan genel bir kavramdır. Açlık susuzluk, cinsellik gibi fizyolojik kökenli güdülere dürtü adı verilir. İnsanlara özgü başarma isteği gibi yüksek dürtülere gereksinme denir.

Güdüler; organizmayı Uyarır ve faaliyete geçirir. Organizmanın davranışını belirli bir amaca yönetir. * Organizmanın davranışında bu iki özellik gözlendiği zaman organizmanın güdülenmiş olduğu söylenir.

GÜDÜLENMEYE KURAMSAL YAKLAŞIMLAR 1. DÜRTÜ KURAMI: Organizma, yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan su ve uyku uyku gibi bir koşuldan mahrum bırakılmışsa, organizmanın bu durumuna gereksinme adı verilir. Gereksinme hali organizmayı gergin bir hale sokar., organizma harekete hazırdır; organizmanın bu durumuna dürtü hali adı verilir. Bu gergin hal, organizmanın gereksinmesini giderme yönünde harekete iter. Gereksinme giderildikten sonra organizmanın gerginliği azalır ve normal hale döner.

2. ÖZENDİRİCİ UYARICI KURAMI: Bazı davranışlarımız belirli bir biyolojik temel olmadan, çevredeki uyarıcılardan kaynaklanır. Psikologlar, bireyin ilgisini çeken ve onu davranışa sürükleyen uyarıcılara ‘özendirici uyarıcı’ adını vermişlerdir. Özendirici uyarıcılar çevremizde bulunan, bizi belirli bir davranışta bulunmaya yönelten, çekici eşya ya da olaylardır. Bu davranışlar herhangi bir biyolojik gereksinmeden kaynaklanmazlar.

3. OPTİMAL DÜZEYDE UYARILMA KURAMI Bu kuram organizmanın belirli bir uyarılma düzeyinde kalmak istediğini varsayar. Bu uyarılma düzeyine optimal uyarılma düzeyi adı verilir. Bu uyarılma düzeyinin altına düştüğünde organizma çevresinde daha çok uyarılma arar. Organizma optimal uyarılma düzeyinin üstünde bir uyarılma halindeyse, daha sakin bir çevre arar. Homeostasis gibi belirli bir uyarılma düzeyini devam ettirmeye çalışır.

4. İÇ GÜDÜ KURAMI: Hayvanlar bazen belirli durumlarda ve belirli uyarıcılar karşısında türlerine özgü son derece yapılanmış davranışlar gösterirler. Bu tür davranışlara içgüdüsel davranış adı verilir. İçgüdüsel davranışlar; Doğuştan vardır Öğrenilmemişlerdir Önceden saptanmış bir yapı içerisinde kendilerini gösterirler. * Basımlama: Bazı kuşların yumurtadan ilk çıktıkları anda çevresinde hareket eden ilk nesneye bağlanıp sürekli o nesneyi izlemelerine verilen isimdir.

BİLİNÇ DIŞI GÜDÜLENME KAYNAĞI -Yaptığımız bazı davranışların altında yatan nedenlerin farkında olabilir miyiz? Davranışın güdüsü bilincimizin dışında yatabilir mi? Bazı psikologlar bu iki soruya da evet cevabı vererek, bilinçdışı güdülerin varlığını kabul ederler. Bu psikologları iki grupta ele almak gerekir;

1- ilk gruptakiler bilinçdışı güdülerin kuvvetli olduğunu ve davranışı büyük ölçüde biçimlendirdiğini savunur 2- ikinci gruptakiler; bilinçdışı güdülerin ancak sınırlı derecelerde davranışımızı etkilediğini kabul ederler.

MASLOW’UN GEREKSİNME DERECELEMESİ Abraham H. Maslow; klinik gözlemlerinden yola çıkarak insan davranışlarına yön veren temel gereksinimlerin neler olduğunu, çalışmalarında ortaya koymaya çalışmıştır. Onun ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramı, belki de motivasyon ve gereksinimlerle ilişkili olarak dünyada en yaygın şekilde tanınan motivasyon kuramıdır.

Maslow’’un yapmış olduğu çalışmaya göre, insanların doğuştan gelen bazı ihtiyaçları vardır.Bu ihtiyaçlar zamanla davranışlarına yansır. Maslow, bu ihtiyaçları belirli bir sıraya koymuştur. Bu ihtiyaçlar en alttan üste kadar, belirli bir hiyerarşiye göre sıralanmıştır. İnsan en alttaki ihtiyacını giderdikçe, bir üstteki gereksinimine doğru otomatik olarak ilerler. Daha doğru bir ifade ile alt düzey ihtiyacını tatmin ettikçe, en üste doğru ilerler. Maslow bu hiyerarşiyi 5 temel kategoride incelemiştir.

AÇLIK Bazı araştırmacılar kandaki glikoz olarak adlandırılan basit şeker düzeyine duyarlı bir şekilde beynin bazı alanlarının uyarıldığını ileri sürmektedirler.Organizmada açlık ile ilgili tepkileri yönlendiren merkez hipotalamustur. Kana doğrudan verilen insülün kandaki şeker miktarını düşürerek açlık hissine yol açmaktadır. Aynı şekilde kana verilen glikozda açlık hissini ortadan kaldırmaktadır. Açken midede ortaya çıkan kasılmaların sebebinin beyindeki açlıkla ilgili merkez olduğu düşünülmektedir.

Güzel bir pastanın görüntüsü güzel kokan bir simit gibi çevresel unsurlar biyolojik süreçleri tetikleyebilir ve ani bir açlık dürtüsüne sebep olabilir. Bu tarz yiyecek, koku, görüntü ve düşüncesi insülün salgılanmasına ve kandaki glikoz seviyesinin düşmesine neden olmaktadır

HOMEASTASİS KURAMI Organizmanın yaşamını sağlıklı şekilde sürdürebilmesi su hava temel besin maddeleri temel bazı ihtiyaç unsurlarının düzenli olarak alınmasına bağlıdır. Organizmanın bünyesine katılan maddelerin hangi yoğunluk ve ne şekilde alınacağı ve alınan bu maddelerin arasında nasıl bir denge kurulacağı homeostasis kavramıyla açıklanabilir. Sabit içsel durumu işaret eden biyolojik denge olarak tanımlanabilecek homeostasis ısıyı sürekli dengede tutan termostat gibi vücudun sürekli olarak dengede olmasını ve bir şekilde işlemsini sağlar.

Aç olduğumuzu bize bildiren ip uçları 1- Kandaki şeker düzeyi ve kısa süreli denetim 2- Yağ düzeyi ve uzun süreli denetim 3- Hormanlar ve yeme davranışı 4- Bir uyarıcı olarak mide 5- Diğer iç uyarıcılar

* Hipotalamik Denetim * Dış Uyarıcılar ve Açlık * Aşırı Şişmanlık

SUSUZLUK Vücuttaki su ve tuz dengesinin bozulması susuzlukla ilgili gereksinimizin belirmesine neden olur. Susuzluk da açlıkta olduğu gibi çevreden gelen dışsal uyarıcıların etkisi altındadır. Örneğin yaz aylarında buz gibi bir içecek görüntüsü

AÇLIK VE SUSUZLUK İLE İLGİLİ Kültür farklılıkları da her bireyde ortak biyolojik bir unsur olan açlık gereksinimin doyurulmasını etkilemektedir. Damak tadı olarak adlandırılan farkın kültüre göre değiştiğini ve açlık hissini şekillendirdiğini unutmamak gerekir. Bazı ülkelerde bazı böcek türleri iştah açıcı olarak nitelendirilebilmektedir. Öte yandan kültür farkı ve beslenme alışkanlıkları nedeniyle günümüzde ABD toplumu gibi gelişmiş ülkelerde küçük yaşlardan başlayarak aşırı kilo sorunlarının yaşandığı görülmektedir. Sonuçta açlık gereksinimin doyurulması biyolojik unsurdan öte psikolojik sosyal ve kültürel etkilerle şekillenir.

CİNSELLİK Üreme davranışı ile ilgili birincil dürtü olan cinsellik biyolojik ve çevresel unsurlar tarafından uyarılarak ortaya çıkar. Açlık ve susuzluk dürtüleri organizmanın yaşamını sürdürmesi için önemlidir cinsellik ise türün devamının sağlanması açısından önem kazanmaktadır. Kadın ve erkekte cinsel davranışın altında yatan en önemli biyolojik unsur testesteron hormonudur. Diğer yandan bazı araştırmacılar insanlarında birçok hayvanın cinsel davranışlar ortaya koymadan önce hazırlık döneminde feromen adı verilen maddeler gibi koltuk altı ve cinsel organların bulunduğu bölgede benzer kimyasallar salgıladıklarını ortaya koymaktadır. Cinsel heyecanın uyarılmasında beynin iç kısmında yer alan limbik sistemin etkisinin olduğu düşünülmektedir.

Açlık ve susuzluk güdüsü birey istemese gereksinim olarak çoğalmaya devam eder. Cinsellik ise uyarılma hem birey tarafından istenir başlatılır ve devamında bu gerginlik giderilmeye çalışılır.

Uyarıcı Kaynaklı Güdüler Öğrenilmemiş güdüler arasında yer alan uyarıcı kaynaklı güdüler dış uyarıcılara daha fazla bağlı olup çevreden bilgi edinmeye yöneliktir.

1. Araştırma ve Merak Bir kısım araştırmalar merak kavramını yaşamın anlamını bulma yolunda bir gereksinme olarak ortaya koyarlarken bir kısmada merak zeka ve yaratıcılıkla ilişkilendirilmiştir ilerleme ve gelişmenin temeli merak ve araştırmadan geçer.

2. Kurcalama Birey bilmediği yeni bir cihazı kurcalayarak ne olduğunu anlama yönünde kendini tatmin eder. Öte yandan tesbih çekmek yüzüğüyle oynamak gibi durumlarda birey maddelerle kendini sakinleştirir.

3. Sosyal Güdüler Öğrenilmiş güdüler olan sosyal güdüler biyolojik gereksinmelerden etkilenmelerine rağmen toplum değerleri yaşantısının etkisiyle şekillenmiş güdülerdir. Öğrenilmiş bu tarz güdülerin bireyde sıkıntı yaratarak psikolojik sorunların yaşanmasına neden olabilir. Bu tarz gereksinimler kültürden kültüre değişebilmektedir.

4. Başarı Gereksinimi Başarı gereksinimi yapılan işin en iyi şekilde yerine getirme ve sonuçları ile ilgili haz alma davranışı ile ilgilidir. Başarı gereksiniminde ailenin yetiştirme tarzı da önemlidir. Özellikle çocuğun küçük yaşta kendi seçimlerini yapmasına izin verilmesi kendi parasını kazanabilmesi ve inisiyatif alabilmesi için bağımsız bir kişi olarak büyütülmesi başarı gereksinimin artmasına yol açar. Başarı gereksinimin başarısızlık korkusuyla karıştırılmaması gerekir. Başarısızlık korkusu yüksek bireyle başarılı olmayacakları işler yerine başarı olasılığı yüksek işleri tercih eder ve başaracak yeterlilikleri olsa dahi dahi üst seviyedeki işlerden kaçınırlar.

5. İlişki Kurma ve Bağlanma Gereksinimi Toplumdaki diğer insanlarla ilişki kurma onlarla yakın olma gereksinimi yine insan davranışlarını şekillendiren önemli gereksinimler içerisinde yer almaktadır. Örneğin bir sosyal topluluğa üye olma dernek faaliyetlerine katılma ilişki kurma gereksinimiyle ilgilidir.

6. Kontrol Altında Tutma Gereksinimi Bazı bireyler çevrelerindeki olaylar ve kişiler üzerinde denetim kurma onları kontrol edebilme gereksinimi duyarlar. Örneğin yaşlılık döneminde çevreleri üzerinde denetim kurma inisiyatifi olan kişiler daha sağlıklı ve uzun yaşama konusunda daha avantajlıdırlar.

7. Ödülün Kaynağına Göre Güdülenme Yapılan işin doğası gereği işin kendisinin ve içeriğin ödül niteliğini taşıması birey için zevk ve tatmin sağlıyorsa bu tarz ödüller içsel kaynaklı ödül olarak nitelendirilebilir. Hızlı ve yeterli olma isteği gibi. Eğer davranışın gerçekleştirilmesi için dışarıdan bir ödül sunuluyor ve davranış oluşuyorsa bu durumda dışsal kaynaklı ödülden söz etmek mümkündür. Bir iş yerinde fazla mesaiye prim verilmesi gibi.