Are you sure?: Emin misin? Be careful!: Dikkatli ol! Allow me: Bana izin ver Are you sure?: Emin misin? Be careful!: Dikkatli ol! Can I help you?: Yardım edebilir miyim? Can you repeat it?: Tekrar eder misin? Cheer up!: Neşelen Congratulations!: Tebrikler! Do me a favor: Bana bir iyilik yap Do you understand?: Anladın mı? Don’t worry: Endişelenme Enjoy yourself!: Eğlenmene bak! Excuse me Sir: Affedersiniz efendim For what?: Ne için? Good luck!: İyi şanslar Watch out!: Dikkat et!
What about you?: Peki ya sen, bu konuda senin fikrin ne, sen bu konuda ne düşünüyorsun? What a nice day (it is)!: Ne güzel bir gün! What does it mean?: Bu ne anlama geliyor? What do you think?: Ne düşünüyorsun? What happened?: Ne oldu? What happened to you?: Sana ne oldu? What’s the matter?: Ne var, ne oldu What’s up?: Ne haber? What’s wrong with you?: Neyin var? What’s your trounle?: Senin derdin ne? Who’s calling?: Kim arıyor, kim çağırıyor Would you like some help?: Yardım ister misin? What’s new?: Ne haber ?
Give me a hand. : Bana yardımcı ol, bana yardım et. Have fun Give me a hand!: Bana yardımcı ol, bana yardım et. Have fun!: İyi eğlenceler veya eğlen He/She is my age: O benim yaşımda He/She was born in New York: O New York da doğdu Here you are: İşte buyurun, işte buradasın Hold on: Bekle How much?: Ne kadar? How much does it cost?: O ne kadar tutuyor, maliyeti nedir? I agree: Aynı fikirdeyim, sana katılıyorum I could hardly speak: Zorlukla konuşabildim I decline!: Reddediyorum I dont understand: Anlamadım I have a suprise for you: Senin için bir sürprizim var. How do I look?: Nasıl görünüyorum?
I have something to tell you: Sana söyleyeceğim bir şey var I love you!: Seni seviyorum. I’ll be right there: Hemen geliyorum I’m full: Tokum. I’m home: Evdeyim I’m in a hurry!: Acelem var I’m lost: Kayboldum. I’m so sorry about this: Bunun için çok üzgünüm I’m sorry: Özür dilerim, üzgünüm I see: Anlıyorum I think so: Sanırım öyle I promise: Söz veririm Is it yours?: Bu senin mi? It doesn’t matter: Fark etmez Time is up: Zaman doldu, süre bitti. Try again: Tekrar dene
It’s a good idea: Bu iyi bir fikir It’s ok: Herşey tamam, herşey yolunda Just a minute: Sadece 1 dakika izin ver Just wonderful!: Harika! Let me see: Bir bakayım Let’s go!: Hadi gidelim! Let’s not waste our time: Zamanımızı boşa harcamayalım Make yourself at home: Kendini evdeymiş gibi hisset Me too: Ben de No problem!: Sorun yok Of course!: Tabiî ki See you: Görüşürüz Slow down!: Yavaşla Take care!: Kendine iyi bak, dikkat et Take it easy: Rahatına bak, kafana takma, boşver Thank you: Teşekkür ederim
Why not?: Neden olmasın Yes, I suppose so: Evet, galiba öyle You can get what you want: Ne istersen alabilirsin You did right: Doğru yaptın You’re welcome: Birşey değil You’re welcome.: Bir şey değil. How are you?: Nasılsınız? Thank you. I’m fine.: Sağolun, iyiyim. Yes.: Evet. No.: Hayır. Mrs.: Hanım Mr.: Bey Please.: Lütfen Hello: Merhaba Good morning: Günaydın Good afternoon: Tünaydın Have a nice day: İyi günler Good evening: İyi akşamlar Good night: İyi geceler You’re welcome: Bir şey değil Thank you. I’m fine.: Sağolun, iyiyim. Excuse me: Affedersiniz I’m hungry: Acıktım. I’m thirsty.: Susadım. I’m lost.: Kayboldum. Ok: Tamam.
Yesterday: Dün Today: Bugün Tomorrow: Yarın Morning: Sabah Afternoon: Öğle Evening: Akşam Night: Gece Here: Burada There: Orada On the right: Sağda On the left: Solda On the front: Önde At the back: Arkada No, not on hand: Elimde yok. Hi!: Merhaba! How are you?: Nasılsınız? Thank you, I’m fine. How are you?: İyim, teşekkür ederim. Siz nasılsınız? Thank you, I’m fine, too.: Teşekkür ederim. Ben de iyim What’s your name?: Adınız ne? Ahead: İlerde Straight ahead: Tam karşıda, dosdoğru Yes, on hand.: Elimde var
That’s important: Önemli Welcome!: Hoş geldiniz! Thank you!: Teşekkür ederim! Good bye.: Güle güle. See you later.: Yine görüşürüz. Hurry up.: Acele et. I understand.: Anlıyorum I can’t understand.: Anlamıyorum. I know.: Biliyorum. I don’t know.: Bilmiyorum. I want.: İstiyorum. I don’t want.: İstemiyorum. Help me!: Bana yardım edin! Expensive: Pahalı Cheap: Ucuz Who is this?: Bu kim? Where are you from?: Nerelisiniz? Nice to meet you.: Tanıştığımıza memnun oldum It’s possible.: Mümkün. Impossible: Mümkün değil. I’m staying with my friend.: Arkadaşımın yanında kalıyorum. Where is the toilet?: Tuvelet nerede? Where are you going?: Nereye gidiyorsunuz?
Please speak a little slower. I can’t understand.: Lütfen daha yavaş konuşun. İyi anlamıyorum. One minute, let me look up the word in the dictionary.: Bir dakika, sözlüğe bakayım. edebilir misiniz? Can you please help me?: Lütfen bana yardım eder misiniz? It is going to rain.: Yağmur yağacak Where can I exchange money?: Nerede para bozdurabilirim? Cheese: Peynir Coffee: Kahve Milk: Süt Sugar: Şeker Napkins (paper): Peçete Colours: Renkler Blue: Mavi Pink: Pembe Red: Kırmızı Brown: Kahverengi Purple: Mor Black: Siyah White: Beyaz Yellow: Sarı Green: Yeşil Orange: Turuncu
Shoes: Ayakkabı Can I help you?: Yardım edebilir miyim? Furniture: Mobilya Clothing: Giyecek / çamaşır Dark: Koyu Big:Büyük Small: Küçük Heavy: Ağır Dark: Koyu Light: Açık Apple: Elma Bread: Ekmek Where do I pay?: Nereye ödemeliyim? Can I pay cash?: Nakit ödeyebilir miyim? It’s too tight / broad: Bu çok dar / geniş