ÖNYARGI
Önyargılı insan, belirli bir konuda o konuyla ilgili bilgilerini gözden geçirmeden ve detaylı araştırma yapmadan karar verir Önyargı, kelimenin de anlattığı gibi, bir şey ya da bir kişi hakkında önceden hüküm verme anlamı taşır.
Tipik olarak önyargı, sosyal gruplara ilişkin inançlarda görülür. Eğer bir birey belirli bir grubun üyesi olarak ele alınıyorsa, bireye yönelik önyargılı inancın olduğundan söz edilebilir.
Mantıken bir grup hakkında olumlu önyargıya sahip olunabilse de, önyargı pek çok kez bir gruba karşı olumsuz ve saldırgan bir tutumu gösterir.
BBu da o gruba karşı önyargısız yaklaşmanın yani o gruba adaletli davranmanın kolay olamayacağını gösterir.
Önyargılı bir inanç ya hataya sürükler ya da hatalıdır. Bir önyargı ne bir sosyal grubun gerçekçi biçimde değerlendirilmesine dayanır, ne de o grupla ilgi kurmak önyargıyı kolay kolay değiştirebilir.
Önyargıların baskın olduğu toplumlarda, kendini ifade edebilmek kurak topraklarda gül yetiştirmekten daha zordur. Dünya üzerinde oynanan çok sinsi ve egoist politikalar toplumların belli olaylara karşı önyargılı olmaları için her yolu denemekten çekinmemektedir. Toplamı önyargılı kişilerden oluşan böyle toplumlar, bir tür esir kampındadırlar. Yüz yıl önce ne ise bugün de böyledir. Yüz yıl sonra da böyle olacaktır. Zihnimiz böyle empoze önyargıların esiri ise hiçbir zaman gerçekleri göremeyiz. Kuran-ı Kerim’de “Hislerinize uyup adaletten sapmayın” (Nisa-135) buyrularak önyargısız bir yaşam için yol gösterilir.
Bir düşünün : “Yeni tanıştığınız bir kişi daha adınızı sormadan, yaptığı yanlışları kahraman anlatırmış gibi anlatırsa o kişi hakkında olumlu bir önyargıya sahip olur musunuz?” Yaptığı yanlışların ne kadar adil olup olmadığını sorgular mısınız?
Sizlerde hayatı ve insanları bir mevsime bakarak yargılamayın. İlk defa gördüğünüz bir insanın ya da karşılaştığımız biri durum hakkında söz söylemekte acele etmeyin. İnsanları dış görünüşüne göre yargılamayın. İyi bir gözlemci olun. Hayatı analiz ederken etiketlemeden yolunuza devam edin.
Bir iki tecrübeden hemen genel geçer bir hüküm çıkartılır. Bir elma yersiniz ekşi, sulu, kokulu ve tatlı gibi birçok izlenime sahip olusunuz. Fakat her elma aynı değildir. Birçok insan birbirine elma muamelesi yapar ve sonunda yargılar oluşmadan önyargılar oluşur.
Önyargı, yanlış anlamaya ve yanlış anlaşılmaya da sebeptir. Bu yüzden hislerimizi yargılarımıza aktarırken tek taraflı düşünmemeliyiz.