Piaget Bilişsel Gelişim Kuramı

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Mesleki Gelişim Kuramı (Donald E. Super)
Advertisements

II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
Bilişsel Gelişim?.
Bölüm 4 Bilişsel Gelişimi.
BEBEKLER Giriş.
A-BİLİŞSEL GELİŞİM İlk İki Yılda Görülen Bilişsel Gelişim : Bebek doğumunun ilk gününden itibaren çevresini keşfetme çabasına başlar. Keşif çabasında.
ZiHiNSEL ÖZELLiKLER.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
SOYUT İŞLEMLER DÖNEMİ.
ÖĞRENMENİN DOĞASI.
BİLİŞSEL GELİŞİM Piaget Bruner Vygotsky.
Yapılandırmacı yaklaşımın dayandığı ilkeler
ZEKA KURAMLARI VE ÇOKLU YAKLAŞIMLAR
Öğrenme Öğretim sürecinde kullanılan stratejiler genel olarak üç grupta toplanabilir: Pasif öğretim (öğretmen merkezli) Etkileşimli öğretim Aktif öğrenme.
PİAGET’E GÖRE BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
0-6 YAŞ GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
Eğitimin psikolojik temelleri
GELİŞİM VE ÖĞRENME GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Ders 4
Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı
PSİKOLOJİ EĞİTİM.
Öğr. Gör. Songül DURAN Hemşirelik ve Bakım Hizmetleri Bölüm Başkanı
BİLİŞSEL (KOGNİTİF) GELİŞİM
BÖLÜM 10 OYUN. BÖLÜM 10 OYUN 1. Fiziksel Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler Oyun, çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimini.
GELİŞİM VE ÖĞRENME GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Ders 4 BİLİŞSEL GELİŞİM
Eğİtİcİ Oyuncaklar Öğr. Gör. Özlem BAĞCI.
BİLİŞSEL VE DİL GELİŞİMİ
BİREYİN GELİŞMESİ Yrd. Doç. Dr. İhsan SARI
Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı
1. Fiziksel Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler 0-2 ay (refleks tepkiler) Ay (Birinci Devri Tepkiler) Ay (İkinci Devri Tepkiler) 8.
BRUNER’İN BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
ARKADAŞ İLİŞKİLERİ.
TÖREL- AHLAK GELİŞİMİ AHLAK; Bir toplumda bireylerin tümü için geçerli ve uyulması gereken davranışlar, kurallar bütünlüğüdür. AHLAKLI OLMA; Toplumun gelenek,
Bilişsel Gelişim Yaşla beraber bireyin düşünce sistemindeki her türlü değişimi inceler DoğumDoğum: 9 Ağustos 1896, Neuchâtel, İsviçreNeuchâtel, İsviçre.
Yrd. Doç.Dr. Mustafa TOPRAK PıAGET VS. VYGOTSKY. BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI  İnsanları, diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biri düşünebilme.
Prof. Dr. Ahmet Arıkan (Hilal Gülkılık’tan alınmıştır)
Bilişsel Gelişim 1 J. Piaget.
Bilişsel Gelişim 3 Piaget.
EĞİTİM KAVRAMI VE AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ
BİLİŞSEL GELİŞİM: İYİ SEYİRLER .
BİLİŞSEL GELİŞİM.
Bilişsel Gelişim Çocukluk Çağı 1.
HAREKET ve FONKSİYON GELİŞİMİ
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİM
RAKAM NEDİR? Rakamlar sayı sembolleridir. Her rakam bir miktarı, yani verilmek istenilen nesnenin ne kadar olduğunu belirtir.
BİLİŞSEL GELİŞİM BİLİŞ; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. “BİLİŞSEL” sözcüğü, akıl ve bilgi, bellek, akıl yürütme, anımsama, unutma, sorun.
BİLİŞSEL GELİŞİM.
Oyun ve Din Öğretimi Dr. H. Kader ZENGİN.
Sosyo-Kültürel Kuram Dr. Sadiye KELEŞ.
Deney Bilimsel bir gerçeği kanıtlamak için yapılan deneyler, bilimsel olayların çocuklar tarafından somut bir şekilde yapılmasını sağlamakta ve çocukların.
Yrd. Doç. Dr. Aysel TOPAN.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
Duyuşsal Alan.
Erken Çocukluk Döneminde Sağlık Bilimleri Fakültesi
DİL VE İLETİŞİM BOZUKLUKLARI Sağlık Bilimleri Fakültesi
BİLİŞSEL GELİŞİM Jean Piaget (Bruner - Vygotsky) Zeki TAŞ Öğr. Gör.
II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR. Kazanımlar Bu üniteyi tamamladığınızda aşağıdaki hedeflere ulaşmanız beklenmektedir: Gelişimle ilişkili olan.
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE BAĞLI OYUN AŞAMALARI
- Bilişsel Gelişim Kuramı
OKUL DÖNEMİNDE GELİŞİM 6-11 YAŞ
JEROME BRUNER’in Bilişsel Gelişim Teorisi
GELİŞİMİN İLKELERİ ÖĞR.GÖR.CEM SAMUT.
Kültürel Tarihsel Kuram
GELİŞİM DÖNEMLERİ İÇİNDE RUH SAĞLIĞI İLKELERİ
Prof. Dr. Aysel KÖKSAL AKYOL
ÖĞRENME.
Erken Çocukluk Döneminde Sağlık Bilimleri Fakültesi
BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI
Başşliyoouu... Başlıyor....
GELİŞİM.
ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ (3-6)
Sunum transkripti:

Piaget Bilişsel Gelişim Kuramı

Zeka: Piaget’e göre çevreye uyum yapabilme yeteneğidir. Uyum yapabilme başa çıkabilme olarak da değerlendirilebilir. Kişi içinde bulunduğu çevreye ne kadar uyum yapabiliyorsa o kadar zekidir denebilir.

İnsanlar doğuştan getirdikleri iki temel eğilim vardır; 1- Örgütleme, 2- Uyum sağlama,

Örgütleme ;Süreçleri sistematik ve tutarlı sistemler haline getirme ve bu amaçla birleştirme,koordinasyon sağlama,fikirler ve eylemleri birleştirme eğilimidir. Karşı karşıya olduğumuz kavram ve olayları birbiriyle tutarlı bütünler haline getirmeye çalışırız. Biyolojik süreç nasıl homeostasis ile dengeye ulaşmaya çalışıyorsa, zihinde aynı şekilde dengeye ulaşmaya çalışmaktadır.

Uyum sağlama; İçinde bulunduğumuz çevreye uyum sağlamayı ifade eder. İki alt işlevi vardır. 1-Özümleme, 2-Uyma.

Şema: Örgütlenmiş davranış ve düşünce örüntüsüdür;çocuğun çevresiyle etkinleştikçe geliştirdiği davranış ve düşünce kalıplarıdır. Şemalar top oynamak gibi davranışsal veya top çeşitlerini bilmek gibi zihinsel olabilir.

Özümleme ve uyma; şemaların oluşum ve gelişimlerini açıklar. Çocuk yeni bir durumla karşılaştığında onu kafasında bulunan şemalarla açıklamaya , onu özümlemeye çalışır. Zihnindeki şemalar yeni durumu açıklamaya yetmezse çocuk zihnini duruma uydurmaya,yani uymaya çalışacaktır.

İlk kez kaplan gören çocuğun kedi şemasını kullanması bunun yeterli olmadığı durumda yeni bir kavram oluşturarak onu anlamaya çalışması. Kedi kavramını kullanmaya çalışması zihnin özümleme,kaplan şeması oluşturması ise uyma işlevini gösterir. İki işlev birbirini,tamamlayarak zihin gelişiminde önemli rol oynarlar.

Dengelenme :Örgütleme işlevinin bir uzantısıdır. Bütünlüğün tutarlı ve dengeli olmasını ifade eder.Zihin dengelenme eğilimindedir, ama her zaman dengede duramaz. Yeni edinilen bilgiler onun dengesini bozar. Başlangıçta dengededir.Yeni bilgiler dengeyi bozar.Daha sonra yeni bir denge durumuna ulaşarak yaşamını sürdürür.

Zihin gelişimini etkileyen faktörler: Olgunlaşma;Daha çok fiziksel gelişimi ifade eder.Bedensel açıdan gelişme demektir. Olgunlaşmanın zihne etkisi daha çok yoksunluk durumunda ortaya çıkar. Kişi olgunlaşmadığında zihin gelişimi gecikir.

Yaşantı;Zihin gelişimi kişinin geçirdiği yaşantılarla artabilir Yaşantı;Zihin gelişimi kişinin geçirdiği yaşantılarla artabilir.Yaşantı zenginliği kişinin zihin gelişimini de arttırır. Diğerlerine göre insanın müdahalesine en uygun faktördür.Oyuncaklar yaşantı zenginliğini arttırarak, zihin gelişimine yardımcı olurlar.

Kültürel (toplumsal aktarım):İçinde bulunulan toplum da kişinin zihin gelişimini etkiler.Kültürler bireylerin zihinlerini nasıl kullanacakları üzerinde gerek davranış kalıpları,gerekse dil aracılığıyla belirleme de bulunurlar.Kültür bireye yaşantı zenginliği sağlayarak da zihin gelişimini arttırır.Toplumun üyelerine aktardığı bilgiler zihinsel gelişimi arttırır.

Dengelenme; İnsan düşüncesinde karalılık ve tutarlılık eğilimi vardır.Doğal haliyle zihin kararlı ve tutarlıdır,dengelidir.Dengesizlik öğrenmeyi doğurur.Öğrenilen bilgiler önce dengesizlik doğurur,sonra dengeye Kavuşurlar.Bireysel farklılıklar burada önemlidir. Bazı kişiler denge durumuna kolayca ulaşırken bazıları daha geç dengeye kavuşurlar.

Piaget ; zihin gelişiminin dönemler halinde gerçekleştiğini öne sürmüştür.Evre kuramının bir uzantısı olarak kuramında dört temel kural vardır. 1-Evreler değişmez bir şekilde belli bir sıra ile ortaya çıkarlar, 2-Evreler bir hiyerarşi oluştururlar.Sonraki evreler öncekilerin kazanımlarını da içerir, 3-Gelişim oranlarında farklılıklar vardır.her birey kendine göre gelişim gösterir.Aynı gelişim evresinde bulunsalar bile bireyler arasında gelişim oranları açısından farklılıklar görülür. 4-Gelişim kuramları her evre için tipik olan gelişim özelliklerini belirtmektedir.

Sensori-motor dönem; Doğum ile iki yaş arasını kapsar. Bebek bu dönemde duyarak,hissederek,yaparak dünyayı öğrenmektedir. En önemli işi duyu organlarının bilincine kavuşmak, bedeninin farkına varmak,onu istediği gibi kullanabilmeyi öğrenmektir. Beş duyusunun farkına varır,duyu organları gelişir.Dönem sonunda yürüyebilir ve beden hareketlerini istediği şekilde yönlendirebilir.Tuvalet eğitiminin bir sonucu olarak kaslarına hakim olabilir. Bu dönem bebeğin vücudunun çeşitli kısımları arasında koordinasyon sağlanmasıyla biter.

Bebeğin bu dönemde kazandığı davranışlar; doğuştan getirilen reflekslerin şema halinde geliştirilmesidir.Doğuştan gelen iki refleks daha sonra birçok davranışın kökenini oluşturur. Yeme,ısırma,tükürme, yememe gibi şemalar emme refleksi geliştirilerek edinilir.

Bu dönemin başında kendini çevresindeki nesnelerden ayırt edemez.Bebek için ben- sen, kapı biberon vb. yoktur. Varlığın yokluğun bilincinde olunmayan bir durumdur. Bu dönem doğadan ayrışma dönemi olarak da tanımlanabilir.

edilir.Aynı odadaki bebeklerden biri ağlarsa diğeri de ağlar. Bu dönemde bebeklerde ses bulaşmasından söz edilir.Aynı odadaki bebeklerden biri ağlarsa diğeri de ağlar. Nesne kavramı da bu dönemde edinilir. Bebek Başlangıçta gözünün önünden giden nesnelerin yok olduğunu zanneder;dönem sonunda var olamaya devam ettiklerini kavrar. Etrafındaki kişi ve nesnelerin görünüp yok olmaları ve yeniden ortaya çıkmaları ile ilgili çeşitli yaşantılar sonucunda, nesnelerin bir yerlerde var olamaya devam ettiklerini anlar. Bu aynı zamanda bebeğin nesneyi Zihninde taşıyabildiği aşamaya geldiğinin işaretidir.

Ertelenmiş taklit; bebeğin görmüş olduğu bir olayı olay ortadan kalktıktan sonra tekrarlaması,o olayı taklit etmesidir. Bu akılda tutma aşaması önemli bir zihinsel gelişim aşamasıdır.Bu akılda tutulanlar daha sonra kavramları oluştururlar.Taklitle bir ön kavram oluşturur . …. durumda telaşlanılır, heyecanlanılır vb.

Sensori- motor dönemin en önemli kazanımı hedefe yönelik davranıştır. Eline koluna hakim değilken elini kolunu belli bir amaçla, belli bir nesneye doğru kullanabilir hale gelir. İlk üç ayda gülümseme istemsiz bir hareket iken dönem sonunda amaçlı ve bilinçli gülme ve iletişim gerçekleşir.Başlangıçta şişe veya kutuyu elinde sallayarak oyuncakları dışarı çıkartmaya çalışırken,iki yaş civarında kutu veya şişeyi açar,ters çevirir düşürür.Aynı işlemi tersinden yapabilmesi de aynı kazanımın sonucudur. İki yaş civarında şişeye veya kutuya oyuncakları toplayıp geri koyabilir.

İşlem Öncesi dönem 3-4 yaşındaki çocuklar simgesel terimlerle düşünebilseler de kullandıkları sözcükler ve imgeler henüz mantıksal bir tarzda düzenlenmemiştir. Piaget bilişsel gelişimin 2-7yaş arasındaki evresine işlem öncesi evre adını vermiştir. Bu evrede bazı kuralları ya da işlemleri henüz kavramaz ya da kavrayışı zayıftır. Korunum kavramını henüz kazanmamıştır. Suyun miktarını uzun bardaktan kısa bardağa döküldüğünde korunduğunu kavrayamaz.

Bu dönemde sembolik fonksiyonun ortaya çıkması dönemin en önemli özelliğidir.Bir önceki dönemde sürekli oldukları anlaşılan nesneler artık sembollerle temsil edilmeye başlanır, dil gelişir.Kişi nesneleri zihninde canlandırabilir. Fakat o sembollerle işle yapabilecek düzeyde değildir. Sembolik fonksiyon, başka bir açıdan eylemin düşünceye dönüşmesidir.Çocuk karşısındaki eylem ve nesneleri zihinsel bir şemaya dönüştürebilmektedir.

Ayrımlaşmamış sesler Sensori- motor dönemde çocukların ilk kullandıkları şemalar genellikle nesnelerin taklit edilmesi ve yüz ifadelerine dayanır.Kelimeleri etkili biçimde kullanamadığı için taklide başvurur.Taklit sesleri geneldir, ayrımlaşmamıştır. “ham” sesi yemek yeme, yemek isteme yada yemekle ilgili oyun anlamına gelebilir. İşlem öncesi dönem bu tür ses kullanımlarının azaldığı dönemdir.4 yaşındaki çocuk 200 civarında kelime bilebilir.

İşlem-öncesi dönemde düşünce tek yönlüdür. Sadece eşleştirme ve sıralama içerir. Sizin yaptığınız kuleyi aynı adımları izleyerek yapması (tek yönlü) sembolik bir işlem yapabildiğini gösterir. Yolda gelirken gördüğünüz yerleri çocuğun giderken nasıl görebileceğini bilmesi çift yönlü düşünebildiğini gösterir. Bunu daha sonraki dönemde başarabilirler.

Devresel tepki Sensori-motor dönemde daha fazladır. Fakat bu dönemde de daha kolay gözlenebilir hale gelir. Devresel tepkide çocuk yaptığı bir davranışı tekrarlamaktadır.Örneğin yeni bir espri öğrenen çocuk o espriyi yetişkinlere “gına gelene” kadar tekrarlar. Bu çocuğun olayı özümlemeye çalıştığını gösterir.

Oyunun simgeselleşmesi Oyun bu dönemin hem sembolik fonksiyon hem de devresel tepki olgularını gösteren davranış biçimidir.Oyun simgeselleşerek gelişir.

Ben-merkezcilik (egosantrizm) Dünyanın merkezi kendisidir. Kendisini başkasının yerine koyamadığı için onun bildiğini herkesin bildiğini, gördüğünü herkesin gördüğünü zanneder. Telefonda konuştuğu kişinin orada bulunanları gördüğünü düşünür.

Paralel Oyun Ben-merkezciliğin bir uzantısı olarak oyunları birlikte oyun olarak değil,daha çok bir arada oyun olarak değerlendirebilir. Piaget bu tür oyuna paralel oyun demektedir.Çocuklar bir arada oynarlar ama birlikte oynamazlar. Herkes kendi oyunun oynar.Arabacılık oynarken bazen karşılaşır,kaza da yapabilirler ama işbirliği ve rekabet yapmazlar. İşbirliği ve rekabet yapmaları için başkalarının varlığını anlayabilmek gerekir.Oysa henüz bunu başarabilecek durumda değildir.

Toplu Monolog Sensori-motor dönemin ilk yıllarında Piaget’in toplu monolog adını verdiği konuşma şekli söz konusudur. Bu tip konuşmada herkes kendine göre bir şeyler konuşuyordur. Arada birbirlerini dinlemiş ve karşılıklı konuşmuş gibi görünseler bile, kendi kendilerine konuşuyor gibidirler

Nesne sürekliliğini kazanan çocuk, bu Kişi sürekliliği Nesne sürekliliğini kazanan çocuk, bu dönemde kişi sürekliliği anlayışını kazanır. Dönem başında Ayşe’nin elbisesini giyen Fatma Ayşe olmuş gibi algılayan çocuk bu dönem de kişinin elbise ve görüntülerin arkasında kalıcı olduğunu öğrenir.

Animizm Doğadaki cansız nesnelere canlı imiş gibi davranmak olarak tanımlanabilir.Bebeği ile konuşurken onun da konuştuğunu en azından konuştuklarını anladığını düşünür. Canlılara cansız gibi davranmakta bu davranışın bir uzantısıdır.Kedinin kuyruğuna teneke bağlamak gibi…

Somut İşlemler Dönemi 7-12 yaş arasını kapsayan bu dönemde işlem yapabilir hale gelir.Ancak gözünün önünde somut olan işlemleri yapabilir.Soyut olan elle tutulup gözle görülemeyen işlemler henüz gerçekleştirilemez.Sınıflama becerileri bu dönemde edinilir.Hatta birkaç boyutu dikkate alarak sınıflama yapabilir hale gelir. Bu dönemde düşünce tersinebilirlik özelliği edinir. A=B dir, ama B=A değildir. Bu özellik bu dönemde kazanılır. Buz haline gelen suyun tekrar su haline gelebileceğini de düşünmeye başlar.

Dağılma İşlem-öncesi ben merkezci olan çocuk bu dönemde ben merkezciliğinden kurtulur. Piaget’in dağılma dediği olay gerçekleşir. Çocuk başkalarının da kendilerine göre düşüncelerinin olabileceğini anlamaya başlar. Bu dönem bir anlamda başkalarıyla “başkaları” olarak ilişkinin kurulabildiği dönemdir.

Korunum kavramının kazanılması Korunum değişmezliğin anlaşılmasını ifade eder. Örn;sıvıların korunumu: sıvıların içine konduğu kap değişse bile ekleme çıkarma yapılmamışsa ,sıvının miktarının aynı kalacağının anlaşılmasını ifade eder

Madde korunumu: 6-7 yaş. Bir bütün parçalar ayrılsa bile miktarı değişmez. Uzunluk korunumu: 6-7 yaş.Uzun bir tel parçalansa veya kıvrılsa bile uzunluğu değişmez. Nitelik değişmezliği: 6-7 yaş.Bir kaptan diğerine boşaltılan sıvının miktarı değişmez. Sayıların korunumu: 7 yaş. Nesnelerin yakınlaştırılması veya uzaklaştırılması ile miktarda değişme meydana gelmez.5 top ister bitişik ister ayrı olsun 5 toptur, sayı değişmez.

Alan Korunumu 7 yaş Kağıt parçasının kapladığı alan, kağıt kesilip başka şekiller oluşturulsa bile değişmez. Ağırlık Korunumu 9-12 yaş. Şekli değişen balçığın ağırlığı değişmez. Hacim Korunumu 11-12 yaş.Çeşitli şekillere sokulan balçığın taşırdığı su miktarı aynı kalır.

Sınıflama ve sıralama Önceki dönemde tek faktörlü işlemler yapabilirken bu dönemde sınıflama ve sıralama konusunda ustalaşırlar.

Soyut İşlemler Dönemi Soyut düşünmeye başlar. Zihinden işlemler Yapabilir,hipotez geliştirilerek problemlere analitik çözümler bulunabilir.

Birleştirmeci (kombinasyonel) düşünme Bu dönemde diğer bir düşünce özelliği de birleştirmeci (kombinasyonel)düşünmedir.Birkaç faktörün birlikte ele alınarak sorunun çözülmesi bu dönemde edinilir. Ayrıca faktörler birbirlerinden bu dönemde soyutlanabilir ve bilimsel sorunlara çözümler aranabilir. Sarkacın salınımını etkileyen faktörlerin;ipin uzunluğu, ağırlıkve uygulanan kuvvet vb.olması.

Göreli Kavramlar Kişiye yere zamana göre değişen kavramlar da bu dönemde edinilir.Bir yönden bakıldığında solda olan bir nesnenin diğer yönden bakıldığında sağda olması gibi soyut işlemler bu dönemde anlaşılır.

Ergen benmerkezciliği Ergenlik dönemine özgü bir düşünce biçimi olan ergen benmerkezciliği nedeniyle herkesin ona dikkat ettiğini düşünür.Kendini sürekli sahnede hisseder.Çocuk başkasının perspektifinden olaylara bakamazken ,ergen başkalarının perspektifini “ya onlar ne der” diye düşünmeye başlamıştır. Bu dönemde ki eğitimde soyut düşünce içeriğine yer verilmesi onların yeni yeni kazanmaya başladıkları düşünce özelliklerini kullanma fırsatı verecektir.