Cinsel Davranış Bozukluğu Olan Hasta İle İletişim
KONU İÇERİĞİ Cinsellik nedir?................................................2 Cinsel haklar nelerdir?........................................3 Cinsel uyum nedir?............................................4 Cinsel uyumu bozan başlıca etkenler nelerdir?..............5 Cinsel kimlik nedir?............................................6 Cinsel yönelim nedir?..........................................7 Cinsel rol nedir?...............................................8 Cinsel kimliğin gelişimsel belirleyicileri….....................9 Sağlıklı özdeşimi etkileyen ya da saptıran önemli engeller.10 Cinsel sağlık ve hemşirelik...................................11 Cinsel davranış bozukluğu olan hastalarla iletişim..........15 Cinsel içerikli davranışlar karşısında hemşirenin iletişimde kullanabileceği ilkeler ........................................22
CİNSELLİK Canlı olma, kendi metabolik süreçlerini yönetebilme, kendi varlığını koruyabilme ve kendine çoğaltabilme ile tanımlanmaktadır. Mikroorganizmalarda üreme mitozis yolu ile gerçekleşme ilkel canlılarda da bir dizi stereotipik davranış sergilenmektedir. Üreme amaçlı davranışlar, gelişim basamaklarının ileri aşamalarında daha karmaşık bir görünüm kazanmaktadır. İnsanda ise tasarlanan, yer ve zamana göre düzenlenen, gerektiğinde ertelenen, bir bölümünde üst yapı kurumlarının belirleyici rol aldığı, oldukça zenginleştirilmiş bir yaşam olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yaşantı, insan sağlığını doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir.
CİNSEL SAĞLIĞIN OLUŞABİLMESİ VE SÜRÜDÜRELEBİLMESİ İÇİN HER BİREY CİNSEL HAKLARI BİLMELİ VE KORUMALIDIR. CİNSEL HAKLAR; En üst düzeyde cinsel sağlığa ulaşma Cinsel sağlık ile ilgili bilgileri arama ve alma Cinsel eğitim Beden bütünlüğüne saygı Partner seçimi Cinsel aktif olma ya da olmama kararı Cinsel ilişkide fikir birliği Çocuk sahibi olma ya da olmama, ya da zamanına karar verme Cinsel yaşamda güven, memnun olma çabası
Cinsel Uyum Cinsel uyum yalnızca fizyolojik bir olay değildir. Aslında, cinsel uyum genel uyumun parçasıdır ve birçok karmaşık ruhsal olayı içerir. Sevme, sevilme, bağlılık, dokunma, okşanma, konuşma, paylaşma ve özleme vb. gibi birçok duygu ve gereksinim cinsel uyumun içinde yer alır. öte yandan, cinsel işlev, genel olarak sağlığın önemli bir boyutudur. Örneğin sık cinsel ilişkisi olan ve cinsel yaşamdan memnun olan insanların olmayanlara göre daha uzun yaşadıkları da bilinmektedir.
Cinsel uyumu bozan başlıca etkenler : Cinsel kimlik gelişimini bozan, saptıran, kısıtlayan biyo- psikososyal etkenler Kalıtım, hormonlar, fiziksel sakatlıklar, hastalıklar Bireyin iş ve toplumsal yaşamını bozan etkenler Bireyin eşinin uygun, uyumlu olmaması; sevginin olmaması
Cinsel kimlik; Bireyin kendi bedenini ve benliğini belli bir eşeylik içinde algılayışı , kabullenişidir.
Cinsel yönelim; Bireyde cinsel duygu, istek ve davranışların belli bir eşeye ya da nesneye çekimidir.
Cinsel rol; Toplum içinde cinsellik açısından dışa vuran davranışların görünümüdür. Örneğin: Bir erkek kendini kadın kimliğinde hisseder, kabul eder; ancak bunu gizler ve dışa vuran davranışlarında, toplumsal davranışlarında erkek rolünü benimsemiş olarak görünebilir.
Cinsel Kimliğin Gelişimsel Belirleyicileri: İnsan oğlunda cinsel benlik duygusunun ve cinsel kimliğin gelişimi bir dereceye dek eşeysel iç algıların etkinliğine bağlıdır. Çekirdek cinsel kimlik çocukluğun ilk bir buçuk, iki yılında; genel olarak cinsel kimlik duygusu ise yaşamın ilk dört yılında yerleşmektedir. Bireyin ilk sevgi nesnesi annesidir. Uygun özdeşim örneklerinin bulunuşu ya da bulunmayışı, cinsel kimliğin gelişmesinde en önemli etkenlerden biridir.
SAĞLIKLI ÖZDEŞİMİ ENGELLEYEN YA DA SAPTIRAN ÖNEMLİ ENGELLER Aile içinde uygun özdeşim örneklerinin bulunmayışı, bulunsa bile çocuğa anne yada babanın yada onların yerinde olan önemli kişilerin çocukla özdeşim örneği olabilecek nitelikte ilişki kuramaması Bozuk, sapık, nevrotik, psikotik davranışlar gösteren anne- baba Anne-babanın birbirini sevmemesi, saymaması, aşağılaması Aile içinde sevgi yoksunluğu Aile içinde şiddet Aile içinde çocuğa cinsel sataşmalar, çocukla cinsel ilişkiler Annenin kendisini kızına kötülemesi, kadının aşağı, horlanan bir yaratık olarak tanıtılması Babanın kızını sevmemesi, oğlunu ileri derecede ürkütmesi yada ihmal etmesi gibi durumlar özdeşimi olumsuz yönde etkileyebilir.
CİNSEL SAĞLIK VE HEMŞİRELİK Cinselliğin değerlendirilmesi ve danışmanlık hemşirenin rollerindendir. Ancak az sayıda kişi bunu yerine getirmektedir. Ancak bu konuda bilinçlendirmeye gereksinim vardır. Cinsel değerlendirme fiziksel, psikolojik ve sosyokültürel yönü içermelidir. Kadının öyküsü alınırken , jinekolojik obstetrik öykü alınmalı.Bu sırada cinsel cevapta değişim olup olmadığı değerlendirmelidir.Kadının önceki gebeliği,doğum sonrası dönem ve riskli bir durum olup olmadığı,gebeliği önleyici yöntem kullanımı sorulmalıdır.
Psikolojik değerlendirme; beden imajı, benlik saygısı, cinselliğe bakışı, cinsellik ile ilgili kendine güveni, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik sorunlar; cinsel istismar öyküsü, ilaç kullanım, eşi ile ilişkisinin kalitesi değerlendirilmelidir.
Sosyokültürel seksüel değerlendirme kadının cinselliğe ve yaşlanmaya ilişkin tutumları ve değerleri değerlendirilmelidir. Kadın ve erkek rolüne ilişkin algılarının ne olduğu öğrenilmelidir. İlk kural: Hemşire hastanın cinsellikle ilgili konuşmayı yapabilmesi için bir fırsat oluşturulmalıdır. Hastanın bu konuda gereksinim olduğunu fark etmelidir. Çünkü genellikle hastalar bu konuyu konuşmak için hazır değildirler. İkinci kural; güvenli bir ortam oluşturarak konuşabileceği bir ortam yaratmasıdır. Bu nedenle yargılamadan ,utandırmadan, ona soru sormak yerine onun soru sormasını sağlamalıdır. Bu nedenle beden dili iyi kullanılmalı ve beden ifadesi bireyde iletişime açık olduğunu yansıtmalıdır. Güvenli bir ortam ve ilişki oluşturulmalı. Hasta ilk görüşmede konuşmayabilir bu nedenle birden fazla görüşme gerekebilir.
Öykü alırken genel konulardan, kapalı uçlu sorulardan ve basitten başlayarak daha karmaşık ve açık uçlu sorulara doğru gidilebilir. Öykü alınırken tıbbi terminoloji yerine onun anlayabileceği ve kendisini rahat hissedeceği bir dilde konuşmalı. Böylece iletişim başlatılabilir. Örneğin; daha fazla anlatabilir misin? Bu durumda neler hissettin? Benim nasıl yardım edebileceğimi düşünüyorsun? Gibi .
Cinsel Davranış Bozukluğu Olan Hastalarla İletişim Cinselliğin hemşirelik bakımının önemli bir parçası olması gerektiği bilindiği halde hemşirelerin bu konuyu ele almada güçlük yaşadıkları görülmektedir. Sağlık profesyonellerinin cinselliği tartışmamasının birçok nedeni olabilir. Cinsellik ve cinsel eğitim konusundaki bilgi açıkları, iletişim sıkıntıları, cinsellikle ilgili inanç ve tutumları nedeniyle çoğu zaman hemşireler cinselliği bakımın dışında düşünmektedirler.
Hastaların cinsel organlarını teşhir, cinsel içerikli konuşma gibi davranışları genellikle yetişkin cinselliğinin ifadesi değildir.
Bu tür davranışlar, hastalığın şiddetine karşı kontrolsüz dürtüsel tepki, cinsiyet olarak erkeklik/kadınlık gücüne dikkatini çekerek hastalığa yenik düşme endişesini inkar etme bağımlı olmaya bağlı regresyon sonucu ortaya çıkabilir. Bu tür davranışlar gösteren hastalara empati yapmak güçtür. Bu davranışlar karşısında geleneksel tepki “yargılama”, “hastayı reddetme” olabilir.
Erkek hastanın hemşireye, kadın hastanın hekimlere cinsel içerikli davranışları hastanın ahlaki değerlerinin zayıflığı olarak nitelendirebilir. Hastanın güçsüzlüğünün telafisi olarak değerlendirilebilecek bu sağlıksız savunma mekanizmasının profesyonelce ele alınması gereklidir. Cinsel davranışın profesyonelce ele alınamadığı iletişim örnekleri yer almaktadır.
10 yıl önce ilk kalp krizini geçirip sürekli ilaç kullanan 48 yaşındaki erkek hasta, ikinci kalp krizi nedeniyle yatırılmıştı. Hasta yaşamını taksi şoförlüğü yaparak kazanıyordu. Hasta mutlak yatak istirahatını reddediyor, yiyecek kısıtlamasına uymuyor, sigara içiyordu. Yatakta temizliğine yardım edilirken cinsel organını teşhir ediyor, konuşmalarının çoğu “orgazm” olabildiği konusuna yoğunlaşıyordu. Hemşireler onun bu davranışları nedeni ile odasına girmeyi bile istemiyorlardı.
Ortopedi servisinde, yatağa bağımlı, evli, erkek hasta bana sürekli bir şeyler ikram etmeye çalışıyor, ben de teşekkür edip almıyordum. Yatışına çeki-düzgün vermiyor, çok sık üzerini açıyordu, üzerini örtmesi için birkaç kez uyardım. Odadaki diğer hasta ile konuştuğumda bozuluyor, bakışlarını üzerimden ayırmıyordu. Odaya giren diğer hemşirelere de aynı şekilde davranıyor, odadan çıktıklarında “hoş kızlar, ama hiç birinde iş yok” gibi rahatsız edici şeyler söylüyordu. Ona kızdığımı belli etmeden iyi bakım vermeye çalışıyordum. Sadece arkadaşlarının arkasından konuştuğunda “hiçbir hemşireye benim yanımda böyle sözler söylememesi gerektiğini bundan rahatsız olduğumu” söyledim. Hasta güldü ve beni cevaplamadı…
Cinsel içerikli davranışlar karşısında hemşirenin iletişimde kullanabileceği ilkeler ; Hastanın ölüm korkusu, işini sürdürememe, bağımlı olma gibi kaygı yaratan duygularına yoğunlaşma. Cinsel içerikli konuşma ya da davranışların üzerinde durmaksızın üçüncü şahıs ifadesi kullanarak endişelerini konuşma. Hastanın dürtüsel denetiminin kalkması nedeni ile gereksinimi olan dış denetimin sağlanması (yargılamaksızın davranışlardan rahatsız olduğunun iletilmesi vb yollarla) Hastanın gücünü, saygınlığını hissedebilmesinin sağlanması ( bu amaçla hastanın planlara katılımı, kısıtlamalar konusunda onayının alınması gibi yöntemlerin izlenmesi)