CERRAHİ ALAN İNFEKSİYONLARI VE CERRAHİ PROFLAKSİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Enfeksiyöz Hastalıkların Tedavisinde Eczacının Rolü
Advertisements

Operasyon Öncesi Hazırlık
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
GASTROİNTESTİNAL KANAL KANSERLİ HASTADA BESLENME DESTEĞİ
CRYSTALİN® Yara Bakımında Yenilikçi Teknoloji
VAN TÜRKİYE’ DE YANIK YARASI İZOLATLARININ BAKTERİYOLOJİK PROFİL VE ANTİBİYOGRAMININ ÜÇ YILLIK İNCELEMESİ Araş. Gör. Dr. Fatma Esenkaya Taşbent Danışman:
Cerrahi alan enfeksiyonlarını önlemeye yönelik öneriler.
HASTANE ENFEKSİYONLARI VE DEZENFEKSİYON
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
HASTANE iNFEKSİYONLARI TANIMI, EPİDEMİYOLOJİSİ VE RİSK FAKTÖRLERİ
Hazırlayan: Dr Berge EDE Moderatör:Op.Dr.Turhan Pekiner
Cerrahi profilaksi Dr. Güray ARSU.
ANTİBİYOTİK KOMBİNASYONLARI
Nosocomial Pnömonilerin Önlenmesi
ÜRİNER SİSTEM ANTİSEPTİKLERİ
Peritonitler ve Karıniçi Apseler
SEPTİK ŞOK DR BARIŞ VELİ AKIN BAKIRKÖY DR SADİ KONUK EĞİTİM VE
AÇIK ÜROLOJİK CERRAHİDE ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİSİ
YENİDOĞAN SEPSİSİ Prof. Dr. A. Engin Arısoy
EYLÜL 2014 ÖZGE DEMİR.
Ecz.HİLAL ÖZNUR Uygulama Adı:AKILCI ANTİBİYOTİK KONTROLÜ
CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARI VE CERRAHİ PROFLAKSİLER
Gastrointestinal Dekontaminasyon
FEN ve Antibiyotiklere Direnç Sorunu
Enfeksiyöz Hastalıkların Tedavisinde Eczacının Rolü Doç.Dr. Kutay Demirkan Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Klinik Eczacılık Anabilim Dalı Başkanı.
Ampirik Antibiyotik Tedavisi
Antibiyotikler Uygun olmayan ve yaygın kullanılan ilaçların başında
PNÖMONİLER Dr. Oğuz KILINÇ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
HASTANE KAYNAKLI PNÖMONİLER - 1
Antibiyotik Bakterilerden veya mantarlardan elde edilen veya sentetik olarak üretilen Bakteriler üzerinde öldürücü ya da üremelerini engelleyici etki.
Eskişehir Osmangazi Ü. Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD
Sepsis Tanı ve Tedavisi
HASTANE İNFEKSİYONLARINI ÖNLEME VE KORUNMA
İLAÇ UYGULAMASIYLA İLGİLİ TEMEL KURALLAR
Danışman:Prof.Dr.Mahmut Baykan Hazırlayan:Arş.Gör.Dr.Özlem Ögüç Şanlı
Kolon kanserinde hemşirelik bakımı
YENİDOĞANDA AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI Dr. Ferhan KARADEMİR MART 2007.
GEBELİKTE VE JİNEKOLOJİDE AKILCI İLAÇ KULLANIMI
Hastane Enfeksiyonları
Kirli eller Hastane içinde yüksek virülans ve çoklu dirençli mikroorganizmaların hastalar arasında yayılmasında neden % sağlık personelinin kirli.
BASINÇ YARASI PREVALANSI
STERİLİZASYON DERSİ 6. HAFTA DERS NOTLARI
HASTANE ENFEKSİYONLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
BEL – BOYUN FITIKLARI.
Hastane infeksiyonları
HASTANE ENFEKSİYONLARI
HASTANE ENFEKSİYONLARI
CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARI VE RİSK FAKTÖRLERİ
CERRAHİ ENFEKSİYONLAR, BATIN İÇİ ENFEKSİYONLAR VE APSELER
TEMİZ CERRAHİDE ENFEKSİYON VE PROFİLAKSİ Dr. Bahadır M. Güllüoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Meme ve Endokrin Cerrahi.
WARFAİNE BAĞLI KANAMA Doç. Dr. Siret Ratip Hematoloji Departmanı, Acıbadem Hastanesi.
Cerrahi Enfeksiyonlarda Tedavi Prof. Dr. Metin Kapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı.
Astımda özel durumlar fatih türkmensoy. astım ve gebelik 1/3, 1/3, 1/3 İlaç alamalıyım ? Bebeğe bir zararı olur mu ?
ÇOCUKLARDA ORTAYA ÇIKAN SEPTİK ŞOKTA SERUM LAKTAT SEVİYELERİ
TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLERDE OLGU SINIFLAMALARI
STAFİLOKOK ENFEKSİYONLARI
Nekrozitan enterokolit
Sepsisli Hastalarda prokalsitonin, C-Reaktif Protein, Lökosit, Mean Platelet Volüm Değerlerinin, Kan Kültüründe Üreyen Mikroorganizmalarla Karşılaştırılması.
Çevresel Mikroorganizmalar ve Önemli Özellikleri
Kardiyopulmoner Baypas Sonrası Ortaya Çıkan Deliryum Üzerine B Vitamini Kompleksinin Koruyucu Etkisi Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama.
BASINÇ YARASI PREVALANSI. Basınç yarası, kemik çıkıntılarının dış yüzeylerindeki deri ve subkütan dokunun uzun süreli basınca maruz kalması ve sürtünmenin.
HOŞGELDİNİZ … © Diaverum September 2018.
DİYALİZ CİHAZI. Diyaliz makinesi nedir? Böbrek yetmezliği çeken hastaların belirli zamanlarda bağlanmak zorunda kaldıkları suni böbrek makinesine verilen.
&. -Ağrılı, uzun süren ameliyatlar -Sinüs lifting ve kemik tozu gibi pahalı ileri cerrahi uygulamaları -Protezleri takamadan aylarca iyileşme süresi.
Preoperatif değerlendirme
Persistent Skin Furuncle
Sunum transkripti:

CERRAHİ ALAN İNFEKSİYONLARI VE CERRAHİ PROFLAKSİ Dr. Özlem Aydemir Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

HASTANE İNFEKSiYONLARI: Hastane içinde gelişen veya hastane yoluyla bulaşan infeksiyonları içerir. En sık görülen hastane infeksiyonu üriner sistem infeksiyonudur. (% 40). Cerrahi servislerde en sık görülen hastane infeksiyonu ise yara infeksiyonlarıdır ve tüm hastane infeksiyonları içinde 2. sırada görülür. Günümüzde yara infeksiyonu terimi cerrahi alan infeksiyonu ile yer değiştirmiştir.

CERRAHİ ALAN İNFEKSİYONU Cerrahi alan infeksiyonu, tanım olarak tedavisi cerrahi girişim gerektiren veya cerrahi girişime bağlı gelişen infeksiyonlardır: 1- Nekrotizan yumusak doku infeksiyonları 2-Vücut bosluklarının infeksiyonları (peritonit, ampiyem, perikardit) 3- Sınırlı doku, organ ya da eklem infeksiyonları (abse, septik artrit) 4- Prostetik materyal infeksiyonları

CERRAHİ ALAN İNFEKSİYONU Tüm hastane infeksiyonları içinde ikinci sırada görülür(%15-18). Önemi; -Hastanede kalış süresini 7-10 gün uzatır. -Hastane masraflarını artırır. -Mortalite oranını artırır.

Cerrahi alan infeksiyonu gelişimi için risk faktörleri: a)Hastaya ait sistemik faktörler: • immunsupresyon • Obesite • DM • Kronik enflamatuar süreç • Malnutrisyon • Anemi • Periferik vasküler hastalık • Radyasyon • Kronik deri hastalığı • Taşıyıcılık • Yakın zamanlı cerrahi girişim

Cerrahi alan infeksiyonu gelişimi için risk faktörleri: b)Hastaya ait Lokal faktörler: • Yetersiz cilt hazırlığı • Aletlerin kontaminasyonu • Yetersiz antibiyotik profilaksisi • Uzun girisim süresi • Lokal doku nekrozu • Hipoksi, hipotermi

Cerrahi alan infeksiyonu gelişimi için risk faktörleri c)Ameliyata ait risk faktörleri: Uygulanan kötü cerrahi teknik Ameliyatın uzun sürmesi Aletlerin kirli olması Ameliyat öncesi uzun süre hastanede yatış d)Ameliyatta oluşan yaranın kontaminasyon derecesi

Preoperatif hastanede kalma süresinin uzaması 1 gün kalış infeksiyon riskini %6 artarır. 21 gün kalış infeksiyon riskini %14 artırır.

Operasyon süresinin uzaması 1saat infeksiyon riski %1,3 2 saat %2,7 3 saat %3,6 Cerrahi alan infeksiyonunun en önemli belirleyicisi kontamine eden mikroorganizmanın cinsi ve miktarıdır.

Cerrahi alan infeksiyonları : Yüzeyel (superficial) insizyonel infeksiyonlar Derin (deep) insizyonel infeksiyonlar Organ veya alan infeksiyonları

Yüzeyel yara infeksiyonu: Cerrahi girişim sonrası 30 gün içinde primer kapatılan insizyon bölgesinde gelişen ve fasyanın üzerindeki deri ve ciltaltı dokuları içeren infeksiyondur. Aşağıdakilerden biri vardır; Yüzeyel yaradan pürülan drenaj, Yaradan yapılan kültürde üreme, Aşağıdakilerden en az biri; Duyarlılık, Lokalize şişlik, Kızarıklık, Isı artışı

Derin yara infeksiyonu: Kalıcı protez yoksa cerrahi sonrası 30 gün, kalıcı protez varsa cerrahi sonrası 1 yıl içinde ortaya çıkan ve fasia altındaki derin dokuları da içeren infeksiyondur.

Organ/ boşluk infeksiyonları Herhangi bir protez kullanılmamışsa 30 gün içinde görülen, kullanılmışsa 1 yıl içinde görülen ve klinik görünüm olarak cerrahi işlem ile ilgili olan infeksiyonlardır. infeksiyon cerrahi sırasında açılmış veya manuple edilmiş insizyon dışı alanlarda olmalıdır.

Aşağıdakilerden biri olmalıdır; -Bir organ veya bir alandan pürülan materyalin drenajı veya aspirasyonu, -Apse veya infeksiyonun diğer işaretlerinin direkt olarak veya reoperasyon anında saptanması, -Histopatolojik veya radyolojik olarak infeksiyon belirtileri.

KONTAMiNASYON VE İNFEKSİYON RİSKİ AÇISINDAN CERRAHİ YARALARIN SINIFLANDIRILMASI Cruse 1980’de yaraları bakterilerle olan kontaminasyon derecesine göre dörde ayırdı. 1. Temiz Yaralar: Beklenen infeksiyon oranı en fazla % 1-3. (tiroidektomi, fıtık ameliyatı, kalça protezi, kalp ve damar cerrahisi, varis ameliyatı gibi). GIS, GUS veya solunum yollarına kesinlikle girilmez. Tüm ameliyatların yaklaşık %70’i bu gruptadır.

2. Temiz Kontamine Yaralar: Beklenen infeksiyon oranı en fazla %5-10. GIS, GUS veya solunum yollarının kontrollü olarak, kontaminasyon minimum olacak sekilde açıldığı durumlardır. Apendektomi infekte olmayan temiz idrar varlığında GUS’e girilmesi (nefrektomi vb) infekte olmayan temiz safra varlığında safra yollarına girilmesi (kolesistektomi)

3-Kontamine Yaralar: Yaranın major kontaminasyonu söz konusudur. Beklenen infeksiyon oranı en fazla %10-20. Açık, taze travmatik yaralar Gastrointestinal sistem içeriğinin operatif alana veya yaraya akması Enfekte idrar varlığında GUS’e, enfekte safra varlığında safra yollarına girilmesi. Temiz kontamine ve kontamine yaralarda antibiyotik proflaksisi ile infeksiyon riski %5’in altına inmektedir.

4- Enfekte ve Kirli Yaralar: Deride yara oluşmadan önce yerleşik infeksiyon vardır. Beklenen infeksiyon oranı % 40-50 veya daha yüksektir. Operasyon sırasında akut pürülan bakteriyel inflamasyon mevcut. Ölü doku, yabancı cisim ya da fekal kontaminasyon iceren veya tedavisi gecikmis travmatik yara mevcuttur.

CERRAHİ ALAN İNFEKSİYONLARINDA PATOJEN AJANLAR Patojen Görülüş % si Staphylococcus aureus 20 Coagulase-negatif staphylococcus 14 Enterococcus türleri 12 Escherichia coli 8 Pseudomonas aeruginosa 8 Enterobacter türleri Proteus mirabilis 3 Klebsiella pneumoniae 3 Diğer streptococcus türleri 3 Candida albicans 3 Diğer gram-pozitif aeroblar 2 Bacteroides fragilis 2

CERRAHİ PROFLAKSİ: Konak savunmasının etkilenmeyeceği düzeyde olmak koşuluyla,intraoperatif kontaminasyondaki mikrobiyal yükü azaltmak için uygun zamanda, uygun antibiyotiğin, yeterli dozlarda kullanımı ile alınan bir önlemdir.

Profilaktik antibiyotik kullanımı aşağıdaki durumlarda endikedir: Yarada bakteriyel kontaminasyon olası ise Riski yüksek olan veya protez yerleştirilecek temiz yaralar. Travmatik yaralar. Bir yaralanma sonucu gastrointestinal kanalı açılanlar Barsak ve kolonu ilgilendiren elektif ameliyat geçirecek olanlar

Profilaktik antibiyotik kullanımı aşağıdaki durumlarda endikedir Yüksek riskli safra yolları operasyonlarına tabi tutulanlar. Jinekolojik operasyonlar.

Hastane infeksiyonlarıyla ilk mücadele 1840’larda Viyanalı jinekolog Semmelsweiss tarafından bulunmuştur. Kadın doğum servislerindeki yaygın puerperal sepsisin öğrenci ellerinden kaynaklandığını düşünerek elleri hipoklorid solusyonuyla yıkatmış ve sepsisi 5 kat azaltmıştır.

1860’larda bakterilerin tanınması, cerahatlenmenin mikroplarla olduğunun keşfi, 1867’de İngiliz cerrah Lister’in ameliyat yarasını ve ameliyat salonunu karbolik asit(formol) ile dezenfeksiyonu , 1880’de malzemelerin kaynatılmaya başlaması cerrahi infeksiyonlarla ilk mücadele örnekleridir.

Postoperatif yara infeksiyonların gelisiminde hastaya ait faktörler, cerrahın deneyimi, hastane ve ameliyathane kosulları, operasyonun yeri ve süresi gibi bir çok faktör rol oynar. Cerrahi girisimler nötrofil fonksiyonunu ve opsonizasyon kapasitesini bozar.

Anestezide kullanılan ilaçlar termoregülasyonu bozarak perioperatif hipotermiye neden olur. Hipotermi, vazokonstruksiyonu tetikler. Dokuda oksijen azalır. Düşük subkutan oksijen cerrahi alan infeksiyonu için risk faktörüdür. Perioperatif hipotermide; nötrofillerin kemotaksisi, stafilokokların öldürülmesi ve superoksit üretimi azalır.

Uygun yapılan bir antibiyotik profilaksisinin cerrahi alan infeksiyon sıklığını azalttığı kanıtlanmıstır. Cerrahi yara infeksiyonlarının düşük düzeyde olmasının ilk koşulu, asepsi ve antisepsi kurallarına uygun ameliyat yapmaktır. Ancak ne kadar iyi aseptik teknikler kullanılırsa kullanılsın, bakteriyel kontaminasyona engel olunamaz.

Cerrahi alan infeksiyonlarının önlenmesinde antibiyotiklerin rolü ile ilgili ilk deneysel çalışma Burke tarafından 1961’de yapılmıştır. Burke bu çalışmada farelerin cilt altına enjekte ettiği stafilokokların infeksiyon yapıp yapmamasının, antibiyotiğin enjeksiyon zamanına bağlı olduğunu saptamıştır.

Eğer önce bakteri verilip, sonra antibiyotik verilirse infeksiyon geliştiğini ama önce antibiyotik verilirse infeksiyon gelişmediğini saptamıştır. Buradan hareketle 1970’lerden itibaren postoperatif yara infeksiyon proflaksisi için antibiyotik ameliyattan hemen önce verilmeye başlanmıştır.

Antibiyotik, operasyondan kısa zaman önce ya da sırasında verilmelidir; 3-4 saat kadar bir gecikmede antibiyotik almamış hasta ile aynı oranda infeksiyon görülmektedir.

CERRAHI PROFILAKSI ILKELERİ Hedef mikroorganizmalara etkili, toksisitesi düşük ve ucuz antibiyotik seçilmelidir. Antibiyotik, ameliyattan önceki 30 dakika içinde, intravenöz ve tek doz uygulanmalıdır. Operasyon 3 saatten uzun sürecekse, kan kaybı fazla ise veya kullanılan antibiyotiğin yarı ömrü kısa ise ikinci doz uygulanabilir. Profilaksi 24 saatten daha uzun olmamalıdır.

CERRAHI PROFILAKSI Antimikrobiyal profilaksinin temel noktalarından biri; kullanılacak antibiyotiğin major patojenleri kapsaması ama normal flora elemanlarını kapsamasına gerek olmadığıdır. Çünkü normal floranın patojenik potansiyeli düşüktür. Seçilen antibiyotik bakterisidal etkiye sahip olmalıdır.

CERRAHI PROFILAKSI Cerrahi profilaksi uygulanmasına bilimsel kanıt düzeyi yeterli çalısma sonuçları dikkate alınarak karar verilmelidir (Tablo 1). Profilaktik antibiyotik kullanımı postoperatif infeksiyon riskini azalttığı gösterilen girisimler için önerilir. Bazı girişimlerde profilaksinin yararını gösteren yeterli kanıt henüz bulunmadığı için kullanılıp kullanılmaması tartışmalıdır.

CERRAHI PROFILAKSI Tablo 1. Bilimsel Kanıt Düzeyleri Ia Randomize kontrollü çalısmaların meta analizi Ib En az bir randomize kontrollü çalısma Iıa En az bir iyi planlanmıs randomize olmayan, kontrollü çalısma IIb En az bir baska yapıda iyi planlanmıs deneysel çalısma III iyi planlanmıs, deneysel olmayan tanımlayıcı çalısma (karsılastırmalı çalısmalar,korelasyon çalısmaları,olgu) IV Uzman komite raporları ve otörlerin klinik deneyimleri

CERRAHI PROFILAKSI Antibiyotik profilaksisi kararını cerrahi yara sınıflandırması ve infeksiyon riski belirler. Genellikle temiz /kontamine ve kontamine girişimler için profilaksi önerilir. Temiz girişimlerde infeksiyon sıklığı düşük olduğundan, özel durumlarda profilaksi düşünülmelidir.

CERRAHI PROFILAKSI Protez uygulanan tüm ameliyatlar, kardiyovasküler girişimler ve nöroşirürji girişimlerinin çoğu temiz girişimler olmasına karşın profilaksi önerilmektedir. Hastada infeksiyon gelişimi için risk faktörleri de değerlendirilerek profilaksi gerekliliği ortaya konabilir.

CERRAHI PROFILAKSI Kirli ya da infekte girişimlerde seçilecek antibiyotik ve uygulama süresi infeksiyon tedavisine yönelik olarak planlanır. Antibiyotik, operasyon boyunca serum ve dokuda etkin düzeyde bulunmalıdır. Bakterisidal etki göstermeli ve yan etkisi az olmalıdır. Profilaksi operasyondan önceki 30 dakika içinde verilmelidir. Genellikle anestezi indüksiyonu en uygun zamandır.

CERRAHI PROFILAKSI Sezaryen ameliyatlarında göbek kordonu bağlandıktan sonra ve kolon ameliyatlarında oral antibiyotikler operasyondan 19 saat önce verilmelidir. Genellikle tek doz verilmesi yeterlidir. Operasyon uzun sürüyor, kan kaybı 1500 ml den fazla ve kullanılan antibiyotiğin yarı ömrü kısa ise ikinci doz gerekebilir.

CERRAHI PROFILAKSI Özel durumlar dısında tek doz 1 g sefazolin yeterlidir. Penisilin allerjisinde sefazolin yerine klindamisin önerilir. Ünitede metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) infeksiyon oranı yüksekse implant uygulanan operasyonlarda profilakside glikopeptid antibiyotikler ( vankomisin, teikoplanin)kullanılabilir.

CERRAHI PROFILAKSI Antibiyotikler , topikal ve oral profilaksi önerilen birkaç cerrahi işlem dışında genellikle IV uygulanır. Profilaksinin uzun süre sürdürülmesi cerrahi infeksiyon sıklığını azaltmadığı gibi hastanelerde dirençli bakterilerin neden olduğu infeksiyonların artmasına yol açabilir. Bu nedenle infeksiyon kanıtı olmadan profilaksi süresi uzatılmamalıdır.

GÖZ CERRAHİSİ Hedef Mikroorganizmalar Staphylococcus spp., Gram negatif mikroorganizmalar Göz içi cerrahisi Preoperatif topikal antibiyotikli damla kullanılabilir

GÖZ CERRAHİSİ Penetran okuler yaralanmalarda Ampisilin/sulbaktam (2 g) veya siprofloksasin (200 mg)+klindamisin (600 mg)

BAŞ BOYUN CERRAHİSİ

BEYİN SİNİR CERRAHİSİ

PLASTİK CERRAHİ

TORASİK CERRAHİ

KARDİYAK CERRAHİ

VASKÜLER CERRAHİ

ORTOPEDİK CERRAHİ

GENEL CERRAHİ

GENEL CERRAHİ

JİNEKOLOJİK CERRAHİ

ÜROLOJİK CERRAHİ