SARE ÖZKAŞIKÇI YATILI BÖLGE ORTA OKULU REHBERLİK SERVİSİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VELİ SUNUMU
Advertisements

ERGENLERLE SAĞLIKLI İLETİŞİM
ÇOCUKTA VİCDAN GELİŞİMİ
SİLVAN İMAM LİSESİ FAHRETTİN KAYA
SBS - AİLELERE ÖNERİLERİMİZ
ÇOCUĞUNUZUN OKUL BAŞARISINDA ÖNEMLİSİNİZ!!!
EĞİTİM BAŞARISINI ARTTIRMADA ANNE BABANIN ROLÜ
YARINA KALMAK ADINA SORUMLULUK EĞİTİMİ
ÇOCUKLA İLETİŞİMDE KULLANILAN DİL.
AİLE EĞİTİM SUNUSU 5.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
ÖZEL ANTAKYA ATA İLKOKULU
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENME.
ÜNAL GÜLMEZ REHBERLİK SERVİSİ
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
PSİKOLOJİK DANIŞMA İLE İLGİLİ ÖNYARGILAR
Yanlışları azaltmanın yolları nelerdir?
SINIF YÖNETİMİ “ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
(Abisi ve kardeşi de dahil)
Onları sevdiğinizi ve onların iyiliğini kendi iyiliğiniz kadar önemli olduğuna ilişkin açık bir mesaj verebilirsiniz.
YGS VE LYS HAKKINDA GENEL
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
UĞUR DERSHANELERİ REHBERLİK BİRİMİ EYLÜL 2004
Okul Rehberlik Servisi
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …
OKUL REHBERLİK SERVİSİ – ORS-
Aile İçi İletişim.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
ETKİLİ İLETİŞİM.
SINAV KAYGISI.
İLETİŞİM BECERİLERİ.
Rehberlik Servisi Veli Bilgilendirme Semineri
ERGENLİK DÖNEMİ VE ERGENLE İLETİŞİM
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
NASIL BAŞARILI OLUNUR?.
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
SINAV KAYGISI VE AİLE.
ERGENLE İLETİŞİM.
Güce Çok Programlı Anadolu Lisesi
Gençlik çağı çelişkili davranışları bir arada barındırır.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VELİ SUNUMU
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA VE HEDEF BELİRLEME
ERGENLİK DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
YARINA KALMAK ADINA SORUMLULUK EĞİTİMİ
A.PAKSOY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ
SBS - AİLELERE ÖNERİLERİMİZ ERHAN BUDAK (Psikolojik Danışman)
ERGENLE İLETİŞİM Rehberlik servisi.
n Düzey: n Düzey: Lise 1. Sınıf öğrencileri n Genel Hedef: n Genel Hedef: Karar verme becerisini geliştirmelerini sağlayabilme. n Oturum Sayısı: n Oturum.
ÇOCUĞUNUZUN OKUL BAŞARISINDA ÖNEMLİSİNİZ!!!
Adım Adım Başarıya.... Çalıştığınız masada başka bir işle uğraşmayın Evde kendinize bir köşe, mümkünse bir oda hazırlayın. Ders çalışırken kesinlikle.
PROFİLO İLKOKULU REHBERLİK SERVİSİ
EĞİTİM BAŞARISINI ARTIRMADA AİLENİN ROLÜ
BAŞARIYA GÖTÜREN AİLE KONURALP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ AHMET ATİLLA.
Ailenin Çocuğun Başarısındaki Rolü ,Sağlıklı İletişim ve Aile Sağlığı
İLETİŞİM.
İLETİŞİM NEDİR?. İLETİŞİM NEDİR? İLETİŞİM: Duygu,düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır. Bu sürecin amacı.
ANNE BABALAR SINAVA HAZIR MISINIZ?
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ Psikolojik Danışman Serpil KARACA
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
SINAVLARDA BAŞARILI OLMA YOLLARI
AİLELER ÇOCUKLARINI NASIL DESTEKLEYEBİLİR?
F.NURSEN YILMAZ ANNE-BABA OLMAK REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ SUNAR.....
F.NURSEN YILMAZ ANNE-BABA OLMAK REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ SUNAR.....
Sunum transkripti:

SARE ÖZKAŞIKÇI YATILI BÖLGE ORTA OKULU REHBERLİK SERVİSİ ERGENLİK VE DERS ÇALIŞMA

ÇOCUĞUMUZU NE KADAR TANIYORUZ? Anne dışarıda alışverişteydi.2,5 yaşındaki bebeğe babası göz kulak oluyordu. Baba aslında bunu pek de zor bir şey olmadığını düşündü. yavrucak halının üzerinde çay seti oyuncağıyla oynarken baba da koltuğunda gazetesini okuyor, ara sıra da bebeğinin kendisine çay seti oyuncağının minik plastik fincanlarıyla ikram ettiği suları çay niyetine içerek onun oyununa katılıyor ve ona göz kulak oluyordu.

Derken anne eve geldi. Baba anneye sus işareti yapıp, bebeği izlemesini istedi. Çocuğunun kendisine su getirmesini annesinin de görmesini istiyordu. Anne bebeğin elinde çay fincanıyla çıkıp, biraz sonra içi su dolu olarak babasına getirmesini ve babanın da onu çaymış gibi içmesini seyretti. Sonra gayet sakin bir tavırla elindekilerle mutfağa geçerken eşine seslendi. Uzanabildiği tek su kaynağının klozet olduğunu biliyorsun değil mi? 

Ergenlik Dönemi Gelişme Bu dönemde genç üç farklı alanda gelişim gösterir. 1-) Bedensel Gelişim 2-) Duygusal Gelişim 3-) Kişisel Gelişim BEDENSEL GELİŞİM Bu dönemde bedensel değişim onun ilgi alanının temelini oluşturur.Onun için en önemli şey dış görünüşüdür. Gencin beden yapısıyla ilgili tepkileri birbiriyle çelişkilidir. Genç bedensel görünümüne ait dış iletilere aşırı duyarlıdır. Gencin en çok üzerinde durduğu konulardan biride sivilceler,boy ve kilolardır.

Ebeveyn olarak, meydana gelecek değişiklikler konusunda genci bilgilendirmelisiniz. Ergenlik çağında önce ellerin ve ayakların büyümesi gençlerde bir sakarlığın doğmasına neden olur. Bu sakarlık doğaldır.Bu yüzden ebeveyn, genci sakarlığı konusunda, eleştirmekten hatta alay etmekten uzak durmalıdır. Gencin bu çağda bedeniyle ilgili kafasında oluşan imaj ömür boyu devam eder.Bu açıdan ebeveynler, çocuklarının bedensel görünüşüyle ilgili olumsuz sözler söylemekten kaçınmalıdır.

Bu dönemde ergenin duygularının yoğunluğunda artma olur. DUYGUSAL GELİŞİM Bu dönemde ergenin duygularının yoğunluğunda artma olur. Artan duygusallaşmayla birlikte duygularda istikrarsızlık ve aşırı uçlarda olma göze çarpar. Kendisiyle baş başa, yalnız kalma isteği sıkça görülen bir durumdur. Bu çağda kaygılarda bir artış gözlenir. En çok görülen kaygılar: *Bedensel görünüşle ilgili kaygılar *Gelecek ile ilgili kaygılar *Kendine olan güvensizlikten kaynaklanan sosyal kaygılar *Aile ve arkadaş çevresi ile ilgili kaygılar

Anne baba tarafından kabullenen gencin gelişimi en üst noktaya kadar yükselir. Çocuklarınızın sizden ayrı bir kişilik olduğunu ne kadar kabullenirseniz onunla iletişiminiz o kadar kolay ve sağlıklı olur. Gençlerle iletişimde iken gencin tepkileri karşısında soğukkanlı olun. Gencin davranışları karşısında öfkelendiğinizde bunu gence söyleyin. Genç karşısında anne baba birlikte ve kesin tutum sergilemekten çekinmeyin. Gençlerle ayrıntılar üzerinde sürtüşmeye girmeyin. Gençlik çağında özgürlükleri biraz daha artırın.Ancak evde herkesin uymak zorunda olduğu kesin kuralları gence hissettirin.

Doğruları söylemekle yetinmeyin, savunduğunuz doğruları siz de yapın. Ona seçme hakkı tanıyın.Bu sorumluluğu tatsın. Onun olumlu yönlerini vurgulayın.Kıyas yapmayın. Çocuğunuzun hatalarını başkalarının yanında anlatmayın. Suçlanan ve her konuda kabahatli bulunan çocuklar başkalarını suçlamaya ve yalan söylemeye alışır. Çocuğunuzun bedensel görünümü ile ilgili olumlu ifadeler kullanın. Bazı hatalarını görmezden gelerek kendisinin düzeltmesini bekleyin. Çocuklarınıza ne derseniz, öyle olma ihtimalini artırırsınız. “Tembel”, “sorumsuz” gibi olumsuz yaklaşımlar onun bunları kişilik haline getirmesine yol açar. Her çocuğun kendine özgü bir yapısı vardır.Bu yüzden çocuklarınıza karşı yaklaşımlarınızda eşit olun. Çocuğunuzun girişimlerini destekleyin ki kendi başına iş yapma becerisi kazansın. Çocuğunuzun başarılarını övün ki size olan sevgisi ve güveni artsın.Ulaşabileceği hedefler koyarak başarı duygusunu yaşatın.

Örnek olay:1 Durum: Çocuğunuz odasını toplamıyor. Tepki: “Kızım gün boyu yapmam gereken bir çok iş var. Sen odanı toplamadığın için senin odanı da toplamak zorunda kalıyorum. Senden kendi odanı toplayarak, bana yardımcı olmanı bekliyorum. Böyle olmayınca da üzülüyorum.”

Örnek Olay 2 Durum: Oğlunuz akşam yemeğine geç geliyor. Tepki: “Oğlum,evimizde hepimizin mutlu ve huzurlu olabilmesi için, herkesin uymak zorunda olduğu bazı kurallar var. Akşam yemeğine vaktinde gelmek de bu kurallardan biri. Senin sorumluluklarını bilecek bir yaşa geldiğini düşünüyorum.Akşam yemeğinde hep birlikte olmak bizi mutlu ediyor.”

KONUŞMA KATİLLERİ Öğüt verme, çözüm getirme: “Şöyle yapma, böyle yap.” Yönlendirme: “Üzüleceğine, otur da dersine çalış.” Yargılama: “Sen zaten hep kolaya kaçarsın.” Eleştirme: “Çocuk gibi davranıyorsun.” Ad takma: “Geri zekalı, aptal”

Soru sorma – araştırma: “Neden? O sana ne dedi?” Teşhis – tanı koyma: “Aslında ben senin neden böyle yaptığını biliyorum.” Tahlil etme: “Aslında senin derdin başka.” Teskin: “Aldırma, boş ver.” Teselli etme: “Düzelir, canını sıkma.” Konuyu değiştirme: Başka bir konudan laf açma.

İletişim katilleri, karşımızda bize bir sorununu anlatmak isteyen ergende; Anlaşılmamışlık, Savunmaya girme, Haksızlığa uğradığını hissetme, Sinirlenme, Direnç gösterme, Çaresizlik vb. duyguları yaşatırız.

Oysa ergenin, dinlenilmeye, kabul edildiğini hissetmeye ihtiyacı vardır. Anlaşıldığını, kabul edildiğini, koşulsuz sevildiğini bilen bir ergenle iletişim kurmak, hiçte zor olmayacaktır.

Şimdi kendinize şu soruları sorun: Çocuğuma hiç konuşma fırsatı vermeden, bir dakikadan fazla konuşuyor muyum? Çok önemli olmayan konularda, fikirlerinin yanlış olduğunu düşündüğümde, onu düzeltiyor yada karşı çıkıyor muyum? Söylediğim sözlerle yada söyleyiş tarzımla onu iğnelemeğe veya ondan öç almağa çalışıyor muyum? Çocuğumun, ne söylediğini anlamadığım halde cevap verdiğim oluyor mu? Çocuğuma kasıtlı yada kasıtsız, övgü sayılmayacak isimler takıyor muyum?

Çocuğunuza hep kendi istediklerinizi söylerseniz, ergenlik çağından itibaren istemediklerinizi işitirsiniz. Arkadaşlarına olur olmaz karşı çıkmayın. Arkadaşlarına karşı çıktığınız zaman, çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırırsınız. Bu durumda çocuğunuz enerjisini sizinle mücadeleye yöneltir gerçek problemini göremez. Çocuğunuz 13 yaşına geldikten sonra, tatillerde birkaç saat çalıştırın. Erken yaşta çalışmak, çocuğunuzun insanlardan bir şey istemek ve sınırların nereden geçtiğini öğrenmek konusunda hayat boyu yararlanacağı eşsiz bilgiler kazanmasını sağlar.

Saç, müzik, giyim gibi yüzeysel konularda çocuğunuzla çatışmaya girip, ilişkinizin zedelenmesine zemin hazırlamayın. Size karşı mücadele vermek zorunda kalmazsa birkaç kere denedikten sonra uygun olmayan davranışlarda ısrar etmeyecektir. Çocuğunuzla ilgili kuralları onunla birlikte belirleyin. Kural koyduğunuz konularda çocuğunuzun ihtiyaçlarını da mutlaka hesaba katın.

Hangi yaşta olursa olsun, her fırsatta, çocuğunuzun fikrini sorun Hangi yaşta olursa olsun, her fırsatta, çocuğunuzun fikrini sorun. Düşünce ve değerler zorla benimsetilemez. Çocuğunuzu bir konuda zorladıkça sizden uzaklaşır. Önemli bulduğunuz değerler üzerinde aranızda problem yokken konuşun. Problemleri çözmek için güç kullanırsanız, çocuğunuz büyüdükçe dozunu artırmak zorunda kalırsınız.

Ders çalışma üzerine AMACIN BELLİ OLMASI Hedef: Verimli ders çalışma Yanlış Yöntem: Öğrencinin masa başında uzun süre geçirmesini sağlamak, Doğru Yöntem: Anne-baba, öğrencinin belli bir plan ve program dâhilinde, ders planına göre çalışıp çalışmadığını kontrol etmelidir. Önemli olan masa başında geçirilen zamandan ziyade bu zamanın nitelikli ve verimli bir şekilde geçirilmesidir. Aile çocuğun verimli ders çalışması için gerekli olan fiziksel ve psikolojik ortamı hazırlamalı ve sorumluluk kazandırmalıdır. Aç birine her gün balık vermek yerine balık tutmayı öğretmek çok daha faydalı olacaktır.

Hedef: Yoğun bir şekilde ders çalışmasını sağlama Yanlış Yöntem: Amaçsız bir öğrencinin ders başına oturması için bol bol “Ders çalış” sözünü kullanmak Doğru Yöntem: Sürekli “Ders Çalış” sözünü kullanmak öğrencide bıkkınlık, aileye karşı olumsuz tutum geliştirme, aileyle çatışma gibi olumsuz davranışlar gelişmesine neden olacaktır.  Öğrencinin “Hedef belirlemesine” yardımcı olunmalıdır. Öğrenci, “Ne yapmak istediğini” bildikten sonra “Nasıl çalışması” gerektiğini de bilir. Aile çocuğunu çok iyi tanıyıp ona uygun bir hedef belirleyerek, bu hedef doğrultusunda planlı bir şekilde çalışmasını teşvik etmelidir

Hedef: Çocuğumuzun iyi bir lise okuyup meslek sahibi olması ve hayatta başarılı olmasını sağlamaktır. Yanlış Yöntem: “Komşunun çocuğu şu kadar net yaptı, sen niye yapmıyorsun.” vb. Beklenti içerisinde olan veliler genellikle çocuklarını başka çocuklarla karşılaştırırlar. Doğru Yöntem: Başarıya götüren yol ve yöntemler farklı farklıdır. Komşunun çocuğu farklı bir yöntemle ders çalışır, öğrencinin dershanedeki arkadaşı farklı bir yöntemle ders çalışır. Çocuğumuzun da ders çalışması için tıpkı onlar gibi ders çalışması veya o çocuklardaki özelliklerin bizim çocuğumuzda da olmasını beklemek yanlış bir davranış olur.  “Bu sınavda şu kadar net yaptın, gelecek sınavda birkaç net arttırmanı bekliyorum” gibi ifadeler kullanın. Her birey özeldir. Hiçbir öğrenci başkalarıyla kıyaslanmaktan hoşlanmaz.  Çocuğunuzu kendi gelişimi içinde değerlendirin ve ona göre yönlendirin.

)   Hedef: Öğrencinin televizyon bağımlısı olmamasını sağlamak Yanlış Yöntem: Dizi veya maç seyrederken öğrencinin odasına gidip ders çalışmasını istemek Doğru Yöntem: Yapmadığınız şeyleri çocuklarınızın yapmasını beklemeyin. Ders çalışma saatlerinde, öğrencinin televizyon seyretmesini istemiyorsanız sizin de o saatte televizyon seyretmemeniz veya en azından öğrencinin televizyonun sesinden rahatsız olmaması gerekir. Hayatın her alanında olduğunu gibi bu alanda da çocuğa model olunmalıdır. Davranışlar her zaman sözlerden daha etkilidir. Ayrıca öğrencinin mutlaka uygulanabilir bir programı olmalıdır. Program dâhilinde planlı ders çalışan bir öğrencinin neyi ne zaman yapacağı, hangi aktiviteye ne kadar zaman ayıracağı bellidir. Böyle bir durumda öğrenci hem daha verimli ders çalışacak hem de zamanını daha etkin ve faydalı kullanacaktı

Hedef: Öğrenciye ders çalışma ortamı oluşturmak Yanlış Yöntem: Öğrencinin odasına bilgisayar, televizyon, poster gibi dikkat dağıtıcı eşyaların bulunması, bu konuda öğrencinin tamamen özgür olması Doğru Yöntem: Çalışma odasında bilgisayar ve televizyon mümkünse olmamalıdır. Olacaksa bile ders çalışılan saatlerde kesinlikle kapalı olmalıdır. Çalışma ortamının öğrenciye çalışmayı hatırlatacak onun ders çalışmaya motive olmasını kolaylaştıracak şekilde olması şarttır. Aile bu konuda hassas olmalı, kontrol ailenin elinde olmalıdır. Öğrencinin en verimli ders çalışacağı yer, çalışma masasıdır. Bunun dışında yatarak veya yere uzanarak çalışması halinde öğrencinin dikkati bir süre sonra dağılır. Mümkünse öğrencinin yatağı çalışma masasının önünde veya yanında değil, arkasında olmalıdır. Öğrencinin çalışma ortamı dağınık olmamalıdır. Dağınık ortam, zihni dağıtıp, dikkati toplamaya engel olur. Öğrencinin sorumluluk sahibi olması için de odasını anne-baba değil, kendisi toplamalıdır.

Çocuğu sınavlara hazırlanan bazı aileler kendi yaşamlarını bir kenara bırakarak çocukları için uğraşmaya başlamaktadırlar. Kendi hayatınızı unutmayın. Örneğin, çocuğuna daha fazla yardımcı olmak için annenin işinden ayrılması, annenin çocuğunu sınav salonlarının kapısında beklemesi.

Başarılar Dileriz.