EĞİTİMDE İLETİŞİM 1 1
GİRİŞ İyi bir öğretici olabilmek için iletişim sürecini çok iyi bilmek gerekir. Usta öğreticinin bir konuyu etkili bir şekilde öğretebilmesi için çalışanları ile sağlıklı iletişim kurması şarttır. Ayrıca, iyi bir usta öğretici; çalışanlarla iyi bir iletişim kurduğu gibi çalışanlar arasında da sağlıklı iletişim kurulmasına rehberlik etmelidir. 2 2
İletişim Nedir? Duygu, fikir, bilgi, beceri, tutum ve davranışların bireyler, gruplar ve toplumlar arasında; söz, yazı, görüntü, hareket vb. yöntemler kullanarak karşılıklı olarak aktarılmasına “iletişim” denir. 3 3
Diğer bir tanımlamaya göre iletişim: Bireyleri etkilemek veya belirlenmiş bir amacı gerçekleştirmek için bilgi sağlamak ve bu bilgilerin, duyguların, ihtiyaçların, niyetlerin, düşüncelerin… yazı, işaret, konuşma, hatta mimik ve hareket aracılığı ile sesli ya da sessiz olarak aktarıldığı bir süreçtir. 4 4
İletişim aynı zamanda;. Ne söyleyeceğimizi bilmek, İletişim aynı zamanda; * Ne söyleyeceğimizi bilmek, * Bunu ne zaman ve nerede söylemenin daha doğru ve uygun olacağına karar vermek, * En iyi nasıl söyleyeceğimizi düşünmek, * Akıcı bir dille ve karşıdaki kişiyle göz teması kurarak konuşabilmektir. 5 5
Unutmayalım: İletişimin amacı; ANLAŞILMAKTIR 6 6 6
İletişimin Unsurları Nelerdir? İletişimin üç temel unsuru vardır: Kaynak, Alıcı, Mesaj. 7 7
İletişimde dört tane de yardımcı unsur vardır: Kanal, Kod, Dönüt, Filtre. 8 8 8
Kaynak (Gönderici) Gönderici, iletişimi başlatan veya iletiyi gönderendir. Gönderici olmadan iletişim kurulamaz. Gönderici düşünceyi kodlar ve uygun bir mesaj kanalı kullanarak alıcıya gönderir. İletişimin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için gönderici, mesajı alıcının zihinsel algı yeteneğine göre kodlamalıdır. Alıcının algılayamadığı bir mesaj, sadece bir gürültü olarak kalır. 9 9
10 10
Kaynağın Taşıması Gereken Özellikler Kaynak, inanılır ve güvenilir olmalıdır. (Sigara içen birinin, sigaranın zararlarını anlatması ne kadar etkili olur?) Kaynak, yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Kaynak, ileteceği konularla ilgili kodlama özelliğine sahip olmalıdır. Kaynak, tanınmalıdır. Tanınmayan veya olumsuz tanınan kaynağın göndereceği mesajlar, alıcılar üzerinde gerekli etkiyi oluşturmaz. 11 11
Mesaj (Bilgi, Haber) Mesaj, alıcı için uyaran olarak işlev gören bir sinyal, ya da sinyaller birleşimidir. Diğer bir deyişle mesaj; düşünce, duygu ya da bilginin kaynak tarafından kodlanmış biçimidir. Başka bir tanımlamaya göre mesaj; bir duygu veya düşünceyi aktarmak isteyen kaynağın ürettiği sözel, görsel ve işitsel simgelerden oluşan somut bir üründür. Mesaj bir konuşma ise “duyulan”, yazılı ise “okunan”, jest ise “görülen” ve hissedilendir. 12 12
Mesajın Taşıması Gereken Özellikler Mesaj, açık ve anlaşılır olmalıdır. Mesaj, doğru zamanda iletilmelidir. Mesaj, uygun kanalı izlemelidir. Mesaj, kaynak ve alıcı arasında kalmalıdır. Mesaj, kaynaktan alıcıya iletilirken başka kişi ve kademelerden geçiyorsa, asıl anlamının dışında algılanabilir. (Çocukken oynadığımız kulaktan kulağa oyununu hatırlayalım.) 13 13
Kanal (Araç) Kanal, sinyalleri taşıyan herhangi bir fiziksel araçtır. Diğer bir deyişle kanal, mesajın göndericiden alıcıya iletildiği yoldur. Kullanılan yol; Işık dalgaları, radyo dalgaları, ses dalgaları, telefon kabloları, yazı, sinir sistemi, vb. olabilir. İletişimin gerçek anlamda sağlanabilmesi için mesajın uygun kanalla gönderilmesi çok önemlidir. 14 14
İletişimin etkili ve verimli olabilmesi için gerekli olan ana kural; kullanılan aracın (kanalın) mesaja uygun olmasıdır. İnsanlar; işitsel, görsel ve duygusal zekalı olabilirler. Bu bakımdan, iletişimin istenildiği şekilde gerçekleşmesi için mümkün olduğu kadar çok çeşitli kanal birlikte kullanılmalıdır. 15 15 15
Alıcı (Hedef) Alıcı, vericinin mesajını algılayan kişidir. Alıcı, tek veya çok kişi, belirli veya belirsiz olabilir. Bir mesajın, -alıcısında olduğu gibi- bir veya birden çok göndericisi olabilir. Ancak, iletişimin gerçekleşmesi için mesajın birisine ulaşması gerekir. Mesajın alıcısı çoğaldıkça, mesaj aslından uzaklaşır ve iletişimde başlangıçta arzu edilen amaç gerçekleşmeyebilir. 16 16 16
17 17 17
Etkin iletişim için alıcının taşıması gereken özellikler Alıcı, gönderilen mesajı algılayacak düzeyde olmalı, algılama engeli bulunmamalıdır. Alıcın istekli olmalıdır. Aksi durumda, iletişim gerçekleşse bile etkin iletişim olmayacaktır. Alıcı, bulunduğu konumu kabullenmelidir. Alıcı, bilgili olmalı ve gerekli olması halinde geri besleme yapabilmelidir. Alıcı, gerekirse kaynak olabilme özelliği taşımalıdır. 18 18 18
Kodlama-Kod Açma Kodlama; Bilginin, düşüncenin duygunun iletmeye uygun mesaj haline getirilmesidir. Kodlama, basit bir el hareketinden, karmaşık bir matematik formülüne kadar çok geniş bir anlamı kapsayabilir. 19 19 19
Mesajın yorumlanarak anlamlı bir şekilde algılanması sürecine “kod açma” denir. Kodlamada anlam birliğine dikkat etmek gerekir. Kaynak, alıcının kendisi gibi aynı anlamları vereceği sembolleri ve hareketleri kullanmalıdır. Mesaj iletilirken, alıcının bildiği bir kanal kullanılmalıdır. Aksi halde, alıcı kanalın kodunu çözemeyeceği için yanlış anlaşılmalar meydana gelebilir. 20 20 20
Dönüt (Geri besleme) Dönüt, hedef alıcının kaynağın ilettiği mesaja verdiği cevap anlamına gelir. Dönüt, iletişim sürecinin son aşamasıdır. Geri besleme aracılığıyla kaynak, iletişimin etkin olup olmadığı konusunda bilgi edinir. Geri besleme ile iletişim süreci tersine döner. Bu sefer alıcı kaynak, kaynak ise alıcı durumuna geçer. Olumlu ve olumsuz olmak üzere iki tür geri beslemeden söz edilebilir. 21 21 21
Olumlu geri beslemede, kaynağın amaçlamış olduğu etkiye ulaştığı sonucuna varılır. Olumsuz geri beslemede ise, kaynağın alıcı üzerinde amaçlanan etkiyi sağlayamadığı anlaşılır. Kaynak, bu noktada amaçladığı etkiyi elde etmek için, davranışını ve mesajını, aldığı olumsuz geri beslemeye göre yeniden düzenler. 22 22 22
Geri Besleme İletişim Sürecine Ne Kazandırır? İletişimin amacına ulaşıp ulaşmadığını ortaya koyar. Mesajın amaçlandığı gibi; doğru zamanda, doğru hedefe, arzulandığı gibi ulaşıp ulaşmadığını ortaya koyar. Kaynağın başarılı olup olmadığını ortaya koyar. Mesajı iletmede kullanılan kanalın doğru olup olmadığını ortaya koyar. Geri beslemenin doğru şekilde, doğru araçlarla alınıp alınmadığını ortaya koyar. 23 23 23
Süreç içinde hangi aşamada, niçin başarısız olunduğunu ortaya koyar. Bir sonraki iletişim sürecinde kullanabileceğimiz bilgileri sağlar. Bir sonraki iletişim sürecini doğru bilgilerle oluşturmamızı sağlar. 24 24 24
Filtre (Algılama ve Değerlendirme) Filtre, göndericinin ve alıcının kendine ulaşan mesajları algılama ve değerlendirme sürecidir. Algı, insanın çevresinde oluşan olayların farkına varması ve onları yorumlaması sürecidir. Diğer bir tanımlamayla algı, kişinin belli bir bilgiyi duyma, anlama ve değerlendirmesidir. İnsanların; özellikleri, beklentileri, yaşam şartları, toplumsal ve kültürel yapıları farklı olduğu için algıları da farklıdır. Dolayısıyla, aynı mesaj farklı şekilde yorumlanabilmektedir. 25 25 25
Algılamada dışsal faktörler; Farklılık, Yoğunluk, Sıklık, Algılamadaki farklılıklar, dışsal ve içsel faktörler olmak üzere iki etkenden dolayı meydana gelir. Algılamada dışsal faktörler; Farklılık, Yoğunluk, Sıklık, Hareketlilik, Tekrarlama, Yenilik, Benzerlik gibi faktörlerdir. 26 26 26
Algılamada içsel faktörler; Kişilik, İhtiyaçlar, Amaçlar, Motivasyon, İnançlar, Değerler ve tutumlar, Umutlar, Beklentiler, Arzu ve istekler, Geçmiş tecrübeler ve alışkanlıklar gibi faktörlerdir. 27 27 27
İletişim esnasında, mesajın tam olarak algılanabilmesi için, kaynak ve hedefin mesajı kodlayacak ve kodu çözecek düzeyde bilgi birikimine sahip olması gerekir. Eğer gönderici ve alıcı, iletişimde kullanılan sembollere aynı anlamı vermiyorsa, iletişim süreci kusurlu olur, bazen aynı uyarı farklı kişiler tarafından değişik şekilde algılanabilir. Mevlana’nın “Sen ne kadar bilirsen bil, senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.” sözü iletişimde algılamanın önemini belirtmektedir. 28 28 28
Etkili İletişim İş hayatında organize olmanın ve işleri yoluna koymanın en önemli unsurlarından biri, etkili iletişim sağlayabilme yeteneğidir. Etkili iletişim kurabilmek için, mesajlar yeterince açık ve anlaşılır olmalıdır. Bu durumda iletilmek istenen mesaj, etkin bir biçimde alıcıya ulaşmış olur. İletişimi zayıf olan insanlar, iş hayatında ve sosyal hayatta sürekli olarak karışıklığa neden olurlar. 29 29 29
Etkin iletişim kurabilmek, sosyal yaşamı daha güzel bir hale getir. Bireyin, sosyal konumuna uygun davranışta bulunabilmesi, diğer bireylerle etkin bir iletişim kurmasına bağlıdır. Etkin iletişimin aşamaları şunlardır: Hedefi bilgilendirmek. Hedefin tutum ve davranışlarını değiştirmek. Tutum ve davranışlarda meydana gelen değişimi devam ettirmek. 30 30 30
Konuşma sırasındaki tavırlar vb. Etkili iletişim kurabilmek için gerekli olan özelliklerden belki de en önemlisi, etkili konuşma becerisidir. Etkili konuşma becerisini kazanmak için şu konulara dikkat edilmelidir: Bakışlar, Ses tonu, Konuşma hızı, Sesin yüksekliği, Konuya hakimiyet, Konuşma sırasındaki tavırlar vb. Etkili bir Konuşmada Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Konuşma için bir amaç seçiniz. Ne söyleyeceğinizi hazırlayız ve planlayız. Endişelerinizi, coşku ve göz iletişimi ile yok ediniz. Sözcükleri değil düşüncelerinizi düşününüz. Sesinizin yüksekliğini ayarlayarak otorite kurunuz ve günlük konuşmadan daha ağır bir tonda konuşunuz. Ayrıntılara girmeyiniz. Vurgulamak istediğiniz noktaları netleştiriniz. Dinleyicilere tepegöz, saydam, not vb. bakabilecekleri malzemeler sağlayınız Bütün rahatsız edici tavırlardan kurtulunuz. Gösterişten kaçınınız. Dinleyiciye dinleme dışında yapabileceği bir şeyler sununuz. Somut ve sınırlı olunuz. Ana noktaları örnek ve gözlemlerle güçlendiriniz. 31 31 31
İletişimin Engelleri Etkili bir iletişim, iletişime engel olan faktörlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olur. İletişimin engellerinden bazıları şunlardır: Algılama farklıları, Dildeki farklılıklar, Gürültü engeli, Duygusal faktörler, Güvensizlik, Yetersiz bilgi, Eksik pekiştirme, 32 32 32
Sözlerle mimikler arasındaki uyumsuzluk, Alıcının duygu dünyasını ayarlayamamak, Karmaşık ve aşırı teknik bir dil kullanmak, İletişimde farklı ve yetersiz kanal kullanmak, Yüz yüze iletişim imkanı bulamamak. 33 33 33
İletişimi Kolaylaştıran Yöntemler Çok ilginç bir söz veya anekdot aktararak söze başlayın. Dinleyicilere, konunun neden önemli olduğunu anlatarak ilgilerini çekin. Sizin görüşlerinizi dinlemenin onlar için neden yararlı olacağını belirterek arzulu olmalarını sağlayın. Anlatacağınız konunun, dinleyiciler açısından ne kadar önemli ve yararlı bir konu olduğunu özellikle vurgulayın. 34 34 34
İnsanlar, onları ne kadar umursadığınızı bilmedikçe, ne kadar bildiğinizi umursamazlar. 35 35 35
Eğitimde Etkileşim Etkileşim, birbirini karşılıklı etkileme sürecidir. Bu süreç, bireyin mesleki eğitimde çevresiyle ve diğer bireylerle sürekli etkileşim içinde olduğunu ortaya koyar. İşyerindeki etkileşim süreci, (usta, kalfa, vb) çırağın öğrenme becerilerini kazanmasında en önemli faktörlerden biridir. Etkileşim sürecinde, her işyerinin öğrenmeyi olumlu veya olumsuz yönde etkileyecek bir atmosferi vardır. Olumlu işyeri atmosferi, öğreticinin izlediği öğretme yöntemi ve tekniği ile kullandığı araç-gereç ve izlediği iletişim sanatı ile sağlanır. 36 36 36
İnsanlarla İyi İletişim Kurma Yolları İş hayatında ve sosyal hayatta, insanları birbirlerine yaklaştıran ve doğru şekilde iletişim kurmalarını sağlayan bazı toplumsal kurallar vardır. Topluma mal olan bu kuralların bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz: Hiç kimseyi tenkit etmeyiniz. Çünkü tenkit, insan ilişkilerinin zayıflamasına sebep olur. İnsanlar arasında iyi bir iletişim kurulması, tenkit etmekle değil, karşıdaki kişiyi anlamaya çalışmakla (empati) mümkün olur. Arkadaşlarınızı, dostlarınızı, yakınlarınızı, hattâ hiç kimseyi tenkit etmeyiniz. Çünkü insan ilişkilerinde tenkit çok tehlikeli bir kıvılcımdır. İnsan ilişkileri, dost kazanma gibi konularda dünyaca ünlü Amerikalı uzman Dale Carnegie bu konuda şunları anlatır: "Çok gençtim. Yazarları konu alan bir yazı hazırlıyordum. Bazı yazarlara mektup yazıyor, onlardan cevap alıyordum. Bana gelen mektupların birinin sonunda şöyle bir not vardı: "Dikte edilmiş fakat okunmamıştır." Yani mektup birine cümle cümle yazdırılmış fakat yanlışlık, eksiklik var mı diye okunmamış. Bu mektubu gönderen yazara çok özendim. Kim bilir ne kadar meşguldü ve şüphesiz ne kadar önemli bir insandı. Bu nottan öyle etkilendim ki, bir zamanlar Amerikan edebiyatının ünlüleri arasına girmiş olan Richard Harding Davis'e yazdığım mektubun sonuna aynı notu ekledim: "Dikte edilmiş fakat okunmamıştır." Böylece ben de önemli ve çok meşgul birisi olduğumu anlatmış oluyordum. Davis'ten cevap olarak benim yazdığım mektup geldi. Davis küçük bir not ekleyerek mektubumu iade ediyordu ve bana "Terbiyesizlik yolunda kendinizi geçmişsiniz" diyordu. "Davis tamamen haklıydı. Belki az bile söylüyordu. Fakat neticede bana hakaret ediyordu ve ben bir insandım. Davis'in bu hareketini, haksız ve hatalı olan ben olduğum hâlde, hiçbir zaman affetmedim. Onun ölüm haberi duyulduğunda pek çok insan üzülürken, benim hissettiğim, itiraf ederim ki yalnızca yıllar önce işittiğim hakaretin acısıydı. "İşte siz de ölünceye kadar devam edecek bir kırgınlık meydana getirmek istiyorsanız, hemen haklı veya haksız acı bir tenkide girişiniz." İnsan kupkuru bir mantıktan ibaret değildir. İnsan daha çok hissi bir yaratıktır. Gururu, istekleri, peşin hükümleri, doğruluğuna kesin olarak inandığı dogmaları vardır. İnsanlarla iletişimimizde asla unutmamamız gereken gerçek budur. Çok tehlikeli bir kıvılcımdır tenkit. Bir kıvılcım, bir barut fıçısından farksız olan insan gururunu anında infilâk ettirebilir. Ve böylece biz, en kıymetli dostlarımızı, arkadaşlarımızı, yakınlarımızı kaybedebiliriz. İnsan ilişkilerinde çok başarılı olan Benjamin Franklin'e başarısının sırrı sorulduğunda bunu şöyle cevaplandırmıştı: "Her değersiz adam, durmadan tenkit eder. Durmadan şikâyet eder. Durmadan suçlar. Ben hiç kimsenin kusurundan, kötülüğünden bahsetmedim. Herkesin iyi tarafları vardır. Ben hep o iyi tarafları anlattım. Benim başarımın en önemli sırrı budur." Netice olarak, başkalarını suçlamak, tenkit etmek yerine, onları anlamaya çalışmak, çok daha faydalıdır. İnsanların niçin, hangi sebeplerle, tenkidini düşündüğümüz şekilde davrandıklarını kavramaya çalışmalıyız. Bu yol, tenkitten çok daha tesirli ve yapıcıdır. İnsanlar arasında sarsılmaz bir sevgi, kardeşlik, dostluk, arkadaşlık, hoşgörü, nezaket ve zerâfet olması, insanların birbirini durmadan tenkit etmesiyle değil, anlamaya çalışmasıyla mümkündür. 37 37 37
İnsanları takdir ediniz İnsanları takdir ediniz. Onlara önemli bir kişi olduklarını hissettirerek abartıya kaçmadan iltifatta bulununuz. Çünkü, insanoğlunun en önemli duygularından biri, önemli olma arzusudur. Her insan, güzel sözler duymak, önemsendiğini bilmek ve takdir edilmek ister. İnsanları takdir ediniz, onlara önemli bir kişi olduklarını hissettiriniz, onlara yalana kaçmadan iltifatta bulununuz. ünlü düşünür John Dewey, insanlardaki en önemli duygulardan birinin, önemli olma arzusu olduğunu söyler. Fakat ne yazık ki uyku ve gıda kadar ihtiyaç olan önemli olma arzusu, uyku ve gıda kadar kolay tatmin olmaz. Samimi bir takdiri, iltifatı hangimiz özlemeyiz? Hangimiz bulduğumuz zaman reddederiz. Yapmacık olmayan, samimi bir takdirden, bir iltifattan hoşlanmayacak kimse yoktur. Güzel sözler duyma, takdir edilme, önemli, değerli bir insan olma arzusu; insanın içini kemiren açlıkların, susuzlukların en şiddetlisidir. Bazı insanlar bu arzuya esir olmadan iradelerini kullanarak kendi yerlerini bilirler, fakat büyük çoğunlukla insanlar bu arzunun tuzağına düşüp kendilerine yapılan ve gerçek olmayan abartılmış iltifatlara mağlup olurlar. Dostlarımızı bu şekilde aldatmaya da hakkımız yoktur. Onları hakikaten kendilerinde olan güzellikleri için veya haklarında olumlu düşüncelerimiz olduğu takdirde, yerinde iltifatlarla meşru şekilde meth etmeliyiz. Aksi takdirde riya ve dalkavukluk gibi insana yakışmayan davranışlara girmemiz işten bile değildir. İyi insan olmak isteyen fakat bir türlü fırsatını ve ortamını bulamayan insanların, küçük de olsa iyi yönleri varsa, bu yönlerini kuvvetlendirmeleri için onların yüzüne karşı iltifat etmek daha faydalı olur. O kişinin takdir edilmesi kendine olan güveni artıracak "demek insanlar iyi yönlerimin de farkına varabiliyorlarmış" diyerek, daha iyi olmaya gayret edecektir. Bazı bilim adamlarına göre, yaşadığımız dünyada önemli olma fırsatı bulamayanlar, kendilerine ayrı bir dünya kuruyorlar ve o dünyada çok önemli birisi olarak yaşıyorlar. 38 38 38
İnsanlara karşı gülümseyiniz İnsanlara karşı gülümseyiniz. Daima yumuşak ve huzur veren bir çehre ile insanların arasında bulununuz. Üzüntülü bile olsanız mümkün olduğu kadar yüzünüzü ekşitmeden ve suratınızı asmadan iş hayatında ve sosyal hayatta bulununuz. İnsanlara karşı gülümseyiniz. Yüzünüzü ekşitmeyiniz. Daima yumuşak ve huzur veren bir çehre ile insanların arasında bulunmak, üzüntülü olsa bile yüzünü ekşitmemek gerekirken maalesef sokakta, okulda, otobüste hep suratımız asık ve heran patlayacakmış gibi geziyoruz. 39 39 39
İnsanlara karşı cömert olunuz. Küçük menfaatlere tenezzül etmeyiniz. Cömertlik ve eli açıklık en önemli vasıflarınızdan biri olsun. Bu sizi fakir yapmayacağı gibi aksine itibarınızı artırır. İnsanlara karşı cömert olunuz. Küçük menfaatlere tenezzül etmeyiniz. Cömertlik ve eli açıklık en önemli vasıflarınızdan biri olsun. Bu sizi asla fakir yapmaz ve sizin iktisatlı yaşamanıza bir eksiklik getirmez. 40 40 40
İnsanlardan selamı esirgemeyiniz İnsanlardan selamı esirgemeyiniz. Selamla girdiğiniz bir toplulukta size karşı olabilecek peşin hükümler ve kötü bakışlar değişecek ve ortalık yumuşayacaktır. İnsanların gerilimi ve ortamın sıkıntısı rahatlamaya dönüşecektir. Kırıcı konuşma yapmaya hazırlananların süngüleri düşecektir. İnsanlardan merhabayı esirgemeyiniz. Merhabayla girdiğiniz bir yerde ve bir toplulukta size karşı olan peşin hükümler ve kötü bakışlar birden değişecek ve ortalık yumuşayacaktır. İnsanların gerilimi ve atmosferin sıkıntısı rahatlamaya dönüşecektir. Kırıcı konuşma yapmaya hazırlananların süngüleri düşecektir. 41 41 41
İnsanlara karşı açık ve doğru sözlü olunuz. İnsanlara karşı ikiyüzlü davranmayınız. Düşüncelerinizi karşınızdakine açık ve net olarak söyleyiniz. Söyleyecekleriniz karşınızdakinin küçük düşmesine sebep olacak bir davranışından dolayı ise ve onun pişmanlığını hissettiyseniz söylemeyiniz. İlle de söyleyecekseniz, kimsenin olmadığı bir yerde onu üzmeden ve kırmadan uygun bir dille söyleyiniz. İnsanlara karşı açık ve doğru sözlü olunuz, fakat bu sizin her doğruyu, hem de katı ve kırıcı bir üslûpla söylemenizi gerektirmez. İnsanlara karşı ikiyüzlü davranmayın, açık ve net olarak düşüncelerinizi yumuşak ve sakin, mümkünse gülümseyerek söyleyiniz. Söyleyecekleriniz arkadaşınızın küçük düşmesine sebep olacak bir davranışı ise ve onun pişmanlığını hissettiniz ise söylemeyin . Eğer bu kötü davranışını düzeltmesini istiyorsanız, kimsenin olmadığı bir yerde onu üzmemeye ve kırmamaya çalışarak, hattâ özür dileyerek ikaz etmeye bakın. Netice olarak arkadaşlarımızı, dostlarımızı, yakınlarımızı, hattâ hiç kimseyi tenkit etmeyelim. İnsanları daima takdir edelim, onlara önemli bir kişi olduklarını hissettirelim ve sevdiklerimize iltifatta bulunalım. Daima güler yüzlü olalım, cömert davranalım, merhabayı eksik etmeyelim. İşte o zaman çevremiz her şeyini bizimle paylaşmaktan mutluluk duyan dostlarımızla dolacak ve biz onların gönüllerinde daima seçkin bir yere sahip olacağız. 42 42 42
Dersin İçeriği 43 43 43
Kısacası insanlarla iyi iletişim kurabilmek için; arkadaşlarımızı, dostlarımızı, yakınlarımızı, hattâ hiç kimseyi tenkit etmeyelim. İnsanları daima takdir edelim, onlara önemli bir kişi olduklarını hissettirelim ve sevdiklerimize iltifatta bulunalım. Daima güler yüzlü olalım, cömert davranalım, merhabayı eksik etmeyelim. İşte o zaman çevremiz her şeyini bizimle paylaşmaktan mutluluk duyan dostlarımızla dolacak ve onların gönüllerinde seçkin bir yere sahip olacağız. 44 44 44