AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİLERİ.
Advertisements

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri.
Televizyon ve okul başarısı
ÇOCUĞUNUZUN OKUL BAŞARISINDA ÖNEMLİSİNİZ!!!
ÇOCUĞUNUZ SINAVA HAZIRLANIYOR!..
4-5 YAŞ ÇOCUĞUNUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
Okul Başarısında Ailenin Rolü
Zor insanla başa çıkma yolları
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
ÖZEL ANTAKYA ATA İLKOKULU
OKUL KORKUSU NEDİR? Uzm. Psikolog Arzu YILDIRIM
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ve AİLE İÇİ İLİŞKİLER
SINIF YÖNETİMİ “ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”
DAVRANIŞLARIMIZI ETKİLEYEN KALIPLAR
ANNE BABA TUTUMLARI.
Çocuk Psikolojisi Hazırlayanlar TATKAVAKLI İLKÖĞRETİM
HAZIRLAYANLAR NURTAÇ ÜNLÜ DERYA DEMİR GÜLŞAH BAŞARAN
0-6 YAŞ GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
TEOG Sınavından Yüksek Puan Almak İçin 10 Altın Tavsiye
Okul Rehberlik Servisi
ÇOCUKLARDA SALDIRGANLIK VE ŞİDDET
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
ÇOCUĞUMA NASIL YARDIMCI OLURUM?.
ANNE BABA TUTUMLARI Karatay Rehberlik ve Araştırma Merkezi.
Özgüvenli Çocuk Yetiştirme Seminerini
OLUMLU DİSİPLİN YÖNTEMLERİ
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
ANNE- - BABA OLMANIN ALTIN KURALLARI
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
Mustafa kemal Akbay İlköğretim Okulu Veli Toplantısına Hoş Geldiniz.
2 DERS – 5 İSTANBUL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ ORYANTASYON PROGRAMI 13EYLÜL2011.
KIZLARDA GÖRÜLEN ERGENLİK DÖNEMİ DEGİŞİKLİKLERİ VE SORUNLARI
OKULÖNCESİNİN ÖNEMİ.
ORTAOKULA GEÇİŞ.
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
Girne Orta Okulu Rehberlik Servisi
ERGENLİK ve PROBLEMLERİ
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
SEVGİLİ ANNE-BABALAR. Gençlerimizin sorumluluk sahibi, başarılı, mutlu,olumlu,kendilerini ve yaşamayı seven insanlar olarak yetişmelerini istiyorsak;onlara.
1 CANSAN İLKÖĞRETİM OKULU. 2 “Dünyanın en güzel insanlarına” Sevgili anneme ve babama mektup.
SBS - AİLELERE ÖNERİLERİMİZ ERHAN BUDAK (Psikolojik Danışman)
MAREŞAL ÇAKMAK İLK OKULU
VELİ UYUM PROGRAMI BURSA 2015.
ÇOCUĞUNUZUN OKUL BAŞARISINDA ÖNEMLİSİNİZ!!!
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu Sunar. ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMLERİ 0 – 2 YAŞ BEBEKLİK DÖNEMİ 2 – 6 OYUN DÖNEMİ 6 – 12 OKUL DÖNEMİ 12 – 18 ERGENLİK.
OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI
Hoş Geldiniz Hoş Geldiniz Sunum: Abdurrahman ÇIĞRIK İZMİR.
GENCİN MESLEK SEÇİMİNDE ANNE – BABAYA ÖNERİLER.
OLUMLU DİSİPLİN YÖNTEMLERİ
Ailenin Çocuğun Başarısındaki Rolü ,Sağlıklı İletişim ve Aile Sağlığı
Çocuk Yaşadığını Öğrenir
Öğrenciyi Tanıma Yrd. Doç. Dr. İhsan Sarı.
AİLE TUTUMLARI ve ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
ERGENLİK DÖNEMİ YAŞ BİLİŞSEL GELİŞİM * * Soyut işlemler dönemidir. * Tartışmaları sever, düşüncelerini ifade etmek isterler. * Mantık üzerinde.
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
HAZIRLAYAN: CANAN MAÇAN BALİBEY İLKÖĞRETİM OKULU
AKÇAĞLAYAN ORTAOKULU HOŞGELDİNİZ.
ORTAOKUL BEŞİNCİ SINIF OKULA UYUM PROGRAMI
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
AİLELER ÇOCUKLARINI NASIL DESTEKLEYEBİLİR?
1 /A Sınıfı Veli Toplantısına HOŞGELDİNİZ Ramazan SERİNOĞLU
SAVUR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
Sunum transkripti:

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ KASIM 2012

VELİ GRUP REHBERLİĞİ Eğitimin kalitesini artırabilmek için nitelikli öğretmenlere ihtiyaç olduğu kadar donanımlı velilere de ihtiyaç vardır. Değişen müfredat ve gelişen teknoloji karşısında velilerin kişisel olarak kendilerini geliştirmeleri gerektiği bir gerçektir.

Geleneksel anne – baba rolünün yerine, öğrenen ve öğreten, bilinçli, katılımcı veli modelinin öne çıkarılması gerekmektedir. Bu seminer çalışması ile velilerin bilgi edinerek daha yetkin olmaları amaçlanmıştır.

YENİ SİSTEM İLE NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR?

Eğitimde Yeni Yasal Düzenleme Yeni yasa ile 8 yıllık kesintisiz eğitim sona erdi. Yerini 4+4+4 olacak şekilde kademeli eğitim aldı. 4 yıl ilkokul, 4 yıl ortaokul ve 4 yıl lise oldu. Ortaokullar kendi içinde imam hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar olarak ikiye ayrıldı.

Bu yıl 5. Sınıfa geçen öğrenciler ortaokul 1. Sınıf oldular Bu yıl 5. Sınıfa geçen öğrenciler ortaokul 1. Sınıf oldular. Daha sonra öğrenci ilgi ve isteğine göre Fen, Anadolu Liseleri, Meslek Lisesi, İmam hatip Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi ve Anadolu öğretmen Liselerine geçiş yapabilecek. İlkokul 4. Sınıfı tamamlayan öğrenciler isterlerse imam hatip okullarına ya da diğer ortaokullara geçebilecek.5. sınıfı bitiren öğrenci imam hatip ortaokuluna geçiş yapamayacak.

Seçmeli dersler 5. Sınıfta başlayacak. Seçmeli dersler haftada toplam sekiz saat olmak üzere, beşinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar alınabilecektir. Seçmeli dersler: Din, Ahlak ve Değerler, Dil ve Anlatım, Yabancı Dil, Fen Bilimleri ve Matematik, Sanat ve Spor ve Sosyal Bilimler olarak belirlenen altı (6) farklı alanda tanımlanmıştır. 8. sınıfta SBS devam edecek. Her kademede diploma verilmeyecek, sadece 12 yıllık eğitimin sonunda diploma verilecektir.

5. Sınıf öğrencilerinin gelişimsel özellikleri 5. sınıf çağı, çocukluğun bittiği, ergenliğe hazırlığın başladığı bir dönemdir. Günümüz çocuklarının daha çabuk olgunlaştığını düşünürsek, kız-erkek arkadaşlığı gibi ergenlikle ilgili yaşantıların çok da uzakta olmadığını fark ederiz.

Bu yaş döneminde kız ve erkek çocuklarda görülen fiziksel değişiklikler şöyle özetlenebilir: 10-11 yaşlarında kızlarda, 10-11 yaşlarında erkeklerde, Boy ve kiloda hızlı bir artış olur Göğüsler belirmeye başlar Vücut hatları değişmeye başlar Genital bölgede tüyler oluşur Vajinal akıntı (hatta adet) başlar Testisler büyür

Ergenlik belirtilerini erken yaşayanlar, vücutlarındaki bu değişikliklerden dolayı sakarlaşabilirler. Bu belirtileri geç gösterenler ise, kendi vücutlarının ne zaman arkadaşlarınınki gibi olacağını merak ederler. Vücutlarındaki değişim hakkında konuşurken çok dikkatli olmalısınız, çünkü bu konuda çok hassastırlar. Örneğin “Çok büyüdün!” gibi masumca yapılan bir yorum, “Çok şişmanladım, çirkinleştim” gibi algılanıp, öfkeye sebep olabilir.

DUYGUSAL GELİŞİM Bu yaştaki çocuklar kendilerine güvenirler, çoğu konuda yeterliliğe ulaşmışlardır. Şunlara hazırlıklı olun:  Başkaldırma: “Bunları toplamam, çünkü ben dağıtmadım!”  Utanma: “Okula bu saçla gidemem, herkes bana güler”  Alınma: “Herkes benim şişman olduğumu söylüyor”  Kendine haksızlık yapıldığını düşünme: “Hep onu dinliyorsun, hiç bana inanmıyorsun”  Uzaklaşma: “Lütfen benimle beraber gelme”  İlginin dağılması: “Tam odamı topluyordum, şu kitabı buldum ve okumaya başladım”

BİLİŞSEL GELİŞİM Bu yaşta çocuklar, dünyada olup bitenlerle, medyayla daha fazla ilgilenmeye başlarlar. Nerede, ne zaman olmuş, neden olmuş önemlidir. “Bu beni nasıl etkiler ? Ben de benzer bir şey yapsam ne olur?” gibi düşünürler. Hayatın adil olmasını isterler. Bu dönemde çocuğunuzun sorularına cevap verebilmeniz için onun yanında olmanız, ilgili olmanız önemlidir. Size aksini söylese de sizin fikirleriniz onun için çok önemlidir. Eğer sorularınıza sizden cevap bulamazsa kendi cevaplarını arkadaşlarından, çevresinden bulmaya çalışır. Bu da sizin aile olarak kabul etmeyeceğiniz cevaplar olabilir.

Çocuğunuzun sizinle rahat konuşması için şunlara dikkat etmelisiniz: Sözünü kesmeden dinleyin: Onun sizden daha fazla konuşmasına özen gösterin. “Ya söylediklerini yaparsa” korkusunu bir yana bırakın. Onu dinlediğinizi belli edin: Söylediklerini tekrar ederek (yani yakalanmadığın sürece kopya çekebileceğini düşünüyorsun) ya da sorular sorarak (neden arkadaşın kopya çekmeyi düşündü? Öğretmenin ne dedi? Bu konuda sen ne düşündün?) bunu yapabilirsiniz.

Sakin olarak cevap verin: Kopya çekme konusunda arkadaşını tamamen haklı bulduğunu söyleyince ne kadar kızsanız da sakin olun. Ne yapması gerektiğini, -meli/-malı’ları bir yana bırakın. Bunun yerine “Kopya çekmeyi kabul etmene üzüldüm. Bence bu çalışan kişilere karşı yapılan bir haksızlık olduğu için yanlıştır.” diyebilirsiniz. Burada onu yargılamıyor, vaaz vermiyor, kendi düşüncenizi belirtiyorsunuz.

SOSYAL GELİŞİM Çocuklar bu yaşlarda birçok değişim yaşarlar. Bunlar: Vücutları büyüyüp, değiştiği için, kendilerini garip hissederler. Hormonal durumları değiştikçe, duygusal durumları da çok değişken olur. Kimin daha güzel ya da daha popüler olduğu önem kazanmaya başlar. Erkekler fiziksel, kızlar sözel olarak birbirlerine sataşırlar. Kırgınlık, kıskançlık gibi çatışmalı ilişkiler yaşamaya başlarlar. Arkadaşlara uyma adına olumsuz davranışlar denenebilir. Alay etme, kopya çekme vb. Daha materyalist olmaya başlarlar. Marka algısı hakim olur, moda kıyafet, ayakkabı, saç modelleri önem kazanmaya başlar. Başarısız olmaktan, arkadaşları tarafından dışlanmaktan, öğretmeni ya da diğer büyüklerinin kendileri hakkında olumsuz düşünmesinden korkarlar.

Sorunlarla karşılaşacağınızı baştan kabul edip sükûnetinizi korumak işinizi kolaylaştıracaktır.

DİSİPLİN Biraz esnek olmakla birlikte kararlı olun. Örneğin dişlerini fırçalamasını hatırlattığınızda “Çok kötüsün, hep nefret ettiğim şeyleri bana yaptırmak istiyorsun” derse, “Çok kötü olduğumu düşünüyorsun, ama dişlerini fırçalamanı kesinlikle istiyorum” diyebilirsiniz. Evde kabul edemeyeceğiniz daha başka şeyler yaparsa, örneğin küfrederse, birine vurur, bir şeyleri yere atıp kırarsa, bazı haklarından yoksun bırakabilirsiniz. Böylece kendine veya başkalarına zarar vermesine izin verilmediğini anlar.

EV ÖDEVLERİ 5. sınıfta ev ödevleri daha da zorlaşır. Çocuğunuzla ödevlerini ne zaman ve nerede yapılacağını kararlaştırdıktan sonra sizin göreviniz tamamlanmıştır. Sadece bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sorabilirsiniz. Ödeve başlamadan önce gerekli tüm kitap ve kaynakların mevcut olduğundan emin olun. Artık ödevin çocuğunuzun sorumluluğu olduğunu bilin ve çok gerekmedikçe ödevlerini kendisinin yapmasını sağlayın. Kötü not alacağından endişelenerek onun yerine ödevini siz yapmayın.

Ödevlere çok karışmamakla beraber hiç ilgilenmemezlik de etmeyin Ödevlere çok karışmamakla beraber hiç ilgilenmemezlik de etmeyin. “Bugün ne ödevin var?” diye sorun. Bir proje için gerekiyorsa onu yönlendirebilirsiniz. Büyük bir sınav öncesinde onu test edebilirsiniz. Projesinin bitiş tarihini ona hatırlatabilirsiniz. Onun yardımcısı olabilir, ancak asla sorumluluğu yüklenen asıl kişi siz olmamalısınız. Sizin onunla ilgilendiğinizi bilmek onu rahatlatacaktır.

NASIL YARDIM EDEBİLİRSİNİZ? Çocuklarınızın söylediklerini küçümsemeyin. Örneğin “Bunu kastetmemiştir”, “Onunla arkadaşlık etme öyleyse” demek yerine; “Bu olay sana ne yaşattı?”, “Bunların olmasını engellemek için neler yapabilirdin?” diyebilirsiniz. Direkt öneri vermeyin. ”Hemen arkadaşını aramalı ve ona demelisin ki…” yerine ”Bu sorunu çözmek için neler yapabilirsin?”, “Şunu yapmayı denemeye ne dersin?” diyebilirsiniz. Çocuğunuza yardım etmek için işe karışacaksanız mutlaka çocuğunuz bunu bilmeli. Aksi takdirde size olan güveni sarsılır.

Arkadaşlarının çocuğunuz üzerindeki etkisiyle şu şekilde başedebilirsiniz:  Kendi değerlerinizden bahsedin. Örneğin yardımlaşma önemliyse çocuğunuzla birlikte birisine yardım edin. Televizyonda bir filmde kahramanın davranışlarını onaylamıyorsanız, bunu belirtin.  Limitler koyun. Arkadaşlarının arasında gece saat 12:00’ye kadar oturmak modaysa bile siz buna izin vermek zorunda değilsiniz. Hayır demek çocuğunuzu olumsuz yönde çok fazla etkilemez. Buna karşın sizce zararını görmeyeceğiniz konularda limitleri biraz gevşetebilirsiniz.  Gözlemleyin. Arkadaşlarıyla baş başa olduğu durumlarda uzaktan da olsa onları gözlemleyin. Evde yalnız parti yapmak için yeterince büyümediler.  Okul dışı faaliyetlere özendirin. Çocuğunuz okulda pek popüler değilse okul dışında bir faaliyette bulunmasını sağlayın. Burada elde edeceği başarı kendini iyi hissetmesini sağlayacaktır.

AİLE İLİŞKİLERİ Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini güçlendirirken, aile ilişkilerinizi de korumaya çalışın. Çocuğunuz ergenlik dönemine girdiğinde aile ilişkilerinizin sağlıklı olması kurtarıcınız olacaktır. Haftada bir günü ailenizin bir arada eğleneceği şeylere ayırın. Birlikte bir yerlere gidin, evde mısır patlatıp film izleyin vb.

Çocuğunuzun okulda en ilgisini çeken dersle ilgili olarak onu, konuya merakını geliştirecek yerlere götürün. Yemek hazırlarken yardımını isteyin. Yaptığınız işi bırakıp çocuğunuzun çalmayı yeni öğrendiği bir parçayı, yeni bir dansı, topluluk önünde yapacağı konuşmayı, vb. dinleyin/izleyin.

ZAMANINIZI SADECE BİRBİRİNİZE BİRŞEYLER ÖĞRETMEK İÇİN DEĞİL, KEYİF ALMAK İÇİN DE KULLANIN.

“Çocuğun öğrenmek için önünde uzun yıllar var, ama kişiliğini geliştirmek için yitirecek zamanı yok.” J.J. Rousseau (Fransız düşünür)

ANNE BABA İLİŞKİLERİ

Aile içindeki ilişkilerin temelini, ana ve babanın birbirine karşı tutumu oluşturur. Ana babanın sevgi ve anlayışla sürdürdükleri ilişki, evin genel havasını belirler. Uyumlu ve sıcak ilişkiler, ana ve babadan çocuklara doğru yayılır. Gergin ve sürtüşmeli bir ilişki ise, çocuklar için güvensiz ve tedirgin edici bir ortam yaratır.

Anne ve babanın birbirlerine karşı olan ilişkilerinin sevgi ve saygı temeline dayanması, gerek çocuğun cinsiyetine özgü rolü benimsemesi, gerekse özdeşleşmesi açısından büyük önem taşır.

Aile içinde eşler arasındaki ilişki, çocuklara karşı takınılan tavrı etkileyen önemli bir faktördür. Örneğin eşiyle anlaşamayan mutsuz bir anne, tüm sevgisini çocuğuna vererek, onunla aşırı derecede bütünleşebildiği gibi, tam tersine, saldırgan bir tutuma da bürünebilir.

EŞLER ARASI TARTIŞMA Eşler arasındaki tartışmaların, çocuklardan gizli yapılması zordur. Çünkü bir ev içinde çocuklardan pek az şey gizlenebilir. Çocuklar için tehlikeli olan, tartışılan konu değil, ana baba ilişkisinin bozulmasıdır.

EŞLER ARASI SAĞLIKLI TARTIŞMA Tartışmaya suçlayarak girmektense, eşi açıklama yapmaya çağırarak Sorunları örtbas edip biriktirmektense, tartışmak daha iyidir Eşler ayrı görüş, düşünüş ve beğenileri olduğunu bilmelidirler. Tartışma ve konuşma için uygun yer ve zaman seçilmelidir

EŞLER ARASI SAĞLIKLI TARTIŞMA Tartışma konusundan saptırılmamalıdır Tartışma ve çekişme evin dışına taşırılmamalı, analar, babalar yan tutmaya ya da hakemlik etmeye zorlanmamalıdır. Hele çocuklar tartışmaya hiç karıştırılmamalıdır. Tartışmada kazanmak değil, bir çözüme varmak amaç olmalıdır Özür dileyebilmek, gönül almak tartışmayı sonlandırabilir

ANNE BABA KAVGALARI

Tartışmanın kavgaya dönüştüğü, ayrılmalar ve evden gitmelerle sonlandığı ailelerde, çocukların ruhsal sağlıkları bozulur. İçleri kızgınlık, düşmanlık duyguları ve kötümserlikle dolar. Okul başarıları düşer. Erkek çocukların davranışları bozulur. Kız çocukları ise korkak, kuruntulu ve kaygılı olur. Evlilikten korkarak büyürler.

Eşler arasındaki kavgalarda, çocukların dışa vuramadıkları en önemli duygu, ana babanın ayrılmasıyla, kendilerinin ortada kalacağı korkusudur. Bu ortamda çocuklar şaşkın, tedirgin ve çaresizdirler. Güven duyguları sarsılır ve ana babanın sevgisinden kuşku duyarlar.

Ayrıca, kavgalara kendilerinin neden olduğu duygusuna kapılırlar Ayrıca, kavgalara kendilerinin neden olduğu duygusuna kapılırlar. Aile kavgalarının önemli bir bölümünün, çocuklar yüzünden çıktığı, sonra da ana babanın kişisel kavgasına dönüştüğü düşünülürse çocuklardaki bu suçluluk duygusu daha kolay anlaşılır.

Kimi evde çocuklar, kavganın içine bile bile sokulur ve taraf tutmaya zorlanır. Haksızlığa uğradığına inanan bir anne, kızından ya da oğlundan yardım umar, babaya karşı kendine ortak ve destek arar. Daha ileri giderek, kavgalarında, çocuklarından hakem rolü oynamasını bekleyen ana babalar vardır. Çocuk, taraf tutmaya zorlandıkça bocalar ve suçluluk duygusuna kapılır.

Çocukları, eşler arasındaki kavgalara katmanın tehlikeli bir yönü daha vardır. Bu da, çocukların bilerek ya da bilmeyerek durumdan yararlanma yolunu seçmeleridir. Babayı anaya, anayı babaya karşı kullanarak istediklerini yaptırırlar. Ya da bilmeden istemeyerek onları karşı karşıya getirerek geçimsizliğin bir kısır döngüde sürüp gitmesine neden olurlar.

KARDEŞ GEÇİMSİZLİĞİ Kardeş kavgaları en mutlu evlerde bile, ana-babayı her gün uğraştıran bir sorun olabilir. Her zaman da kolay bir çözümü yoktur. Bu durumda ana-babanın yapacağı en iyi şey yangına körükle gitmemektir. İlk kural çocukların oyununa gelmemektir. Çocuklar ana-babayı kendi anlaşmazlıklarına çekmekte ustadırlar. Kavgayı kimin başlattığını aramaya çalışan ana-baba, bu işin çok zor olduğunu görür.

En doğrusu mümkün olduğu kadar araya girmemek, anlaşmazlıkları kendi aralarında çözümlemeleri gerektiğini söz ve davranışlarla kardeşlere anlatmaktır. Küçük çekişmelerde, tartışmanın kavgaya dönüşmediği durumlarda, ana-babayı yardıma çağırsalar da araya girmemek en uygun çözümdür.

DİĞER AİLE BÜYÜKLERİ Her ne kadar ülkemizde artık geniş aile yerini anne baba ve çocuktan oluşan çekirdek aileye bıraktıysa da, hala yer yer büyüklerin otoritesine dayalı geleneksel aile anlayışı geçerliliğini korumaktadır.

Dede ve büyükannenin çocukla yakın teması sıklaştıkça, ana babadan beklediğimiz “eğitimde denge ve tutarlılık” ilkesi zaman zaman bozulmaktadır

Anne veya babanın “hayır” dediği şeylere, dede ve büyükanne “evet” diyerek aşırı hoşgörülü bir yaklaşım içinde görünürler. Bu durumda ana babasından olumsuz yanıt alan çocuk, soluğu büyükanne ve dedede alır ve istediğine bu yolla kolayca kavuşur.

ÖNERİLER Çocuğun eğitim ve gelişiminde anne baba, sorumlu ve yetkin kişiler olduklarını unutmamalı, büyükanne ve dede ile tutarlı bir yaklaşım içinde olmalıdır. Sağlıklı ana baba ilişkisinde, bireylerin birbirlerini sevmeleri ve saymaları, birbirlerinin düşüncelerini hoşgörü ve saygıyla karşılamaları, birbirlerine güven duymaları ve desteklemeleri söz konusudur.

Büyüme aşamalarında başarılı olan çocuklar, sağlıklı aile ilişkileri içinde yetişmiş kimselerdir. Aile içindeki iyi ilişkiler, mutlu, huzurlu ve başarılı bireylerin oluşumunu sağlar.

BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM 