BİRAZ DA BİZ ÖLELİM Merve ÖZDEMİR - DEM.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Advertisements

Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük soyut addır?
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
Orhan Veli Şiirler: Müzik: Ezginin Günlüğü
Annesini Arayan Kardan Adam
Bir zamanlar bir ağaç varmış
İSTANBUL 'da Gün Doğumu Tayfun AVINCA.
Hazırlayanlar kimmiş biliyor musun?
ORMAN HAFTASI AĞAÇLAR NASIL BÜYÜR ?.
BÜŞRA BAYSAL.
Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bir kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyor, soyadı.
Köylü ulusun efendisidir.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
bir varmış bir yokmuş bir ormanda ağustos böceği ve karınca varmış.
Anneme Mektup Ben bu gurbete ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece.
Ben bir Eylül sen bir Haziran
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş
UYUMAK İSTEMEYEN ZÜRAFA
OLAYLARI OLUŞ SIRASINA KOYMA Mustafa BİLGE Yenişehir/MERSİN
Bir zamanlar bir ağaç varmış
İSTANBUL ŞİİRLERİ.
UYUMAK İSTEMEYEN ZÜRAFA
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
SERBEST OKUMA METİNLERİ
ZARF (BELİRTEÇ).
ORMAN HAFTASI MART.
C A N I M Y A N I Y O R. Dağhan H O S T A ŞİİR Slayt Edebiyatcim.com
BOZKIRDA YAZ SAATLERİ Ceyhun Atıf Kansu
türkçe performans ödevi
İŞTE MASALIMIZ BAŞLIYOR.
ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU …
Sarı Yumak ile Kara Yumak arkadaş olmuşlardı
NASREDDİN HOCA ‘ DAN FIKRALAR
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
Kırmızı Başlıklı Kız Bir varmış bir yokmuş. Bir kırmızı başlıklı kız varmış. Kırmızı başlıklı kızın babannesi hastaymış. Kırmızı başlıklı kızın annesi.
ARI MAYA UÇMAYI ÖĞRENİYOR
TIRTILIN DEĞİŞİMİ.
2. SINIFLAR BİLGİ YARIŞMASINA HOŞGELDİNİZ
Kaç Sözcük Var?.
Nasrettin Hoca.
Gece yarısı parka bir baykuş geldi.Ağaçları tek tek
Minik serçe Poppi’nin en iyi arkadaşı,karşı tepedeki kardan adamdı.
ÜŞENGEÇ YENGEÇ.
KRAL VE HALKI. Yıllar yıllar önce çok güzel bir ormanda kral ve halkı yaşarmış.
DERS :ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME KONU :KARIN OLUŞUMU
YAĞMUR DAMLASI.
AĞUSTOS BÖCEĞİ İLE KARINCA
BİR AŞK HİKAYESİ Bizimkisi bir aşk hikayesi
TAVŞAN KUZU VE SERÇE Çalı dibinde bir tavşan. Kulaklarını dikmiş bakıyor. Çimen üstünde bir kuzu. Başını eğmiş,ot yiyor.
MEVSİMLER VE AYLAR
VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BİLDİREN KELİMELER
ÖZEL MÜZEYYEN ÇELEBİOĞLU
Bir zamanlar bir ağaç varmış
ARI MAYA UÇMAYI ÖĞRENİYOR ÇIKIŞ
NASRETTİN HOCA SÖYLER BAKALIM NELER SÖYLER.
DÜZENLİ OLMAK.
EŞ SESLİ KELİMELER.
Uzak bir ormanın yamacında bir ördek yaşarmış
BETİMLEME (TASVİR.
Eğlenceyi çok seven bir ağustos böceği varmış.
Okuma Metni 4 (Güneş’in Uyuduğu Yer) MEB Türkçe Ders Kitabı 1 Erhan KESKİN.
CÜMLENİN ÖĞELERİ 1. YÜKLEM Türkçe bir cümlede, yüklem mutlaka olmalıdır. Yüklemi olmayan bir cümle olmaz. Yüklem, tümcede iş, oluş, hareket, davranış,
Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş. Adam biraz yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş.
Düşünen Hindi Küçük bir papağanın onbeş al-tına satıldığını gören Nasreddin Hoca, bir koşuda evine gidip kümesteki hindisini tutmuş.
MEVSİMLER.
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
BİR KAYISI AĞACI ABDÜLKADİR MERİÇBOYU.
Metinleri Okuyalım.
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Sunum transkripti:

BİRAZ DA BİZ ÖLELİM Merve ÖZDEMİR - DEM

Güneş gökyüzünde pırıl pırıl parlıyormuş Güneş gökyüzünde pırıl pırıl parlıyormuş. Haziran ve temmuz ayları geçmiş ve sıra yazın son ayı olan, ağustosa gelmiş. Hava çok sıcak ve bunaltıcıymış. Hiç rüzgar esmiyor, bir yaprak bile kıpırdamıyormuş. Öğle saatinde sıcaktan bunalan insanlar evlerine, ormandaki hayvanlar ise yuvalarına çekilmişler. Nasreddin Hoca da bahçesindeki söğüt ağaçları arasına kurduğu hamağa uzanmış, dinleniyormuş.

Dalları aşağı doğru sarkan söğüt ağacının gölgesi pek serinmiş Dalları aşağı doğru sarkan söğüt ağacının gölgesi pek serinmiş. Ağacın irili ufaklı yemyeşil yapraklarla süslü dallarında kuşlar cik cik ötüyormuş. Nasreddin Hoca kuşların tatlı şarkısını dinlerken komşusunun kendisine seslendiğini duymuş. Uzandığı hamaktan doğrulmuş. Yoldan geçen komşusu, -Hocam, nasılsın, diye hatırını sormuş.

Nasreddin Hoca, -Sağ ol komşum. Dinleniyorum, demiş. Sen nasılsın Nasreddin Hoca, -Sağ ol komşum. Dinleniyorum, demiş. Sen nasılsın? Nereye gidiyorsun böyle? Komşusu, -Ben de iyiyim Hocam, demiş. Sabahtan beri dükkanda çalışıyorum. Sıcaktan bunaldım. Dün bizim hanım erik hoşafı kaynatmıştı. Serinlemek için hoşaf içmeye gidiyorum. Nasreddin Hoca, -İyi ediyorsun komşum, demiş. Ben de severim erik hoşafını. Bu havada da pek güzel gider doğrusu…

-Hocam madem erik hoşafını seviyorsun, buyur misafirim ol, demiş komşusu. Şöyle buz da katarız içine; bir güzel içeriz. Bu davet Nasreddin Hoca’nın hoşuna gitmiş. Birlikte adamın evine gitmişler. Önce oturup biraz sohbet etmişler. Sonra adam erik hoşafını getirmek için içeriye gitmiş. Biraz sonra derince bir kabın içinde buzlu erik hoşafını getirmiş. Adamın elinde bir kepçe varmış. Nasreddin Hoca’ya da bir kaşık vermiş. Başlamışlar hoşafı içmeye…

Ev sahibi kepçeyle hoşafı içtikçe, -Oh, öldümmm, diyormuş Ev sahibi kepçeyle hoşafı içtikçe, -Oh, öldümmm, diyormuş. Hoşafı kaşıkla içen Nasreddin Hoca’nın ise susuzluğu bir türlü geçmiyormuş. Zavallı Hoca, yutkuna yutkuna ev sahibine bakıyormuş. Ev sahibi ise kepçe kepçe hoşafı içmeye, içtikçe de «Oh, öldümmm…» demeye devam ediyormuş. Sonunda Nasreddin Hoca dayanamamış, -Yahu efendi! Şu kepçeyi ver de biraz da biz ölelim, demiş.

Komşusu Nasreddin Hoca’nın sözlerinden sonra yaptığı ayıbı fark etmiş Komşusu Nasreddin Hoca’nın sözlerinden sonra yaptığı ayıbı fark etmiş. Hemen ona da bir kepçe getirmiş. Nasreddin Hoca gülümseyerek kepçeyi almış. İki komşu hoşafın kalanını kepçeleriyle doya doya içmişler. Nasreddin Hoca komşusuna teşekkür ederek evine dönmüş.