PRESENTED BY GÜLSÜN ÖZYURT 1090610166 MODALS PRESENTED BY GÜLSÜN ÖZYURT 1090610166

MODALS (NECESSITY) MUST,HAVE TO,HAVE GOT TO

MUST Birisine (ya da kendimize) bir şeyi yapmanın gerekli ya da zorunlu olduğunu belirtirken kullanılır.

MUST Kişi kendisi bir takım şeylerin zorunlu ya da gerekli olduğunu düşünüyorsa (ınternal obligation)must kullanılır.

ÖRNEKLER You must study hard for the exam. (Sınav için çok çalışmalısın.) Birisine çalışmasının gerekli olduğunu belirtiyor.

ÖRNEKLER I have a bad cough;therefore,I must quit smoking at once. (Çok kötü öksürüyorum bu yüzden sigarayı bırkmalıyım) Burada kendisinin iyiliği için bir şeyler istiyor.

ÖRNEKLER I must lose weight. (Kilo kaybetmeliyim.) Kendisi için bir şey yapmasının gerekli olduğunu belirtiyor.

Must’ın present ve future dışında başka bir kullanımı yoktur.

ÖRNEĞİN I must go now.(present) (Şimdi gitmeliyim.)

ÖRNEK I must work hard next week. (future) (Gelecek hafta çok çalışmalıyım.)

HAVE TO/HAVE GOT TO Genel olarak bir şeyi yapmanın gerekli ya da zorunlu olduğunu belirtmek için kullanılır.

ÖRNEKLER We have to wear uniforms to school. (Okulda üniforma giymeliyiz.) Burada üniforma giymesi dıştan gelen bir zorunluluktur.

ÖRNEKLER She has to/has got to hand in her homework tomorrow. (Ödevlerini yarın teslim etmek zorunda.) Aynı şekilde zorunluluk dışarıdan geliyor.

Zorunluluk kişinin kendisi dışında bir sebepten kaynaklanıyorsa(external obligation) have to kullanılır.

ÖRNEKLER All the employees have to wear a uniform in this hotel. (Bu otelde herkes üniforma giymeli.) Burada zorunluluk dışarıdan geliyor.

Have to kalıbını diğer tense’lerle de kullanabiliriz

ÖRNEĞİN I have to study now.(present) I will have to study hard next year.(future)

ÖRNEKLER I had to study hard last year.(past tense) I have had to study hard for sometime(present perfect)

ÖRNEK I had had to study very hard for sometimes so I became ill. ( past perfect)

MODALS (REQUEST) CAN,COULD,WILL,WOULD YOU…?,DO YOU MIND…?

ÖRNEKLER Can you pass me the salt? (Tuzu bana uzatabilir misin?)

ÖRNEK Could you possibly tell me how to get to post office? (Postaneye nasıl gideceğimi söyleyebilir misin?)

Birine ricada bulunmak için “can you,could you,will you ve would you” yapılarını kullanabiliriz .

ÖRNEKLER(DEVAM) Will /would you do me a favour? (Bana bir iyilik yapar mısın?)

ÖRNEK Do you mind opening the window,please? (Pencereyi açar mısın lütfen?)

ÖRNEK Could I borrow your book? (Kitabını ödünç alabilir miyim?) Nazik ricada bulunuyor.

ÖRNEK May I have look at your newspaper? (Gazetenize bi göz atabilir miyim?)

Ricamızı daha nazik bir hale getirmek için sorumuza “please” (lütfen) kelimesini ekleyebiliriz.

ÖRNEK Can you close the window, please? (Pencereyi kapatır mısın,lütfen.)

ÖRNEK Could you give me a hand,please? (Bana yardım edebilir misin,lütfen?)

Thank you