KARBONHİDRATLAR (ŞEKERLER)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KİMYASAL TERMODİNAMİK KAVRAMLARI II
Advertisements

YAŞAMAK İÇİN NELERE İHTİYACIMIZ VAR?
Prof.Dr.Sabahattin MUHTAROĞLU
Besin olarak tüketilen en önemli karbohidrat kaynakları;
Günde bir insan beyni ~ 100 g glukozu CO2 ve H2O ya oksitler.
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ III
Piruvat Metabolizması
KARBOHİDRATLAR.
Hekzos dönüşümleri ve Uronik asit yolu
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ IV
Glukoneogenez.
Karbonhidratların vücuda alınmaları ve kullanılmaları
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2009
CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ İNORGANİK BİLEŞİKLERSu
Karbohidrat Metabolizması
KARBOHİDRATLARIN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ IV
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ XI
Hücresel Solunum.
DEMİR METABOLİZMASI VE ANEMİLER I
CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
YAĞLAR ( Lipidler) Nedir? Lipitlerdir.
Karbonhidrat metabolizması bozuklukları
KARBONHİDRAT METABOLİZMASI
KARBOHİDRATLARIN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ II
1 LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ VII Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006.
KARBOHİDRAT METABOLİZMA BOZUKLUKLARI I
KARBONHİDRATLAR carbohydrates (CHO)
KARBON HİDRATLAR Yapısında C,H,O atomları bulunduran ve doğal olarak oluşan maddelerdir. Genel olarak basit formülleri CH2O ve Genel formülleri Cn(H2O)m.
KARBOHİDRATLARIN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ I
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI VII
KARACİĞER FONKSİYON TESTLERİ
Protein Metabolizması
CANLILARI OLUŞTURAN TEMEL BİLEŞENLER KARBONHİDRATLAR
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI V
KARBOHİDRATLARIN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ III
KİMYASAL REAKSİYONLAR
Glukoneogenez Karbohidrat olmayan yapılardan glukoz sentezi. Glikolizin tersi değildir Karaciğer ve böbrekte gerçekleşir. Kas,beyin,
PÜRİN VE PİRİMİDİN METABOLİZMASI
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI VI
Trigliseridler gliserol-3-fosfat ve yağ açil CoA prekürsörlerinden sentezlenir.
Amino asid azotunun Metabolizması ve ÜRE SİKLUSU
BÖBREK VE İDRAR BİYOKİMYASI I
2. Karbohidratlar.
CANLILARDAKİ ORGANİK BİLEŞİKLER
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ X
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ VIII
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI: AZOT DENGESİ
KARBONHİDRATLARIN YAPISI
KARBOHİDRATLAR II.
HÜCRENİN KİMYASAL YAPISI
Karbonhidratlar.
BASİT ŞEKERLER.
1 KARBONHİDRATLAR. 2 Karbonhidratlardaki fonksiyonel gruplar.
Karbonhidratlar Öğr. Dyt. Şenol YILDIZ
Karbohidrat Metabolizması
KARBOHİDRATLAR.
VİTAMİNLER HASAN DEMİRKAPI 9/C 533.
Glukoneogenez.
KONU; KARBONHİDRATLAR KAYNAKÇA; ESEN YAYINLARI 10.SINIF K İ MYA KONU ANLATIMLI K İ TABI HAZIRLAYANALAR; BATUHAN TANIŞ – 8 / M İ RAÇ ÖKSÜZ - 91.
CANLILARDA ENERJİ.
KARBONHİDRATLAR C, H, O’den oluşmuş organik moleküllerdir. Bazı karbonhidratlar, aynı zamanda N, P veya S de içerirler. Yapılarında fonksiyonel grup olarak;
BESLENME VE BESİN ÖĞELERİ
Karbonhidratlar II Disakkaridler ve Polisakkaridler
Dersi veren Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Aslı UÇAR
FARKLI BESİNLERİN OKSİJENLİ SOLUNUMA KATILIM BASAMAKLARI
METABOLİZMA Yrd. Doç. Dr. Musa KAR.
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ IV
Karbonhidratlar Monosakkaridler
METABOLİZMA Yrd. Doç. Dr. Musa KAR.
Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl
Sunum transkripti:

KARBONHİDRATLAR (ŞEKERLER) Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ TIP FAKÜLTESİ Biyokimya AD

Karbonhidratlardaki fonksiyonel gruplar

Karbonhidratların fonksiyonları 1) insan diyetinin en önemli kısmını oluştururlar 2) çoğu nonfotosentetik hücrede temel enerji sağlayıcıdırlar 3) yapısal ve koruyucu elemanlar olarak fonksiyon görürler 4) iskelet eklemlerini kayganlaştırırlar ve hücreler arası yapışmayı sağlarlar 5) vücutta lipidlerin, bazı amino asitlerin, glikolipidlerin, glikoproteinlerin ve proteoglikanların ön maddesidirler

Karbonhidratların sınıflandırılmaları

Monosakkaritler (basit şekerler) Karbonhidratların monomerik birimidirler

Monosakkaritlerin sınıflandırılmaları

Monosakkaritlerin izomerik formları D- ve L-izomerler (enantiomerler) epimer şekerler enol şekerler - ve - formları (anomerler)

Glukozun zincir ve halka yapısı

Glukoz gibi monosakkaritlerin tanınması deneyleri: Trommer ve Fehling deneyleri: Serbest yarı asetal hidroksili içeren monosakkaritlerin, Cu2+’ı Cu+’a indirgemeleri özelliğine dayanır. sarı renkli çökelti CuOH kırmızı renkli çökelti Cu2O

Organizmadaki önemli heksoz türevleri Şeker fosfatları Amino şekerler Deoksi şekerler Şeker asitleri Şeker alkolleri

Disakkaritler O-glikozidik bağ vasıtasıyla birbirine bağlanmış iki monosakkarit molekülünden oluşmuş bileşiklerdir İki glukoz molekülünün Glc(14)Glc biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına sahip Maltoz Laktoz Sukroz (Sakkaroz) Trehaloz Sellobioz Bir galaktoz molekülü ile bir glukoz molekülünün Gal(14)Glc biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına sahip Bir glukoz molekülü ile bir fruktoz molekülünün Glc(12)Fru biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına sahip İki glukoz molekülünün Glc(11)Glc biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına sahip İki glukoz molekülünün Glc(14)Glc biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına sahip

Polisakkaritler (Glikanlar) depo homopolisakkaritler Nişasta Glikojen yapısal homopolisakkaritler Sellüloz Kitin İnulin Diğer homopolisakkaritler Agar-agar Dekstranlar Mannanlar Heteropolisakkaritler

Nişasta Bitki hücrelerinin temel depo homopolisakkaritidir.

Glikojen Hayvan hücrelerinin temel depo homopolisakkaritidir. özellikle karaciğerde ve kasta boldur

Heteropolisakkaritler (heteroglikanlar) Peptidoglikanlar Glikozaminoglikanlar (mukopolisakkaritler) Glikoproteinler Glikolipidler Proteoglikanlar bakteriyel hücre duvarlarının rijid komponentidirler Hiyaluronik asit, Kondroitin sülfatlar, Dermatan sülfat, Keratan sülfatlar, Heparan sülfat, Heparin Karbonhidrat ve protein birimlerinin birbirlerine kovalent bağlanmasıyla oluşmuş bileşiklerdir hücreler arası iletimden sorumludurlar. makromoleküller

Karbonhidratların vücuda alınması Günde yaklaşık 300 g karbonhidrat nişasta (160 g) sakkaroz (120 g) laktoz (30 g) glukoz ile fruktoz (10 g)

Karbonhidratların sindirimi ve emilimi İnce bağırsak lümeni içindeki glukoz ve galaktoz aktif transportla, fruktoz ise kolaylaştırılmış diffüzyonla ince bağırsak epitel hücresi içine alınırlar ve oradan kana geçerler

Kan şekeri düzeyi Kan şekeri deyince sıklıkla kan glukoz düzeyi anlaşılır Sağlıklı bir erişkinde 8-12 saatlik açlıktan sonra enzimatik yöntemlerle ölçüldüğünde kan glukoz düzeyi %60-100 mg (60-100 mg/dL) kadardır. vücutta bazı olaylar kan glukoz düzeyini düşürücü yönde etkili olurken bazı olaylar kan glukoz düzeyini yükseltici yönde etkili olur ve bu olaylar arasındaki denge ile kan glukoz düzeyi ayarlanmaktadır. Bu ayarlamada insülin, glukagon ve epinefrin (adrenalin) gibi hormonlar önemli rol oynamaktadır.

Kan glukoz düzeyini düşürücü yönde etkili olaylar 1) Glukozun indirekt oksidasyonu; glukozun aerobik koşullarda glikoliz ve sitrik asit döngüsüyle yıkılımı. 2) Glukozun direkt oksidasyonu; glukozun pentoz fosfat yolunda yıkılımı. 3) Glikojenez; glukozun glikojene dönüşümü. 4) Liponeojenez; glukozun yağ asitlerine ve yağa dönüşümü. 5) Glukozun glukuronik asit yolunda yıkılımı. 6) Glukozdan diğer monosakkaritlerin ve kompleks karbonhidratların oluşumu.

Glikoliz Hücrenin sitoplazmasında altı karbonlu glukozun, on basamakta iki molekül üç karbonlu pirüvata yıkılması olayıdır. anaerobik koşullarda pirüvattan laktat oluşur. Glikolize uğrayan her glukoz molekülü için net 2 molekül ATP oluşmaktadır.

Sitrik asit döngüsü (TCA döngüsü) aerobik koşullarda glukoz metabolizmasında pirüvattan, pirüvat dehidrojenaz enzim kompleksi etkisiyle asetil-CoA oluşur. asetil-CoA’nın asetil grupları da mitokondride oksitlenir. Bir tek glukoz molekülünün tamamen CO2 ve H2O’ya oksitlenmesi suretiyle net 38 adet ATP kazancı olduğu hesaplanabilir

glukozun pentoz fosfat yolunda yıkılımı Memeli hücrelerinde sitozolde gerçekleşir, NADPH ve riboz-5-fosfat oluşturur. Özellikle yağ doku, karaciğer adrenal korteks ve süt veren meme bezlerinde ...

Glikojenez (Glikojen biyosentezi) var olan bir glikojen molekülüne glukoz katılır ve glikojendeki glukoz kalıntısı sayısı 1 artmış olur

Glukozun yağ asitlerine ve yağa dönüşümü Karbonhidratların fazla miktarda alınması durumunda...

Kan glukoz düzeyini yükseltici yönde etkili olaylar 1) Diyetle karbonhidrat alınması. 2) Glikojenoliz; glikojenin yıkılımı. 3) Glikoneojenez; karbonhidrat olmayan maddelerden glukoz yapılımı.

Glikojenoliz Glikojen fosforilaz enzimi, glikojenden bir glukoz molekülünü glukoz-1-fosfat şeklinde ayırır glukoz-1-fosfat, fosfoglukomutaz etkisiyle glukoz-6-fosfata dönüştürülür glukoz-6-fosfat, karaciğer hücrelerinin endoplazmik retikulumunda bulunan Mg2+-bağımlı glukoz-6-fosfataz enzimi tarafından parçalanır ve glukoz serbestleşebilir. Karaciğerde böylece oluşan serbest glukoz kana geçerek kan glukozunu artırabilir

Glukoneojenez karbonhidrat olmayan prekürsörlerden hücre içinde glukoz biyosentezi Yüksek hayvanlarda büyük oranda karaciğerde olur.

Kan glukozu düzeyinde patolojik değişiklikler Hiperglisemi 8-12 saatlik açlıktan sonra serum glukoz düzeyinin %110 mg’dan yüksek olması durumu Hipoglisemi Serum glukoz düzeyinin %40 mg’dan düşük olması durumu. Santral sinir sistemini etkilediğinden tehlikelidir. Hipoglisemi durumunda baş ağrısı, baş dönmesi, baygınlık hissi, bulantı, mental fonksiyonlarda yavaşlama

Karbonhidrat metabolizması bozuklukları Emilim bozuklukları Dönüşüm bozuklukları Depolanma bozuklukları Kullanım bozuklukları

Karbonhidrat metabolizmasında emilim bozuklukları Laktaz eksikliği (süt intoleransı), sakkaraz eksikliği, izomaltaz eksikliği, maltaz eksikliği. Pankreatik amilaz eksikliği, bağırsak mukozası ve bağırsak motilitesi ile ilgili emilim bozuklukları

Karbonhidrat metabolizmasında dönüşüm bozuklukları Herediter fruktoz intoleransı Galaktozemi:

Karbonhidrat metabolizmasında depolanma bozuklukları Glikojen depo hastalıkları (glikojenozlar)

Karbonhidrat metabolizmasında kullanım bozukluğu Diabetes mellitus Genetik kökenli kronik hiperglisemi durumu primer diyabet Genetik kökenli olmayan, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan hiperglisemi durumu sekonder diyabet Tip I diabetes mellitus: İnsülin sentez ve salımının yetersizliği ile oluşur, ani başlar ve çok şiddetli seyreder Tip II diabetes mellitus: İnsülin yapısı bozukluğu nedeniyle oluşur, sinsi başlangıçlıdır ve hastalığa ait çeşitli evreler saptanabilir