İbrahim KAYADEMİR Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Denetçisi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN
Advertisements

Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES
AİLE HUKUKU İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
AİLE HUKUKU İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
AİLE HUKUKU İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
İCRA TAKİBİNİN ESASLARI
T.C İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ
TAPU DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Tasfiye
Stj.Av.Abdullatif Ağgürbüz
Candaş İLGÜN YARGITAY ÜYESİ.
İstemsiz Yatış Ülkemizde ruh sağlığı yasası olmaması nedeniyle, istemsiz yatışlar hekimlerin inisiyatifi ile olmaktaydı. Son yıllarda, ruh sağlığı bölge.
Mükelleflerin İzahat Talepleri
TİCARET HUKUKU DERSİ Ticaret Sicili.
AİLE HUKUKU PRATİK ÇALIŞMA 19
TAM YARGI DAVALARI.
Kurulun İnceleme ve Araştırması
LİMİTED ŞİRKETİN ORGANLARI
KİŞİNİN EHLİYETLERİ Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
AİLE HUKUKU İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
AİLE HUKUKU Ailenin Korunması Projesi Elmadağ ilçe M.E.M. AR-GE BİRİMİ
Miras ortaklığı Mirasın geçmesiyle birlikte mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Soru: Miras ortaklığı.
PROF. DR. YASEMİN IŞIKTAÇ
PROF. DR. YASEMİN IŞIKTAÇ
PROF. DR. YASEMİN IŞIKTAÇ
HUKUKTA BİLGİ YÖNETİMİ BBY Türk Yargı Sistemi
İCRA TAKİBİ TARAFLARI VE TAKİP YOLU DEĞİŞİKLİĞİ
Temsil eden(temsilci)
Kasım 2015 VERGİDE ELEKTRONİK TEBLİGAT DÖNEMİ 1 OCAK 2016’ DA BAŞLIYOR.
Müracaat ve Şikayetler
İş Sözleşmesinden Doğan Borçlar
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI(İİK m. 67 vd)
BM EHS 12.maddesi ve Türkiye Bir paradigma değişikliği; yardıma muhtaç kişiden, haklara, onura ve özerkliğe sahip eşit yurttaşa.
4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN İLE İLGİLİ SORUN ALANLARI.
DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI
1. Aşağıdakilerden hangisi iddia veya savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı kapsamında değildir?   a) Dosyadan anlaşılamayan itirazların.
VESAYET VE KISITLAMA.
İDARİ DAVALAR Tam Yargı Davaları.
Madde 282- Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı.
DAVA İŞLEMLERİ 17 – 21 EKİM 2016.
DAVA İŞ LEMLER İ 26 – 30 EYLÜL İDARE VE VERGİ MAHKEMELERİ DAVA DOSYASI İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri kanunla verilen görevleri yerine getirmek.
EBEVEYN VE VELAYET HUKUKU III
EBEVEYN VE VELAYET HUKUKU II
VESAYET VESAYET İLE VELAYET ARASINDAKİ FARKLAR VESAYET ORGANLARI
ÇOCUĞUN HUKUKİ KİMLİK ÖZELLİKLERİ
ÇOCUK HUKUKU’NUN HUKUK SİSTEMİNDEKİ YERİ VE ÖZEL HUKUKTA ÇOCUK HAKLARI
VELAYET VELAYET, VELAYETE SAHİP OLANLAR VE VELAYET ALTINDA BULUNANLAR
UŞAK ÇOCUKLARINA KORUYUCU AİLE OLUYOR
İDARİ YARGIDA ÖZEL DURUMLAR
SOYBAĞININ KURULMASI KAN BAĞINA DAYANAN SOYBAĞININ KURULMASI
EBEVEYN VE VELAYET HUKUKU III
AİLE DANIŞMANLIĞI PROGRAMI AİLE HUKUKU DERSİ
YENİ SAYIŞTAY KANUNUNDA ÖNGÖRÜLEN HESAP YARGILAMASI VE KANUN YOLLARI
İdari Davaların Açılması
HUKUKUN KAYNAKLARI Hukukun kaynakları, asıl kaynaklar ve yardımcı kaynaklar olarak ikiye ayrılır. Asıl kaynaklar: Yazılı ve yazısız kaynaklar Yardımcı.
Sendikaların Faaliyetleri
Aile Hukuku-27. Hafta.
Kişiler Hukuku-12. Hafta.
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR MAHKEMELERİ
Aile Hukuku-28. Hafta.
İŞ MAHKEMELERİ.
Kişiler Hukuku-10. Hafta.
Başlangıç Hükümleri -5. Hafta
Kişiler Hukuku-11. Hafta.
4483 MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
HUKUKA GİRİŞ ÖZEL HUKUKUN DALLARI.
BORÇLARIN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE ETKİSİ I. ÜÇÜNCÜ KİŞİ YARARINA SÖZLEŞME 1
9.BASININ MANEVÎ ZARARDAN SORUMLULUĞU
Sunum transkripti:

İbrahim KAYADEMİR Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Denetçisi VESAYET HUKUKU İbrahim KAYADEMİR Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Denetçisi

HAK VE FİİL EHLİYETİ HAK EHLİYETİ: Kişilerin hak ve borçlara sahip olabilme ehliyetidir. Gerçek kişilerde doğum, tüzel kişilerde kanuna uygun şekilde kurulmak suretiyle kazanılır. Örnek: Miras, Bağış FİİL EHLİYETİ: Kişilerin bizzat kendi fiil ve işlemleri ile hak ve borç sahibi olabilmesidir. Doğumla değil, belirli şartların yerine getirilmesi halinde kazanılır. (Belirli şartlarda sona erer) Kapsamı: Hukuki işlem Haksız fiil Dava ehliyeti

FİİL EHLİYETİNİN ŞARTLARI 1- Mümeyyiz olmak: kişinin yapmış olduğu davranışların neden ve sonuçlarını anlama ve bu yönde hareket etme yeteneğidir. Bazı hallerde temyiz gücü ortadan kalkar: a- Yaş küçüklüğü b- Akıl hastalığı ve zayıflığı c- Sarhoşluk 2- Reşit olmak Kural: 18 yaşın tamamlanması İstisna: Evlenme ve Mahkeme kararı (Kazai rüşt) 3- Kısıtlı (Mahcur) olmamak: Mahkeme kararıyla bir kişinin fiil ehliyetinin kısıtlanmasıdır. Bunlara vasi tayin edilir:

Vasi (TMK m. 403) Vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının; Kişiliği veya mal varlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak Hukuki işlemlerinde onu temsil etmekle yükümlüdür. Vasi vesayet yetkisini doğrudan doğruya kullanan gerçek kişidir.

Kayyım (TMK m. 403) Belirli bir işi görmek veya Mal varlığını yönetmek için atanan gerçek kişidir. Görevleri TMK 458- 460 da düzenlenmiştir.

Vesayeti Gerektiren Haller Küçüklük, TMK md. 404.ü, Kısıtlama TMK md. 405- 410

(Vesayeti Gerektiren Nedenlerin Birincisi) Küçüklük (TMK m. 404) (Vesayeti Gerektiren Nedenlerin Birincisi) Aslolan velayettir. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. (TMK. 336). Velayet ana veya babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir. Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. (TMK m.337 )

Hangi Hallerde Küçüğe Vasi Atanır? Ana ve babası ölen, Ana ve babası hakkında gaiplik kararı verilen, Ana ve babası belirlenemeyen (terk edilen), Ana ve babası hakkında kısıtlama kararı verilen Ana ve babasından velayet hakkı kaldırılan. (Ana ve babanın velayet görevini gereği gibi yapamaması, yeterli ilgiyi göstermemesi)

Velayet hakkı kaldırılmadan vesayet konusunda karar verilemez Velayet hakkı kaldırılmadan vesayet konusunda karar verilemez. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklarda ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Görevleri yaparken velayet altında bulunmayan bir çocuğun varlığını öğrenen birim ve makamlar bu durumu vesayet makamına (Sulh Hakimine) bildirmek zorundadırlar. TMK. Md. 404/2

Ergin olmayan çocuk ana ve babanın velayeti altındadır Ergin olmayan çocuk ana ve babanın velayeti altındadır. Ancak kısıtlamayı gerektirir bir durum var ise bu halde kısıtlamaya karar verilmelidir. Ancak kısıtlama kararı ergin olduğu tarihten itibaren sonuç doğuracaktır. TMK md 419.

Velayet ve Vesayet Arasındaki Farklar Nelerdir? Velayet hısımlıktan doğar. Vesayet ise kanundan doğar. Velayet kural olarak küçükler içindir. (Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır.) Vesayet ise, hem velayet altında olmayan küçükler, hem de kısıtlanmış kişiler içindir.

Velayet ve Vesayet Arasındaki Farklar Nelerdir? Ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır. Vesayette ise, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vesayet makamı vasi olarak atar.   Velayette, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. Vesayette ise korunan malvarlığı ya da şahsi menfaatleridir.

Velayet ve Vesayet Arasındaki Farklar Nelerdir? Özen yükümlülüğüne aykırı davranılmadıkça, hakim çocuk mallarının korunması konusunda ana ve babanın yönetme hakkına müdahale edemez. Vasi ise vesayet altındaki kişinin malvarlığını iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek zorundadır.   Ana ve baba, velayetleri veya yönetim hakları sona erince, çocuğun mallarını, hesabıyla birlikte ergin çocuğa, vasisine veya kayyımına devrederler. Vasi ise, yönetimle ilgili hesap tutmak ve vesayet makamının belirlediği tarihlerde ve herhalde yılda bir defa hesabı onun incelemesine sunmakla yükümlüdür.

Velayet ve Vesayet Arasındaki Farklar Nelerdir? Ana ve baba velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. Vasi vesayeti altındaki küçük ve kısıtlının yasal temsilcisi ise de, kanunda yazılan hallerde (TMK 462) vesayet makamının izni gerekir. Bazı durumlarda ise vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni gereklidir.   Ana-baba veli sıfatıyla velayet haklarını icra ederlerken vasiden farklı olarak herhangi bir denetime bağlı değillerdir. Veliden farklı olarak vasinin kontrolü vesayet daireleri tarafından (vesayet makamı ve denetim makamı) gerçekleştirilir.

Velayet ve Vesayet Arasındaki Farklar Nelerdir? Veli, yaptığı hizmetlerin karşılığı olarak ücret isteyemez Vasi ise, vesayet altındaki kişinin mal varlığından, mümkün değilse hazineden karşılanmak üzere hizmetleri karşılığında kendisine bir ücret verilmesini isteyebilir. Velinin azli veya istifası söz konusu değildir. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Vasi ise kural olarak 2 yıl için atanır. Vasilik görevi uzatılmadığı takdirde sürenin dolması ile sona erer. Vesayet makamı bu süreyi her defasında ikişer yıl uzatabilir. Ancak 4 yıl dolunca vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.

Velayet ve Vesayet Arasındaki Farklar Nelerdir? Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babasının , ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana ve babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri onun yerleşim yeri sayılır. Vesayet altındaki kişilerin yerleşim yeri ise, bağlı oldukları vesayet makamının bulunduğu yerdir. Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini değiştiremez, bir bakım kurumuna yerleştirilemez.  

Kısıtlama (Vesayeti Gerektiren Nedenlerin İkincisi) Kısıtlama, kanunda sayılan sebeplerle, kendisinin ve toplumun korunması amacıyla ergin bir kimsenin fiil ehliyetinin mahkeme kararı ile sınırlandırılmasıdır Kanun gereği kısıtlama nedenleri ve isteğe bağlı kısıtlama nedenleri olarak ikiye ayrılır.

Kısıtlama Kanun gereği kısıtlama nedenleri (TMK m.405-407) Akıl Hastalığı Akıl Zayıflığı Savurganlık Alkol Bağımlılığı Uyuşturucu Madde Bağımlılığı Kötü Yaşam Tarzı Kötü Yönetim Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza

Akıl Hastalığı Mental, Ruhsal ve Kişilik Bozuklukların her türlüsü bir kısıtlama olarak düzenlenmiştir. Akıl hastalığı tıbben belirlenmelidir. Hastalık sürekli olmalıdır. Resmi sağlık kurul raporu alınmalıdır. Tek hekimin verdiği rapor psikiyatri raporuda olsa yeterli degildir. Sağlık Kurulu Raporunda ise kurulda Pisikiyatri uzmanı yer almalıdır. Rapora göre kısıtlanması gereken kişi gerekirse dinlenebilir. Raporlar çelişkili olmamalıdır. Akıl hastası işlerini görememeli, sürekli yardım gerekmeli ve başkalarının güvenliğini tehlikeye sokmalıdır.

Akıl Zayıflığı Akıl hastalığı bir hastalığı ifade ederken, akıl zayıflığı, zekanın ve akli melekelerin yeterince gelişmemiş veya sonradan zayıflamış olmasını ifade eder. Akıl hastalığı ile akıl zayıflığı arasında tıbbi yönden fark varsa da, ayırt etme gücünün ortadan kalkması, kısıtlanma veya koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması bakımından genelde aralarında herhangi bir fark yoktur. Vesayet bakımından doğurduğu sonuçlar aynı kapsamdadır. Akıl hastalığı ile akıl zayıflığı arasındaki fark nitelik değil, nicelik farkıdır. Bu iki durumda bilirkişi raporu alınması zorunludur.

Savurganlık Geliri ile bağdaşmayacak seviyede gereksiz harcamalarda bulunmak savurganlık sayılmaktadır. Düşüncesiz, bilinçsiz ve sürekli bir harcama yapılmalıdır. Bu durum ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açmalıdır. Başkalarının güvenliğini tehdit etmelidir. Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı kötü yaşama tarzı veya mal varlığını kötü yönetmesi gibi hallerde böyle bir erginin kısıtlanabilmesi için karar verilmeden önce mutlaka dinlenilmesi gerekmektedir.

Alkol veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı Alkol bağımlılığı, alkollü içkilere aşırı derecede düşkün olmak, içki müptelası olmak demektir. Alkol bağımlısı, içkiden vazgeçme konusunda kendini düzeltme azim ve gücünü gösteremeyen, bu hususta iradesini kaybetmiş kimsedir. Alkol bağımlısı, kendisini buna o derece kaptırmıştır ki, içki içmekten vazgeçmek, bu kötü alışkanlığı terk etmek elinde değildir.  Uyuşturucu madde bağımlılığı ise, eroin, kokain, esrar vb. keyif verici uyuşturucu maddeleri kullanmayı bir tutku haline getirmek ve bundan vazgeçememek demektir. Uyuşturucu madde (esrar, eroin vs.) bağımlılığı yanında, bağımlılık yaratan tıbbi maddeler (her türlü hap vs.) ile diğer maddelere (yapıştırıcı vs.) bağımlılık halleri de buraya girer.

Alkol veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı Kanun koyucu, akıl hastaları veya akıl zayıfları hakkında olduğu gibi, alkol veya uyuşturucu madde bağımlısı olanlar hakkında da ancak resmi sağlık kurulu raporu alındıktan sonra kısıtlama kararı verilebileceğini öngörmüştür (TMK md. 436/b. 5.) Kanun koyucunun herhangi bir rapor değil de, resmi sağlık kurulu raporu aramasının sebebi, özgürlüğün kısıtlanmasının, kişi için oldukça ağır bir sonuç doğurmasıdır. Ailesini darlık veya yoksulluğu düşürme tehlikesine yol açmalıdır. Başkalarının güvenliğini tehdit etmelidir.

Kötü Yaşam Tarzı Toplum tarafından hoş karşılanmayan ve toplumun değer yargıları ile bağdaşmayan davranışlar, kişinin kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açmalı ya da başkalarının güvenliğini tehdit etmelidir. Örneğin, sürekli kumar oynayarak kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan kişi için kötü yaşama tarzı gerçekleşmiş sayılır.

Kötü Yönetim Kötü yönetimin mal varlığına yönelik olması yaptırım altına alınmış olup bu durum duraksamaya yol açmayacak şekilde saptanmalıdır. Bir kimsenin ticari hayattaki başarısızlığı kötü idare olarak kabul edilemez. Ancak “her isteyene parasının tamamını veren, ekonomik ilişkilerde yarar dengesini gözetmeyen kimse kötü idare içindedir.”

Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza Mahkumiyet kararı mevcut olmalıdır. Mahkumiyet kararı bir yıl ya da daha uzun süreli olmalıdır. Başlangıç tarihi, cezanın infazına başlandığı tarihtir. Vesayet hapis halinin sona ermesi ile kalkar Vesayet davası devam ederken hapis hali sona ererse, konusuz kalan dava hakkında kısıtlama kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.

İsteğe Bağlı Kısıtlama Yaşlılık, sakatlık, deneyimsizlik, ağır hastalık gibi nedenler ile işlerini gerektiği gibi yönetemeyen her ergin kısıtlanmasını vesayet makamından isteyebilir. Yaşlılık nedeniyle kişi işlerini gerektiği şekilde yönetemediğini ispat etmelidir. Bedensel özürler kısıtlama sebebi değildir. ( görme, işitme, konuşma, felç, fiziksel özürler) ancak işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispatlayarak vesayet makamından kendisinin kısıtlanmasını isteyebilir.

İsteğe Bağlı Kısıtlama Deneyimsizliği sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemeyen kişi de, bu durumu ispatlayarak kendisinin kısıtlanmasını isteyebilir. Kural olarak bedensel hastalık bir kısıtlama sebebi değildir. Buna rağmen ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir.

Görevli Mahkeme Kısıtlama kararı vesayet makamı tarafından verilmektedir. Vesayet makamı vasinin faaliyetlerine atama, gözetme, kontrol, gerektiğinde müdahale şeklinde iştirak eden makamdır. MK.m.397/II’ye göre, vesayet makamı, sulh hukuk mahkemesidir. O halde, koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasında görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir.

Yetkili Mahkeme Hangi vesayet makamının yetkili olduğu, TMK m. 411’te gösterilmiştir. Bu maddeye göre, vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine aittir. Vesayete ilişkin davalarda kesin yetki söz konusu olduğundan işin esası incelenmeden, öncelikle yetki konusu dikkate alınmalıdır. Bu yön kamu düzenine ilişkin olmakla her aşamada dikkate alınmalıdır. 

Vasinin Atanması Koşulları Bu görevi yapabilecek yetenekte ve ergin olması aranacaktır. Genel kural, erkek veya kadın vasiliği kabul yükümlülüğü vardır (TMK m. 416). Ancak vesayet makamı, öncelik hakkı olanları TMK 414 madde gereği ( eş, yakın hısım, istek) dikkate almalıdır.

Vasiliğe Engel Durumlar Vasi olamayacaklar ise TMK 418. maddede sayılmıştır. Kısıtlılık, kamu hizmetinden yasaklılık, haysiyetsiz hayat sürme, menfaat çatışması ya da aralarında düşmanlık bulunması, ilgili vesayet dairesinin hakimi olma halleri vasiliğe engel durumlar olarak sayıldığından atanmış bile olsalar iptal edilmelidirler.

Vasilikten kimler kaçınabilir? Vasilikten kaçınabilecekler ise TMK 417. maddede sayılmıştır. Altmış yaşını doldurmuş olan, bedensel özrü nedeni ile görevi güçlükle yapacak olan, dörtten çok çocuğun velisi olan, Cumhurbaşkanı, TBMM üyesi, bakanlar kurulu üyesi, hakim ve savcı mesleğinden olanlar diledikleri taktirde vasilikten kaçınabilirler. Ancak kaçınma hakkını kullananlar vasi olarak atanmış iseler yeni vasi atanana kadar vasiye ait görevleri yerine getirmekle yükümlüdürler. TMK md 423.

Vasinin Atanması Koşulları Vesayet makamına kaçınma sebebi ileri sürülür ve yerinde görülmez ise bu görüş ile birlikte gerekli karar verilmek üzere durum denetim makamına bildirilir. Denetim makamı vasilikten kaçınma sebebini yerinde gördüğünde veya görmediğinde durumu vasi ve vesayet makamına bildirir. Görevden alınma var ise vesayet makamı yeni vasi atama yapar. Denetim makamının verdiği karar kesindir. Temyiz edilemez. TMK md 422/3, 488 Kural olarak bir vasi atanır. Koşulları var ise birden fazla kişide vasi atanabilir. TMK md 413.

Yargılama Usulü Vasi atanmasında basit yargılama usul uygulanır. Basit yargılama usulü uygulanan davalar adli tatilde de görülür. Evrak üzerinden karar verilemez, celse açılıp varsa davanın davacısı, gerekli ise kısıtlanması istenilen ve gösterilmiş ise ilgili kişinin yakınlarını da şahit olarak veya davaya katılan olarak dinler. Dava kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle müracaata bırakılmaz. Koşulları var ise davaya müdahil olarak katılmak mümkündür. Davadan feragat edilemez, her aşamada delil sunulabilir, kendiliğinden delil toplanabilir olumlu olumsuz bir karar verilmelidir, dava sulh ile sonuçlandırılamaz, giderler hazineden karşılanabilir. Vasi olmak isteyenler belirlenmeli, gecikmeksizin atama yapılmalıdır

Vasinin Görevleri Defter tutmak, (TMK m. 438) Vesayet altındaki kişinin malvarlığı yoksa defter tutulması gerekmez. Ancak daha sonradan malvarlığında değişiklik olur ise bu durum bir ay içerisinde bildirilir. Değerli şeyleri saklamak (TMK m. 439) Taşınırları satmak (TMK m. 440) vesayet altındaki kişinin menfaati bulunmakta ise kişisel veya ekonomik zorunluluklar var ise kural olarak açık artırma ile satış yapılmalıdır. Özel durumlar var ise ve taşınırın niteliği veya değerinin azlığı dikkate alınarak pazarlıkla satışa da izin verilebilir. Verilen bu karara karşı denetim makamına itiraz edilebilir.

Vasinin Görevleri Parayı işletmek (TMK m. 441-442) bankaya yatırmak, menkul kıymete çevirmek, güvenli bir yatırıma dönüştürülür. Ticari ve sinai işletmeleri yönetmek (TMK m. 443) Taşınmazları satmak (TMK m. 444) Satış için ancak vesayet altındaki kişinin yararı ve menfaati söz konusu olmalıdır. Satış açık artırma ile yapılmalı ve vesayet makamınca onanmalıdır. Eğer pazarlıkla satış istemi mevcut ise vesayet makamı bu konuda bir karar vermelidir. Bu kararın değerlendirilmesi için dosya denetim makamına gönderilmesi gerekmektedir.

Vasini Yükümlülükleri Özen yükümlülüğü (TMK md 445-447-466) Vesayet organları ve vesayet işleriyle görevlendirilmiş olan diğer kişiler, bu görevlerini yerine getirirken iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlüdürler. Temsil yükümlülüğü (TMK md 448-453)Vasi, gerek vesayet altında olan küçüğü, gerekse kısıtlıyı hukuki işlemlerde temsil etmekle yükümlüdür. (örneğin; dava açmak vs.)

Vasinin Hakları Ücret isteme hakkı TMK md 457. vasiye ödenecek ücret vesayet makamı tarafından belirlenir. Ücret kural olarak her hesap dönemi için belirlenir. Masraf isteme hakkı, TMK md 394. Vasi tarafından kısıtlı yararına yapılan masrafları isteyebilecektir. Dört yıl dolunca çekinme hakkı,TMK md 456. Vasi kural olarak 2 yıllığına atanır. Vesayet makamı bu süreyi her defasında kural olarak ikişer yıl uzatır.

KAYYIMLIK Sınırlı koruma sağlama amacıyla belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için kanunda gösterilen hallerde sadece kayyım atanması yeterli olacaktır. Kısıtlama halleri bulunmamalı, kanunda yazılı haller gerçekleşmelidir. Temsil kayyımlığı TMK md 426 Yönetim kayyımlığı TMK md 427 Karma kayyımlık TMK md 426-427

SON Teşekkürler İbrahim KAYADEMİR

Örnek Bozma-Geri Çevirme –Red Kararları Yu10 Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir. (5133 S.K. md.2-3, TMK.md.397) Öyle ise vasinin şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip, vesayet makamınca itiraz ve özür nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilmesine ve denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan sebeple dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın yukarıda açıklanan doğrultuda gereği yapılmak üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.

Örnek Bozma-Geri çevirme –Red Kararları Yu10a Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur . Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K. md.2-3, TMK. Md.397/2) Öyle ise miras ortaklığı temsilcisinin (TMK.md.640/3) şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekli olmuştur. SONUÇ: Açıklanan sebeple dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın yukarıda açıklanan doğrultuda gereği yapılmak üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.

Örnek Bozma-Geri çevirme –Red Kararları Yu10b Medeni Kanunun 483. maddesi; vasinin görevini ağır surette savsaklaması, yetkilerini kötüye kullanması veya güven sarsıcı davranışlarda bulunması ya da borç ödemeden acze düşmesi halinde vesayet makamınca görevden alınacağını, 488. maddesi de; vesayet makamının kararlarına karşı on gün içersinde denetim makamına itiraz edilebileceğini hükme bağlamıştır. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K.md.2-3, TMK.md.397/2) Öyle ise vasinin görevden alınmasına yönelik dilekçenin açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip, dilekçenin görev yönünden reddiyle görevden alınmaya itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde, denetim makamınca incelenerek bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan sebeple dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın yukarıda açıklanan doğrultuda gereği yapılmak üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.

Örnek Bozma-Geri çevirme –Red Kararları Yu10C Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayinin de usul kayyım için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevine ilişkin hükümlerin, kayyımın şahsına yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K.m.2-3, TMK.md.397/2) Öyle ise kayyımın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere denetim makamınca bu konuda kesin karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan sebeple dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın yukarıda açıklanan doğrultuda gereği yapılmak üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.

Örnek Bozma-Geri çevirme –Red Kararları   Yu10d Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul yasal danışman için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin yasal danışmana yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K. md.2-3, TMK. md.397/2) Öyle ise yasal danışmanın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekli olmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenlerle mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Kahramanmaraş Aile Mahkemesi TARİHİ :27.07.2005 DAVA TÜRÜ :Boşanma TEMYİZ EDEN :Davalı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Vasinin dava açabilmesi için vesayet makamından izin alması gerekir. ( TMK. md. 462/8 ) Mahkemece, dava açma konusunda vasinin izin kararını ibraz etmesi için kendisine mehil verilmesi, sonucunun beklenmesi ve deliller değerlendirilip karar verilmesi gerekirken bu hususun dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.03.2006 sa.  

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiye Pazarlık İle Satışa İzin Verilmesi TEMYİZ EDEN :Vasi Deniz Ayrancıoğlu Hüküm vesayet makamının (Sulh Hakiminin) verdiği kararın denetimine yönelik olmayıp, Denetim Makamının verdiği temyiz yolu açık olan kararlardan olmakla,temyiz talebinin reddine dair 07.09.2009 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vasinin pazarlıkla satışa izin verilmesi talebinin reddine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Kısıtlının özel bakımevinde kaldığı, bakıcı hizmeti aldığı ve mevcut gelirinin giderlerini karşılamadığı anlaşılmaktadır. 2570 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki kısıtlıya ait 7 nolu bağımsız bölüm meskenin 68 m2 olduğu da göz önüne alınarak, bilirkişinin belirlediği değere göre pazarlıkla satışının kısıtlının menfaatine olacağı görülmektedir. O halde pazarlıkla satışa izin verilmesi gerekirken reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.07.06.2010 (Pzt.)

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Fethiye l. S H DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini TEMYİZ EDEN :Davacılar Dava öncelikle Türk Medeni Kanununun 405 ve 406. maddelerine dayalı olarak davalı Döne’nin vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Mahkemece akıl hastalığı konusunda gerekli sağlık kurulu raporu alınmamıştır.Vesayet altına alınması istenilen Döne’nin resmi sağlık kuruluna sevk edilerek Türk Medeni Kanununun 405/1. maddesi gereğince raporunun alınıp akıl hastası olmadığı belirlendiği takdirde, Türk Medeni Kanununun 406. maddesine uygun deliller toplanarak bu madde koşullarının oluşup oluşmadığı gereklerinin araştırılarak bu madde koşullarıda oluşmadığı takdirde, kısıtlanması istenen Döne'nin de Türk Medeni Kanununun 408. maddesi gereğince kısıtlanma istemi de bulunduğundan bu hususta değerlendirilerek sonucu itibarıyla karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 15.05.2006 pzt.

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Konya - Ereğli 2.A.H. DAVA TÜRÜ :Satışa İzin TEMYİZ EDEN :Davacı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Denetim makamının kararı temyiz edilmiştir. Kısıtlının Parkinson demans hastası olduğu başkalarının yardımına muhtaç durumda olduğu vesayet dosyasındaki belgelerden anlaşılmaktadır. Kısıtlının ( 18) ve (19) parsel numaralı taşınmazlarda 1/2 oranında, (28), (29) ve (30) nolu parsellerde de 3/12’şer oranda hissesinin bulunduğu, taşınmazların arsa vasfında olup, miktar olarak küçük parçalar halinde olduğu, hisselerin bilirkişi tarafından belirlenen değerlerine göre pazarlıkla satışının kısıtlının menfaatine olacağı anlaşılmaktadır. O halde pazarlıkla satışa izin verilmesi gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2006 sa.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Tekirdağ 1. S.H. DAVA TÜRÜ :Vesayet (Vasi Tayini) TEMYİZ EDEN :Davacı Davacı dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 405. maddesi yanında Türk Medeni Kanununun 406. maddesinde düzenlenen malvarlığını kötü yönetme sebeplerine de dayanmıştır. Taraflara bu konuda delilleri sorulmadan, gösterdikleri takdirde, toplanıp sonucu uyarınca karar verilmesi düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 16.05.2007 Çrş.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ : Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasi Tayini TEMYİZ EDEN : Mukaddes Şule Çelik Dava konusu küçüklerin anne ve babası 27.10.2006 tarihinde boşanmış olup 1998 doğumlu Adem Can ile 2001 doğumlu Esmahan Beyda’nın velayet hakkı babalarına bırakılmıştır. Baba Murat 09.03.2008 tarihinde ölmüştür. Babanın ölümü ile velayetin kendiliğinden anneye geçmeyeceğinden davalı anne Nevşehir Aile Mahkemesinin 2008/184 esas sayılı dosyası ile çocukların velayetinin kendisine verilmesi için dava açmış, dava ile ilgili olarak 11.04.2008 tarihli celsede mahkemeye bilgi de verilmiştir. Kuşkusuz velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır. (TMK. md.404/1) Ancak babanın ölmesi nedeniyle hakim, re’sen veya annenin istemi üzerine gerekli önlemleri alır. Anne velayet konusunda dava açtığına ve aslolanın velayet olmasına göre (TMK. md.335/1), annenin açmış olduğu velayetin tevdii davasında annenin velayet görevini yerine getirip getirmeyeceği tartışılacaktır. Anılan dosyanın bekletici mesele yapılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 09.02.2009 (Pzt.)  

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ürgüp Sulh Hukuk Mahkemesi TEMYİZ EDEN : Davacı Gerek duyulduğunda henüz ergin olmayanlarında kısıtlanmasına karar verilebilir. ( TMK. md. 419/2) Ancak vasi atanmasını gerektirecek koşullar mevcut değilse; anne babasının velayeti altına bırakılmaya devam olunur. Dosyada bulunan küçüğe ait raporda; “ Ağır Mental Retardasyon ” tanısı nedeniyle vasi tayinin gerektiği belirlendiğine göre ergin olmayan kişinin kısıtlanmasını gerektiren nedenler tartışılarak davacının ileri sürdüğü nedenlerin kısıtlamayı gerektirip gerektirmediği belirlenmeden yazılı gerekçeyle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 03.12.2007 pzt.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ : Kepsut Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satışa İzin TEMYİZ EDEN : Davacı Kısıtlanarak annelerinin velayeti altında bırakılan (TMK.419/3. maddesi) ergin çocukların elbirliği mülkiyetine konu olan taşınmazları hakkında tapuda intikal ve satış işlemleri yapabilmek için annenin izin isteği vesayet makamınca "izne gerek olmadığı" gerekçesiyle reddedilmiş; karar çocukların velisi olan anne tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 419/3. maddesine göre velayet altında bırakılmalarına karar verilen çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir. Görev kuralları kamu düzeniyle ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında tüm mahkemelerce kendiliğinden uygulanmak zorundadır. Vesayet makamınca bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına,oyçokluğuyla karar verildi. 16.06.2008 (pzt.) -KARŞI OY YAZISI- Kepsut Sulh Hukuk mahkemesinin 6.7.2007 tarihli 140-198 sayılı kararı ile; davacının ergin çocukları 1978 doğumlu Emine ve 1980 doğumlu Havva’nın Türk Medeni Kanununun

405’nci maddesi gereğince, kısıtlanmalarına karar verildiği, aynı kararla anneleri Fatma’nın velayeti altında bırakıldıkları anlaşılmaktadır. Veli; kısıtlılara dedelerinden intikal eden taşınmazlardaki miras paylarının satışı, tapuda devir ve temlik işlemleri için, kısıtlama kararını veren vesayet makamından izin talebinde bulunmuş; vesayet makamınca; bu talep; “..velayet kuralları uygulanır, vesayet makamından izin ve onay alınmasına gerek yok..” gerekçesiyle reddedilmiştir. Ergin çocuğun kısıtlanması halinde, Türk Medeni Kanununun 419/son maddesi uyarınca, velayet altına konulmuş bulunması, kısıtlı hakkında velayet hükümlerinin geçerli olacağı anlamına gelmez. Ana ve/veya babanın ergin olmayan çocukları üzerindeki doğumla başlayan kanunen sahip oldukları velayet hakkı ile, kısıtlama nedeniyle, kanunda yer alan hüküm (TMK. 419/3) gereği kendi velayetlerine bırakılan ergin çocukları üzerindeki hak ve yetkileri farklıdır. İkinci halde, kısıtlanan ergin çocuğa atanan veli, vasi gibidir ve vesayete ilişkin hükümlere tabidir. Başka bir ifade ile veli, vesayet makamının denetimi altındadır. Atanmış velinin görevinin sona ermesi de, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin hükümlere göre değil, vasinin görevden alınması veya vesayetin kaldırılmasına ilişkin hükümlere tabidir. Bu nedenle, olayda görev yönünden vesayete ilişkin hükümler uygulanacaktır. Açıklanan sebeple sayın çoğunluğun, “aile mahkemesinin görevli olduğuna” ilişkin bozma düşüncesine iştirak etmiyorum.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Torul Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vesayet TEMYİZ EDEN Davacı Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin, bu sebebin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi halinde, vesayet makamınca re’sen dahi kaldırılabileceğine (TMK. 474) mahkemece de bu çerçevede karar verilmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 12.02.2009 (Prş.)

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Sakarya l. Sulh Hukuk Mahkemesi TEMYİZ EDEN :Masure Gündoğan Kural olarak bir kişi vasi olarak tayin edilir. Ancak işlerin durumu, malların başka yerde olmaları veya özel sebepler dikkate alınarak her biri ayrı işleri görmek veya birlikte bütün işleri yürütmek üzere birden çok kişi de vasi olarak atanabilir. Ancak rızaları bulunmadıkça birden çok kimse vesayeti birlikte yürütmekle görevlendirilemez. (MK md. 413 / 3) Mahkemece Maksude ve Masure anneleri Hafize’ye birlikte vasi atanmış ise de bu kişilerin rızaları alınmadığı gibi , birden çok vasi atanması sebebi de karar yerinde gösterilmemiştir. Açıklanan husus üzerinde durulmaması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2007 pzt.  

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Bozova Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini TEMYİZ EDEN :Mahmut Pamukçu Davacı, 1.5.1989 doğumlu kızı Sabiha Pamukçu’nun zeka geriliği nedeniyle vesayet altına alınmasını istemiştir. Mahkemece; “küçüğün ana ve babasının velayeti altında olduğu, velayetin kaldırılmadığı” gerekçesiyle dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Gerek duyulduğunda henüz ergin olmayanların da kısıtlanmasına karar verilebilir. Ancak, kısıtlama kararı ergin olduktan sonra sonuç doğurur. (TMK.md.419/2) Şu halde gerekmesi halinde ve koşullarının varlığı halinde ergin olmayanların da kısıtlanması yasal olarak mümkündür. Davacının kızı Sabiha’nın hafif derecede zeka geriliği tanısı ile medeni haklarını kullanamayacağı 12.09.2006 tarihli sağlık kurulu raporu ile belirlenmiştir. Çocuk, karar tarihinden sonra 1.5.2007 tarihinde ergin olduğuna ve ana babanın velayet hakkı, bu nedenle sona erdiğine göre Sabiha’nın kısıtlanmasına karar verilmesi gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ. Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2007  

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Kazan S.H DAVA TÜRÜ :Vesayet TEMYİZ EDEN :Davacı 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının akıl hastalığı ve akıl zayıflığı ( TMK. md. 405) yönünden verilen hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının kötü yönetim iddiası ile ilgili temyizinin incelenmesine gelince; Davacının talebi Türk Medeni Kanununun 406. maddesinde düzenlenmiş bulunan savurganlık ve kötü yönetim iddiasını da içermektedir. Taraf delillerinin bu çerçevede toplanıp değerlendirilerek sonucu itibarıyla karar vermek gerekirken bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının l. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2007 per.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Çayıralan A.H. DAVA TÜRÜ :Vesayet Kararının Tanınması TEMYİZ EDEN :Davacı 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 35. maddesi gereğince “tanıma ve tenfiz kararlarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.” Görev kamu düzenine ilişkindir. İşin esasının incelemesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.07.2007 pzt.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ : Kınık Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasi Tayini TEMYİZ EDEN : Taraflar Görme özürlü bir erginin kısıtlanması ancak Türk Medeni Kanununun 408. maddesine göre kişinin isteği üzerine ve işlerini gerektiği gibi yönetemediğinin ispatlanması halinde mümkün olabilir. Kısıtlanması istenilen Mehmet İdacı kısıtlanma istemi olmadığını beyan ettiğinden bu konuda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2007 (Prş.)  

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ankara 12. S.H. DAVA TÜRÜ :Vesayet TEMYİZ EDEN :Nejla Özdoğan (Mahcur'un eşi) Vesayet davaları kamu düzenine ilişkindir.Vesayet altına alınması istenen Mustafa Yavuz Özdoğan'ın Numune Hastanesi'nden alınan 27.10.2005 tarihli sağlık kurulu raporu ile Etimesgut Askeri Hastanesince düzenlenen 6.12.2006 tarihli raporu arasında bulgular bakımından farklılıklar bulunmaktadır.Dosyanın Adli Tıp Kurulu Dairesi Başkanlığına gönderilerek çelişkiyi ortadan kaldıracak şekilde vesayet konusunda rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 24.04.2007 Salı

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Demirci Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma TEMYİZ EDEN :Davacı Davacının “kronik psikotik bozukluk” teşhisi konularak vesayet altına alınmasına 29.12.2005 günü karar verildiği görülmüştür. Davacının rahatsızlığının dava tarihinde de mevcut olduğu dosyadaki toplanan delillerle anlaşılmaktadır. Davacı vesayet altında olmakla Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesine göre vesayet makamından izin alınmadan vasi davaya devam edemez. Bu husus dava şartıdır. Vasiye vesayet makamından izin alması için önel verilmeden davaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2007 çar.

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Tokat S.H. DAVA TÜRÜ :Vasiliğin İptali TEMYİZ EDEN :Davacılar Medeni Kanunun 411. maddesi; vesayet işlerinde yetkinin küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olduğunu, 412. maddesi de vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilemeyeceğini, yerleşim yerinin değişmesi halinde yetkinin yeni vesayet dairesine geçeceğini hükme bağlamıştır. Bu yetki kesindir. Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Tokat Sulh Hukuk Mahkemesinin ( vesayet makamının ) 3.7.2000 gün ve 2000/668 – 732 sayılı kararı ile ana ve babasının ölümü ile velisiz kalan 1997 doğumlu küçük Kübra vesayet altına alınmıştır. Bu karar kaldırılmamıştır. Vasinin ölmüş olması , vasilik görevini sona erdiren bir sebep (TMK.479) olup , küçükler üzerindeki vesayeti kaldırmaz. Küçük üzerindeki vesayet o'nun ergin olmasıyla kalkar. (TMK.470/1) Bir kişinin birden fazla vesayet dairesi de bulunamaz. Bu yön gözetilmeden davaya Tokat vesayet makamınca bakılması gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 09.10.2007 sa.  

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Yusufeli S.H. DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini TEMYİZ EDEN :Davalı Türk Medeni Kanununun 406 maddesi; savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürmesi tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her erginin kısıtlanacağını hükme bağlamıştır. Kumar oynamak tek başına kısıtlama sebebi değildir. Bu sebeple davalının kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açmış olması gerekir. Türk Medeni Kanununun 406. maddesinde yer alan kısıtlama sebeplerinin varlığı kanıtlanamamıştır.İsteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2007 Çrş.

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :İhsaniye S.H. DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini TEMYİZ EDEN :Davacı Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.(TMK md.411/1) Bu yetki kesin olup yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.(TMKmd. 19) Kısıtlanması istenen ile vasi adayının Afyonkarahisar merkezinde oturdukları 19.06.2007 tarihli duruşmada ifade edilmiştir. Kısıtlanması istenen Süleyman’ın yerleşim yeri araştırılıp, belirlenmeden davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan sebeple BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2007 pzt

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ : Torul Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasi Tayini TEMYİZ EDEN : Davacı Davacı 15.06.2001 doğumlu Berna'nın anne ve babasının velayet görevini yerine getirmediklerini ileri sürerek, küçüğün kısıtlanmasını ve kendisinin vasi olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 335/1. madde uyarınca ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Davacıya velayetin kaldırılması konusunda görevli mahkemede dava açması için mehil verilmesi ve açılması halinde sonucunun beklenilmesi ve neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ:Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.14.04.2009 (Salı)

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Uzunköprü S.H. DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini TEMYİZ EDEN :Sevgi Karık, Cengiz Manga Vesayet makamı, vesayet işlerini görmek için ergin bir kişiyi vasi olarak tayin eder. Ehil olmak yahut ergin olmak vasi olmak için başlı başına yeterli değildir. Vesayet makamı ayrıca vasi tayin edeceği kişinin şahsi kabiliyetini, becerilerini, ahlaki yapısını, yaşam biçimini de dikkate almak zorundadır. Kural olarak bir kişi vasi olarak tayin edilir. Ancak işlerin durumu, malların başka yerlerde olmaları veya özel sebepler dikkate alınarak her biri ayrı işleri görmek veya birlikte bütün işleri yürütmek için birden çok kişi de vasi olarak atanabilir: Ancak bir vesayetin birlikte idaresi için atanacak birden çok vasinin rızaları aranmalıdır. (MK.m.413) Mahkemece; Necla Cengiz ve Ali’nin babaları Faris’e birlikte vasi atanmış ise de bu kişilerin rızaları alınmadığı gibi, birden çok vasi atanmasının sebebi de karar yerinde gösterilmemiştir. Açıklanan husus üzerinde durulmaması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 02.03.2006 (Prş.)

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Kurşunlu Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışa İzin TEMYİZ EDEN :Vasi Vasi, Keçiören İlçesinde kain 6 parsel sayılı taşınmazdaki kısıtlıya ait payın pazarlıkla satışına izin verilmesini istemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462. maddesi; taşınmazların alım satımına vesayet makamının (sulh hakiminin) izninin olması gerektiğinin, 444/son maddesi de; denetim makamının (asliye hakiminin) istisnai olarak özel durumları, taşınmazın niteliğini veya değerinin azlığının gözönüne alarak pazarlıkla satışına karar verebileceğini hükme bağlamıştır.Davacı pazarlıkla satış istemiştir. Bu istek Türk Medeni Kanununun 462/1. maddesinde gösterilen satış istemini de kapsar.Vesayet makamınca öncelikle satışın gerekli olup olmadığına karar verilmesi, pazarlıkla satış söz konusu edilen halde karar ile birlikte, pazarlıkla satış isteğinin değerlendirilip bir karar verilmek üzere dosyanın denetim makamına gönderilmesi gerekir. Bu yönde işlem yapılmadan, doğrudan görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.02.04.2009 per.

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ankara 12 S.H. DAVA TÜRÜ :Vasi, Velinin Azli, Kısıtlılık Halinin Devamı TEMYİZ EDEN :Davalı Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. ( TMK. md336/1 ) Müşterek çocuk Selçuk 16.11.1964 doğumlu olup; zeka geriliği sebebiyle kısıtlanmıştır. ( TKM. md. 355 TMK. md. 405 ) Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır. ( TKM. md. 369/2, TMK. md. 419/3 ) Taraflar halen evlidirler. Velayet görevini birlikte kullanırlar. ( TMK. md. 336/1) Şu halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken “davalının velilik görevine son verilmesine, mahcurun sadece annesinin velayeti altına konulmasına, annesinin velilik görevinin devamına” şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2005 pz

Y A R G I T A Y2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ilgın S.H. DAVA TÜRÜ :Veli Tayini ( Vasi Tayini) TEMYİZ EDEN :Davalı Dava vesayete ilişkin olmakla deliller her aşamada kendiliğinden dikkate alınır. Dava dosyası arasında bulunan 01.12.2004 günlü rapor ile 18.05.2005 günlü raporlar arasında çelişki mevcut olmakla dava dosyası arasındaki diğer rapor ve belgelerle birlikte Adli Tıp Kurumundan çelişkinin giderilmesi konusunda yeniden rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2006 per.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ümraniye l. Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kayyım Tayini TEMYİZ EDEN :Şükrü Dilaver İstanbul Defterdarlığı Davacı hissedar olduğu taşınmazla ilgili açılmış bulunan izale-i şuyu davasında verilen yetkiye dayanarak, hissedar Belgüzar Sundur’un adresinin tesbit edilemediğinden bahisle temsil kayyımı atanmasını istemiştir. İzale-i şuyu davasının konusu olan taşınmazın paydaşları bellidir. Bu kişilerin gaip oldukları ileri sürülmemiştir. Adreslerinin araştırmaya rağmen tespit edilememesi halinde, ilanen tebligat yapma olanağı mevcuttur. Türk Medeni Kanununu 426. maddesinde sayılan temsil kayyımı atanmasını gerektiren haller ve koşulları bulunmamaktadır. İstenin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2009 per

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Uşak Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Rücu Şartı ile Bağışa İzin Verilmesi TEMYİZ EDEN :Akile Çetinkaya Vasisi Nevzat Peker İstek Türk Medeni Kanununun 462. maddesi gereğince rücu şartlı bağışa izin verilmesi için vesayet makamından izin almaya ilişkindir. Vesayet organları, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlardır.(TMK.md.396) Kamu vesayeti, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütülür.(TMK.md.397/1) Vesayet makamı, Sulh Hukuk Mahkemesi, denetim makamı ise Asliye Hukuk Mahkemesidir.(TMK.md.397/2) Vesayet organları ve vesayet işleriyle ilgili görevlendirilmiş olan diğer kişiler, bu görevlerini yerine getirirken, iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlüdür.(TMK. md. 466) Kanun koyucu kamu vasiyetinde kurduğu bu hiyerarşi ile; vesayet makamının vesayetin yönetimine ilişkin iş ve işlemlerinin Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından denetimini amaçlamıştır. Şu halde vesayet makamını vesayetin esası hakkında verdiği nihai kararlar temyizi kabildir.

Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi ve her ilgili vasinin vesayete ilişkin eylem ve işlemlerine karşı, vesayet makamına şikayette bulunabilir. Vesayet makamının, gerek bu şikayet üzerine verdiği kararlar (TMK. md. 461) ve gerekse vesayetin yönetim ve yürütülmesiyle ilgili aldığı idari nitelikteki kararlarına karşı, ilgililer tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilir.Denetim makamı gerektirdiğinde duruşma yapılarak bu itirazı kesin olarak karara bağlar. (TMK. md. 488) Şu halde vesayet makamının vesayetin yöntemi ile ilgili olarak aldığı kararlar kazai nitelikte temyizi kabil olan kararlardan değildir.O halde vesayet makamının vasinin Türk Medeni Kanununun 462/4. maddesine dayanan izin isteği üzerine verdiği kararlar vesayetin idaresine matuf olup, denetim makamı nezdinde itirazı kabil kararlardandır. Açıklanan sebeple, temyiz dilekçesinin görev yönünden reddi ile denetim makamınca gereğinin yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemesine geri verilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dilekçenin görev yönünden reddi ile denetim makamının gereğinin yapılması için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2008 (Cuma) ı

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :İzmir 14.Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini TEMYİZ EDEN :Davacı Kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim, her iki tarafı dinlemeden; iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere uygun olarak davet etmedikçe karar veremez. (HUMK.73.m.) Vasi tayin edilmesine ilişkin taleplerin evrak üzerinde incelenerek karara bağlanacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; duruşma açmak suretiyle davacıya delillerini sormak gösterdiği takdirde delillerini toplamak, velayetin kaldırılması hakkında dava açmak üzere süre vermek ve oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2008 (Prş.)

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasi Tayini TEMYİZ EDEN : Davacı Davacı, ergin ve engelli olup kendisinin baktığını belirttiği kardeşi Mehmet' e vasi atanmasını istemiş; vesayet makamınca, 1967 doğumlu Mehmet'in Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmasına ve babası Turhan' ın velayeti altına konulmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki raporlardan; kısıtlanması istenen Mehmet' te " orta dereceli mental reterdasyon (IQ 35)" denilen akıl zayıflığı ve "spastik tetra parazi" denilen beden hastalığının saptandığı, kendi başına ayağa kalkamadığı, yürüyemediği, başkalarının sürekli yardımına ihtiyacı olduğu, fiil ehliyetine sahip olmadığı, vasi tayini gerektiği anlaşılmaktadır.

Davacı, kardeşinin altı yıldır kendi yanında bakıldığını, babasının ise başka bir kentte, yaşlı ve bakıma muhtaç olduğunu belirtmektedir. Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır. (TMK.419/3.md) Ancak bu kural uygulanırken, kısıtlanan ergin çocuğun yararının gözetilmesi ve velayeti altında bırakılacağı babasının davacının belirttiği şekilde, bu görevini yerine getirip getiremeyeceğinin de araştırılması gerekir. Bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2008 (Pzt.)

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini TEMYİZ EDEN :Ayşe Pala Toplanan delillerden davacının velayeti altında bulunana 1993 doğumlu Adnan’ın ağır derecede zeka geriliği olup, aynı zamanda fiziksel engelli olduğu, yürüyemediği anlaşılmıştır. Küçük Adnan’ın annesi davacı ile birlikte ilçe merkezinde oturmayıp Alacahan kasabasında oturduğu da sabittir. Mahkemece Küçük Adnan Sivas Numune Hastanesine sevk edilmiş düzenlenen 5.9.2007 tarihli raporda ağır derecede zeka geriliği olup vesayet altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Davacı, 2022 sayılı Yasa gereğince küçük Adnan’a sakatlık maaşı bağlandığını bunu alabilmesi için vasi tayini gerektiğini belirtmiştir. Türk Medeni Kanununda, gerek duyulduğunda henüz ergin olmayanların da kısıtlanabileceği hüküm altına alınmıştır.(md. 419/2). 1993 doğumlu ve yürüme engelli olan Adnan‘ın ergin olduğunda aynı usuli işlemlere muhatap kalacağı düşünüldüğünde Türk Medeni Kanununun 419/2. maddesi uyarınca kısıtlanmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 28.04.2008 Pzt.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Tekirdağ 1.Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiliğin İptali TEMYİZ EDEN :Davacı Dava; vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalktığı iddiasıyla kısıtlı üzerindeki vesayetin kaldırılması (TMK.mad.472, 474) ve kayyım tayinine ilişkindir. Temyize konu karar Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Vasi vesayet makamı tarafından görevden alınır ve vasi tayini ile vesayetin kaldırılması görevi vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinindir. (TMK.mad.397/2) Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözönüne alınır. Bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2008 (Prş.)

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ödemiş 1. Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiye İzin TEMYİZ EDEN :Hülya Belen İstek, vasinin kısıtlı adına bankadan ihtiyaç kredisi çekebilmesi için izin verilmesine ilişkin olup, vesayetin idaresine yöneliktir. Vesayetin idaresine ilişkin vesayet makamının kararına itiraz üzerine denetim makamının verdiği kararlar kesindir.(TMK. mad. 488). Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2008 Prş.

Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ödemiş 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık TEMYİZ EDEN :Davalılar Dava, babalığa ilişkin (TMK.m301) olup, ana tarafından, 17.1.2003 tarihinde ölen babanın mirasçılarına karşı açılmıştır. Küçük Ali, 21.10.2002 doğumlu olup yasal temsilcisi ile küçüğün menfaati çatışmaktadır. (TMK.426/2) Bu bakımdan küçüğe vesayet makamınca kayyım atanması zorunludur. 19.4.2004 tarihli 2004/179-220 sayılı kararla atanan kayyım, 2003/601 esas sayılı soybağının reddi davasında küçüğü temsil etmek üzere atanmış olup, soybağının reddi davasının neticelenmesiyle kayyımın temsil görevi de sona ermiştir. (TMK.m.477/1) Aynı kayyımın, görevlendirilmediği bir işte küçüğü temsil etmesi mümkün bulunmamaktadır. O halde, bu davada küçüğü temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak amacıyla yetkili vesayet makamınca kayyım tayin ettirilmesi ve kayyımın davaya iştiraki sağlanarak göstermesi halinde delillerinin toplanması gerekirken açıklanan yönler üzerinde durulmadan, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2008 (Çrş.)