DİNLEME TÜRLERİ VE ETKİN DİNLEME
DİNLEME TÜRLERİ VE ETKİN DİNLEME “Söz gümüş ise sükut altındır” Türk Atasözü “Dinlemek, kulaklarınızın söylenenleri işitmesinden çok güven, saygı, ilgi ve bilgi paylaşımı demektir.” Beverley Briggs Customer Connection Newsletter Editörü
ETKİLİ İLETİŞİM Konuşma ve Aktarma Becerisi Alma ve Dinleme
Konuşma ve Aktarma Becerisi
Konuşmacıysanız DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ SÖYLEMEK İSTEDİKLERİNİZ SÖYLEDİĞİNİZİ SANDIĞINIZ SÖYLEDİĞİNİZ
Etkili Bir Konuşmacı; Kiminle konuştuğunu ve konuşmanın amacını bilir. Anlaşılır bir dille konuşur. Zarif bir şekilde ve nazik bir dille konuşur. Göz kontağı kurar. Beden dilini kullanır. Özgüvenlidir ve karşı tarafa güven verir. Karşı tarafa konuşma fırsat verir.
Düşündüklerinizi Anlaşılır Şekilde Söylemek İstediğinizde; İleteceğiniz mesaj kısa ne net olmalıdır. “Ben” dilini kullanmalısınız. Mesajınızın kime iletildiği açık olmalıdır. Etkili bir iletişim için sorun durumunda, problemin çözümü için seçenekler sunmalısınız. İleteceğiniz mesaj, sürdürülen konuşmanın içeriği ile tutarlı olmalıdır. Dinleyiciden hangi davranışı gerçekleştirmesini istediğinizi açıkça ortaya koymalısınız.
Alma ve Dinleme Becerisi
Dinleyiciyseniz DUYMAK İSTEDİĞİNİZ DUYDUĞUNUZ ANLADIĞINIZI SANDIĞINIZ
Dinlemek-Duymak Dinleme duymaktan farklıdır. Duymak, ses dalgalarının kulak zarına çarpmasıdır, gelen mesajların bir ses dalgası olmasıdır. Dinleme ise kaynağın kodlayarak gönderdiği mesajı anlamaya çalışmak, kod açmak, işittiğimizi anlamak ve muhafaza etmektir. Bazen duyduğumuzu hatırlamayız. Çünkü, dinlememişizdir. İyi bir dinlemede sadece sözcüklerin kod açımına değil, kaynağın beden diline de (el kol hareketleri, mimikler, ses tonu vb.) dikkat etmek gerekir.
Dinlemek ne demek? Dinleme dört temel bileşeni içeren karmaşık bir süreçtir. Duyma Dikkat Anlama Anımsama
Duyma Dışarıdan gelen mekanik enerjinin (ses) alınmasını ve işlenmesini içeren fizyolojik bir süreç İnsan konuşma frekansı 125-8000 Hz. Birçok sözcüğün frekansı 1000-7000 Hz. Ses kulakta sinir sisteminde taşınabileceği nöral sinyallere dönüştürülür. Merkezi sinir sistemine iletilir. Beyinde işlenir. Duyum ve algılama süreçleri gerçekleşir.
Dikkat Bir uyarana yöneltilen bilinçli farkındalık demektir. Dışarıdaki tüm uyaranlara bilinçli biçimde dikkat edemeyiz. Dışarıdaki bazı uyaranlara da istemesek de dikkat ederiz.
Anlama Anlama sürecini etkileyen bir çok etken var. Yargılama Duyduğumuz sözcüklere iletiyi gönderen kaynağın amaçladığına benzer bir anlam yükleme sürecidir. Anlama sürecini etkileyen bir çok etken var. Yargılama Değerlendirme Onaylama Beklentiler Benzer deneyimler Geçmiş deneyimler İletinin içeriği Motivasyon
Anımsama Sonradan kullanılmak üzere bilginin depolanmasıdır. 3 tür bellek vardır. Duyumsal bellek (çok kısa süreli) Kısa süreli bellek (KSB-çalışan bellek) Uzun süreli bellek (USB)
Kötü Dinleyiciler; Görünüşte dinleme Seçerek dinleme Saplanmış dinleme Savunucu dinleme Tuzak kurucu dinleme Yüzeysel dinleme yaparlar.
Görünüşte Dinleme Bu dinleme türü aslında dinlememek sadece dinliyormuş gibi yapmaktır. Sınıfta veya diğer etkinliklerde insanların gözlerini size çivilediklerini, arada sırada gözlerini hayret ifadesi vererek açtıkları yada başlarını salladıklarını görürsünüz; çok büyük bir dikkatle sizi dinliyor gibidirler ancak zihnen çok uzakta olan bu insanlara hitap ederseniz uykudan uyanır gibi sıçrarlar.
Seçerek Dinleme Bu dinleme türü bir anlamda algıda seçicilikle ilgilidir. Bir annenin bir oda dolusu çocuğun sesi varken, kendi çocuğunun ağlayışını ayırt etmesi yada karnı aç olan kişilerin sadece yemek reklamlarını fark etmesi gibi dinleyicinin sadece kendisi ile ilgili olan kısmı duyması diğer anlatılanlara kulaklarını kapatması anlamındadır.
Saplanmış Dinleme Bu tür dinleyiciler siz ne derseniz deyin kendi duymak istediğini duyar, bu tür dinleyicilerle belli bir noktaya yada ortak paydaya gelmek çok zordur.
Savunucu Dinleme Bu tür dinleyiciler sürekli savunma durumundadırlar. Yapılan her tür konuşmayı kendilerine yönelik bir saldırı gibi algılarlar ve sürekli kendileri ile ilgili aslında öyle olmadıklarını, öyle düşünmediklerini ispatlamak gibi bir uğraşı içindedirler. Konuşmaları genellikle kendilerine dönüktür.
Tuzak Kurucu Dinleme Bu dinleyiciler sinsice bir çaba içindedirler.Daha önceden yapılmış planları vardır,konuşmacıyı usta sorularla tuzağa çekerler.Argoda kullanılan “punduna getirip mosmor etmek” şeklindeki deyimi bu dinleme türüne karşılık gelir.Bu dinleyiciler genellikle ellerinde bir kağıt kalemle dinlerler ve konuşmacının ,konuşmasında yakaladıkları açıkları not ederler,konuşma sonunda ilk söz alan ve bu açıkları sıralayanlar genellikle onlardır.
Yüzeysel Dinleme Yaparlar Yüzeysel dinleyici konuşmanın ayrıntılarına dikkat etmez,genel konu ve içerik hakkında bilgi sahibi olmak onun için yeterlidir.Söylenen sözün görünürdeki yüzeysel anlamın arkasında yatan derin anlamını kaçırır.
Dinlemenin Zorlukları; Dinlemeyi bilmemek Gürültü Mesafe Zaman ayırmamak Eski kayıtlar İlgisizlik Cevap yetiştirme çabası
Dinlemenin Yararları; Öğrenmek Gelişmek, geliştirmek Çatışmaları önlemek Anlaşmazlıkları çözümlemek Dikkat seviyesi ve motivasyonu yükseltmek
İyi Dinleyiciler; Dikkat ve ilgi ile dinler. Sözlerin içeriği kadar duyguları da dinler. Sabırlıdır, duygularını kontrol edebilir. Göz teması, baş hareketi ile dinlediğini belli eder. Konuşanın sözünü kesmez, cümlelerini tamamlamaz. Anlamadığı yönleri sorarak açıklığa kavuşturur. Söylenenler hoşuna gitmese de, söyleyeni yargılamaktan kaçınır. Anladığından emin olmak için söyleneni kendi ifadeleri ile tekrar eder.
İYİ DİNLEYİCİLER BÖYLE DİNLER…
“Doğuştan iyi dinleyici olanların sayısı azdır “Doğuştan iyi dinleyici olanların sayısı azdır. İyi bir dinleyici olabilmek için; bilinçli bir çaba ve yeni beceriler öğrenmek gereklidir.” Doğan Cüceloğlu
Etkili Bir Dinleme İçin; Aktif şekilde sözel ve sözel olmayan mesajları dinlemelisiniz. Tüm söylediklerini Beden hareketlerini Yüz ifadelerini Sesle ilgili değişmelerini Anatomik tepkilerini Genel görünüşünü
Etkili Bir Dinleme İçin; Empatik ve yargılayıcı olmayan dinleme yapmalısınız.
Empatik Dinleme İçin; Mesaj ileten kişinin söylediklerini; Kendimizi onun yerine koyarak Davranış ve sözlerimizle tasdik ederek Duygu ve düşüncelerimizi aktararak Eleştirici ve yargılayıcı ifadelerden kaçınarak Kendi kelimelerimizle özetleme yaparak dinlemeliyiz.
Algılarımız bizi yanıltabilir mi?