UYUŞTURU VE GENÇLİK.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Mesleki Gelişim Kuramı (Donald E. Super)
Advertisements

ÜNİVERSİTEYE UYUM SÜRECİ
MADDE BAĞIMLILIĞINDA BİZE DÜŞENLER
? ? ? Bugünlerde şu soruları kendinize soruyor musunuz?
Yrd. Doç. Hatice DEMİRBAŞ G.Ü.Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü
ANA BABA VE ERGENLİK.
GELİŞİME ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR
KİMLİK GELİŞİMİ VE KENDİNİ KABUL
ADIYAMAN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ RUH SAĞLIĞI VE SOSYAL HASTALIKLAR ŞUBESİ
Ergenlerde Madde Bağımlılığı
BAĞIMLILIĞIN ETİYOLOJİSİ
SİGARA, ALKOL, MADDE KULLANIMI
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ
SİGARA, ALKOL, MADDE KULLANIMI.
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
İnsanlar neden sigara içer?
Önemli Sorunlardan Biri Devamsızlık 1.Madde.
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
DEZAVANTAJLI VE RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR KİMLERDİR?NASIL TESPİT EDİLİR?
ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI
RİSKLİ DAVRANIŞLAR NEDİR?
MADDE BAĞIMLILIĞI ÖZEL MERTER FATİH İLKÖĞRETİM OKULU.
NEDENLERİ SONUÇLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
Sapkınlık, Aile ve Arkadaşlar
ÇOCUK VE AİLE İÇİ ŞİDDET
OKUL BAŞARISIZLIĞI.
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
HACI KADRİYE ARSLAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÇOCUKLARDA TİKLER İLKNUR NURKAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE REHBER ÖĞRETMEN
ERGENLİK ÇAĞINDAKİ GENCİN BAŞLICA RUHSAL-SOSYAL ÖZELLİKLERİ.
Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü FEDAKAR ve CEFAKAR ANNE - BABALARA SEVG İ ve SAYGILARIMIZLA…
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
ERGENLİK DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ
Alkol ve Diğer Uyuşturucuların Kullanımını Önleme Biz Ne Yapabiliriz! Alkol ve Diğer Uyuşturucuların Kullanımını Önleme Biz Ne Yapabiliriz!
ZEYNEP YILMAZ PSİKOLOJİK DANIŞMAN
“OKUL KORKUSU” SEMİNERİ
HOŞGELDİNİZ.
BAŞARI ÇALIŞMA ve KARİYERLER
Günün konusu Bağımlılık Bağımlılığın gelişimi 1.
ÖZÜRLÜLÜK(ENGELL İ )NED İ R? Bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerinden belirli oranda fonksiyon kaybına neden olan organ yokluğu ve bozukluğu sonucu.
MADDE BAĞIMLILIĞI.
BİREYİN GELİŞMESİ Yrd. Doç. Dr. İhsan SARI
ERGENLERDE MADDE KULLANIMI Sosyal Hizmet Uzmanı Ercan Mutlu
DİĞER TUTUMLAR.
ERGENLİK DÖNEMİ PSİKOSOSYAL GELİŞME
MADDE ve ALKOL KULLANIM BOZUKLUKLARI
ÇATALCA ÇOK PROGRAMLI ANADOLU LİSESİ ERGENLİK DÖNEMİ SUNUSU
Öğrenciyi Tanıma Yrd. Doç. Dr. İhsan Sarı.
MESLEK TERCİHİNDE AİLE Dr.M.Zeki İLGAR Biruni Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dr.M.Zeki İLGAR.
ZARARLI ALIŞKANLIKLAR ve BAĞIMLILIK YARATN MADDELER
Suisit-İntihar-Özkıyım
ERGENLİK DÖNEMİ YAŞ BİLİŞSEL GELİŞİM * * Soyut işlemler dönemidir. * Tartışmaları sever, düşüncelerini ifade etmek isterler. * Mantık üzerinde.
ERGENLİK.
YAŞLILIKTA DEPRESYON ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
MADDE BAĞIMLILIĞI ŞEHİT RAMAZAN OKUR ORTAOKULU Rehberlik Servisi.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİM
Yrd. Doç. DR. Tülay KUZLU AYYILDIZ ERGENLİK DÖNEMİ SAĞLIK SORUNLARI
Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
ANA BABA VE ERGENLİK.
ERGENLİK.
ŞİDDET.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sunum transkripti:

UYUŞTURU VE GENÇLİK

Uyuşturucu ve alkol bağımlıları bu maddeleri kullanmaya genellikle genç yaşta başlarlar; ileride giderek kötüleşecek olan bağımlılık macerasının ilk adımları erken yaşlarda atılır. Bunun pek çok nedenleri vardır. Bu nedenleri anlatabilmek için öncelikle gençlik dönemindeki doğal psikolojik ve sosyal gelişimi anlatacağız.

Ergenlik döneminde psikososyal gelişim ve madde kullanımına zemin hazırlayan süreçler Gençlik, değişim ve toplumda yer edinme dönemidir. Genç, doğumundan itibaren bağımlı olduğu anne ve babasından özerk hale gelirken arkadaşlarına bağlanır ve onların baskısına açık bir hale gelir. Bu dönemde kimlik gelişimi gerçekleşmekte, toplumsal roller belirginleşmektedir. Bunlarla ilgili yaşanan zorluklar güçsüzlük, yabancılaşma ve isyan duyguları doğurur.

Anne ve babadan bağımsızlaşma doğal sürecinde genç, davranışlarını bir grup içinde deneyerek geliştirir. Grup içinde reddedilme bir genç için katlanılabilecek en zor şeylerdendir. Sigara, alkol ya da herhangi bir uyuşturucu o grup içinde norm olmuşsa ya de o grubun elemanı olmanın bir şartı gibiyse, gruptaki yerini kaybetme ya da alay edilme endişesi gence uyuşturucunun etkilerinden daha korkunç gelir. Bu grup etkileşimini dar kapsamlı bir arkadaş grubu olarak düşünmemek gerekir. Örneğin okulda, gencin doğrudan yakın arkadaş olmadığı ama ortamda baskın olan diğer kişilerin tutumları dahi gencin davranışlarını yönlendirmede etkilidir.

Ayrıca, gençlikte farklı bir boyut kazanmaya başlayan kız-erkek ilişkileri ve bu ilişkiler içindeki bağlanma durumları, kendini kabul ettirme çabaları, çekici görünme isteği de kişinin davranışlarını yönlendirir.

Ergenlikte düşünce dünyası genişler, soyut ve teorik düşünme başlar Ergenlikte düşünce dünyası genişler, soyut ve teorik düşünme başlar. Dolayısıyla bu yaşlardaki genç her şeyi sorgular. Yetişkinler için doğal kurallar haline gelmiş şeyleri kendi süzgecinden geçirerek içselleştirmek ister. Çoğu zaman da sırf kendisini farklı bir birey olarak ortaya koyabilmek amacıyla yerleşik değerleri reddedebilir. Çünkü kendisinin anne ya da babasının bir kopyası ya da uzantısı değil ayrı ve bağımsız bir birey olduğunu ispatlamaya çalışma bu dönemin en doğal çabasıdır.

Aynı zamanda gençlik, en idealist dönemdir, bu çağda kişi her şeyi mümkün görür. Ayrıca ego sentrik (ben merkezci)’dir ve herkesin kendisi gibi düşünmesini bekler. Gereği gibi aşılırsa bu dönemin sonunda hayat felsefesi, kişisel değerler, hayatın anlam ve amacı gibi kavramlar oluşur.

Gençlikte riskler daha kolay alınır. Çevreyi etkileme ve kendini ispatlama çabasının yanında Testosteron hormonundaki artış da bunda etkilidir. Olası kötü sonuçlar kolaylıkla minimize ve göz ardı edilir. “Bana bir şey olmaz” düşüncesi hakimdir. Gelecek ve gelecekte olabilecek riskler çok uzak uzak görülür. Genç, o anda oradaki sonuçlarla daha çok ilgilidir. Örneğin alkol ya da maddenin o anda vereceği doyum ya da çevrenin baskılarından kurtulma genç için önemliyken sigaraya bağlı yıllar sonra çıkabilecek sağlık sorunlarını pek de umursamaz.

Bağımlılıkla ilgili risk faktörleri:

Aile ile ilgili risk faktörleri: Anne ve baba desteğinin az olması Anne ve babada madde kullanımı Anne ve babanın gencin alkol kullanımına izin verici, fazla toleranslı bir tutum içinde olması Anne ve babanın çocuk ile ilişkisinin kalitesi (ayrılan vaktin uzunluğundan çok bu vaktin nasıl değerlendirildiği önemlidir.)

Tutarsız disiplin (anne ve babadan birinin yasakladığına diğerinin izin vermesi ya da farklı zamanlarda aynı ebeveynin farklı tutumlar sergilemesi) Anne ve babanın çocuğun aktivitelerine ilgisizliği Başarının ödüllendirilmeyişi, suçluluk duygusu uyandırmanın eğitim metodu olarak kullanılması Çevrenin gerçekçi olmayan beklentileri (çok başarı beklenmesi ve bu nedenle mevcut başarının takdir edilmeyişi gibi) Çocuğun okuldan sonra kendine bakması

Sosyal risk faktörleri: Yaşam stresleri (göç, işsizlik vs) Madde kullanan arkadaş grupları içinde olmak Düşük okul başarısı Düşük sosyoekonomik düzey Göç yaşama Okul dönemi çalışma Cinsel ya da fiziksel taciz yaşama

Kişilikle ilgili faktörleri: Girişkenliğin az olması Kendine güvenin az olması Kendini kontrol etme yeteneğinin az olması Baş etme mekanizmalarının kötü olması Dışarıdan kolay etkilenme Agresif kişilik yapısı Heyecanlı, dürtüsel, asi, kötümser kişilik yapıları Sosyal değerlere yabancılık Davranış bozuklukları

Rol modelleri: Gencin kendisine örnek aldığı kişiler, bazı maddelere başlamasını kolaylaştırır. Örneğin ağzında sigarayla çekilmiş pozları ünlü olan James Dean’e hayran olan bir genç, O’nu taklit etmek, O’nun gibi çekici görünmek için sigaraya başlayabilir. Bu yönden de gerek medyaya gerekse anne ve babalara görev düşmektedir. Gençler aile içinden ve çevresinden başlamak üzere iyi rol modelleri bulabilmelidirler.

Genetik faktörler: Araştırmalar göstermektedir ki özellikle alkol bağımlılığı genetik yatkınlıkla yakından ilişkilidir. Hatta evlatlık verilmiş kişilerde alkolik olma sıklığının, kendilerini yetiştiren aileden daha fazla biyolojik anne ve babalarındaki alkolizmle ilişkili olduğu bulunmuştur. Alkolizme yatkınlık alkole dayanıklılık şeklinde nesilden nesile aktarılmaktadır. Yani alkole daha dayanıklı olanlar çok içtikleri halde az etkilendikleri için daha çok içerler ve sonunda daha kolay alkolik olurlar ve bu özellik yani alkolün etkilerine dayanıklı olma kalıtımsaldır. Özellikle babası ya da erkek kardeşinin alkol problemi olan erkekler sosyal içicilikten bile sakınmalı, alkolden tamamen uzak kalmalıdırlar.

Beklenti: Alkolün sosyal ilişkileri kolaylaştırdığına, amfetaminin performansını arttıracağına, sigaranın kendisini olgun gösterdiğine vs. inanan kişiler bu maddeleri kullanmaya daha kolay ve erken başlarlar

Koruyucu faktörler: Duygusal olarak destekleyici anne ve baba. Anne ve baba ile iyi iletişim Organize okul aktivitelerine katılım Akademik başarıya önem verilmesi

Madde kullanımına başlama Madde kullanımı genellikle erken başlar. 15 yaşından önce başlaması kötü gidiş işaretidir. Başlangıç en sık 18-25 yaş arasıdır, 25 yaşından sonra azalır. Kokain bu açıdan istisnadır. Sigara, daha sert maddelere en önemli geçiş maddesidir. Gençlerde alkolizmin en güçlü belirleyicisi sigaradır. Sigara bağımlısı gençlerin büyük çoğunluğu alkolik değildir ama alkolik gençler arasında sigara tiryakisi olmayan yok gibidir.

Yoğun alkol kullanımı da gençler arasında silah taşımanın en güçlü belirleyicisidir. Yanında silah taşıyan gençlerin önemli çoğunluğu aynı zamanda yoğun alkol kullanan gençlerdir. Alkol de dahil olmak üzere bütün uyuşturucu maddelerden dolayı olan ölümleri intihar ederek ölenlerle toplayın yine bir yılda sigaraya bağlı nedenlerle ölen gençlerin sayısına ulaşmaz.

Esrar, en sık kullanılan yasa dışı maddedir ve diğer yasa dışı maddelere geçiş maddesidir. Esrar kullanımı motivasyonu azaltıp okul başarısını düşürür, bunun verdiği sıkıntıyı bastırmak için esrar kullanımı artar. Madde kullanımı genellikle sigara ile başlar. Ardından alkol, daha sonra da esrar ya da uçucular (bali, tiner vb) gelir. Bunlardan daha ağır maddelere geçerler. Esrar ya da uçucu kullanmadan diğerlerine başlama hemen hiç görülmez.

Madde kullanımının evreleri: Madde kullanımı ilk olarak DENEME için olur. Bunda özenti önemli rol oynar. Daha sonra genç, zevk için bu maddeyi ZAMAN ZAMAN KULLANMAya başlar. Bu dönemde maddenin kişiye hiçbir zararı yok gibidir, yalnızca zevk verir. O zamana kadar hakkında çok korkunç şeyler dinlediği bu şeyin aslında hiç de o kadar kötü olmadığını ve bağımlı olmadan kullanabildiğini düşünmeye başlar.

DÜZENLİ KULLANMAya başladıkça tolerans (aynı etkiyi elde edememe), madde bulma uğraşısı ve çoğul madde kullanımı (ne bulursa kullanma) gelişir. Bazen maddeyi zaman zaman zevk için kullanan kişi hayatında bir sıkıntı yaşadığında zaten kolay ulaşabildiği uyuşturucu maddeye sığınır, sıkıntı ve üzüntüsünü azaltmak için düzenli kullanmaya başlar ve buradan bağımlılığa kayar. Bu evreden sonra artık kişinin çalışma kapasitesi düşer ve maddeyi kullanmadığı zaman ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini yaşamamak için uyuşturucuyu kullanmaya devam eder.

BAĞIMLILIK geliştiğimde artık kişi uyuşturucuyu “normal” hissedebilmek için almak zorundadır, başlangıçta aldığı zevki almaz. Bu evreler bir noktada durup ilerlemeyedebilir. Kokain ve eroin okula devamı en çok bozan maddelerdir. Son yıllarda LSD gibi hallusinojenlerin kullanımı batı ülkelerinde artışa geçmiştir. Amfetamin, extasy, GBH, anabolik steroidler gibi maddeler arasında bir homeostaz vardır, birilerinin kullanımı azaldıkça diğerleri artar.

Uyuşturucu kullanımının erken belirtileri:

Fiziksel belirtiler: kilo kaybı, burunda iritasyon (tahriş), müzmin öksürük, iğne izleri (tipik olarak koldadır, bazıları saklamak için ayak parmak araları gibi kolay görülmeyecek yerlere yaparlar)

Kişisel alışkanlıklarda değişiklik: giyim tarzı, uyku düzeni, arkadaş çevresi değişebilir yeni arkadaş ve ilgiler edinir.

Akademik performansında düşme: kötü notlar almaya başlama, sınıfta kalma, disiplin cezası alma vb.

Psikolojik belirtiler: Duygulanımda dalgalanmalar, risk içeren davranışlar, çalma vb.

Önleme yollarının temel ilkeleri Gençleri uyuşturucudan uzak tutmak için maddeyi kullanma nedenlerine alternatif yollar üretmek gereklidir. Onların olgun gözükmek, büyümenin verdiği sıkıntı ile baş etme, gruba kabul edilme kaygıları, ebeveynden farklılığını belli etme gibi kaygıları ciddiye alınmalı ve bunları aşabilecekleri sosyal fırsatlar önlerine açılmalıdır. Gençlerin tedavisi erişkinlerden zordur ve sonuçları genellikle daha kötüdür.

Tedavi, belli bir döneme sınırlı kısa bir süreç olarak düşünülmemelidir. Uzun süreli takip önemlidir. Sosyal yetenekleri geliştirici ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurmaya yardımcı olan tedaviler yararlıdır. Aynı arkadaş grubuna dönüş sıklıkla yeniden başlama nedenidir. Gençlerin çoğu çevre baskısıyla tedaviye gelir, ama buna rağmen tedavi yararlı olur. Maddeyi tamamen bırakmasa dahi miktarını azaltmak ve alternatif yaşam stili oluşturmak büyük yararlar sağlar.