TELEVİZYON İNTERNET VE ÇOCUĞA ETKİSİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Bilgisayar ve Internet Bağımlılığı
Advertisements

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri.
İNTERNETİ DOĞRU KULLANIYOR MUYUZ?
Televizyon ve okul başarısı
ÇOCUK ve REKLAM Araştırma sonuçlarına göre Batı ülkelerinde her çocuk, yılda ortalama 900 saat televizyon başında kalıyor ve bu süre içinde de en az 10.
İnternet ve BİT Kullanım Kuralları
GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI
TELEVİZYON VE BİLGİSAYAR
BİLGİSAYAR VE İNTERNET GÜVENLİĞİ
MESLEKİ REHBERLİK PDR SERVİSİ «Büyüyünce Ne Olacaksın»
GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI
TELEVİZYON VE İNTERNETİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
AİLE EĞİTİM SUNUSU 5.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
ÖZEL ANTAKYA ATA İLKOKULU
Aileler İçin Güvenli İnternet Kullanımı
OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİK ALETLERİN KULLANIMI
HOŞGELDİNİZ.
MİHRİ HATUN ANAOKULU VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
ÖZEL TERCÜMAN LİSESİ ANAOKULUNDAN İLKÖĞRETİME SEMİNER PROGRAMI
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
UYGUNSUZ İÇERİKLİ SİTELER
0-6 YAŞ GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
SURRAM.
AİLE ÇOCUK VE TELEVİZYON
İNTERNETİ DOĞRU KULLANIYOR MUYUZ?
TV – BİLGİSAYAR – CEP TELEFONU – İNTERNET VE ÇOCUK EĞİTİMİ
ÇOCUĞUMA NASIL YARDIMCI OLURUM?.
ÇOCUK VE AİLE İÇİ ŞİDDET
TV VE İNTERNETİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
TV ve ÇOCUK Hazırlayan CELAL ÇELİK.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLAR (ÖZGÜL ÖĞRENME BOZUKLUKLARI) kaynak:Prof
ÇOCUĞUN OKULA UYUM BAŞARISINI ARTTIRMAK İÇİN VELİYE DÜŞEN GÖREVLER
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM
Fatih İlkokulu Rehberlik Servisi
KARTAL ATATÜRK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
ŞİDDET NEDİR???.
TV – BİLGİSAYAR – CEP TELEFONU – İNTERNET VE ÇOCUK EĞİTİMİ
Çocukların Güvenli İnternet Kullanımı ile ilgili Ebeveynlere öneriler
Patolojik Teknoloji Kullanımı
İnternet Okur Yazarlığı
Hoş Geldiniz Hoş Geldiniz Sunum: Abdurrahman ÇIĞRIK İZMİR.
BAĞIMLILIK TÜRLERİ 1-TEKNOLOJİ 2-TÜTÜN 3-MADDE 4-ALKOL 5-KUMAR
ŞİDDET eğilimi olan ve SUÇA itilen çocuk ve gençler
Fatih İlkokulu Rehberlik Servisi
TELEVİZYONUN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
ATATÜRK İLKÖĞRETİM OKULU
Ailenin Çocuğun Başarısındaki Rolü ,Sağlıklı İletişim ve Aile Sağlığı
Çocuk Sağlıgı Açısından Teknoloji ve İnternetin Zararları
OKULÖNCESİ DÖNEMDE TV VE BİLGİSAYAR KULLANIMI
ZARARLI ALIŞKANLIKLAR TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİM
GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
İNTERNET ORTAMINDA ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMASININ ÖNLENMESİ
MEDYA VE ÇOCUK
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
AİLEMİZDEKİ AFACAN : İNTERNET
GÜVENLİ İNTERNET KULLANIMI
Güvenli Bilgisayar ve İnternet Kullanımı
AİLEDE İLETİŞİM.
Sunum transkripti:

TELEVİZYON İNTERNET VE ÇOCUĞA ETKİSİ AYDINLI ANAOKULU REHBER ÖĞRETMENİ BETÜL ÇİFTÇİ

TELEVİZYONUN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Kimi zaman eğitici, öğretici kimi zaman da eğlenceli olarak tanımladığımız televizyonun çocuklar üzerindeki etkilerine dair sizleri bilgilendirmek istedik. Televizyon, öğrenmeyi kolaylaştırır, görsel hareket çocuğun dikkatini çeker, bilginin daha kolay hatırlanmasını sağlar. Ancak, sürekli televizyon izlemek çocuğu edilgen kılıp yaratıcılığını engelleyebilir. Televizyonu çocuk eğitiminde etkili kılmak ancak yetişkinlerin doğru yönlendirme ve mantıklı sınırlamaları ile mümkündür. Televizyonun çocuklar üzerindeki etkileri günümüzde pek çok ülkede tartışılmaktadır. Algılama biçimleri, algıladıklarını benimseme hızları ve hayata geçirme istekleri açısından bakıldığında televizyonun çocuklar üzerindeki etkilerini sadece Şiddetle sınırlamak yanlıştır. Dünyaya gözlerini yeni açan bir çocuk, ilk günden itibaren anne-babası dışında televizyonla da bir anlamda iletişime girmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde televizyonun çocuk üzerindeki etkisi daha da önem kazanmaktadır.

Televizyonun çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine belli başlıklar halinde göz atalım: Davranışlarına Etkisi Yapılan araştırmalar, çocuklardaki “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ‘nun her geçen gün arttığını göstermektedir. Nedenleri incelendiğinde televizyon ve bilgisayarın önemli bir etken olduğu görülmüştür. Oyalanıyor düşüncesi ile sesimizi çıkartmadığımız çocuklarımız, televizyon ve bilgisayar başında saatlerini geçirmekteler. Böylece, küçük yaştan itibaren hızlı hareket eden objelere odaklanmayı öğrenmekte, bu durum da hareketsiz nesnelere odaklanmalarını olumsuz etkilemektedir.

Tüketim Toplumu Bireyi Olmalarına Etkisi Reklamlar, kısa süreli ve hareketli oldukları için çocukları cezbetmekte ve dakikalarca gözlerini ayırmadan televizyon izlemelerine neden olmaktadır. Kullanılan sloganlarda mutlu hayatlar vaat edilmekte ve bu hayata ulaşmanın tek yolunun o ürüne sahip olmaktan geçtiği ifade edilmektedir. Çocukların toplumda önemli bir çoğunluk oldukları düşünülürse, hedef kitle kabul edilip tüketim arzusu ve marka istekleri ile doldurulmaları olasıdır.

Cinsiyet Rol Tanımları ve Benlik Algısına Etkisi Pek çok çizgi filmde cinsiyet rol tanımlamaları yer almaktadır. Bu tanımlamalarda çocuklar, kız ya da erkek olarak nasıl olmaları gerektiğine ilişkin oluşturulmuş ideal tipleri görmektedir. Aynaya baktıkları zaman o ideal tipe olan yakınlıkları ya da uzaklıkları ölçüsünde benlik algıları etkilenmektedir.

Anne-Baba İle Kurulan İlişkiye Etkisi Televizyonda ideal anne-baba rol tanımları da yer almaktadır. Çocuğunun sağlığını ve mutluluğunu düşünerek hangi ürünleri kullanması gerektiğine karar veren, onu mutlu etmek için en sevdiği oyuncağı alan anne ve babalar televizyonda sıklıkla gördüğümüz modellerdir.Erich Fromm bir kitabında "İnsanlar ne kadar çok şeyi olursa o kadar çok mutlu olacağını sanır ." diyor. Bu anlamda “satın alma” eyleminin çok kolay olduğunun lanse edildiği reklamları görüp de kendi anne-babası istediklerini almayan çocuk hayal kırıklığı yaşayabilir.

Şiddet Eğilimlerine Etkisi Araştırmalar, televizyonun tek başına şiddete yöneltmediğini, ancak özendirdiğini ve arttırdığını göstermektedir. Şiddet, haberlerden filmlere, dizilerden çizgi filmlere dek her an her yerde hayatın bir parçası olarak yer almaktadır. Bu da şiddetin normalize edilmesine neden olmaktadır. Hatta çizgi filmlerde “sempatik şiddet ” var bile denebilir. Gerçek bir şiddet karşısında çocuk koruma kalkanı olarak gözlerini kapatır. Fakat çizgi filmlerdeki bazı sahnelerde çocukların, gördükleri onca şiddetten sonra ayağa kalkabilen karakterlere kahkahalarla güldüklerini görmekteyiz. Daha da kötüsü izlediklerini birbirleri üzerinde denemeye kalkmalarıdır

Okumaya, Düşünmeye ve Başarıya Etkisi Bilindiği gibi yazılı kültür, insanlara düşünmeyi, yorumlamayı ve sorgulamayı sağlar. Oysa televizyonun yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar sadece gösterilenleri almakla yetinir olmuşlardır. Bilgiyi özümsemeden, gör-geç tarzında alan çocuğun düşünme ve problem çözme becerileri olumsuz etkilenir. Ayrıca çocuğun aşırı televizyon izlemesi, onu okumaktan, sinema ve tiyatroya gitmekten, hatta çoğu kez oyun oynamaktan bile yoksun bırakmaktadır. Bu durum sosyal ilişkilerinin zayıflamasına neden olmaktadır.

Kültürel Değerlere Etkisi Televizyondaki programların bazıları, çizgi filmlerin ise neredeyse tamamı yabancı kaynaklıdır. Dolayısıyla çocuklar, kendi kültür değerleri ile değil, başka ülkelerde yaratılan kahramanlar ve farklı değerlerin işlendiği programlarla büyümektedirler.Bu da onların kendi kültürel değerlerine yabancılamalarına neden olmaktadır. Dildeki Yozlaşmaya Etkisi Televizyonun, en önemli ifade ve iletişim aracı olan dilimiz üzerinde de oldukça olumsuz etkileri vardır. Kullanılan sözcük sayısının azlığının yanı sıra Türkçe’nin yanlış, yabancı özentili ve kısır bir Şekilde kullanılması da buna örnektir.

ÖNERİLER Aileler, ne güzel oyalanıyor düşüncesiyle çocukları televizyon karşısında yalnız bırakmamalı, mümkün olduğunca birlikte televizyon izlemelidir. Bu, hem çocukların izledikleri programlar hakkında bilgi sahibi olunmasını, hem de sonrasında izlenilen program ile ilgili konuşma ve paylaşma ortamı sağlar. Çocukların davranışlarını şekillendirirken yetişkin davranışlarını model aldığı düşünülürse, anne babanın da TV seyretmeye ne kadar zaman ayırdığı önem kazanmaktadır. Televizyon izleme sürelerinin belli ölçülerde sınırlandırılması gerekir. Bu süreyi çocuğunuzla karşılıklı konuşarak günde 1 saati geçmeyecek şekilde düzenlemeye çalışın. Çocuğunuza televizyon seyretmek yerine yapabileceği çeşitli etkinlikler önerin.

 İki yaş altındaki çocuklar TV izlememeli. TV çocuğu oyalama aracı olarak kullanılmamalı. TV karşısında yemek yedirilmemeli. İki yaşından sonra günde en fazla 1 saat: Program seçimini anne baba yapmalı, Anne baba çocukla birlikte konuşarak, tartışarak izlemeli, TV izleme tutumu konusunda anne baba örnek olmalı: Seçici olmak, program bittiğinde televizyonu kapatabilmek.

TV dışında etkinlikler, sohbet, okuma, oyuna zaman ayırmak. Aile kuralları: Yemek yerken TV izlenmeyecek. TV bütün gün açık olmayacak. Yatak odalarında TV olmayacak. Çocuğun hobileri, oyunları, diğer çocuklarla bir araya gelmeleri desteklenmeli. TV ödül ya da ceza olarak kullanılmamalı.

ÇİZGİ FİLMLERİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Henüz hayal ile gerçeği ayırt edemeyen büyük oranda gördüklerinin etkisiyle bir dünya kuran 0-6 yaş grubundaki çocukların, hem benlik oluşumu hem kişilik gelişimi hem de kültürleşme gibi bireysel gelişim süreçlerinde çizgi filmler önemli bir yer teşkil etmektedir. Günde yaklaşık dört saat televizyon karşısında kalan çocuğun kültürel etkileşim konusunda çizgi filmlerdeki davranış kalıplarını, düşünce tarzlarını, model olabilecek kişilerin genel özelliklerini benimsemesi kaçınılmazdır.

Medya ve çocuk konusunda yapılan çalışmalar son dönemlerde medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Özellikle şiddet ve cinsellik bu anlamda en fazla incelenen konular arasında yer almaktadır.Pek çoğumuz çocukların şiddet içeren filmleri ya da haber programlarını izlememesi gerektiğini düşünürüz, ama aynı hassasiyeti "masum" çizgi filmler konusunda göstermeyiz. "Oysa burada başka bir tehlike başgösteriyor. Örneğin, Tom ve Jerry tüm bir film boyunca birbirlerini yiyor, kafalarını yüzlerce kez tavana çarpıyor, vücutlarının üzerinden tanklar geçiriyorlar. Fakat sonuçta bir şey olmuyor ve bu sonuçsuz şiddet, çocukların hafızalarında, yumruklanan ya da yüksekten atılan canlıların silkelenip yeniden hayata dönebilecekleri yönünde bir mesaja dönüşüyor..."

Böyle bakınca, Can Dündar'ın dediği gibi, "Tom ve Jerry'yi ekrana sürerken, belki de şiddete sevimli bir maske giydirmiş ve çocukların bilinçaltına işlemiş oluyoruz." Çocuğun şiddet içerikli filmlerde gördüğü figürler trajik sonuçlar da ortaya çıkarabilmektedir. Fakat araştırmalar, ebeveynlerin medyadaki şiddete karşı takındıkları tutumların, bu şiddetin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletebildiğini göstermiştir.

*Çizgi filmler çocukları 4 ana şekilde olumsuz etkileyebilir:  1)Şiddete yöneltme: Araştırmalara göre şiddet içerikli çizgi film izleyen çocukların diğer yaşıtlarına göre daha fazla kavga ettikleri, daha gergin ve agresif oldukları gözlemlenmiştir. Yine bu çocukların ebeveyn ve büyükleriyle ilişkilerinde daha gergin, sabırsız ve asi oldukları ortaya çıkmıştır. Şiddet içeren çizgi filmlerin bu programları izleyen çocuklar üstünde 3 ana etkisi olduğu saptanmıştır. Bunlar:  a) Bu çocukların “diğerlerinin” acı ve üzüntülerine daha az hassas olması,  b) Bu çocukların gerçek hayatta çevrelerindeki şiddet unsurlarından gerektiği kadar hatta hiç rahatsız olmamaları,  c) Daha önceki araştırmanın da işaret ettiği gibi bu çocukların çevrelerine karşı agresif ve şiddet dolu davranışlarda bulunmada diğerlerine göre daha yatkın olduklarıdır.

2)Bilişsel fonksiyonları köreltme (azaltma): 2004 yılında yapılan bir araştırma günde ortalama 3 –4 saat televizyon ve dolayısıyla çizgi film izleyen çocukların dikkat eksikliği ve hiperaktivite rahatsızlığı geliştirme olasılıklarının diğerlerine göre % 30 ile % 40 daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. 3)Gerçeklikten kopma: Yapılan araştırmalar eğer dikkat edilmez ve engel olunmaya çalışılmaz ise izlenen çizgi film karakterlerinin her geçen gün çocuğun dünyasına yerleşmeye başlayacaklarına ve çocuğu gerçeklikten koparıp ciddi adaptasyon sorunu yaşatacağına işaret etmektedir. Öyle ki çok çizgi film izleyen ve o karakterlerle özdeşleşen çocukların sosyal ilişki kurmada zorlandıkları ve yalnız olmayı seçtikleri görülmüştür. 4)Güvenli davranış azalması ve risk artışı: Özellikle 12 yaş öncesinde ve muhakeme yetisi henüz gelişmemiş çocuklar gerçekle “hayal ürünü” arasındaki belirlemeyi yapmakta zorlanıp(hatta yapamayıp) ciddi güvenlik sorunları yaşayabilirler. Çizgi filmlerin içeriğinde olan uçma, kaçma davranışlarının gerçek hayatta da olabileceğini varsayıp bunları deneyebilir ve sağlıklarını riske atabilirler.

Bu olumsuz etkileri azaltmak için ebeveynler: - Çocuklarının izledikleri televizyon ve çizgi film saatlerini kontrol altında tutup belli bir program dahilinde yapabilirler. - Çocuklarının izledikleri çizgi filmleri belli aralıklarla onlarla izleyebilir ve içerikleri hakkında birkaç cümlelik de olsa yorumlar yapıp tartışabilirler. - Çok şiddet ve öfke içeren çizgi filmlerin izlenmesini engelleyebilirler. - Farklı hobi ve uğraşlara yönlendirmeli ve televizyonu ya da çizgi filmleri çocuklarının hayatlarının odak noktası olmasını engelleyebilirler.

ÇİZGİ FİLMLERİN ÇOCUKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Çocuklar büyük ve küçük kaslarını çeşitli oyunlar yoluyla geliştirirler ve kasların koordineli bir şekilde çalışmasında oyunun yeri yadsınamaz. Çocuk pek çok hareketi oyun yoluyla kendiliğinden öğrenir ve hareket yeteneği gelişir. Çizgi film izleyen çocuk devamlı televizyonun karşısında, televizyona odaklanmış şekilde durur ve hareket etmesi çok kısıtlıdır. Çocuğun kaslarını geliştirebileceği en önemli dönemde çizgi filme yönelmesi çocuğun hareket yeteneğini sınırlar ve çocuğun belli hareketleri yapmasını kısıtlar. Bu yüzden çocuk çizgi filmlere çok fazla bağlı kalmamalı ve çizgi film izleyecekse bile bu çok fazla uzamamalı oyuna da zaman ayırması sağlanmalıdır.

İNTERNETİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Son yıllarda anne-babaların birçoğu çocuklarının eğitim hayatındaki performans düşüklüğünden, sosyal uyum problemlerinden yakınıyorlar. Araştırmalarda bu çocukların bir çoğunda konsantrasyon problemi ve iletişim sorunları olduğunu tespit ediliyor ve zamanlarının çoğunu televizyon ve internetle geçirdiğini öğreniyoruz.

Günümüzde bilgisayar, televizyon gibi teknolojik araçlar yaşamımızın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu teknolojik araçlar  birçok bilgiye ulaşabilmemizi kolaylaştırmaktadır. Her çocuğun belirli sure içerisinde ailenin kılavuzluğu eşliğinde teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanması, araştırma, sorgulama özellikleri kazanabilme, keyifli zaman geçirebilme  yönlerinden destekleyici olabilir. Teknolojinin ilerlemesiyle birçok avantaj kazanmış olsak da çocukları taklitçiliğe alıştırma, şiddete yöneltme, konsantrasyon sürelerini kısaltma gibi birçok dezavantajlarını da görüyoruz. Ayrıca bilgisayar başında fazla vakitlerini geçiren çocukların göz sağlığının bozulması, eklemlerinde (el parmakları, bilek, dirsek, boyun) problemler oluşması, sırt bel, kemik ve kas yapısının zedelenmesi bu teknolojinin  dezavantajları arasındadır.  

Bilgisayar iletişim araçları grubuna girmesine karşın günümüzde kişilerarası iletişimi kısıtlayan faktörlerin başında yer alıyor.  Teknolojinin kolaylıkları ile haberleşmeyi tercih eden veya zamanının çoğunu teknolojinin yenilikleri ile geçirmeyi seven kişiler gerek kişiler arası iletişim gerekse beyin gelişimi için oldukça önemi olan dokunma, göz göze gelme, vb. birçok uyarandan mahrum kalmaktadır. Artık ne yüz yüze konuşmak kaldı ne de karşındakine dokunmak.  Karşımızdakinin ses tonunu duyarak, yüz ifadesini görerek iletişim kurmak yerine klavyenin tuşlarına basmayı tercih diyoruz. Bu tarzdaki iletişim günümüzde daha cazip oldu.. Daha kısa zamanda daha kolay ulaşılabilir iletişimi seçiyoruz.

Peki bilgisayar ve internet kişilerarası iletişim alanında aksaklıklara neden olması haricinde daha farklı ne gibi problemlere neden oluyor? Konsantrasyon problemleri, bilgisayar ve internet bağımlılığının en sık neden olduğu problemlerin başında gelmektedir.   Beynin gelişimi arkadan öne ve içten dışa  doğrudur. Yani görme, mekânsal algı, işitme, hareket, dikkat ve akıl yürütme becerileri sırasıyla gelişir. İçten dışa gelişim ise içgüdülerin gelişimi, 5 duyunun alınması, kendini ve isteklerini algılama, beyne gelen uyaranların işlenmesi şeklinde olur.

Bilgisayar veya televizyon başında olan bir çocuğu düşünelim Bilgisayar veya televizyon başında olan bir çocuğu düşünelim. Hareket, koku, tat, dokunma yok, sadece görme ve işitme ile süreçler devrede. Bireysel bir etkinlik olduğu için konu ile ilgili tartışma, akıl yürütme gibi becerileri kullanma şansına sahip değil. Dolayısı ile zamanın çoğunu teknolojik araçlar ile geçiren çocuklar 5 duyusunu kullanma şansına sahip olmadıkları gibi dikkat, akıl yürütme, planlama vb. işlevlerden sorumlu frontal bölgelerinin gelişimini de bazen yavaşlatıyor ve olumsuz etkiliyorlar.

Görme sorunları Duruş ve iskelet sorunları Radyasyon riski Daha az hareketten kaynaklanan fiziksel problemler

Çocukların bilgisayar veya televizyona ilgilerinin nedenlerini ne olabilir? Arkadaş grubunda bu konuların sıkça konuşulması ve çeşitli oyunlarda kazanılan başarılarla değerlendirilmeleri, Bilgisayar yerine zamanlarını geçirecekleri daha iyi ve yararlı aktivitelerin sunulmamış olması, Kendisini sosyal anlamda ifade etmekte zorluk yaşaması, Aile içinde sorun olması, Aile ile birlikte zaman geçirmeme, Derslerde başarısız olma, bu nedenle başarabileceği bir alanda kendini gösterme çabası vd.

Bu durumun ilerlediği aşamalarda şu tablolarla karşılaşıyoruz: Duygu ve düşüncelerini paylaşmama, iletişimsizlik, Aile üyeleri ile çatışmaların artması, Derslerde yoğunlaşan başarısızlık, Okulda yaşanan dikkat ve öğrenme sorunları, Zorunlu ihtiyaçlar dışında zamanını bilgisayar başında geçirme “Sonuç = Başarısız, Uyumsuz Bir Çocuk ve Mutsuz Bir Aile “

Peki bu sorunun çözülmesinde neler yapılabilir? Çocuğa bilgisayar ve internette bu kadar zaman geçirmesinin olumsuz etkilerini anlatmak, Çocuğun kişiliğine yönelik eleştiriler yerine değişmesini istediğiniz davranışlarını söylemek, Yapıcı bir şekilde çocuğu sınır koymak, Bilgisayar başında günde ne kadar zaman geçireceğini birlikte kararlaştırmak,

Çocuğunuzu ilgiye doyurmak, Zamanını planlamasına yardımcı almak, Başarılı olduğu diğer alanları fark etmek  ve takdir etmek, Ona keyif alabileceği başka aktiviteler sunmak.   Doğa sevgisini öğretmek Bilgisayar kullanıcısıysanız evde gereğinden fazla bilgisayar başında zaman geçirmeyerek çocuğunuza olumlu örnek olun.

Her şeyden önce çocuğunuzla iyi bir iletişim içinde olunuz Her şeyden önce çocuğunuzla iyi bir iletişim içinde olunuz. Çocuğunuzun arkadaşları, zevkleri, korkuları, sevdikleri ve sevmedikleri konular hakkında bilgi sahibi olunuz. Çocuğunuza, her konuyu sizinle paylaşabileceği güvenini veriniz. Sizin yetersiz kaldığınız konularda uzmanlardan yardım alınız. Çocuğunuzun internete girdiği bilgisayarın çocuğun odasında olmamasına, evinizin ortak kullanım alanı içinde olmasına dikkat ediniz. Çocuğunuzun internette kalma süresine ve bilgisayar kullanma süresine mutlaka kısıtlama getiriniz. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da ebeveyn olarak çocuklarınıza iyi birer örnek olunuz. Bilinçli ve güvenli internet kullanım kurallarını öğreniniz ve uygulayınız. Çocuğunuzla ve okul öğretmenleriyle birlikte çocuğunuzun yaşına uygun ve güvenli olan internet sitelerinin adreslerini belirleyiniz. Belirlediğiniz sitelerin adreslerini bilgisayarınızın ´sık kullanılanlar´ bölümüne kaydediniz. Böylece bu sitelere giriş işlemi daha kolay olacaktır. İnternette mümkünse çocuğunuzla birlikte gezininiz.

Çocuğunuzun internet kullanımını sık sık denetleyiniz Çocuğunuzun internet kullanımını sık sık denetleyiniz. Hangi sitelere girdiği, hangi sohbet ortamlarında bulunduğu konusunda fikir sahibi olunuz. Çocuğunuza, internet ortamında yeni tanışılan kişilerin her zaman kendileri ile ilgili doğru bilgiler vermeyebileceği, kimlikleri ve yaşlarıyla ilgili yanıltıcı bilgiler verebileceği gerçeğini anlatınız. Çocuğunuza sizin izniniz olmaksızın, kendi adresini, okulunun adını, telefon numaranızı, ebeveyninin iş adresleri ve iş yeri telefon numaraları gibi kişisel bilgileri internet sohbet ortamında kimseye vermemesi gerektiğini öğretiniz. Çocuğunuzun fotoğrafını hiç bir internet sitesine veya haber grubuna göndermeyiniz.

Çocuğunuza bilmediği kişilerden aldığı e-postaların içinde yer alan bağlantıları tıklamaması gerektiğini anlatınız. Bu tür bağlantılar çocuğunuzun uygunsuz sitelere ulaşmasına neden olabilir. İnternet sohbetlerinde onlardan yapmamaları gereken ya da onları rahatsız eden bir davranışta bulunmalarını isteyenler olduğu takdirde, sohbeti bırakarak hemen size haber vermesini ve olayı anlatmasını isteyiniz. Çocuğunuzun size güvenmesini sağlayınız. Çocuğunuza kızmayınız, korkutmayınız. Çocuğunuza her konuda destek vereceğinizi hissettiriniz. Şaka yapmak amacıyla dahi arkadaşlarıyla hatta hiç kimseyle korkutmak amacıyla tehdit edici bir üslupla iletişim kurmamalarını anlatınız. Günlük hayatta olduğu gibi, internette de kötü ve kaba kelimeler kullanmamalarını, kibar ve güzel bir dil kullanmalarını isteyiniz. Çocuğunuzla beraber, bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili makul kuralların olduğu bir liste hazırlayınız. Bu listeyi bilgisayarın yakınında her zaman görülebilecek bir yere asınız.

TESEKKÜR EDERiM