(ses düğmesini açabilirsiniz) son babalar son patronlar son kuşlar
son babalar son patronlar son kuşlar
iki ürkmüş kuş gibi konmuşlardı…
Baba oğul, sabah erkenden atlamışlar otobüse, Afyon’dan Ankara’ya uçmuşlardı. Afyon’da bir fabrikada çalışıyordu; aslında otobüse ayıracak paraları da pek yoktu ama, patronu otobüs paralarını vermiş, verirken de Hulusi Kentmen gibi: -Şu oğlanın eğri dişlerini Ankara’da doktora göster!… demişti. Aslında ortodontik tedavi için İzmir’de sıraya girmişlerdi; ama orada sıraları 4 sene sonra gelebilecekti. Patron da bunu öğrenince üzülmüş, işçisini Spider Man şapkalı oğluyla Ankara’ya göndermişti; tedavisini üstlenecekti. Ankara’daki doktor, bir yandan çocuğun dişlerini muayene ediyor, göz ucuyla da elindeki yarım pet şişe suyu tutarak durumu izah eden babanın dişlerine bakıyordu. Babanın ön dişi yoktu. Patronunun diş tedavisi desteğini aslında kendisi için de kullanabilirdi; ama o, çocuğu için şehirden şehre uçuyor, onun ileride bir fotoğrafı çekilirken ya da bir düğünde halay çekerken gülebilmesini, şükretmesini istiyordu.
Bir tel kafeste, kolu, kanadı kırık, aslında tüm telleri eğecek güçte, nesli tükenmekteki son kuşlardandı. Telefon almanın, dershane camından görmenin ötesinde, çocuğunu canından önde gören son babalardandı. Acaba medeniyetten sorumlu kaç ülkede, kaç ön dişi eksik Goriot Baba, tedavi imkanını önce çocuğu için kullanırdı ? Ya da kaç patron, kaç padrone, bir kriz döneminde, işçisinin yol parasını verip, tedavi masrafını karşılardı? ** ** ** - Ne kadar zenginiz aslında... diye düşündü doktor. Tek eksiğimiz para; son kuşlarımızla, son babalarımızla, hatta son patronlarımızla, patronun işi bozulursa, son doktorlarımızla – ne kadar zenginiz aslında…
(işveren osman turunç’a takdir ve sevgilerimle) Biz bize benzeriz; kendimiz gibiyken güzeliz. ** ** ** Biz tüm telleri eğeriz; birbirimizi kolladıkça. O güçteyiz ve zenginiz; düşlerimizi paylaştıkça. Ufkumuz hep açık; utkumuz bir oldukça ve gökyüzüne değeriz, kanatlarımızı hep-birlikte çırptıkça… düş hekimi yalçın ergir
(işveren osman turunç’a takdir ve sevgilerimle) ** ** ** Biz tüm telleri eğeriz; birbirimizi kolladıkça. O güçteyiz ve zenginiz; düşlerimizi paylaştıkça. Ufkumuz hep açık; utkumuz bir oldukça ve gökyüzüne değeriz, kanatlarımızı hep-birlikte çırptıkça… düş hekimi yalçın ergir Biz bize benzeriz; kendimiz gibiyken güzeliz.