TÜRKİYE’DE EĞİTİM REFORMLARI Dr. Mustafa Ergün Alfabe (yazı) devrimi
Yazının önemi ve evrimi Türklerin kullandığı alfabeler Yazı devriminin evrimi Yazı devrimi Millet Mektepleri Değerlendirme
İnsan dili kendini en çok ses ve yazı olarak ifade eder İnsan dili kendini en çok ses ve yazı olarak ifade eder. Eski sesler kayıp, ama yazılar elimizde. en.wikipedia.org
Bugünkü kullanılan yazının ataları Mezopotamya’daki çivi yazısı ve Mısır’daki hiyeroglif yazılarıdır. M.Ö. 3000 yıllarından sonra ortaya çıkmıştır.
Yazının evrimsel gelişiminde resim yazıdan hece yazıya ve ses temelli harf yazıya doğru bir gidiş vardır. Yazı işaretlerinin bir sistem haline gelmesi olan Alfabe de ilk olarak Fenikeliler tarafından düzenlenmiştir. www.lgic.org
Yunan alfabesi: Latin ve Slav alfabelerini; Yunan ve Arami alfabeleri bugün yeryüzünde kullanılan alfabelerin büyük kısmını oluşturmuşlardır. Yunan alfabesi: Latin ve Slav alfabelerini; Arami alfabesi: İbrani, Sogd, Ermeni ve Arap alfabelerini oluşturmuştur. www.ankhonline.com
Yazı insan bilgisinin, kültürünün ve dilinin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Söz ve görüntü kayıtlarının tutulabildiği zamana kadar tüm insanlık geçmişi yazı ile kaydedilmeye çalışılmıştır.
Başlangıçta sözlü eğitim (oral education) varken, daha sonra insanlık yazıya ve kitaba dayalı eğitime geçmiştir. (Hint ve Fransa) (Çin’de yazının birleştiriciliği) Sözlü ve işitmeye dayalı gelenekte kişilerin değiştirme yapma hakkı pek yoktu, yazıya geçince “hatırlama” işe değişikliklere kapı açtı.
Türkler, tarih boyunca değişik dinlere girdikleri ve değişik coğrafyalarda yaşadıkları için, belki de en çok yazı değiştiren milletlerden biridir.
Köktürk, Uygur, Sogd, Mani, Brahmi, Süryani, Ermeni, İbrani, Grek, Kiril, Arap ve Latin alfabeleri
Köktürk alfabesi: Türklerin ilk alfabesi olup, 38 harften oluşur. Bunlardan 4' ü ünlü, 30' u ünsüz, 4' ü de hece işaretleridir. Harfler bitiştirilmeyip ayrı ayrı yazılır. Sözcükler aralarına iki nokta üst üste konarak ayrılır. Sözcük başı ve içindeki ünlüler yazılmazken sondakiler yazılır.
Uygur Alfabesi: Bu alfabe 18 harfli Sogd alfabesinden geliştirilmiştir Uygur Alfabesi: Bu alfabe 18 harfli Sogd alfabesinden geliştirilmiştir. 24 harfi vardır. Soldan sağa doğru yazılır. Uygurlar, Moğollar dışında Fatih Sultan Mehmet zamanında bile Orta Asya’da hâlâ kullanılıyordu.
Tarihte Müslüman olan Türklerin Arap harflerini kullanmaya başladığını görüyoruz. Çok uzun süre kullanılan bu harflerin Türk dili için yetersizliğinden 17. yüzyılda Katip Çelebi bile yakınıyordu.
Tanzimattan sonra Türkçe yayınların artmaya başlaması üzerine, Antepli Münif Paşa Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye’de 1862 tarihinde verdiği konferansta, Arap harflerinin düzeltilmesi gerektiğini savundu.
Azerbaycanlı yazar Mirza Fethali, Sadrazam Fuat Paşa’ya “Harflerin Islahı” tasarısını sundu. Tanzimattan Meşrutiyete hep “harflerin ıslahı ” fikirleri tartışıldı. 20. yüzyıl başlarında Latin harflerine geçilmesi önerileri ve çalışmaları da ortaya çıktı.
Maarif Nezareti 1909 yılında “İmlâ Komisyonu” kurdu Maarif Nezareti 1909 yılında “İmlâ Komisyonu” kurdu. 1911’de “Islah-ı Huruf Cemiyeti”, 1912’de “Islah-ı Huruf Encümeni” kuruldu. Islah edilmiş alfabe denemeleri (sesli harfler eklenmesi, harflerin ayrı yazılması vs) yapıldı.
Islahatçıların ana görüşleri şunlardı: Eski harfler 2-3 ayda öğrenilebiliyor. Öğrenmesi biraz daha güç ama kullanılması kolay. İmlâ farklılıkları, bilimsel bir kurulun bunları belirlememiş olmasındandır. Bir İmlâ Kılavuzu çıkarılarak bu iş halledilebilir. Yabancılar Türkçe’ye bu harfler yüzünden ilgi duymuyor deniyor. Bu doğru değildir. birçok yabancı aynı harflerle Arapçayı öğreniyor. Öte yandan, harflerini değiştirdi diye kaç kişi Arnavutça öğrenmeye başladı? Bugün yazılarda bilinmeyen kelimeler doğru okunamıyor. Bunlar Latin harfleri ile okunup yazılsa ne olacak? Eğitimin yaygın olmamasının nedeni, konuşma dili ile yazı dilinin birbirinden farklı olmasıdır. vs
Latin harfleri taraftarlarının savları şunlardı: Eski yazı, güç ve geç öğreniliyor. Herkes birçok kelimeyi çeşitli şekillerde yazıyor. Bu harflerle belli bir yazım kuralı mümkün değil. Bu harfler yüzünden yabancılar Türkçe’yi öğrenmeye rağbet etmiyor. Az çok öğrenim görmüş olanlar bile bir yazıyı yanlışsız okuyamıyorlar. Yayınları, sınırlı kişiler okuyabiliyor. Eğitim yaygınlaşmıyor. Vs.
Daha Osmanlı döneminde Türkçenin önemi artmış ve devlet yazışmalarından fen ve edebiyata kadar birçok alanda Türkçe yoğun kullanılmaya başlanmış; Osmanlıcaya bir tepki oluşmuştu. Yazı devrimi tartışmaları, milliyetçilik ve dilde sadeleşme hareketiyle birlikte yürüdü. www.turkishnews.com
İ.Gaspıralı’nın başlattığı Türk dünyasını yazı, fikir ve eylemde birleştirme çalışmaları da bunda etkili oldu. Rusların egemen olduğu Türk illerinde Kur’ân yazısına karşı Latin harfleri desteklendi. Türkiye Cumhuriyeti de Osmanlı ile hem rejim hem de kültür olarak bağlarını kesmek istiyor, laik bir politikaya hazırlanıyordu.
Latin harflerine doğru gidiş adımları: 26 Aralık 1925 tarihinde uluslar arası takvim ve saatin kullanılması kabul edilmiş, Hicri Takvim yerine miladi Takvim alınmıştır. 1926 yılında çıkarılan bir kanunla ticaret alanında Türkçe kullanılması öngörülmüştür. 1927 yılında çıkarılan bir kanunla da sokak adları Türkçeleştirilmiştir. 20 Mayıs 1928 tarihinde Arap rakamları bırakılarak Latin rakamları kabul edilmiştir. Atatürk'ün direktifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile daha önce kurulmuş olan Dil Encümeni 26 Haziran 1928 tarihinde resmen çalışmaya başlamıştır. www.serenti.org
Dil Encümeni, Lâtin alfabesi temelinde, ancak her yönü ile Türkçenin ses yapısına uygun millî bir Türk alfabesi hazırlama görevini yüklenmişti. Encümen tarafından hazırlanan tasarıda ne Arap alfabesindeki harfler yer almış ne de Avrupa milletlerinin yazılarında görülen ch, sch, tsch gibi ikili, üçlü ve dörtlü harflere yer verilmiştir. ç, c, s, j, ğ gibi harfler de başka dillerin alfabesinden alındığı hâlde, ses değerleri bakımından kendi dilimize göre ayarlanmıştır.
M. Kemâl, 8 Ağustos 1928 akşamı Gülhane Parkında Cumhuriyet Halk Fırkası'nın düzenlediği halka açık bir toplantıda yazı inkılâbını halka şöyle duyurdu: “Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için Yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim güzel ahenktâr, zengin lisanımız, yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak ve bu lüzumu anlamak mecburiyetindeyiz. Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlayacağız. Anladığımızın asârına yakın zamanda bütün kainat şahit olacaktır. Ben buna kat'iyetle eminim, siz de emin olunuz."
Ertesi gün Dolmabahçe Sarayında üst düzey memurlara, milletvekillerine, edebiyatçılara dersler verilmeye başlandı. Atatürk bir dizi yurt gezilerine çıktı ve gittiği her yerde öğretmen gibi karatahta başında ders verdi. 1928 Kasım’ında da Yeni harfler kanunu çıkartıldı.
Bu yasaya göre; En geç 1929 Ocağında Devlet yazışmalarında tamamen yeni yazı kullanılacak, ancak basım işleri yüzünden bazı evraklar 1929 Haziranına kadar eski usulde yazılabilecekti. 1928 Aralığından itibaren her türlü basılı şeyler yeni harflerle yazılmaya başlanacaktı. Ancak halkın zorlukla karşılaşmaması için 1929 Haziranına kadar eski harfli dilekçeler kabul olunabilecekti. Kâtipler Türk steno yazısını öğreninceye kadar, ama en geç 1930 Haziranına kadar eski yazı ile zabıt tutulabilecekti. Yasanın 9. maddesi de şöyle diyordu: ”Bütün mekteplerin Türkçe yapılan tedrisatında Türk harfleri kullanılır. Eski harflerle matbu kitaplarla tedrisat icrası memnudur."
24 Kasım 1928'de yayımlanan Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince, yurdun her köşesinde Millet Mektepleri açılmış, halka yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Atatürk bu çalışmalara "Millet Mektepleri Başöğretmeni" sıfatıyla katılmıştır. Millet Mektepleri, Halk Odaları, Halkevleri gibi kurumsal düzenlemelerle bu seferberlik yürütülmek istenmiştir. Latin esaslı alfabenin kabulü dilde millileşme ve laikleşmeyi kolaylaştırmıştır. Dolayısıyla Latin esaslı alfabe siyasal yapının da şekillenmesinde etkili olmuştur.
Ergün, M. (1997). Atatürk Devri Türk Eğitimi, Ankara: Ocak Yay. Ertem, R. (1991). Elifbe’den Alfabe’ye, İstanbul: Dergah Yayınları. Şimşir, N.B. (1992). Yazı Devrimi, Ankara: TTK yay. Ülkütaşır, M.Ş. (). Atatürk ve Harf Devrimi, Ankara: TDK yay.