Eğitimin psikolojik temelleri
PSİKOLOJİ Psikoloji, insan davranışları ve zihinsel süreçleri ile birlikte bunların altında yatan nedenleri inceleyen bilim dalıdır. Gözlenebilen davranışların bilimsel incelemesidir.
Psikolojinin bakış açıları
Eğitim Psikoloji İlişkisi Psikolojinin eğitim ile kesiştiği nokta eğitim psikolojisinin konu alanlarını oluşturmaktadır. Uygulamalı psikolojinin alt dallarından eğitim psikolojisi genel olarak gelişim psikolojisi ve öğrenme psikolojisini kapsamaktadır.
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ VE EĞİTİM İnsan gelişimi, çevre ve kalıtım arasındaki sürekli ve karşılıklı etkileşimin ürünüdür. Kalıtımsal özellikler, kısaca biyolojik ön yatkınlıklar olarak tanımlanabilir. Döllenmeden başlayıp ölene kadar, olgunlaşma, yaşantı ve öğrenme sonucunda bireyde görülen düzenli ve sürekli değişiklikler gelişim olarak tanımlanmaktadır. Öğretmenlerin etkili öğrenmeyi sağlayabilmeleri için değişik yaş ve gelişim dönemindeki öğrencilerin özelliklerini bilmeleri ve öğretme-öğrenme ortamlarını bu özelliklere uygun olarak düzenlemeleri gerekmektedir.
FİZİKSEL GELİŞİM Gelişim alanlarının temelinde yer alması itibariyle diğer gelişim alanlarının ön koşuludur. Fiziksel gelişimi diğer gelişim alanlarından ayıran önemli bir özelliği de gözlenebilir ve ölçülebilir olmasıdır
BÜYÜME Genel olarak büyüme kilogram ve santimetre olarak tanımlanır. Normal koşullarda ve ortalama olarak çocuğun doğduğu andaki boyu 48-52 santimetre, ağırlığı ise 3000-3600 gramdır. Büyümenin en hızlı olduğu dönem, önce doğum öncesi sonra da yaşamın ilk yılıdır.
DEVİNSEL GELİŞİM Devin (psikomotor, hareket), bedenin denetim altına alınarak amaca uygun fonksiyonel hale gelmesidir. Devinsel gelişim, fiziksel gelişmeyle yani büyümeyle birlikte ilerler. Büyümeyle birlikte eş zamanlı olarak nörolojik sistemdeki gelişim, vücudun kontrol edilebilmesini sağlayan bir unsurdur. İlk çocukluk döneminin sonunda büyük kas kontrolü büyük ölçüde sağlanmışken küçük kas kontrolü son çocukluk dönemi içerisinde tamamlanmaktadır.
BİLİŞSEL GELİŞİM İnsanın dünyaya geldiği andan itibaren, hayatı boyunca geçirdiği tüm zihinsel aşamaları açıklamaya çalışan bir gelişim psikolojisi alanıdır. Bu gelişim alanında, “Zekâ nedir?” “Tüm bireyleri kapsayacak ortak özellikleri nelerdir?” “Bireyleri diğerinden ayıran özellikleri nelerdir?” “Hafıza nasıl gelişir?” “Algılananı anlamlandırma ve öğrenme için gerekenler nelerdir?” vb. soruların yanıtı aranmaktadır.
Bilişsel gelişim Piaget bilişsel gelişimin; fiziksel olgunlaşma, deneyim, toplumsal aktarım ve dengelenme süreçlerinden oluşan bir bütün olduğunu belirtmektedir. Ona göre, bu dört etmen çocuğun gelişiminin hızını ve bir evredeki kalış süresini belirlemektedir.
Duyusal (Sensöri) Motor Dönem (0-2) • Nesnelerin sürekliliği kazanılır. • Refleksif davranışlardan amaçlı davranışlara geçilir. • İçe dönük tepkilerden, dışa dönük tepkilere geçilir. • Döngüsel (devresel) tepkiler ortaya konur. • Taklit ve ertelenmiş taklit gerçekleştirilir. • Doğadan ayrışır, yani kendi bedenini dış dünyadan ayırt edebilir. • Düşünmenin başlangıcı bu dönem kabul edilir. • İlk deneme yanılma öğrenmeleri ortaya çıkar. • Ses bulaşması görülür.
İşlem Öncesi Dönem (2-7) Dil, hızla gelişir. Sihirli düşünce görülür. Sembolik oyun ve animizm (canlandırmacılık) ortaya çıkar. Yoğun şekilde benmerkezcilik (egosantrizm) gözlenir. Monolog, kolektif (toplu) monolog ve paralel oyun ortaya çıkar. İşaretsel işlev kazanılır. Kişilerin sürekliliği kazanılır. Kalıp yargıların geliştirildiği gözlenir. Devresel tepki belirgin bir şekilde gözlenir. • İlk kez akıl yürütme (özelden özele akıl yürütme - ortaklık) gözlenir. Odaktan uzaklaşamaz (odaklaşma - merkeziyetçilik) Tersine çeviremez. Korunum henüz kazanılmamıştır.
Somut İşlemler Dönemi (7-11) Tümevarımsal düşünme gücüne ulaşılır. Tersine çevirebilir. Somut problemleri çözebilir. Benmerkezciliğinden kurtulur. Birden fazla özelliğe dayanarak sıralayabilir ve sınıflayabilir.
Soyut İşlemler Dönemi (12 ve üstü) Tümdengelimsel düşünme gücüne ulaşılır. Tümevarımsal ve tümdengelimsel düşünme aynı anda kullanılabilir. Soyut düşünme yetisi ortaya çıkar. Atasözleri, mecazi anlam taşıyan deyişler rahatlıkla anlaşılır hale gelir. Zihinden işlem yapabilir. Bir konuyla ilgili tez oluşturup bunu savunabilir. Değişkenler arasındaki ilişkileri test eder (Birleştirici düşünebilir). Hipotetik düşünebilir. Ergen benmerkezciliği ortaya çıkar. Hayali seyirciler, aşırı idealizm, omnipotent düşünce görülür. Göreli kavramlar anlaşılabilir ve doğru şekilde kullanılabilir. Toplumsal konulara olan ilgi artar, bu konularda sorumluluk alma isteği ortaya çıkar.
PSİKOSOSYAL GELİŞİM Psikososyal gelişim, bireyin içinde bulunduğu toplumsal uyaranlara, grup yaşamının kural ve zorunluluklarına karşı duyarlılık geliştirmesi, bunun sonucunda da yaşadığı kültürde bulunan diğer kişilerle uyum içinde olma sürecidir. Bu süreç içerisinde bireyler yaşamları boyunca bir grubun işlevsel üyeleri olmalarını sağlayan değerleri, davranışları ve inançları öğrenirler.
PSİKOSOSYAL GELİŞİM Erikson, bireylerin sekiz dönem içerisinde psikososyal gelişimi tamamladığını ifade etmektedir. Bu gelişim dönemlerinin özelliği, her dönemde birisi olumlu diğeri olumsuz olan iki özellikten hangisinin birey tarafından kazanılıp kazanılmadığıdır.
Psikososyal gelişim aşamaları (Erikson) Temel Güvene Karşı Güvensizlik (0-1,5 yaş) Özerkliğe Karşı Kuşku ve Utanç (1,5-3 Yaş) Girişimciliğe Karşı Suçluluk Duygusu (3-6 Yaş) Başarıya Karşı Aşağılık Duygusu (6-12 Yaş) Kimlik Kazanmaya Karşı Rol Karmaşası (12-18 Yaş) Yakınlığa Karşı Yalıtılmışlık (18-30 Yaş) Üretkenliğe Karşı Durgunluk (30-60 Yaş) Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk (60 ve Üstü)
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ VE EĞİTİM Kişilerin eğitim sürecine adaptasyonları, dikkat süreleri, odaklanabilme kapasiteleri, motivasyonları ve algıları, öğrenme psikolojisinin aradığı cevaplardan yalnızca bir kısmıdır. Öğretmenlerin öğrenme psikolojisi araştırmalarını yakından takip etmeleri, öğrencilerine sunacakları eğitim-öğretim hizmetinin kalitesini artıracak en önemli unsurlar arasındadır.
PSİKOLOJİYİ BİLMENİN VE ANLAMANIN BİR ÖĞRETMEN İÇİN DEĞERİ İnsanlar duyguları ve düşünceleri üzerinden davranımda bulunan varlıklardır ancak duygu ve düşüncelerin şekillenmesinde yani insanların davranışlarının öncesinde, onları bu şekilde davranmaya iten bir takım tetikleyici faktörler vardır. Bu bireysel tetikleyici faktörleri bilmek, bir öğretmenin çocukların davranışlarını anlamada ona yardımcı olacak önemli bir işlev kazandıracaktır.