GÜNÜMÜZDE TÜRKİYE'DE YAPILAN ARAZİ DÜZENLEME ÇALIŞMALARI
Ülkemizde, tarım alanlarının kapladığı alan yaklaşık 27 Ülkemizde, tarım alanlarının kapladığı alan yaklaşık 27.5 milyon hektar olup, tarımda istihdam edilen nüfus oranı % 35'ler civarındadır. Oysa bu oran 15 ülkenin yer aldığı 1996 yılı itibarıyla Avrupa Birliğinde % 5.4 düzeyindedir.
Ülkemizde tarım arazileri çeşitli nedenlerle küçülmüş, parçalara bölünmüş, verimliliği, karlılığı olması gerekenden çok aşağılarda kalmıştır. İşletme büyüklüklerinin istenen değerlerin altına düşmesi, ekonomik tarım yapılmasını imkânsız hale getirmektedir.Bunu önlemenin yolu: öncelikle tarım arazilerindeki daha fazla parçalanmayı ve bozulmayı önleyici; yasal, hukuksal düzenlemeler yapmak; sonrasında da bugüne kadar oluşmuş küçülmelerin, parçalanmaların, düzensizliklerin (şekil bozuklukları gibi) iyileştirilmesidir. Bunu yapmanın yolu, arazi toplulaştırması dediğimiz çalışmanın yapılmasıdır
Türkiye’de ise miras hukuku gereği araziler sürekli olarak parçalanmaktadır. Herkes kendisine düşen arazide isteğine göre ekim yapmakta bu ise hem tarımdaki verimliliği düşürmekte hem de tarım yapabilme maliyetlerini artırmaktadır. Parçalanma, tarım işletmelerini oluşturan arazilerin parseller halinde değişik yerlere dağılmış olduğunu ifade eder. Bu durum, dünyanın her yerinde arazi kullanımının ve tarımın başladığı andan itibaren ortaya çıkmaya başlayan bir olgudur.
Ülkemizde Arazi parçalanması başlıca aşağıda yazılı sebepler sonucu ortaya çıkar 1- Doğal koşullar nedeniyle ortaya çıkan zorunlu parçalanma, Bir bölgede tarım ekonomisi ve yöntemlerinin değişimi nedeniyle ortaya çıkan zorunlu bir parçalanmadır. Küçük tarımsal işletmelerin, tarımın diğer dallarında faaliyet göstermek için büyük arazi sahiplerinden arazi satın almak suretiyle parçalanmaya neden olmaları buna örnek gösterilebilir.
2 - Fiziksel tesislerin yapılması nedeniyle ortaya çıkan parçalanma, Bir bölgede karayolu, demiryolu ve sulama sistemlerinin inşa edilmesi; oyun, eğlence ve dinlenme alanlarının tesis edilmesi nedeniyle ortaya çıkan parçalanma bu türdendir
3 - Tarımsal faaliyetler nedeniyle ortaya çıkan parçalanma:Toprak ve topografya özellikleri ve iklim koşulları nedeniyle tarımsal faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve bitki deseni ve nöbetleşe ekim gibi nedenlerle ortaya çıkan parçalanmalardır.
4- Nüfus artışı, miras ve alım satımlar nedeniyle ortaya çıkan Parçalanma: Bunda tarımın ve tarımsal faaliyetlerin doğrudan doğruya bir etkisi yoktur. Toplumsal ihtiyaçlar ve zorunluluklar nedeniyle tarım arazilerinde ortaya çıkan bir parçalanma şeklidir. Nüfusun hızlı bir oranda artışı ve artan nüfusun aynı oranda ekonominin diğer kesimlerine aktarılamaması, kırsal alanda yaşamını sürdürmeye mecbur olan topraksız çiftçileri çeşitli şekillerde (küçük, parçalı) toprak sahibi olmaya zorlamaktadır
ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI NEDİR? Arazi toplulaştırılması; aynı şahsa veya çiftçi ailesine ait, çeşitli nedenlerle, ekonomik üretime imkan vermeyecek biçimde veya toprak muhafaza ve zirai sulama tedbirlerinin alınmasını güçleştirecek derecede; parçalanmış, dağılmış, şekilleri bozulmuş dağınık, küçük arazi parçalarının ve hisselerinin bir araya getirilerek, muntazam şekiller halinde birleştirilmesi, bütünleştirilmesi ve işletmelerin yeniden düzenlenmesi işlemi olarak tarif edilebilir.
Toplulaştırma çalışmalarının başlangıcı Türkiye’de ilk defa arazi toplulaştırma uygulamaları Konya ili Çumra ilçesinin Kargın köyünde başlamıştır. Burada yapılan toplulaştırma dar anlamda yapılmış olup sadece parsellerin gruplandırılması şeklinde olmuştur.
Tarımsal bünyenin tespiti ve kıymetlendirme etütleri yapılmamıştır Tarımsal bünyenin tespiti ve kıymetlendirme etütleri yapılmamıştır. Çiftçilerin başlangıçta bu çalışmalara inanmadıkları gibi toplulaştırmaya da tepki göstermişler ve kabul etmemişlerdir.
Ancak görüşülerek arazi toplulaştırmasının ne demek çiftçilerle olduğu, uygulandığı zaman çevreye ve insanlara sağladığı yararları anlatılmış ve ilk toplulaştırma çalışmaları bu şekilde başlamıştır. Aynı köyde 1961-1972 yılları arasında II.esas sulama şebekesi altında bulunan toplam 6.000 ha alanının toplulaştırılması yapılmış ve her sınıf arazi kendi içerisinde toplulaştırmaya alınmıştır. Arazi toplulaştırma çalışmalarına teknik ve hukuki yönden yeterli kanuni mevzuatın ve teknik elemanların bulunmayışı nedeniyle 1963-1964 yılları arasında ara verilmiştir
1964 yılında D.P.T ile Birleşmiş Milletler Tarım Teşkilatı (FAO)’nun birlikte yürüttükleri araştırma projesi içerisinde toplulaştırma çalışmalarını Antalya, Burdur ve Isparta İllerini içerisine alan bölgede tarımsal alt yapının geliştirilmesi için alınacak tedbirler araştırılmış ve arazi toplulaştırması yönünden geniş etütler yapılarak örnek planlamalarda bulunulmuştur. Bu bölgede pilot saha olarak Antalya Aksu-Sağ Sahil sulama şebekesi içinde 134.4 ha alan toplulaştırılmıştır. 1965 yılında İller Bankası tarafından İzmir-Manisa Yöresindeki arazi toplulaştırma projeleri yapılmıştır. 1966 yılında Burdur iline bağlı Bucak İlçesinin İncirdere köyünde 613.6 ha’lık alanda toplulaştırma uygulanmıştır.
1967 yılında Manisa – İzmir İllerinde bulunan Turgutlu, Manisa ve Menemen ovalarında sulamanın geliştirilmesi ve tarımsal üretimin arttırılması için ‘Aşağı Gediz Sulama Projesi’ içerisinde arazi toplulaştırma çalışmalarına geniş yer verilmiştir. Daha sonra bu projenin esasını arazi toplulaştırması oluşturmuş ve finansmanını Avrupa Yatırım Bankasının üzerine alması nedeniyle TİGH ‘nin arazi toplulaştırmalı olarak yapılması şartı getirilmiştir.
Ülkemizde, Mülga Toprak-Su teşkilatı ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü teşkilatı tarafından 1961–2003 yılları arasında toplam 445.000 hektarlık bir alanda toplulaştırma çalışması tamamlanmıştır.
Ülkemizde ekonomik olarak sulanabileceği söylenen 8,5 milyon hektarlık tarım arazisinin bugün için fiilen sulanan miktarı 4,7 milyon hektardır (% 55,3).
Bu durum da; hali hazırda sulanan alanın sadece % 9 ‘unda ancak arazi toplulaştırması çalışmaları gerçekleştirilebildiğimizi göstermektedir. Yani; yapılacak daha çok işimiz var.
Başarılı uygulamalar sonucunda, son yıllarda bazı projelerde toplulaştırma oranları: % 75 ‘lere kadar yükseltmiştir. Hatta bazı bölgelerde çiftçilerin bütün parsellerini tek parselde toplama fikri gittikçe yaygınlaşmaktadır
Ülkemizde ilk defa arazi toplulaştırılması 1961 yılında Toprak-Su Genel Müdürlüğü tarafından 7457 sayılı kanunun ve Medeni Kanunun ilgili maddelerine dayanarak yapılmıştır. Daha sonra 1966 yılında ihtiyaç üzerine ilk Arazi Toplulaştırma tüzüğü çıkarılarak Bakanlar Kurulu kararıyla uygulanmaya konmuştur.
Belirtilen toplulaştırma tüzüğüne göre uygulanmalar 1973 yılına kadar devam etmiş, 1973 tarihinde, 1757 sayılı toprak ve Tarım reformu bölgesinin dışındaki alanlarda, toplulaştırma çalışmaları bu kanuna göre, 1978 yılına kadar Toprak-Su Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür.
1978 de 1757 sayılı Toprak Tarım reformu kanunu iptal edilince, yeniden eski mevzuata dönülmüştür. Aynı yıl 7/18231 sayılı arazi toplulaştırma tüzüğü yürürlüğe girmiştir. Halen mülga olan kanuna dayalı bu tüzüğe göre çalışmalar devam etmektedir
30.11.1994 tarihinde yürürlüğe giren "3083 sayılı Sulama Alanlarında arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu kanunu" yalnız tarım reformu uygulama alanı ilan edilen reform bölgelerini ve ya sulama alanlarını kapsamakta, Türkiye genelinde toplulaştırma faaliyetlerine imkân vermemektedir. Dolayısıyla Tarım Reformu uygulama alanı dışındaki alanlarda mevcut Arazi Toplulaştırma Tüzüğü ve yönetmeliğine göre çalışmalar yürütülmektedir.
Mevcut tüzük ve yönetmeliklerin tâbi olduğu özel arazi toplulaştırma kanunu olmadığından projelemede ve uygulamada bir takım sorunlar çıkmaktadır. Bu sorunlar çözülmediğinden çalışmalar aksamakta, yatırım programları istenilen şekilde yürütülememektedir
Sonuç olarak; Ülkemizde, 1961 yılından itibaren başlayan, arazi toplulaştırma çalışmaları ile bu güne kadar 308.000 hektarı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, 137.000 hektarı da Tarım Reformu Genel Müdürlüğü olmak üzere toplam 445.000 hektar alanda arazi toplulaştırması çalışmaları tamamlanmıştır.
HAZIRLAYAN RECAİ AYAZ
Kaynaklar Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü,2009 Tarım Reformu Genel Müdürlüğü,2003 Tarım Bilgi Bankası,2008 Harita Kadastro Mühendisler Odası,2010 Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği 30. Yıl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya