ÖLÜMCÜL HASTALIK... Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından: Doğan Cüceloğlu: - Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER
Advertisements

 BEKLENTiSiZ SEVMEYi DENEDiNiZ Mi?
Aşk, Dostluk ve Güven... Lütfen sesli izleyiniz.
Onlara sahip olduklarınızın en iyisini veriniz.”
ÜÇ FİLTRE SOKRATES. ÜÇ FİLTRE SOKRATES SOKRATES (M.Ö ) “Kendi kendini tanı" özdeyişinin felsefesinin temel kuralı olduğuna inanmış, “Hiç bir.
Iletişimde üç filtre
proSuccess - Yaşam Değiştiren Organizasyon
Kırk Satır.. Ziya Levent Topçuoğlu.
2.Element ve BileŞikler Okul bahçemizi çevreleyen demir parmaklıklar, mutfakta kullandığımız bakır cezve ve alüminyum tencereler sırasıyla çok sayıda demir,
ADILLAR(ZAMİRLER) Bunu siz mi aldınız? Burası çok sıcak.
HAMZAKOCAKOĞLU2006 KİM DAVALI KİM DAVACI BİR HİKAYE AMA BELKİ DE GERÇEK.
DOĞAN CÜCELOĞLU'NUN EĞİTİMİNDEKİ KATILIMCILARLA BİR KONUŞMASINDAN:
ZAMİRLER.
Hayatla yüzleşmeyi dene!
Biraz moral bulalım.
BUGÜN HAYAT ÇOK GÜZEL!.
4. Sınıf 1. Ünite 1.2. Allah’a Şükür
İngilizceden çeviri : Orkideler İngilizceden çeviri : Müzik: Autumn Rose.
Evet, bildiniz: “Bismillahirrahmanirrahim” yazıyor.
Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
AŞK GÜNLÜĞÜ.
11-14 yaş arasına yöneliktir. AYŞE GÜL 2010
ZARFLAR.
Hazırlayanlar: Metin ÇİÇEK İsmail KOÇ
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
ANASINIFI YAZ TATİLİ ÖDEVİ
KAZANIMLAR : 1. Sevmenin ve sevilmenin bir ihtiyaç olduğunu fark eder.
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
Bir dilim pasta ya ne dersiniz?
Etkili İletişime Giriş
Sen hangisini seçerdin?
İki kardeş vardı Bu iki kardeşin Hizmete muhtaç Bir anneleri vardı
BABALAR VE KIZLARI.
İNSANLAR KONUŞA KONUŞA ELFİN AKŞAM 2-A TÜRKKONUT İLKOKULU.
SİHİRLİ KELİMELER.
Ben Bu Sebze ve Meyveleri Bir Yerden Tanıyorum Ama Nerden?
ZAMİR (ADIL).
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM.
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM
NOKTALAMA İŞARETLERİ ... ? . ‘’ , !.
ZİHİNSEL HAZIRLIK Çevrenizdeki insanların sizinle nezaket kurallarına uygun konuşmaları hoşunuza gidiyor mu? Niçin?
1.soru Aşağıdaki cümlelerin soru anlamı zamirle sağlanmıştır ?
AYDINLANMA Nasıl anlatsam bilmiyorum Düşündükçe şaşırıyorum. Dün akşam bir haller yaşadım Aydınlanıverdi sonra aklım. Yarı uykulu yarı uyanık Oda oldukça.
Okul Rehberlik Servisi
KÜÇÜK PRENS.
Derslerini seviyor musun?
Gözlerine Selam Söyle gözlerine selam söyle benden Selamlarımı söyle benden O güzel gözlerine Dalıp dalıp gidersem.
EĞLENCELİ HAYAT BİLGİSİ
İBRETLİK BİR HİKAYE.
ŞİDDETİN ÖNLENMESİNDE ÖĞRENCİLERİMİZE BAZI ÖNERİLER
İNKATEM TEMİZLİK HİZMETLERİ
KADINLAR NE İSTER..? Kral Arthur, bir soruya doğru cevap verebilirse
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
Bir seher vakti, Gezerken sanal alemde, “Arayı arayı bulsam izini, İzinin tozuna sürsem yüzümü, Hak nasib eylese görsem yüzünü, Ya Muhammed Canım arzular.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMAK İSTİYORUM!!!
DİLEKLER.
ÖZGE CANIMIZ İ Ç İ N YASTA DE Ğİ L İ SYANDAYIZ Ölmek istemedim anne Zorla dokundular bana Götürdüler beni zorla Engel olmak istedim Canımı yaktılar,
7 Günlük, 7 Aylık, 7 Yıllık EVLİLİK
SINAV ÖNCESİ NE YAPMALIYIZ?.  Sınavdan önceki gün rutinin dışına çıkmamaya özen gösterin.  Düzenli bir şekilde uyuyun.  Kafeinli içecekler tüketmemeye.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ
Bunu okumak sizi herhangi bir borç yükü altına sokmayacaktır.
Bekle beni… hazırlayan : levent karakaş yazı:alıntı
KİME, NASIL YARDIM EDEBİLİRİM?
ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
 Adların yerini çeşitli yönlerden tutan sözcüklerdir. İzmir’de doğdum; ama yıllardır oraya gitmedim. Bu cümlede, “İzmir” adını tekrar etmemek için, bu.
ZARFLAR (BELİRTEÇLER). Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman,
Diksiyon ve Güzel Konuşma 1. Hafta
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
Sunum transkripti:

ÖLÜMCÜL HASTALIK... Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından: Doğan Cüceloğlu: - Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var mı? Bir katılımcı: - Allah'a şükür, hocam, bildiğimiz kadarıyla yok. Cüceloğlu: - Ne güzel! Peki, bana, istisnasız tüm insanların, yani altı milyar insanın da başına geleceği garanti bir şey söyler misiniz? Cevap neredeyse otomatik olarak çıkar: Ölüm.

Cüceloğlu: - Gerçekten de ölüm tüm insanların başına geleceği kaçınılmaz olan tek şeydir. Doğum da tüm insanların başına kesinlikle gelmiştir, ama bundan sonra başa gelmesi kesin olan tek şey ölümdür. Başka hiçbir şey insanların tümünün başına gelmeyecektir. Peki, madem öleceğimiz garanti, bu benim ölümcül bir hastalığım olduğunu göstermez mi? Katılımcılar burada sessizce, başlarıyla onaylamaya başlar. Öleceğim belli ise benim ölümcül bir hastalığım olduğu da açıktır...

Cüceloğlu: - Peki, ne zaman öleceğimizi biliyor muyuz? Katılımcılar: - Hayır - Bu saniye içinde olma olasılığı var mı? Bir katılımcı: - Var. - Yarın? - Evet. - 30 yıl sonra? - Olabilir.

Cüceloğlu: - Peki bunlardan hangisinin sizin başınıza geleceğini biliyor musunuz? Mesela bu akşam eve sağ salim varacağınızı nereden biliyorsunuz? Sınıf sessizce dinlemeye devam eder. Çünkü genellikle yaşama böyle bakmamışlardır. - Peki bir de tersini düşünelim, bu akşam eve döndüğünüzde, bu sabah evden çıkarken sağ salim bıraktıklarınızı sağ bulma garantiniz nedir? Var mıdır böyle bir garanti? Bir katılımcı: - Yoktur Hocam. - Peki nereden biliyoruz az sonra telefonun çalmayacağını ve evdekilerden birinin az önce öldüğünün bize söylenmeyeceğini? Katılımcılar burada rahatsız olmaya başlar. Bir katılımcı: - Hocam konuyu değiştirsek?

Cüceloğlu: - Ama en yalın ve açık gerçek üzerine konuşuyoruz, biraz daha devam edelim bence. Peki, acaba bunu dün gece bilseydiniz, yani evde akşam birlikte olduğunuz kişilerden birinin yarın ölüm günü olduğunu bilseydiniz, o zamanı aynı dün gece olduğu biçimde mi geçirirdiniz? Yoksa farklı şeyler mi yapardınız? Bir katılımcı: - Kesinlikle çok farklı geçerdi Hocam. - Şimdi sizden rica ediyorum, lütfen bir an arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve bu sabah evden çıkarken evde bıraktıklarınızdan birinin gerçekten öleceğini düşünün, dün akşamınızı nasıl geçirirdiniz? Aynı iletişim mi olurdu? Onunla aynı konuları mı konuşurdunuz? Aynı konular, tartışma ya da gerginlik yaratır mıydı? Yoksa önemsiz hale mi gelirdi?

Bu sabah evden çıkarken, bu son görüşünüzde ona ne derdiniz? Onun boynuna sarılmakta tereddüt eder miydiniz? Çok sıkı sarılmaya mı, aynaya mı vakit ayırırdınız? Ona, yüreğinizin derininden gelen bir "Seni gerçekten çok seviyorum" demeye ne gerek var diye düşünür müydünüz? Onun ölecek olması sizin ona duyduğunuz sevgiyi yoğunlaştırmaz mıydı?

BİR DAHA DÜŞÜNÜN, BİR DAHA Burada bazı katılımcılar ağlıyordur. Belli ki dün akşam yaptıklarından bir kısmının ne kadar anlamsız olduğunu şimdi fark etmişlerdir. Cüceloğlu: - Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz, acaba kaç tartışmamızı bu kadar gereksiz biçimlerde yapıyoruz, kaçı gerçekten yaşamda karşımızdakinin varlığından daha önemli, hangilerinde "Şimdi kalbini kırdım, ama zaman içinde ben ondan özür dilemesini bilirim" diye kendi kabuğumuza çekilip tartışmaları donduruyoruz. Yarattığımız kırgınlıkları tamir etme olanağımız gerçekten var mı? Buna zamanımız gerçekten kaldı mı? BİR DAHA DÜŞÜNÜN, BİR DAHA