ÇOCUK VE OYUN NAZAN ÜNAL.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
GELİŞİM DÖNEMLERİ.
Advertisements

ÖZEL ENVAR ilköğretim okulu
ORİJİNAL YOGA SİSTEMİ İLE BAŞARIYA GİDEN YOL
TED ANTALYA KOLEJİ REHBERLİK HİZMETLERİ.
ÇOCUKLA İLETİŞİMDE KULLANILAN DİL.
ERGENLİK DÖNEMİ BESLENME.
GERÇEK ÖZÜR BEDENDE DEGİL DÜŞÜNCE VE ANLAYIŞTADIR.
A-BİLİŞSEL GELİŞİM İlk İki Yılda Görülen Bilişsel Gelişim : Bebek doğumunun ilk gününden itibaren çevresini keşfetme çabasına başlar. Keşif çabasında.
ANA BABA VE ERGENLİK.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
Öğretim İlkeleri.
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİSİ
REHBERLİK.
ANNE BABA TUTUMLARI.
İnsanda üreme,büyüme,gelişme
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ANNE BABANIN ROLÜ
DERS:ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ KONU:OYUNLAR DERS SORUMLUSU: Yrd.Doç.Dr. Mustafa AKDAĞ HAZIRLAYAN: EMRAH GÜNGÖRMEZ Malatya-2003.
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
ÖZEL TERCÜMAN LİSESİ ANAOKULUNDAN İLKÖĞRETİME SEMİNER PROGRAMI
UYUMSUZ ÇOCUKLARIN TANINMASI VE TEŞHİSİ
HAZIRLAYANLAR NURTAÇ ÜNLÜ DERYA DEMİR GÜLŞAH BAŞARAN
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
Sınav Kaygısı ve Önleme Yolları.
TV – BİLGİSAYAR – CEP TELEFONU – İNTERNET VE ÇOCUK EĞİTİMİ
SINAV KAYGISI KAYGI KAYGI; üzüntü, sıkıntı, korku, başarısızlık duygusu, sonucu bilememe ve yargılanma gibi heyecanların birini veya çoğunu içerebilir.
Hazırlayanlar Psk.Dan Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan Sinem TARHAN
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
Çocuk ve Yas.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM
Engelli Çocuk Ailelerine Önemli Uyarılar
OKULÖNCESİNİN ÖNEMİ.
KISKANÇLIK VE UTANGAÇLIK. KISKANÇLIK  İnsanların sahip oldukları ya da sahip olmak istedikleri şeyleri paylaşma durumunda kaldıklarında duydukları hisler.
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
ÖĞRENİM ÇAĞI GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
TV – BİLGİSAYAR – CEP TELEFONU – İNTERNET VE ÇOCUK EĞİTİMİ
ANNE BABA TUTUMLARI VE OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ÖNEMİ
Eğitimin ve Toplum.
BÖLÜM 10 OYUN. BÖLÜM 10 OYUN 1. Fiziksel Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler Oyun, çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimini.
AİLE TUTUMLARI GATA 2 Nasıl Bir Çocuk Yetiştirmek İstiyorsunuz?
KİŞİSEL GELİŞİM & İKY.
VE ÇOCUGUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu Sunar. ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMLERİ 0 – 2 YAŞ BEBEKLİK DÖNEMİ 2 – 6 OYUN DÖNEMİ 6 – 12 OKUL DÖNEMİ 12 – 18 ERGENLİK.
DUYGUSAL GELİŞİM Duygu: Ansızın şiddet ve yoğunluk düzeyi değişebilen yansıma veya tepki olarak hissedilen içsel yaşantılardır.
K AZANMAK DA D OĞAL, K AYBETMEK DE 1.Takımınız oyunu kaybettiğinde neler hissedersiniz ? Söyleyiniz. 2. Sınıf içi oyunlarından” deve- cüce” oyununu kazandığınızda.
Okul Öncesi Dönemde Rehberlik Hizmetinin Özellikleri
ARKADAŞ İLİŞKİLERİ.
BÜYÜDÜKÇE DEĞİŞİYORU Z. Bugün birazdan göreceğiniz oyuncaklarla oynayacak, beslenme saatinde resimde göreceğiniz besinlerle karnınızı doyuracak, evinize.
Öğrenciyi Tanıma Yrd. Doç. Dr. İhsan Sarı.
AİLE TUTUMLARI ve ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
, Eğitici Drama Nedir? Önceden belirlenmiş açık ve net eğitim amaçları olan, tüm çocukların kendi öğretmenleri ile birlikte, daha çok büyük motor hareketlerle.
OYUNUN GELİŞİM ALANLARINA ETKİSİ VE ÇEŞİTLİ ÖRNEKLER
ÇOCUKLAR NEDEN TEKNOLOJİYE BAĞIMLIDIR?
ÇOCUKLARIMIZA CİNSELLİĞİ NASIL ANLATALIM?
BİLİŞSEL GELİŞİM: İYİ SEYİRLER .
GELİŞİM DÖNEMLERİ 0-3 Yaş Gelişim Dönemi 3-6 Yaş Gelişim Dönemi.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİM
Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
OYUN VE OYUNCAĞIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
OKUL ÖNCESİ GELİŞİMİN ÖNEMİ
ANA BABA VE ERGENLİK.
OKUL ÖNCESİ GELİŞİMİN ÖNEMİ
EBEVEYNLERİN ÇOCUKLA KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMESİ
Kazanmak da Doğal , Kaybetmek de
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
BEDENSEL VE DEVİNSEL GELİŞİM
GELİŞİM VE ÖĞRENME Ders 4
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sunum transkripti:

ÇOCUK VE OYUN NAZAN ÜNAL

Oyun sonucu düşünülmeden, eğlenmek amacıyla yapılan hareketlerdir Oyun sonucu düşünülmeden, eğlenmek amacıyla yapılan hareketlerdir. Oyun işin karşıtı olarak düşünülmektedir. Çünkü işte belirli bir sonuç söz konusudur

Oyun, çocuğa hiç kimsenin öğretemeyeceği konuları, çocuğun kendi deneyimleriyle öğrenmesi yöntemidir

Piaget’e göre oyun bir uyumdur. Oyunlar, çocukların kendi seçtikleri yada gruptaki bazı öğrencilerin seçtikleri ve kendilerine göre sağlam kuralları olan eylemlerdir

Çağdaş bir yaklaşımla ise oyun, çocuğun kendi kendini ifade edebildiği, yeteneklerini farkettiği, üretici potansiyelini kullanabildiği, dil, zihin, sosyal, duygusal ve motor becerilerini geliştirebileceği önemli bir fırsattır.

Oyun, çocuğun gelişmesi ve kişilik kazanması için sevgiden sonra gelen ikinci en önemli ruhsal besindir.

Sevgiden yoksun bir çocukluk gibi oyunsuz bir çocukluk da düşünülemez.

Çocukların dengeli yetişmesinde oyunun oldukça önemli bir unsur, hattâ belli ölçüler içinde kalan her oyunun çocuğun hissî, ruhî ve fikrî gelişmesinde en tesirli faktörlerden biri olduğuna temas eden Büyüğümüz , “bazı oyunlar vardır ki, çocuğun melekelerini geliştirerek, onu ileriki hayatına hazırlar; bazı oyunlar, onun düşünce ve kabiliyetini artırır; bazıları da boşalmasını temin eder” diyerek oyunları bir tasnife tâbi tutar ve sonra da izahlarda bulunur

Ona göre, oyun sayesinde kapalı ve içine dönük çocuklar, ruhî gerilimden kurtularak serbest nefes alabilirler. Genellikle, bencil ve kapalı çocuklar, yalnız kaldıkça bulanık düşüncelerden bir türlü kurtulamazlar. Bu ise, onların hayallerinin kötülüklere ait şeylerle meşgul olmasını ve dolayısıyla de sürekli olarak ruhlarının hırpalanmasını netice verir.

Meşrû çizgide her oyun, tatminsizlikten gelen çeşitli sıkıntı ve üzüntüleri gidermede oldukça faydalıdır. Bilhassa henüz yapacakları sürekli bir iş olmayan çocukların enerji fazlalığının atılması için oyun, hemen hemen tek yoldur. Oyunda, muhakkak bir gaye ve hedef gözetilmelidir. Ne var ki, belli bir yaşa kadar, küçük çocuklarda buna riayet etmek oldukça zordur. Bu itibarla, onlar için daha ziyade oyunların eğlendirici olanları tercih edilmelidir.

Büyüğümüz oyunları ikiye ayırır. Eğlendirici mahiyette olan oyunlar. Yetiştirici ve geleceğe hazırlayıcı mahiyette olan oyunlar. Bedeni geliştirici fizikî hareketlerden ibaret olan oyunlar da bu gruba girer.

Hem eğlendirici hem de yetiştirici oyunlar henüz çocukluk çağından çıkmamış olanlar için düşünülebilirse de, ergenlik çağına gelmiş olanlar için yetiştirici ve onları istikbale hazırlayıcı oyunlar üzerinde durulmalıdır. Sırf eğlendirici olan oyunlarda, başka her hangi bir gaye gözetilmez. O oyunlar, sadece vakit geçirmek için oynanır. Ancak, bazen bu tür oyunlarla bedenî yorgunluklar giderilerek, vücut, hattâ zihin ve ruh da dinlendirilmiş olabilir. Ne var ki, böyle bir dinlenme daha faydalı ve ruh için daha elverişli bir yolla yapılabiliyorsa, o yolu seçmek uygun olur ***

Çocuğun oyun oynaması, onun gelişimi açısından çok önemlidir Çocuk oynadıkça duyuları keskinleşir, yetenekleri serpilir, becerisi artar. Oyun çocuğun en doğal öğrenme ortamıdır. Duyduklarını gördüklerini sınayıp denediği, öğrendiklerini pekiştirdiği bir deney odasıdır.

Oynayan çocuk, kendi küçük dünyasındadır. O dünyaya kendisi egemendir. Kurallarını kendisi koyar ve kendisi bozar.

Karışmaya kalkan olursa sinirlenir. Kurdukları oyunu, yerleştirdikleri eşyaları değiştirmeyi bir deneyin, hemen tepki gösterirler. Diktikleri kuleyi yanlışlıkla devirseniz yeniden yapılamazmış gibi ağlarlar.

Oyun, çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır Oyun, çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır. Oyun aracılığı ile üzüntülerini, kaygılarını, korkularını dile getirir.

Oyunlarında büyükleri taklit ederler. Bebeğini sallayan, giydirip besleyen, yatağına yatırıp ninni söyleyen bir küçük kız, annenin yavrusuna verdiği bakımı ayrıntılarıyla uygulamaktadır. Bebeğiyle konuşurken söylediği sözlerin kendi annesininkilere benzediği de gözden kaçmaz. Azarlayışı, avutuşu, okşayışı ve sözlerinden kendi annesini sahnede oynadığını sanırsınız.

Oyun çağındaki çocukların arkadaş edinmesi, ördek yavrularının suya dalar dalmaz yüzmeleri gibi doğal bir iştir. Yeter ki çocuk, yaşıtlarıyla kaynaşabileceği ortamı bulsun.

Bir araya gelen iki çocuk daha birbirinin adını öğrenmeden oynamaya koyulurlar. Ancak birlikte oynayabilmek için, oyuncakları paylaşmak, oyun kurallarını bozmamak gerekir.

Başlangıçta çekişme, itişme ve bozuşma olağandır Başlangıçta çekişme, itişme ve bozuşma olağandır. Ama bozuşmalarıyla barışmaları bir olur. Oyunun tadı bencilliği geriye iter.

OYUN Çocuğun toplumsal bir varlık olarak gelişmesinde en doğal ortam olur. Oyunun çekiciliği üç yaşından başlayarak çocukları iş birliğine iter. Oyun aracılığıyla gelişen arkadaşlık ilişkileri giderek toplu oyunlarda daha düzenli bir arkadaşlığa yol açar.

Oyun çocuğun en güçlü ve doğal dürtülerinden biri olan saldırganlık dürtülerini boşaltmasına da yarar.

Kendisine uygulanan cezaları hayalde de olsa başkalarına uygulayarak, doktor olup iğne yaparak, polis olup suçluları yakalayarak bu dürtülerine uygun bir çıkış yolu bulur. Yalandan ölür ve öldürür.

Çocuğun oyunlardaki davranış biçimi aile içinde aldığı eğitimi yansıtır

Evde her istediği yapılan, bir dediği iki edilmeyen çocuk başlangıçta zorluk çeker. Bencil davranır, paylaşmaya yanaşmaz. Çocuk küser, mızıkçılık eder. Zora gelince büyüklere sığınır. Özellikle ev dışında yaşıtlarıyla oynama olanağı bulamayan çocuklarda sıklıkla görülür.

Oyunda hep saldırgan ve bencil davranan bir çocuk da, ana-baba tutumunu oyuna aktarıyordur. Ya da evde sindirilen kısıtlanan bir çocuktur.

Oyunda hep silik kalan, başkalarını izleyen bir çocuk da bağımlı yetiştirilmesini yansıtıyordur. Evde kazanılan olumlu olumsuz kişilik nitelikleri oyunda sınanır.

Oyun, kazanılan olumlu özelliklerin pekiştirildiği, geliştirildiği bir ortamdır…

Olumsuz niteliklerin de değişmeye uğradığı bir deneme alanıdır Olumsuz niteliklerin de değişmeye uğradığı bir deneme alanıdır. Bu nedenle oyunun çocuk için eğitici, düzeltici bir işlevi vardır.

Kendi hakkını korumak, başkalarının hakkını gözetmek, iş birliği ve paylaşma evde değil, ancak oyun ilişkilerinde kazanılan toplumsal özelliklerdir.

Oyun okul öncesi yaşlarının tek uğraşıdır Oyun okul öncesi yaşlarının tek uğraşıdır. Ancak okula başlamakla oyun gereksinimi sona ermez. Çocuk büyüdükçe, gelişim düzeyine göre biçim değiştirerek sürer gider. Bu nedenle okulu oyun çağının sonu gibi görmek yanlıştır.

İlköğretim çocuğunu “oyundan kesmek”, oyundan alıkoymak yanlıştır İlköğretim çocuğunu “oyundan kesmek”, oyundan alıkoymak yanlıştır. Çocuğu öğretmeden soğutmanın en kestirme yoludur. Bunun yerine oyunu, öğrenmenin yardımcısı ve aracısı kılmak gerekir. Oyuna doymamış bir çocuk okuldaki öğretime hazır değildirdir!

“Oynamayan at tay olmaz “Oynamayan at tay olmaz.” Türk Atasözü “ Çocuk ruh sağlığı sevilmek ve oynamaktır.” Atalay Yörükoğlu