Stephenie Meyer, 24 Aralık 1973, Hartford, Connecticut doğdu. Phoenix, Arizona'da yaşayan Meyer'ın Seth, Emily, Jacob, Paul ve Heidi(isimler tanıdık geliyor mu)5 kardeşi daha vardı. Scottsdale, Arizana'da Chaparral Lisesi'ne giden Meyer, üniversiteyi Provo, Utah'daki Brigham Young Üniversitesi'nde okudu yılında Edebiyat Fakültesi'nden derece ile mezun olan Meyer, mezun olmada bir yıl önce Arizona'da, Mormon Kilisesi'nde tanıştığı Pancho lakaplı Christian ile evlendi. Stephenie ve Christian'ın Gabe, Seth ve Eli adında üç oğlulları var.

Stephenie Meyer, daha önce yazmış olduğu The Host isimli bir romanı da olmasına rağmen, 2 Haziran 2003 gecesi görmüş olduğu bir rüyadan esinlenerek yazdığı Twilight serisi ile ünlendi. Meyer rüyasında, insan bir kız ve ona aşık olan ama aynı zamanda da onun kanına susamış olan bir vampiri görmüştü. Aslında, kitabın ilk 13 bölümünü oluşturan olayların kurgusunu tamamen rüyasında görmüştü. Meyer, rüyasını bir taslak haline getirdikten sonra üzerinde üç ay çalıştı ve romanı ortaya çıkardı.

Yazdığı romanı 27 yayınevine gönderen Stephenie Meyer, sadece Litttle, Brown And Company adlı yayınevinden olumlu bir yanıt alabildi. Kitapta bir umut gören yayınevi, Meyer ile dolara, üç kitaplık bir anlaşma imzaladı. İlk kitap Twilight(Alacakaranlık) 2005 yılında raflarda yerini aldı.

O yıl Twilight sırasıyla; New York Times Gazetesi'nin Editörün Seçimi köşesinde bir numaraya oturdu, Publishers Weekly adlı haftalık dergi tarafından Yılın Kitabı ödülüne layık görüldü, Amazon.com tarafından Yılın Umut Vadedeni seçildi, Teen People'ın Hot List'inde aylarca kaldı ve Amerikan Kütüphaneciler Derneği tarafından Yılın Gençlik Kitabı ve Yılın İsteksiz Okuyucuları Ayaklandıracak Kitabı seçildi.

Kitap 5 kez üst üste, New York Times Bestseller listelerine girdi ve o yıl 20 dile çevrildi. Twilight'ın getirdiği başarıdan sonra sırasıyla; 2006 yılında NewMoon(Yeni Ay), 2007 yılında Eclipse(Tutulma) ve 2008 yılında da Breaking Dawn yayınlandı.

Seriyi 5. bir kitapla sonlandırmak isteyen Stephenie Meyer, serinin başlangıç kitabı olan Twilight(Alacakaranlık)'ı bir de Edward'ın perspektifinden yazmaya karar verdi. Midnight Sun adını verdiği projesi hazırlık aşamasında iken, ilk 12 bölümünün internete sızmasından dolayı Meyer, bu projeyi erteleme kararı aldı ve açığa çıkan bölümleri sitesinde yayınladı.

Stephenie Meyer, Twilight Saga The Offical Guide adını verdiği ve Twilight Serisi'nin tamamı için tamamlayıcı bir el kitabı, bir rehber özelliği taşıyacak olan kitabını piyasaya sürmek için ise 2009 yılını bekliyor. Stephenie Meyer'ın Twilight Saga'sı bugün, tüm dünyada toplam 38 dile çevirilmiş halde bulunmakta.

ESERLERİ  TWİLİGHT  NEWMOON  ECLİPSE  MİDNİGHTSUN  HELL NİGHTS PROM  HOST  TWİLİGHT SAGA:THE OFFİCİAL GUİDE

TWİLİGHT’IN ÖZETİ Alacakaranlık avcı bir el hesap ölmek nasıl üzeredir o kısa süreli) veren Bella başlarsa dışarı bulmak daha sonra biz (kimi anlatıcı isimsiz bir. She is dying in the place of someone she loves, and the narrator does not regret any of the choices that brought her to this point. O, onun sevdiği birinin yerinde ölüyor anlatıcı bu noktaya götüren seçeneklerinden herhangi pişman değil. The past few months have been extraordinary, and she can't complain. Geçtiğimiz birkaç ay olağanüstü edilmiş ve o şikayet edemez.

Zip! Now we're following the life of Isabella “Bella” Swan, our seventeen-year-old narrator. Şimdi Isabella "Bella" Swan, bizim on yedi yaşındaki anlatıcının hayatını izlediğiniz. Bella is moving to Forks, Washington, to live with her dad. Bella babası ile birlikte yaşamaya Forks, Washington, taşınıyor. We later learn that she volunteered to do this so that she wouldn't hold her mother back from spending more time with her mother's new husband. Daha sonra o bu yüzden annesinin yeni kocası ile daha fazla zaman harcama geri annesi tutmak olmaz yapmak için gönüllü olduğunu öğrenirler. Forks is isolated, cold, dreary, and wet, and Bella's relationship with her dad is distant, since she was raised by her mother in Phoenix. Çatal, kasvetli, soğuk ve ıslak izole o Phoenix annesi tarafından büyütüldü beri babası ile Bella ilişkisi, uzak olduğunu.

o Cullen ailesinin bir anlık hale gelene kadar Bella'nın yeni hayat sıkıcı - beş muhteşem, onu liseye kardeşler büyüleyici. She learns they do not socialize with anyone but each other. O da kimseyi birbirleriyle kaynaşma yok öğrenir. One of the boys in particular, Edward, pays her close attention and seems to regard her with alarming hostility when she's forced to sit next to him in Biology class. Özellikle Edward Çocuklardan biri, ona yakın önem veriyor ve o Biyoloji sınıfta onun yanında oturmak zorunda olduğunda endişe verici düşmanlığı ile her konuda görünüyor. The next day, he is absent from school. Ertesi gün okul yoktur.

Bella Forks yeni hayatına adapte devam ediyor. She gets a lot more attention from boys than she was used to in Phoenix. O Phoenix için kullanılan çok erkeklerden çok daha fazla dikkat çekiyor. She makes several friends quickly. O hızla birkaç arkadaş yapar. A few days later, Edward finally is back in school. Bir kaç gün sonra Edward nihayet okula bulunmaktadır. Now he's friendly to Bella. Şimdi o Bella dostu. His mere presence excites her. Onun sadece varlığı onu heyecanlandıran. That afternoon in the school parking lot, a boy's truck almost hits Bella after skidding on some black ice, but Edward uses his body as a shield in order to save her.

Okul otoparkta O gün öğleden sonra, bir çocuğun kamyon neredeyse bazı siyah buz üzerinde kaymayı sonra Bella hits, ama Edward onu kurtarmak için bir kalkan olarak bedeni kullanır. Wait, how'd he do that?! Beklemek, o ne ki bunlar nasıl?! Bella is totally baffled by this, but Edward refuses to explain his inhuman strength. Bella tamamen bundan şaşırmış, ama Edward onun insanlık dışı gücünü açıklamak reddediyor. She begins to have dreams about Edward, but at school, he gives her the cold shoulder. Dedi, ama Edward hakkında rüyalar başlar okulda, ona soğuk omuz verir. His behavior is very confusing, indeed. Onun davranışı gerçekten çok kafa karıştırıcı.

Bella, ama bir okul dans tarafından değil gelecek için sorulan alır üç erkek, kimi reddeder o tüm. The next day, Edward gets Bella to talk to him during lunch – for the first time he's spending lunch apart from his siblings. onun kardeşleri dışında öğle harcama's ilk kez - Ertesi gün, Edward Bella öğle yemeği sırasında onunla konuşmak alır. Knowing that she's trying to make sense of his strength and how he saved her, Edward asks for her “theories” on him. o ve onun gücünü anlamaya çalışıyor ki onu nasıl kurtardığını, Edward ona onun "teori" ister bilerek. Next, it's let's-figure-out-your-blood-type day in Biology class, and Edward's skipping class. Daha sonra, Edward'ın atlama sınıfı, Biyoloji sınıfında let's-figür-out-your-kan-tipi gün

. Bella becomes faint at the mere thought of blood, and gets taken to the nurse's office (Edward appears outside and intercepts her from Mike, one of the guys who has a crush on Bella). Bella ve kan sadece düşünce de sönük olur hemşire ofisine götürüldü gets (Edward dışında görünür ve Mike, Bella aptalca bir aşkla bağlı olan adamlardan biri onu yakaladığını). Edward insists that he take her home. Edward onu eve götürmek konusunda ısrar ediyor.

La bir sahil gezisi sırasında bu hafta sonu, Hint rezervasyon Push, Bella "soğuk olanlar" (vampirler) hakkında söyler Jacob Black ile tanışır. Word around the reservation is that the Cullens are vampires. Kelime rezervasyon etrafında Cullens vampirler olmasıdır. When Bella gets home, she does some internet research and things start falling into place. Bella eve geldiğinde, o bazı internet araştırma yapar ve bir şeylerin yerine düşme başlar. Bella decides that she's too in love with Edward to resist him, even if he is a vampire. Bella adamın bir vampir olsa, ona karşı Edward aşık çok olduğunu karar verir. Soon after, Bella takes a trip to Port Angeles with a few friends, where she gets lost looking for a bookstore. Kısa süre

sonra, Bella o bir kitapçı arıyorum kaybolması birkaç arkadaş ile Port Angeles gezisi sürüyor. Some thugs almost attack her in a dark alley, but Edward appears in his shiny Volvo and saves her. Bazı karanlık bir sokakta ona saldırı neredeyse caniler, ama Edward onun parlak Volvo görünür ve onu kaydeder. They have dinner together, and he drives her home. Birlikte akşam yemeği var, o da evine sürücüler. He reveals that yes, he is a vampire. O evet, o bir vampir olduğunu ortaya koymaktadır. Edward doesn't want to be a monster, though, and actually only drinks the blood of animals. Edward olsa da, bir canavar olmak istemiyor ve aslında sadece içecekler hayvanların kan. Bella knows now that he does thirst for her blood, yet she still is in love with him.

Bella onun kana susama yok artık biliyor, ama o hala ona aşık olduğunu. Edward repeatedly warns Bella that she should be afraid of him and stay away, if she's smart. Edward tekrar tekrar ona korkuyor gerektiğini ve uzak durun, o akıllı eğer Bella uyarıyor. Edward ve Bella birlikte bir mini saha gezisi ve Edward Bella gösteren yakındaki bir tenha çayır,

bir öğleden sonrayı bu vampirler sadece geceleri ya da sık görülür bulutlu günlerde çıkması nedenle güneşte derisi parıldıyor ( çatal). They are completely in love. Sevdikleri tamamen vardır. They kiss for the first time. Onlar ilk defa öpücük. Bella learns more about Edward's family and their past. Bella Edward'ın ailesi ve geçmişi hakkında daha fazla öğrenir. Edward struggles with abiding his morals (not tempting himself by getting close to a human) versus what he desires – to be near Bella. Bella yakın olmak için - Edward o arzuları ne karşı saygılı onun ahlak (kendini bir insan yakın alarak cazip değil) ile mücadele eder.