AİLE İÇİ İLETİŞİM VE İLETİŞİM ENGELLERİ Sinan Cem TAŞKIN Rehber Öğretmen
Türk Usulü Pedagoji : Çocuk dediğin, uslu oturur. Çocuk dediğin, her lafa karışmaz. Çocuk dediğin, yeni icatlar çıkarmaz. Çocuk dediğin, büyükleri üzmez. Çocuk dediğin, sofrada adam gibi oturur. Çocuk dediğin, saygı, sevgi bilir. Çocuk dediğin, insanın kafasını şişirmez. Çocuk dediğin, büyüklerin sözünü dinler. Çocuk dediğin, yapma deyince yapmaz. Çocuk dediğin, ders çalışır. Çocuk dediğin, çok soru sormaz. Çocuk dediğin, paylayınca önüne bakar. Çocuk dediğin, verilen öğütlerin dışına çıkmaz. Çocuk dediğin, söylenen işten kaçmaz. Çocuk dediğin, ıslak yerlere de basmaz. Çocuk dediğin, insanın tepesine binmez. Çocuk dediğin, dersini bilir.
Büyüklere gelince... Onlar büyüktür. Herşeyi yapabilirler. ?????
Çetin Altan/24 Şubat 1989 Hürriyet “VE ÇOCUKLAR YAŞLANIP ÖLÜNCEYE DEK, HER ŞEYİ BÜYÜKLERİN YAPABİLECEKLERİNE İNANARAK YAŞARLAR.” Çetin Altan/24 Şubat 1989 Hürriyet
Aile tutum modeli Çocuğun anne-babadan aldığı iki şey vardır: Sevgi ve Eğitim. Sevgi; kabullenme, koruma, kollama ve sevecenlik gibi bütün olumlu duyguları içerir. Eğitim ise; öğretilen herşeyi, verilen bilgileri, becerileri, yasakları, kuralları, inançları, değer yargılarını, görgü kurallarını ve insanın sosyalleşmesi için gerekli olan tüm toplumsal değerleri kapsar.
EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR Ailedeki yansımalar çocuğun kişiliğini belirler Taşın üzerine damlayan suların taşı şekillendirmesi gibi zamanla çocuklarımızın karakteri şekillenir. Çocukluk kapısı bir daha açılmamak üzere kapanır. Çocuklar işaret parmaklarını değil,ayak izlerini takip eder. Eğitimin 4/5 i çocuk doğmadan tamamlanmıştır. K. Çakmaklı
Aile tutum modeli
Konuşma????? Dinleme??????? Kimler çocuğu ile konuşuyor? Kimler çocuğunu dinliyor?
İletişim ne demek?? İletişim koşma Koşma yasak
İLETİŞİMDE ENGELLER 1) Emretme, yönetme: 2) uyarma tehdit etme ( göz dağı verme ) 3) ahlak dersi verme, vaaz etme: 4) öğüt verme, çözüm getirme, fikir verme: 5) mantık yoluyla inandırma tartışma: 6) yargılama, eleştiri, suçlama: 7) ad takma, gülünç duruma düşürme : 8) tahlil etme, teşhis, tanı koyma : 9) incelemek, araştırmak, soruşturmak:
1) emretme, yönetme: " yapman gerekir..........., .yapacaksın............ , yapmak zorundasın.......... " korku yada aktif direnç yaratabilir. isyankar davranışa yol açabilir. söylenenlerin tersini denemeye yol açabilir.
2) uyarma tehdit etme ( göz dağı ) " yapmazsan .........olur." " yapacaksın yoksa ........" korku ve boyun eğme yaratabilir. söz konusu sonuçları denemeye yol açabilir. gücenme kızgınlık isyankarlığa yol açabilir.
3) ahlak dersi verme, vaaz etme: ".......yapmalıydın" "senin sorumluluğun" ".....şöyle yapmak gerekir." zorunluluk yada suçluluk duyguları yaratır. çocuğun durumunu daha şiddetle savunmasına yol açabilir.
4) öğüt verme, çözüm getirme, fikir verme: "ben olsam, ........", " neden yapmıyorsun......", "bence....", "sana şunu önereceğim........." çocuğun kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder. çocuğun sorunu düşünüp değişik çözümler bulup denemesine engel olur.
5) mantık yoluyla inandırma tartışma: " işte bu nedenle hatalısın ", " olaylar gösteriyor ki" savunucu tutumu ve karşı koymayı kışkırtır. çocuğun azarlanma korkusuyla iletişimi kesmesine neden olabilir.
6) yargılama, eleştiri, suçlama: " olgunca düşünmüyorsun....." "sen zaten tembelsin ....." yetersizlik, aptallık yanlış değerlendirilme anlamı taşır. genellikle çocuk eleştirileri gerçek olarak algılar "ben kötüyüm" yada karşılık verir " sizde daha mükemmel değilsiniz.
7) ad takma, gülünç duruma düşürme : " koca bebek " " hadi bakalım süpermen " "geri zekalı " -çocuğun kendisini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına varmasına yol açar. genellikle karşılık verme ihtiyacını doğurur.
8) tahlil etme, teşhis, tanı koyma : " senin derdin nedir biliyor musun? " " herhalde çok yorgunsun " "aslında sen öyle demek istemiyorsun." tedirgin edici olabilir ve başarısızlık duygusu uyandırabilir.4 çocuk yanlış anlaşılma endişesiyle iletişimi keser.
9) incelemek, araştırmak, soruşturmak: " neden ? ........ Kim? ........ Sen ne yaptın?........ Nasıl?......." soruları cevaplamak genellikle eleştiri ve zorunlu çözüm getirdiğinden, çocukları hayır demeye ve kaçamak cevaplar vermeye yalan söylemeye yöneltir.
Evde Birşeyler Yolunda Gitmiyorsa Bilin Ki..? Aile ve aile üyelerini ilgilendiren konularda yüzeysel konuşmak. Aile üyelerini suçlamak, eleştirmek, olumsuz değerlendirmeler yapmak. Yaşanan olaylar sonucu konuşmadan ve dinlemeye çalışmadan karşı tarafın hareketlerini, düşüncelerini yorumlamaya çalışmak. Sık sık önerilerde bulunmak ve kişisel düşüncelerinizi zorla kabul ettirmeye çalışmak.
Evde Birşeyler Yolunda Gitmiyorsa Bilin Ki..? Aile bireylerine sürekli emir vermek. Olayların olumsuz yönlerini çıkarmaya çalışmak. Karşıdaki kişinin kendini ifade etmesine imkân tanımamak. Küçük hataları çok abartmak (mükemmeliyetcilik) Aile içinde ortak faaliyetlere gereken önemi vermemek. Sorulan soruları cevapsız bırakmak. Fedakârlığı devamlı karşı taraftan beklemek.
Aile meclisi - aile toplantısı Aile toplantısında, ailenin tüm bireyleri, belirli konuları paylaşmak için haftanın belirli bir gün ve saatinde biraraya gelir. Toplantılarda, sorunlar, zıtlıklar, zorluklar, üzüntüler, ileriye dönük projeler vb. konular ele alınır. Bu gün ve saat, önceden her bir üyenin fikri alınarak belirlenir ve bir takvime bağlanır. Böylece toplantılarda demokratik katılım ilkesi bu noktadan itibaren uygulanmaya başlamış olmaktadır.
TEŞEKKÜRLER