ZİHİNSEL ENGELLİ
ZİHİNSEL ENGELLİLER TANIM !!! Bu çocuklara ilişkin gerçek dışı ön yargı ve inanışlar vardır. Bunların başında zihinsel engelli çocuklar (önceki deyişiyle geri zekalı) için hiçbir şey yapılamayacağı inancı gelmektedir.
Gerçekten konunun tıbbi boyutunda, bugün için zihinsel engel umutsuz ve iyileştirilemez bir durumdur. Ancak eğitim yönüyle bakıldığında bu inancı önemli ölçüde zayıflatmıştır.
Genellikle toplumda geri zekalı (zihinsel engelli) çocuklar ağır derecede özürlü olarak düşünülmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar, bunların çoğunluğunu hafif derecede olanlar oluşturmaktadır
Halk arasında ve çeşitli uzmanlık alanlarında pek çok terim kullanılmaktadır. Bunlardan alık, aptal, salak, budala, mankafa gibi terimler halk arasında, zihinsel özürlü, düşük zeka, mental handikap gibi terimler da daha çok tıp, psikoloji ve eğitim alanlarında kullanılmaktadır.
Günümüzde de herkes tarafından kabul edilen geri zekalı çocuk tanımı yapılabilmiş değildir. Konuyla pek çok meslek grubunun ilgilenmesi, konuya kendi alanından bakması, bunun yanında zekanın son derece karmaşık özelliklere sahip bir durum olması, ortak bir tanım yapılabilmesini güçleştirmektedir.
2. Bunun nedeni olarak sosyal yetersizlik 1. Zihinsel normal altı 2. Bunun nedeni olarak sosyal yetersizlik 3. Doğuştan ya da çocukluktan zihinsel gerilik 4. Olgunlaşmada gerilik 5. Kalıtsal nedenlerin ya da hastalıkların bir sonucu olarak yapısal kaynaklı zihinsel gerilik 6. Kalıcı ve iyileştirilemez bir durum
Tanımlarda ortak özellik olarak “gelişim süreci içerisinde genel zihinsel işlevlerde normallerden önemli derecede gerilik, bunun yanında uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme durumu” ön plana çıkmaktadır
Bu tanımda ; A - Zihinsel işlevlerde gerilik B- Uyumsal davranışlarda yetersizlik, olmak üzere iki temel ölçüt belirlenmektedir.
Zihinsel İşlevlerde Gerilik
Bunda amaçlanan, ortalaması 100 zeka bölümü puanı, standart sapması 15 ya da l6 olan standart zeka testlerinde gösterilen başarının ortalamanın iki standart sapma altına düşmesidir. Buna göre günümüzde sıklıkla kullanılan Stanford-Binet ve WISC-R testlerinde 70-75 zeka bölümü puanı alt sınır olarak kabul edilmektedir. Ancak bu sınırlar kesin olmaktan çok yol göstericidir.
Uyumsal Davranışlarda Yetersizlik:
Bu tanımın en önemli özelliği uyum davranışlarına verdiği önemdir Bu tanımın en önemli özelliği uyum davranışlarına verdiği önemdir. Buna göre, zihinsel işlevlerde gerilik gösteren ancak uyum davranışları yeterli düzeyde olan çocuklar geri zekalı olarak tanımlanamazlar. Günümüzde bu durumda olan çocuklar “altı saat geri” olarak adlandırılmaktadır.
Buradaki altı saat, çocuğun bir gün içerisinde okulda akademik öğrenmelerde geçirdiği süredir. Çocuk yalnızca bu süre içerisinde akademik çalışmalarla ilgili uygun davranışlarda bulunamamaktadır. Bunun dışında yaşından ve kültür grubundan beklenen davranışları göstermektedir.
Geri zekalılık, hali hazırdaki işlevlerde önemli sınırlılıkları göstermektedir. Bu, zihinsel işlevlerde önemli derecede normal altı, bunun yanı sıra zihinsel işlevlerle ilgili uyumsal beceri alanlarından (iletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zaman ve iş) iki ya da daha fazlasında sınırlılıklar gösterme durumudur. Geri zekalılık 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır”
Yapılan zihinsel engellilik tanımının uygulanmasında dört varsayımın gözönünde bulundurulması gerekmektedir Zihinsel engelli çocukların tanılanmalarında ve özel eğitim hizmetlerinin sunulmasında bu varsayımların gözönünde bulundurulması gerekir.
Varsayım 1: Geçerli bir tanılamada kültürel ve dil farklılıkları olduğu kadar iletişim ve davranış özelliklerindeki farklılıklar da gözönünde bulundurulur.
Varsayım 2: Uyumsal becerilerde sınırlılıklar bireyin yaşıtlarının bulundukları tipik çevre koşullarında geçerlidir ve bireyin bireysel destek gereksinimlerine bağlı olarak ortaya çıkar.
Varsayım 3: Bazı uyumsal becerilerde görülen sınırlılıklar tüm becerilerde ve kişisel yeterliklerde de sınırlılığın olacağı anlamına gelmez. Birey diğer uyumsal becerilerde ve kişisel yeterliklerde güçlü olabilir.
Varsayım 4: Genellikle, berilli süre uygulanan uygun özel eğitim hizmetleri sonucunda zihinsel engelli bireyin yaşam işlevlerinde ilerlemeler görülür.
Çocuğun zeka ve uyumsal becerilerdeki yeterlilikleri, bulunduğu ev, iş/okul, toplum çevrelerine bağlantılı olarak gelişen işlevler/yardımlar yönünde gelişim gösterir.
Öyle ki çevrenin sunduğu uygun yardımlar bireyin işlevlerini geliştirebilir ya da bu yardımların olmaması, olumsuz çevre koşulları çocuğun durumunu kötüleştirebilir.
Doğumdan önce, doğum esnasında ve sonraki gelişim sürecinde oluşan çeşitli nedenlerle zihin, sosyal, olgunluk, psiko devimsel gelişim ve fonksiyonlarında sürekli yavaşlama, duraklama ve gerileme sonucu olarak yaşıtlarına göre 1/4 ve daha yüksek oranda gerilik ve yetersizliği nedeniyle normal eğitim programından yararlanamayana geri zekalı” denilmektedir.
SINIFLANDIRMA Zihinsel engelli çocuklar homojen bir grup değildir. Kendi içlerinde önemli bireysel farklılıklar gösterirler. Bu nedenle sınıflandırılmasına gereksinim duyulmaktadır.
Eğitsel sınıflandırma olarak adlandırılan bu sınıflandırma da zeka bölümü ölçütü, daha esnek tutulmuş, grupların oluşturulmasında zihinsel engelli çocukların eğitim gereksinimlerinde hareket edilmiştir
Buna göre zeka bölümü puanları 75-90 arası Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizlik, 50-75 arasında olanlar Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizlik, 25-50 arasında olanlar Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik, 25 ve daha düşük olanlar ise Klinik Vaka olarak sınıflandırılmıştır. (2001 yılında çıkan özel eğitim yönetmeliği)
Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizlik
Gelişimleri normallerden önemli bir farklılık göstermediği için genellikle okula başlayana değin farkına varılmazlar. Okul çalışmaları başladığında özellikle akademik çalışmalarda karşılaştıkları güçlükler sonucunda gerilikleri ortaya çıkar.
Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizlik “ terimi bu gruba giren çocukların okuma, yazma, matematik gibi temel akademik becerileri öğrenebileceklerini açıklamaktadır.
Bu gruba giren çocuklar temel akademik beceriler yanında özbakım becerilerini öğrenebilirler, ileride yetişkinlik çağında bütünüyle ya da kısmen geçimlerini sağlayabilecek bir iş becerisi edinebilirler.
Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik Genellikle gerilikleri okul öncesi dönemde farkedilmektedir. Çünkü gelişim özellikleri normallerden önemli farklılıklar göstermektedir.
“Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik terimi iki anlama gelmektedir. 1) Temel akademik becerilerde eğitilemez 2) Günlük yaşamın gerektirdiği sosyal uyum pratik iletişim ve özbakım becerilerini öğrenebilir. Bu grupta yer alanlar yetişkinlik çağında evde, enstitülerde ya da korumalı iş yerlerinde çalışarak geçimlerini kısmen ya da bütünüyle sağlayabilirler
Klinik Vaka (Bakıma Muhtaç)
Gerilikleri doğum anında ya da doğumu izleyen ilk günlerde farkedilirler. Bazı basit özbakım becerilerini öğrenebilirler. Ancak yaşamları boyunca sürekli olarak bakım ve yardıma gereksinim gösterirler. Hayata kesinlikle uyum sağlayamayan ve sağlık kurumlarında devamlı klinik bakıma muhtaç durumda olanlardır.
Klinik Vaka (Bakıma Muhtaç)
Zeka bölümünün tek ölçüt olarak alınması, zeka testlerinin zihinsel yeterlikleri açıklamada yetersiz kalması nedeniyle etkisini azaltmaktadır. Yeni yaklaşımlarda, çocuğun ZB bakarak gereksinim duyduğu yardımın profilini çıkarmak mümkün değildir.
Boyut 1 : Zihinsel işlevler ve Uyumsal beceriler Sınıflandırma yapılırken 4 boyut dikkate alınmalıdır: Boyut 1 : Zihinsel işlevler ve Uyumsal beceriler Boyut 2 : Psikolojik / Duygusal özellikler (örneğin davranış probl.) Boyut 3 : Bedensel / Sağlık / Nedensel Özellikler Boyut 4 : Çevresel Özellikler
Yaygınlık : Zihinsel işlevler gözönüne alınarak yapılan araştırmalarda oran %3 , uyumsal davranışlarla birlikte alındığında bu oran %1 olmaktadır.
N E D E N L E R
Zihinsel Engellilik durumu pek çok etmenin ya da özelliğin biraraya gelmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bunlar genellikle kalıtım, çevre ve kişilik özellikleri olarak sıralanmaktadır. Bu özelliklerin birbirleriyle ilişkileri son derece karmaşık ve üzerinde tartışılan bir konu olmasıyla birlikte nedenleri belli başlıklar altında toplamak mümkün olmaktadır.
1. Bulaşıcı Hastalıklar ve Zehirlenmeler Doğum öncesinde hamile annenin geçirdiği bulaşıcı hastalıklar, annedeki bebeğin beyninde çeşitli bozukluklara neden olmaktadır. Aynı şekilde doğum sonrasında çocuğun geçirdiği menenjit, beyin ihtihabı gibi bulaşıcı hastalıklar ve zehirlenmeler beyinde çeşitli bozukluklara neden olabilmektedir. Bunun sonucunda çocuğun zihinsel işlevlerinde çeşitli derecelerde yetersizlikler meydana gelmektedir.
2. Travma ve Fiziksel Etkiler Henüz doğmamış ya da yeni doğmuş bir bebeğin beyin yapısı, travma ve fiziksel etkilere oldukça açıktır. Doğum öncesinde hamile annenin geçirdiği kazalar, aldığı röntgen ışınları, doğum anında çocuğun oksijensiz kalması, doğum sonrasında çocuğun geçirdiği çeşitli kazalar, düşmeler, çarpmalar, özellikle trafik kazaları, beyinde çeşitli özürlere neden olabilmektedir.
3. Metabolizma ve Beslenme Bozuklukları- Sağlıklı bireylerde alınan besin maddeleri vücutta bir biçim ve sıra içerisinde değişikliklere uğramaktadır. Metabolizma olarak adlandırılan bu süreç bazı bireylerde çeşitli nedenlerle sağlıklı işlememektedir. Bu durumda ortaya çıkan zehirli maddeler, organizmanın bütününün gelişimini, dolayısıyla beynin gelişimini engellemektedir.
4. Kaba Beyin Hastalığı- Bu grup, zihinsel geriliğe neden olan ur ve diğer hastalıkları kapsamaktadır.
7.Gebelik Bozuklukları- İlk akla gelen normal süre sapmalarıdır. Bu, erken doğum olabileceği gibi geç doğum da olabilmektedir. Her iki durumda da sapmanın derecesi arttıkça doğacak çocuğun zihinsel engelli olma olasılığı artmaktadır. Erken doğum geç doğuma oranla daha sıklıkla engele neden olmaktadır. Erken doğum bebeğin 37. haftadan önce doğması ya da doğduğunda 1,5 kg. ın altında olması durumudur. Geç doğumun sınırı ise, genellikle normal doğum süresinin 7 gün sonrası olarak kabul edilmektedir.
5. Doğum öncesinde Bilinmeyen Nedenler- Bu grupta zeka geriliği ile ilişkisi olan, ancak nedeni kesinlikle bilinmeyen doğum öncesi ve anında meydana gelen durumlar yer almaktadır. Çocuğun kafatasının normalden küçük veya büyük olma durumlarıdır.
6.Kromozom Anormallikleri- Sağlıklı insanların hücrelerinde bulunan 23 çift kromozomun yapılarında meydana gelen bozuklukları ifade edilmektedir. Bu durum kalıtım ya da sonradan meydana gelen etmenlerle açıklanmaktadır. Radyasyon, ilaçlar, kimyasal maddeler, virüsler, bağışıklık mekanizması bu tür bozukluklara yol açmaktadır.
Kromozom anormallikleri içerisinde en çok rastlanılan Down hastalığıdır. Bazı fiziksel özellikleri nedeniyle mongoloid olarak da adlandırılmaktadır. Dünyaya gelen her 600 çocuktan ortalama birisinde Down hastalığı görülmektedir.
7.Gebelik Bozuklukları- İlk akla gelen normal süre sapmalarıdır. Bu, erken doğum olabileceği gibi geç doğum da olabilmektedir. Her iki durumda da sapmanın derecesi arttıkça doğacak çocuğun zihinsel engelli olma olasılığı artmaktadır. Erken doğum geç doğuma oranla daha sıklıkla engele neden olmaktadır.
Erken doğum geç doğuma oranla daha sıklıkla engele neden olmaktadır Erken doğum geç doğuma oranla daha sıklıkla engele neden olmaktadır. Erken doğum bebeğin 37. haftadan önce doğması ya da doğduğunda 1,5 kg. ın altında olması durumudur. Geç doğumun sınırı ise, genellikle normal doğum süresinin 7 gün sonrası olarak kabul edilmektedir.
8.Ruhsal Bozukluklar- Özellikle çocukluk dönemindeki ağır derecedeki ruhsal bozuklukların bireyin zihinsel işlevlerinde çeşitli gerilik ve problemlere neden olduğu bilinmektedir.
9. Çevre Etkileri- Zihinsel engellilik durumu bir hastalık ya da anormal bir durum olmaksızın olumsuz çevre koşullarının sonucu olarak da ortaya çıkabilmektedir.
anne-çocuk arasındaki ilişkilerde yoksunluk ya da sınırlılıklar, Olumsuz çevre koşulları aile içerisinde en az bir, akrabalar arasında bir ya da daha fazla zekaca gerilik gösteren bireyin olması, ailenin yoksul olması, evdeki fiziksel koşulların yetersiz olması, beslenme ve tıbbi problemler, anne-çocuk arasındaki ilişkilerde yoksunluk ya da sınırlılıklar, sosyal yaşamda yetersizlikler olarak tanımlanmaktadır.
Zihinsel engelli çocukların %80 inin çevresel etmenlerin sonucunda bu duruma geldikleri öne sürülmektedir.
10. Kalıtım-Çevre Tartışması- Bu güne kadar tartışıla gelen bu konunun günümüzdeki yorumu, insan zekasının bu iki etmenin karşılıklı etkileşimi sonucunda geliştiğidir.
Bu yönüyle kalıtım bireyin ulaşabileceği zihinsel gizil gücün sınırını çizmekte, çevre etmenleri ise bireyin bu sınıra ulaşma derecesini belirlemektedir