MEKTUP
“ İlm kesbiyle pâye-i rif´at Aşk İmiş her ne var âlemde Ârzû-yı muhâl imiş ancak Aşk İmiş her ne var âlemde İlm bir kîyl ü kâl imiş ancak." Fuzuli ( Bilim ile yüksek makamlara erişmek Gerçekleşmeyecek hayal imiş Dünyada her ne var ise kaynağı aşk imiş İlim ise koca dedikodudan ibaret imiş. )
Birbirinden ayrı yerlerde bulunan kişi veya kurumlar arasında özel veya resmî haberleşmeyi sağlayan yazı türüne mektup denir. Mektuplar kullanılış amaçlarına göre şu gruplara ayrılır: 1- Özel mektuplar a- Edebi Nitelik Taşımayan Özel Mektup b- Edebi Nitelik Taşıyan Özel Mektup c- Tebrik, davetiye, teşekkür, taziye, telgraf 2- İş mektupları 3- Resmî Mektuplar a- Dilekçe 4- Açık Mektuplar
MEKTUP TÜRLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ÖZEL MEKTUP RESMÎ MEKTUP İŞ MEKTUBU 1 – Birbirlerini tanıyan duygu ve Devlet dairelerinin kendi arala- Kişilerle iş kurumları ya da iş ku- düşüncelerini paylaşmak için rında ya da kişilerle devlet dai- rumlarının kendi arasında, işle il- yazarlar. releri arasındaki yazışmalardır. gili olarak yazılan mektuplardır. 2 – İçten bir anlatımla yazılır. Ciddi bir üslûp kullanılır. İçtenlik aranmaz; istenilen, açık- ça ve anlaşılır bir dille anlatılır. 3 – Dil, ele alınan konuya göre Dil, alıcıyı harekete geçirme Dil, alıcıyı harekete geçirme göndergesel işlevde, heyeca- işlevinde ve göndergesel işlev- işlevinde ve göndergesel işlev- na bağlı işlevde ya da alıcıyı de kullanılır. de kullanılır. harekete geçirme işlevinde kullanılır. 4 – Genelde öyküleyici, betimle- Emredici anlatım kullanılır. Emredici ve açıklayıcı anlatım- yici, söyleşmeye bağlı anlatım lar kullanılır. türleri kullanılır. 5 – Belli biçimsel kurallara göre Belli biçimsel kurallara göre Belli biçimsel kurallara göre yazılır. yazılır. yazılır.
Birbirini çok yakından tanıyan kişilerin, birbirlerine yazdığı 1 - ÖZEL MEKTUPLAR : Birbirini çok yakından tanıyan kişilerin, birbirlerine yazdığı mektuplardır. Özel mektuplarda gönderici ile alıcının birbirine karşı özel durumu yanında, ele alınan konu da metnin üslubunu belirler. Özel mektuplar ikiye ayrılır: a- Edebi Nitelik Taşıyan Özel Mektup Sanatçı ve edebiyatçıların, daha çok genel konular üzerinde yazdıkları mektuplardır. Belli bir konuya bağlı kalmadan bütün ha- yatı içine alabilen bir anlatım aracıdır. Gönderenin iç dünyasından veya çevresinden seçilen haberler, çeşitli gözlemler, bir toplumun ve çevrenin özellikleri mektubun konusu olabilir. Mektubu yazan kişi yaşadığı çevreyi ve hayatı da anlatır.
Sanat, siyaset, edebiyat, düşünce adamlarının birbirlerine, ailelerine, sevgililerine yazdıkları mektuplar, onların yaşamlarına ve dönemlerine ışık tutan birer belge niteliği taşır. Bazı Avrupalıların eski Türk hayatı ile ilgili mektupları bugün tarihi belge olarak kabul edilir. Lady Montegu'nun “ Şark Mektupları bu türe örnektir. Örneğin Van Gogh’un kardeşine yaz- dığı mektuplar Theo’ya Mektuplar, Kafka’nın sevgilisi Milena’ya yazdığı Milena’ya Mektuplar, Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun kardeşlerine yazdığı Kardeş Mektupları, Cahit Sıtkı Tarancı’nın mektupları Evime ve Niha- l’e Mektuplar, Ziya’ya Mektuplar adıyla kitaplaştırılmıştır.
senli benli bir dille oluşturulmalarıdır. b - Edebi Nitelik Taşımayan Özel Mektup Birbirini çok yakından tanıyan kişilerin karşılıklı yazdıkları mektuplar- dır. Bunların belirleyici özelliği kişiden kişiye yazılmış olması, içten ve senli benli bir dille oluşturulmalarıdır. Özel mektuplar hitap, gövde, sonuç bölümlerinden oluşur. Tebrikler, telgraf, davetiyeler, tebrik mektupları, taziyeler özel mektup çeşitlerinden bazılarıdır.
23.10.2012 / BURSA Canım Anneciğim, Giriş : Mektup geciktirilmişse özür dilenir, geç alınmışsa sitem belirtilir veya neden mektup yazıldığı anlatılarak giriş yapılır. Gelişme : : İletmek istediğimiz düşüncelere haberlere genişçe yer verilen bölümdür. Verilecek haberler konularına göre paragraf halinde yazılmalıdır. Özel mektuplarda konu birliği önemli olmadığından her paragrafta bir konu olmalıdır. Sonuç : Karşı tarafın hali, hatırı sorulur, mektup yazan kendi halini – durumunu belir- tir. Selam ve saygı faslı ile mektuba son verilir. Ad – Soyad Adres : İmza
Mektup Zarfı Gönderenin adresi zarfın ön yüzünün sol üst köşesine ya-zılmalıdır. Gideceği yerin adresi orta sağ kısma yazılmalıdır. Gideceği kentin adı, en alt sağ köşeye büyük harflerle yazılmalıdır. Pul sağ üst köşeye yapıştırılmalıdır.
c - Tebrikler Bayramlarda, yılbaşlarında veya mutlu bir olay dolayısıyla karşı tarafa iyilik ve mutluluk dileklerinde bulunmak amacıyla yazılan kı- sa,öz ve içten mektuplardır. Bunlarda kağıt yerine daha çok basılı kartlar kullanılmaktadır.
d - Telgraf Mektubun gecikebileceği ivedi durumlarda bildirilmesi gereken istek, olay ve haberleri, kısa ve öz olarak anlatan bir mektup türü- dür. Telgrafta az ve öz ifade önemlidir. Çizgisiz beyaz dosya kağıdının sol üst kısmına telgrafı alacak olanın adı,soyadı ve açık adresi yazılır. Telgraf çekmemize sebep olan konu,kısa ve öz olarak ifade belirtilir. Sağ alt köşeye gönderenin adı ve soyadı yazılır. Telgraf metninin altına bir çizgi çekilir. Bu çizginin altına gönde-renin adresi yazılır. Bu bilgi, alıcının bulunmaması durumunda telgrafın iadesi için gereklidir. Ücrete tabi değildir.
Özel mektuplarda dil; olay, durum, kişi vb Özel mektuplarda dil; olay, durum, kişi vb. ile ilgili gerçek bil-gilerin aktarıldığı, bunlarla ilgili haberlerin verildiği bölümler-de göndergesel işlevde; ele alınan konuyla ilgili duygu ve he-yecanların dile getirildiği, özel değerlendirmelerin aktarıldığı bölümlerde heyecana bağlı işlevde; göndericinin alıcıdan bir şeyler yapmasını istediği bölümlerde ise alıcıyı harekete ge-çirme işlevinde kullanılır. Özel mektup değerini içten bir anlatımla oluşturulmasından alır. Özel mektuplarda daha çok söyleşmeye bağlı anlatım, açık-latıcı anlatım, öyküleyici anlatım, emredici anlatım kullanılır. Edebi mektuplarda ise bu anlatım türlerinin yanında tartış-macı, öğretici ve kanıtlayıcı anlatım türleri de kullanılabilir.
Devlet dairelerinin kendi aralarında veya kişilerle devlet 2 - RESMİ MEKTUPLAR Devlet dairelerinin kendi aralarında veya kişilerle devlet daireleri arasında yazılan mektuplardır. Bu tür mektuplarda çizgisiz beyaz kâğıt kullanılır. Anlatım ciddi olmalı, konu dı- şında ayrıntılara ve özel isteklere yer verilmemelidir. Dilekçe : Dilekçeler bir iş mektubu olarak da kabul edilebilir. Bir dileği, isteği, ihbar ve şikâyeti bildirmek üzere ya da her hangi bir konuda soru sormak için resmî, özel kurum ve kuruluşlara, gerçek ya da tüzel kişilere yazılan imzalı ve adresli bir çeşit iş mektubudur. Dilekçeye “ istida” ya da “ arzuhal “ da denir.
Dilekçe yazarken şu kurallara dikkat edilir: Gereksiz ayrıntılara yer verilmez, yalın ve anlaşılır bir dil kulla-nılır. Çizgisiz beyaz kâğıda yazılır. Dilekçe hangi kuruma veriliyorsa, bu makamın adı başa yazılır. Kurum adının sağ altına kurumun bulunduğu şehrin adı yazılır. Konu kısaca anlatılır. İlgili makamın bilgisine sunulduğu ve gereğinin yapılması ifade edilir. (Bu bölüm kişinin dileğine ilişkin sonuç bölümüdür. Alt ma-kama yazılırsa "rica ederim" üst makama yazılırsa "arz ederim" şeklinde yazılır.) Dilekçenin sağ alt köşesine sırasıyla tarih, imza yer alır; ad, so-yad yazılır. Sol alt köşeye ise adres ve varsa ekler yazılır.
3 - İŞ MEKTUPLARI Ticaret ve endüstri kurumlarının birbirlerine ya da kişilere, kişile- rin bu kurumlara gönderdikleri mektuplara denir. Bir talebi ya da siparişi bildirmek amacıyla kişiler ile kişiler, kişi- ler ile kurumlar ya da kurumlar ile kurumlar arasında yapılan yazış- malardır.
4 - AÇIK MEKTUP Her hangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazılan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektup- lardır. Açık mektuplarda sadece yazanı değil, geniş kitleleri ilgilendiren önemli konular ele alınır. Açık mektubun türü; makale, fıkra, inceleme yazılarından birine uygun olabilir. Açık mektup örneklerine zaman zaman gazete ve sanat dergile-rinde rastlanmaktadır.
Mektubun Tarihi Mektup, eski edebiyat türlerinden biridir Mektubun Tarihi Mektup, eski edebiyat türlerinden biridir. Eldeki en eski örnekler, Mısır firavunlarının diplomatik mektupları (MÖ 15. – 14. yüzyıllar) ile Hitit krallarının Hattuşa (Boğazköy) arşivinde bulunan mektuplarıdır. Batı edebiyatında mektup türünün ilk örneklerini, Yunan edebiyatın- da görürüz. Mektup, bir edebiyat türü olarak, özellikle Latin edebiyatında gelişip yaygınlaşmıştır. Bu alanda yazanların başlıcaları Cicero (MÖ 106 – 43) ; nazımla Horaitus (MÖ 65 – 8 )’dir Rönesans’tan bu yana Avrupa’da çeşitli ülkelerde bu türün yaygınlaştığı görülür. Özellikle Fran- sa’da mektup türü büyük gelişme göstermiştir. Mektup türünün Türk edebiyatında epey uzun bir geçmişi vardır. Münşeatlarda ( Nesir halindeki yazıları bir araya toplanmasından meydana gelen eserlere denir.) resmi ve özel mektuplara geniş yer veri- lirdi.
Fuzuli’nin Şikayetname’si ( 15 Fuzuli’nin Şikayetname’si ( 15. yy ) Divan edebiyatı döneminin ünlü mektubudur. Şinasi’ nin öncülüğünde başlayan düz anlatım akımı, mektuplarda da etkisini göstermiş; Tanzimat’tan bu yana yazılan özel mektuplarda yapmacıksız, doğal bir anlatım kullanılmıştır. Mektubun bugünkü anlayışa uygun niteliğe ulaşması ise 16. yy’ dan sonradır. Bu dönemden itibaren Fransa, İtalya , İngiltere ve Almanya’da bu türün yaygınlaştığı görülmektedir. Mektup türünün ustaları da ancak 18. - 19. yüzyılda yetişmiştir. Fran- sa’da Mme de Sevigne, Voltaire, Rousseau bu türü çok kullanan sanat- çılardır.
Mektup türü hikâye ve romanların yazımında da kullanılmıştır. Bazı sanatçılar daha etkili olur düşüncesiyle eserlerini mektup tarzında kale- me almışlardır. Örneğin J. J. Rousseau'nun Nouvelle Heloise, Gothe’ nin Genç Werther'in Istırapları, Balzac'ın Vadideki Zambak adlı eseri buna örnektir.
Türk Edebiyatında Mektup Türk edebiyatında mektup türünün geçmişi çok eskilere dayanmak- tadır. “Münşeat”larda özel ve resmî mektuplara çokça yer verilmiştir. Yalnız bunların dili çok süslü ve ağırdır. Münşeatlar yazarının adıyla anılmaktadır: “Münşeat-ı Feridun Bey”, “Münşeat-ı Kâni” gibi. Tanzimat’tan sonra ise gazetelerde yayımlanan birçok açık mektup göze çarpar. “Münşeat” adı verilen örnek mektup metinleri, bu dönemde kalıplaşmış bir biçimi olan mektup türünün yaşamasını sağlamıştır. Tanzimat’tan sonra ilk ilgi çekici mektup örnekleri Akif Paşa’ya aittir ve bu mektuplar 1885’te yayımlanmıştır.
Sonraki dönemlerde de ünlü kişilerin mektupları kitap halinde basıl- mıştır. Namık Kemal’in “Hususî Mektuplar”, Abdülhak Hâmid Tarhan’ın “Mektuplar”, Muallim Nâci’nin “Muhaberât ve Muhâverât” adlı eserleri bunlara örnek gösterilebilir. Sonraki dönemlerde bazı sanatçılar ise mektuplardan oluşan roman- lar hikâyeler, anılar, gezi yazıları kaleme almıştır. Halide Edip’in “Han- dan”; Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın “Mutallaka”, “Sevda Peşinde”; Reşat Nuri Güntekin’in “Bir Kadın Düşmanı” adlı romanları bunlar arasında sayılabilir. Ömer Seyfettin bazı hikâyelerini, Yakup Kadri Karaosmanoğlu “Bir Serencam”ı mektup tarzında kaleme almıştır.
Mektup tarzında yazılan gezi yazıları da vardır. Cenap Şehabettin’in “Hac Yolunda”, “Avrupa Mektupları”; Ahmet Rasim’in “ Romanya Mektupları” Falih Rıfkı'nın Londra Konferansı Mektupları anılan yer- lere yapılan seyahat sonucunda yazılmışlardır Mektup tarzında yazılmış şiirler de vardır: Kemalettin Kamu’nun “İz- mir Yolunda Son Mektup”, Orhan Veli’nin “Oktay’a Mektuplar” adlı eserleri bu şekilde yazılmıştır. Bazı sanatçılar da değişik eserlerini mektuplar şeklinde kaleme al- mışlardır. Nurullah Ataç’ın “Okura Mektuplar” adlı deneme kitabı mek- tuplardan oluşmaktadır.
Cumhuriyet döneminde de bazı sanatçıların mektupları toplanarak kitap halinde yayımlanmıştır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Ziya Gökalp : Limni ve Malta Mektupları Ahmet Hamdi Tanpınar : Antalyalı Genç Bir Kıza Mektuplar Cevat Şakir Kabaağaçlı: Mektuplarla Halikarnas Balıkçısı Nazım Hikmet: Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektuplar Ahmet Hamdi Tanpınar: Mektuplar Cahit Sıtkı Tarancı: Ziya’ya Mektuplar