Sözcük yapısı Sorular.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
Advertisements

KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük soyut addır?
Cümlede , fiillerin anlamını etkileyen kelimelere ne ad verilir?
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
ZARFLAR VE EDATLAR Fidan Çiftçi
ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
A) Zilin çalmasıyla yarışma başladı.
EDATLAR.
CÜMLENİN YAPISI (SIRALI CÜMLE)
ZAMİRLER.
SÖZCÜK TÜRLERİ.
VURGU CÜMLEDE VURGU.
Köylü ulusun efendisidir.
(BELİRTEÇ) ZARF.
Hazırlayan: Zeynep Adsoy Türkçe Öğretmenliği/2 No:
CÜMLE TÜRLERİ.
CÜMLENİN ÖGELERİ.
ZAMİRLER.
İlgeçler ve bağlaçlar İlgeç:farklı tür ve görevdeki sözcükler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya sözcüklere ilgeç (edat)denir.ilgeçlerin tek başlarına.
Fiilimsi Nedir? Eylem kök veya gövdelerinden belli eklerle türeyerek girişik bileşik cümlelerde yan cümleciğin yüklemi görevini üstlenen sözcüklerdir.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 2 AYŞE DARICI
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
Sözcük Türleri Setenay KAYA Hazırlık-D/153
EKLER.
ZARFLAR.
Fiiller.
Sözcüğün Yapısı.
ZARF (BELİRTEÇ).
Zarflar fiilleri, sıfatları, fiilimsileri veya kendi türünden sözcükleri (zarfları) etkileyen sözcüklerdir. Zarfların diğer ismi de tir. Zarfları beş.
CÜMLENİN ÖĞELERİ.
ZARF (BELİRTEÇ).
TÜRKÇENİN DİLBİLGİSİ FİİLİMSİ(EYLEMSİ) HAZIRLAYAN: FERDA TOR
ZARFLAR (BELİRTEÇ).
TÜRKÇE / ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
BAĞLAÇLAR Edatlar gibi tek başlarına anlamları olmayan cümle içinde, aynı görevli sözcükleri, söz guruplarını, cümleleri hem biçimce hem de anlamca.
YAPI BİLGİSİ.
CÜMLENİN ÖĞELERİ ……………….
ZARF (BELİRTEÇ).
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
ZARFLAR (BELİRTEÇ) Burak SÖKÜCÜ
SÖZCÜĞÜN YAPISI.
ZARFLAR Fiillerin, sıfatların ya da kendi türünden olan sözcüklerin (zarfların) anlamını “zaman, durum, yer yön, miktar ve soru” bakımından etkileyen sözcüklere.
KELİME TÜRLERİ 1. İSİM ( AD ) 7. ÜNLEM 2. SIFAT 8. FİİL
Cümlede anlam soruları.
1.soru Aşağıdaki cümlelerin soru anlamı zamirle sağlanmıştır ?
Mustafa AKBAŞ Malatya-2014
BAĞLAÇ.
SÖZCÜK TÜRLERİ.
Fiilimsiler (Eylemsiler)
TC.ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ
EDATLAR.
Fiilimsiler Fiillerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi.
Fiilimsiler Fiillerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi.
CÜMLEDE DE ’NİN YAZIMI.
CÜMLENİN ÖGELERİ Cümle; bir düşünceyi, bir duyguyu, bir olayı, bir isteği, bir yargıyı tam olarak anlatan sözcük veya söz grubuna denir. Cümleyi oluşturan.
CÜMLE TÜRLERİ.
Kelime Türleri İsim soylu sözcükler de yediye ayrılır:
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
ZARFLAR(BELİRTEÇLER) ► Pikniğe birlikte gidelim. fiil fiil Düğüne akşam gideceğiz. fiil fiil Deniz masmavi gözüküyor. Çocuklar dışarı çıktı. Bugünlerde.
CÜMLENİN ÖGELERİ.
TÜRKÇE ANLATI SLAYTI EV İ N KAYAHAN. CÜMLE, BIR DÜŞÜNCEYI, BIR DILE Ğ I, BIR HABERI YA DA DUYGUYU TAM OLARAK ANLATAN, BIR VEYA BIRDEN ÇOK SÖZCÜKTEN.
ADI :SERKAN SOYADI :AYDENİZ SINIF :9-C OKUL :BÜNYAN ANADOLU LİSESİ
Fiilimsi(Eylemsi) Fiillere getirilen birtakım eklerle oluşturulan; fiillerin isim, sıfat, zarf şeklini yapan sözcüklere fiilimsi denir.
Zarflar (belirteçler)
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
Cümlenin Ögeleri İsim:EyüpCan Soy İsim :Aydemir Sınıf : 8-D No : 352.
FİİLİMSİ (EYLEMSİ).
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
BELİRTEÇ (ZARF).
Sunum transkripti:

Sözcük yapısı Sorular

Evin bahçesine dikilecek çamların üzerine kon­muş bir serçe, durmadan cik cik edip şarkısını söylüyordu. Evin tekir kedisi eşiğe uzanmış, bir yandan örselenmiş tüylerini düzeltmek için yalar­ken bir yandan da az ilerdeki çöplükte sallana sallana gezinen kargaya bakıyordu. Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) dikilecek B) konmuş C) durmadan D) örselenmiş

Cevap c A seçeneğinde dikilecek çamlar sıfat-fiil isim B seçeneğinde -»... çamlar üzerine konmuş bir serçe sıfat-fiil C seçeneğinde ->... durmadan cik cik edip şarkıısnı söylüyordu. bağ-fiil D seçeneğinde ->... örselenmiş tüyler Çözümlemede görüldüğü gibi A, B, D, E seçe­neklerinde yer alan sözcükler; görev olarak sıfat-fiil, tür olarak sıfattır. C seçeneğinde yer alan "durmadan" sözcüğü ise görev bakımından bağ-fiil, tür olarak zarftır.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümle­cik, temel cümleciğin belirtili nesnesidir? A) Havaların düzelmesini dört gözle bekliyorlar­mış. B) Sonunda, istedikleri gibi güzel ve ucuz bir eve taşınmışlar. C) Toplantı salonunda bir köşeye çekilip uzun uzun konuşmuşlardı. D) Okullar açılınca yine Ankara'ya geleceklermiş.

Cevap a Fiilimsilerin içinde olduğu öğeler, yan cümleciktir. Verilen cümlelerde fiilimsilerin yan cümlecik için­de hangi görevde olduğunu inceleyelim : A'da, Havaların düzelmesini.....(B'li Nesne) İsim-fiil B'de, istedikleri gibi güzel ve ucuz bir eve... (D.T.) Sıfat-fiil C'de, bir köşeye çekilip____(Z T.) Bağ-fiil D'de, Okullar açılınca.....(Z. T.)

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “zor” sözcüğü, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) Zor işleri hep bana yaptırıyorsun, diye yakınıyordu. B) İstemeden zor bir çalışmanın içine girmişti. C) Terlemiş, çok yorulmuştu, zor yürüyordu. D) Öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu anlamıştı.

Cevap c Eylemlerin zamanını, nasıl yapıldığını, yönünü, ne kadar yapıldığını gösteren ya da eylemlere bunları soran sözcüklere zarf denir. “Zor” sözcüğü dört seçenekte adların özelliğini göstermiştir; sıfattır. C’deyse “yürüyordu” eyleminin nasıl yapıldığını göstermiştir; durum zarfıdır.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır? A) Çocuk, olur olmaz yerlerde annesini kızdırıyor. B) Öyle her yerde bilir bilmez konuşma. C) İrili ufaklı güller vazoda duruyor. D) Kızına davullu zurnalı düğün yaptı.

Cevap b İkilemeler dört seçenekte adlara yönelik niteleme sıfatlarıdır; oysa B’de “bilir bilmez” ikilemesi “konuşma” eylemine yönelik durum zarfıdır.

Aşağıdaki cümlelerde, zarflar türlerine göre eşleştirilirse hangisi tek kalır? A) Arkasından hızlıca iterek onu yürütüyordu. B) Ona olayları anlattı; ama biraz abarttı. C) Bana sormadan her şeyi nasıl söylersin! D) Alanda toplanan halk öfkeyle bekleşiyordu.

Cevap c A’daki “hızlıca” ve D’deki “öfkeyle” nasıl sorularına yanıt veren durum zarşarıdır. B’deki “biraz”, E’deki “çok” ne kadar sorularına yanıt veren azlık-çokluk zarflarıdır. C’deki “nasıl” sa bir soru zarfıdır.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, sıfatı derecelendiren bir belirteçtir? A) Yazar daha sonra da bu çalışmanın bir ilk olduğunu söyledi. B) Adam bizimle çok çirkin konuşuyordu. C) Kendimi bu günlerde pek mutlu hissediyorum. D) Geride kalanlara, daha parlak bir ışık altında bakmayı istiyorum.

Cevap d Azlık-çokluk zarfları, sıfatların ve zarfların önüne gelerek onların ölçüsünü de gösterebilir. Böyle zarfları bulmak için sıfatlardan ve zarflardan önceki sözcüklere dikkat etmek gerekir. A’da “daha” “sonra” zaman zarfının, C’de “pek” “mutlu” durum zarfının zarfıdır. B’de “çirkin” “konuşmuyordu” eyleminin durum zarfıdır. E’deyse “İyi” “insan” adının niteleme sıfatıdır. D’de “daha” zarfı “parlak” niteleme sıfatından önce gelip sıfatı derecelendirmiştir.

Yeryüzünde İstanbul kadar güzel bir kent bulmak çok güç Yeryüzünde İstanbul kadar güzel bir kent bulmak çok güç. Bu cümle ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Ad cümlesidir. B) Bileşik sözcük kullanılmıştır. C) Adeyleme yer verilmiştir. D) Belgisiz sıfat kullanılmıştır. E) Bağlaç vardır.

Cevap e Yüklemleri eylem olmayan cümlelere ad cümlesi denir. Bu cümlede “çok güç” yüklemi bir sıfattır; bu nedenle cümle, bir ad cümlesidir. “Yeryüzü” bileşik sözcüktür. Eylemlere “–mek, –me, –iş” eklerinin eklenmesiyle oluşan, eylemin adı olan eylemsilere adeylem denir. Bu cümlede “bulmak” adeylemdir.“Bir” sözcüğü bir varlığın kaç tane olduğunu gösterirse sayı sıfatı, o varlığa belirsizlik anlamı katarsa belgisiz sıfattır. Bu cümlede “bir kent” öbeğinde bir sözcüğü belgisiz sıfattır. “Ve, ya da, ama, çünkü, ancak, hem ... hem de, ne ... ne de, ile, de, ki” gibi cümle içinde eş görevli sözler arasında ya da cümleler arasında kullanılan sözcüklere bağlaç denir. Bu cümlede bağlaç yoktur. “kadar” sözcüğü bir edattır.

I. Hastalığına karşın iyi çalışıyordu. II. Senden başka dostum yok dedi. III. Yatağına uzandı; ancak uyuyamıyordu. IV. Bu çalışma ile bir yere varamazsın. V. Çarşıyı adım adım tarayarak dolaştık. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerin hangisinde edat (ilgeç) yoktur? A) I. ve II. B) II. ve IV. C) III. ve V. D) I. ve IV.

Cevap c Sözcükler arasında neden, amaç, koşul, zamanda, yerde sınırlama, biriciklik, araç gibi bağlantılar kuran, kendi başına anlam taşımayan, her zaman bir öbekle kullanılan sözcüklere edat denir. I. cümlede “karşın”, II. cümlede “başka”, IV. cümlede “ile” edattır. II. cümledeki “ancak” iki cümle arasında kullanıldığından bağlaçtır. Bu cümlede ve V. cümlede edat yoktur.

Bağlaçlar, cümlelere olumsuz bir anlam da kazandırılabilir Bağlaçlar, cümlelere olumsuz bir anlam da kazandırılabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya uyan bir kullanım vardır? A) Gerek iş düzeni gerek ev düzeni çok iyiydi. B) İster doktor ister öğretmen ol, çok çalışman gerekir. C) Ne dün ne de önceki gün bize geldi. D) Ya sen git, ya da ben gideyim.

Cevap c Bu cümlelerde “gerek ... gerek, ister ... ister, ne ...ne de, ya ... ya da, hem ... hem de” bağlaçları kullanılmış. Bağlaçlar içinde yalnızca “ne ... ne de” bağlacı yer aldığı cümleye olumsuzluk anlamı katar.C’deki cümlede yüklemde olumsuzluk eki “–me” olmadığı halde cümleden “gelmedi” anlamı çıkmaktadır

"ile" (-le, -la) aşağıdakilerden hangisinde farklı görevdedir? A) Bu kadar bavulla yola çıkılır mı? B) Buralarda tütünle pamuk yetişir. C) Koşmakla yürümek bir olur mu? D) Şapkasıyla paltosonu vestiyere verdi.

Cevap a “ile” sözcüğü “ve” anlamına geldiği zaman bağlaç olarak, gelmediği zaman edat olarak kullanılır. Bu cümlelerde “ile” sözcüklerini çıkarıp yerine “ve” sözcüklerini koyarsak A’daki cümleye “ve”nin uymadığını görürüz; bu cümledeki “ile” edattır, diğerleri bağlaçtır.