GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İÇİMİZDE YAŞIYOR MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ( SONSUZA KADAR)
Advertisements

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
I h l a m u r l a r Ç i ç e k A ç t ı ğ ı Z a m a n

YOLCULUK Veda ettim gençliğimin gamsız geçen rüyasına, Çıktım aşkın nihayeti bulunmayan sahrasına. Bilmiyordum yol neresi? Varacağım yer neresi? Dayanarak.
Boş ver be yaşı başı. gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver
Ben bir kızım anadoluda doğmadan sönmüş yıldızım
İzci Şarkıları 1.
SESLİDİR with the hope you to feel the pain before that you have not realized until the teror had reached to you. Terör size ulaşmadan anlayamadığınız.
Zaman Bırakır Seni Avuçlarıma Ben ne çabuk sen oldum, sarardı mevsimin tenindeki dokunuşu, Yağmurlarda üşüdüm, bekledim seni ey sevdiğim, Hasretine.
GÖZLERİN(Nazım Hikmet)
Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.Lütfen değişiklik yapmayınız
Sunu: akie
AHMET NAFİZ DEMİR * * 2005 a.g.b k.g.b z.g.e a.g.b a.g.b o.l.m a.g.b
I am a student. Ben öğrenci-y-im. Ben hasta-y-ım.
Gözlerini severim en çok, Gökteki yıldızlardan parlak; Bir parça da ba ş tan çıkarak. Dans edelim gel! Ne halleri vardı, sahiden, Bedbaht a ş ı ğ ı berbat.
HAZIRLAYAN Gülşah DURAN
Gönül gözüyle baksan göreceksin şaşırma
DÜNYA’MIZ NASIL OLU Ş TU? Güne ş Sistemi'nin Güne ş 'e uzaklık açısından üçüncü sıradaki gezegeni. Üzerinde ya ş am barındırdı ğ ı bilinen tek do ğ al.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene
Ali YAŞAR Şiir, Ali YAŞAR ‘ın DELİ IRMAK isimli kitabından alınmıştır… Lütfen slaytı sesli ve kendi akışında izleyiniz.
Şiir, Ali YAŞAR ‘ın DELİ IRMAK isimli kitabından alınmıştır… Ali YAŞAR Lütfen slaytı sesli ve kendi akışında izleyiniz.
Anneme Mektup Ben bu gurbete ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece.
Cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Ben bir Eylül sen bir Haziran
MUSTAFA KEMAL' İ DÜ Ş ÜNÜYORUM Mustafa Kemal' i dü ş ünüyorum Yeleleri alevden al bir ata binmi ş A ş ıyor yüce da ğ ları, engin denizleri Altın saçları.
UNUT BENİ CAN Bu kaçıncı gece hasretinle yandığım kaçıncı gece yıldızları yıkadığım göz yaşlarımla? Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla Bosnalı kadınlar.
Daha az seviyorum seni.. Giderek daha az.. Unutur gibi seviyorum..
Içimdeki sevda çiçeklerimi soldurdular anne soldurdular gülen yüzünü kızının ayırmazdın bir şey gelmesin kızına diye yanından dizinin şimdi küçük yüreği.
İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşur....
BİLMECELER.
Altıncı Grup Birinci Harf Ğ sesi sunumu MÜRŞİT BEKTAŞ.
PAPATYANIN SEVGİSİ AKREP.
Güvenin Yitirilmesi... Sesli İzleyin.
MASAL KAHRAMANLARI Oyhan Hasan BILDIRKİ SEVGİYE SUSAMAK.
Cemal Şimşek HÜZÜN YAĞMURLARI Venüs'ten GELİYORDU.
Medine AY Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi
SeNi SeVMeK BiR GüL KoKuSuYDu..
LÂL BİR MASAL.
Hülya Büyüköner Cansıla
I h l a m u r l a r Ç i ç e k A ç ı n c a G e l Ses Düğmesini Açınız.
Senden sonraydı... Hayvansız kalmış bir orman gibi ağlamaklıydı kainat; Hangi dağda ateş yansa O yana ağlardı atlar, ve bir kartal bir kartala dayıyorsa.
Gidiyorum ben... Bugüne kadar yaşanılanlardan ne artmışsa Alarak sessizce içime... Aramayın, ve istemeyin beni Hiç öpmeyin artık Işığa pusu kurmuş alnımdan!
Çanakkale Şehitlerine İthaf Olunur
Günü Sevgiyle Başlat.
ÇAĞRI.
EY CAN, GİTME BENSİZ… SESLİDİR..SESİ AÇINIZ… OTOMATİK ÇALIŞIR..
mavi Parlak, mavi bir sabah; sakin, sessiz...
Bak ışıklar yandı O küskün kasabanın Yorgun kaldırımlarına Kederlerini gömdü Şehrin asri mezarlığına Başucuna isimsiz bir kazık Ayağında kıvılcımdan serviler.
Gönlümü açmalıyım sana, kalbimi sana vermeliyim, mavi gecelerimizin beyaz sabahlarında.
EY CAN, GİTME BENSİZ… SESLİDİR..SESİ AÇINIZ… OTOMATİK ÇALIŞIR..
Sevgiye hasret kalmış,zavallı sürgün yüreğim o gecelerin karanlığında kavrulur da kimseler bilmez. Sevdayı alıp ta mahvedenlere.
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞINDA GEL...
GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
Işık, görmemize olanak veren bir enerji biçimidir .
,,,,,,, ,,,, KARANLIK GECEDE KARASUDAN ZAP SUYUNA GİDEN YOL.
26 Ağustos Gecesinde Saatler 2.30’dan 5.30’a Kadar
Sesi AçınızAkışına Bırakınız Önümde bir beyaz kağıt, Özlemini yazıyorum satırlara. Yokluğunda yanan bir ağıt, Gözyaşlarını asıyor duvarlara. Bugün.
UYAK (KAFİYE) KAFİYE ŞEMASI
Ses Basınız.
MADDEN İ N DE ĞİŞİ M İ. Maddenin değişimi biçim ya da yapı yönünden gerçekleşebilir. Basınç,ısı gibi etkenler maddenin değişimine etkili olabilir. Birbiri.
Karanlık bir geceye doğan aydınlıktın sen,
GÖKKUŞAĞINA BAKIN!.
Tel: işte gidiyorum İşte gidiyorum... Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü! İşte gidiyorum, Toprak alsın benim de bu hazin öykümü...
SAKARYA TÜRKÜSÜ. SAKARYA TÜRKÜSÜ İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak.
Görevi devralan ben miyim anne
ATATÜRK.
I h l a m u r l a r Ç i ç e k A ç t ı ğ ı Z a m a n
AYIN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ
GENEL H İ JYEN E Ğİ T İ M İ. EL H İ JYEN İ.
Sunum transkripti:

GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Bu bir türkü: - toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü. – alev bir saç örgüsü; kıvranıyor; kanlı kızıl bir meş’ale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim!

G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben de söyledim o türküyü! Yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli arslanların ağzını yırtarak gerindik! Sıçradık; şimşekli rüzgarlara bindik! Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını, Alev bilekli süvariler kamçılıyor şahlanan atlarını A k ı n v a r G ü n e ş e a k ı n ! G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z G ü n e ş i n z a p t ı y a k ı n!

G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z Düşmesin bizimle yola: - evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşıyanlar! İşte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarca kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! A k ı n v a r G ü n e ş e a k ı n ! G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z G ü n e ş i n z a p t ı y a k ı n!

G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neş’emiz sıcak, kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o “an” kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, Ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! A k ı n v a r G ü n e ş e a k ı n ! G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z G ü n e ş i n z a p t ı y a k ı n! Ölenler dövüşerek öldüler güneşe gömüldüler, Vaktimiz yok onların matemini tutmaya

G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor! Haykırdı en önde giden emreden! Bu ses! Bu sesin kuvveti, bu kuvvet, yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! A k ı n v a r G ü n e ş e a k ı n ! G ü n e ş i z a a a a p t e d e c e ğ i z G ü n e ş i n z a p t ı y a k ı n! Toprak bakır gök bakır, Haykır güneşi içenlerin türküsünü, Hay-kır Haykıralım Emret ki ölelim emret! Güneşi içiyoruz sesinde! Coşuyoruz coşuyorum!... Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde Mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor! NAZIM HİKMET 1925