DÜNYADA ÖZÜRLÜLERİN DURUMU BOLU İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ İL EĞİTİMCİLERİ HÜMEYRA ERTOK NAGİHAN KARAL
ÖZÜRLÜLÜK NEDİR? Sağlığın bozulması sonucunda oluşan yetersizlikten dolayı herhangi bir yeteneğin normal kabul edilen bir kişiye göre azalması veya kaybedilmesidir. Kulak hasarından dolayı söylenenleri duymama, anlamama Yürüyememe, bir elini kullanamama Öğrenmede zorluk...
AMACIMIZ SİZCE NE OLABİLİR? Özürlülüğün sebeplerini sizlere tanıtmak ve bunları ortadan kaldırmak için bilinçli olmanıza yardımcı olmak, Sizlerin aracılığıyla özürlüleri topluma hatırlatmak, Çevremizde yaşayan özürlü insanlarımıza ‘acımak’ yerine onlara nasıl yardım edileceği ve yol gösterileceği hakkında bilgilendirmektir.
DÜNYADA NE KADAR ÖZÜRLÜ OLDUĞUNU TAHMİN EDEBİLİYOR MUYUZ? Dünyada 500 milyondan fazla insan özürlü olarak kabul ediliyor.
PEKİ YA ÜLKEMİZDE DURUM NASIL? Özel bakıma ve eğitime ihtiyacı olan 7,5 milyon civarında özürlü insanımız bulunmaktadır.
SİZCE NEDEN ÜLKEMİZDE ÖZÜRLÜLERİN TAM OLARAK SAYISI BİLİNMİYOR OLABİLİR?
Halkımızın özürlü olan aile bireylerini, bilinçsizce, utanç sebebi olarak görmesi nedeniyle saklamasıdır. Bu tutum, bireysel kültür ve toplum bilincimizin gelişmemesinden kaynaklanır. Bu sebeplerle özürlüler sorunu tam olarak ortaya konulmamış ve özürlülere yönelik politika geliştirilmemiştir.
SİZCE ‘BİZE DÜŞEN GÖREVLER’ NELERDİR? Ülkemizdeki 7,5 milyon civarında özürlü insanımız, güç koşullar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Bu mücadelede onlara gereken desteği vermek, tüm insanlığın görevidir.
ÖZÜRLÜLÜK ÖNLENEBİLİR Mİ? EVET! Aileden kalıtımsal olarak geçen bazı hastalıklar dışında, özürlülük önlenebilir veya kontrol altına alınabilir.
ÖZÜRLÜLÜK NEDEN OLUR? Savaşlar Terör olayları Depremler Yangın Su baskını Toprak ve bina çökmeleri
TTrafik kazaları EEv ve iş kazaları İİlaç UUyuşturucu BBesin ve kimyasal madde zehirlenmeleri YYaralanmalar ÇÇarpmalar DDoğumdan önce ve sonra karşılaşılan sorunlar ve sakatlıklar
ÖZÜRLÜLER NELER HİSSEDER? Özellikle bedensel özürlüler kendilerini işe yaramaz hissederler, Bu yüzden ailelerine, topluma, çevrelerine ve kendilerine zarar verirler, Bazen yaşamdan ümitlerini keserek hayatı çekilmez olarak düşünebilirler, Bunun sonucunda da intihara kadar sürüklenebilirler.
PEKİ NE YAPMALIYIZ? Özürlerinden dolayı kendi yakın çevrelerinde ve toplumun diğer kesimlerinde bağımsız hareket edebilmelerini sağlamak, Toplumda yaşayan diğer bireylerle sağlıklı iletişim kurabilmeleri için uygun ortamlar hazırlamak, Geleceklerini güvence altına alabilmek için toplumsal destek sağlamak, Elimizden geldiği kadar onlara yardımcı olmak.
Özürlü insanlarımız farklı bir psikolojik tutum içindedirler.Bu tutum onların ilişkilerini önemli ölçüde etkilemektedir. ONLAR NASIL HİSSEDİYOR?
AŞAĞILIK DUYGUSU Her zaman olmamakla birlikte bedensel özürlülerin çoğunda görülür. Bu kişiler sakatlıklarını mutsuzluk kaynağı yapmakta, utanç, acıma ve bazen de acındırma olarak düşünmektedirler.
ÖZÜRLÜLÜK İKİLEMİ Özürlü kişi aslında normal bir insan gibi kabul edilmek ister. Ama dışardan da ona özürlü gibi davranılmasını ister ve kendi içinde bir çatışmaya girer.
NORMAL DAVRANIŞLARI YÜCELTME Diğer sağlıklı insanların davranışlarını normalin üstünde olarak kabul ederler. Kendilerine bu tür hedefler koyarlar ve bu hedeflere kavuşamadıkları zaman da aşağılık ve suçluluk duygusuna kapılırlar.
SUÇLANMA Bu kişiler normal davranışları yapamadıkları için kişilikleriyle bunları bağdaştıramazlar ve suçluluk duygusuna kapılırlar. Bunun sonucunda diğer insanlardan saklanmak isterler.
GRUP DAVRANIŞI Özürlü kişi topluma uyum sağlamak için, özürünü saklamaya çalışır ve unutmak için çaba gösterir. Böylece daha çok aklında kalmasına sebep olur. Sakatlığından dolayı endişe eder ve bu hayatını yönetir.
ÖZÜRLÜLÜK ÖNLENEBİLİR. ÖRNEK: Bir çocukta gelişim geriliği var ve aile bunu tam olarak anlayamıyor.ama bu durum erken teşhis edilirse, bu durumdan tam olarak kurtulamasa bile doğacak sonuçlar engellenebilir.İlişkileri ve iletişim sorunu çözümlenebilir.
BİR ÖRNEK DAHA** Herhangi bir hastalık veya yaralanmadan sonra yitirilen bir organ sonucunda, bu konuda ailenin desteği ve bu organ kaybına uğrayan kişiyi mümkün olduğunca aktif ve sosyal hayata yönelmesi konusunda teşvik etmesi ve destek olması çok önemlidir.
Görme ve işitme engeli çocukluk döneminde fark edilmediği takdirde, ailesi ve öğretmeni çocuğun anlama veya uyum sorunu gibi bazı davranışlarını anlamayabilir. Bu durumda aile ve öğretmen çocuğun öğrenme problemi yaşadığını veya davranışsal bir bozukluk gösterdiğini düşünebilir. Daha ileri yaşlarda bu özellikler toplumdan kopmaya neden olabilir.Bunu önlemek için erken tanı önemlidir.