FELSEFEYE GİRİŞ II An Introduction to Philosophy Dr. Mustafa Ergün
Felsefe, eski Yunanda başladı Felsefe, eski Yunanda başladı. Onlar mantık ve kavramsal analizler üzerinde durdu. Bilgi teorisi, ahlâk, dilin doğası, akıl gibi konular üzerinde durdular.
Başlangıçta felsefe bütün bilimleri kapsıyordu Başlangıçta felsefe bütün bilimleri kapsıyordu. Zamanla değişik alanlarda insan bilgisi arttı ve bilimler kendi konularını, kendi metotlarını geliştirerek felsefeden ayrıldı.
Daha sonra her bilim tekrar kendi felsefesini yapmaya başladı Daha sonra her bilim tekrar kendi felsefesini yapmaya başladı. Böylece bilim felsefesi, matematik felsefesi, psikoloji felsefesi gibi felsefe alanları ortaya çıktı.
Bilim Felsefesi (Philosophy of Science): Bilimsel bilgiyi nasıl elde ederiz? Bilimsel bilgi her şeyi açıklayabilir mi? Neden-sonuç ilişkisi gerçekten var mı? Kuhn‘un Bilimsel Devrimlerin Yapısı (Structure of Scientific Revolutions) eserine bakınız.
Matematik Felsefesi (Philosophy of Mathematics): Aksiyom ve sembollerin (sayılar, üçgen, işlem işaretleri) doğası, matematik gerçek dünyada mı, zihinde mi, gerçek dünyada matematik var mı?...
Din Felsefesi (Philosophy of Religion): Tanrı var mıdır, özellikleri nelerdir? İnanma nedir, hayatımızı nasıl etkiler? Dinin ve dinsel anlatıların rasyonel temlleri nelerdir?...
Tarih felsefesi, öncelikle medeniyet ve tarihin gelişimine sebep genel kanunları arar; tarihte ne olup bittiğinden ziyade olayların nedenleri araştırır. İnsanoğluna, medeniyetlere ait kültürel kodları belirlemeye çalışır. Bu bakımdan; metafizik, bireyci ve diyalektik tarih felsefesi olarak üçe ayrılır.
Fizik felsefesi, modern fiziğin temelinde yatan felsefi soruların, madde ve enerjinin etkileşimini inceleyen felsefe dalıdır. Başlıca soruları, uzam, zaman ve parçacıklar ile ilgilidir. Ayrıca evrenbilim, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik, etki ve tepki, determinizm, ve fizik kanunlarının doğası da ilgi alanıdır. Mekan,zaman,madde,enerji gibi...
Dil Felsefesi: Adlar gerçekleri ne kadar yansıtıyor Dil Felsefesi: Adlar gerçekleri ne kadar yansıtıyor? Niçin bu kadar çok dil var? Dillerin yapıları niçin ayrı? Bilgi gerçek hayatta mıdır, dilde mi? Dil ile her şeyi ifade edebilir miyiz? Dilin aslı öznede midir, nesnede midir? Dil felsefesiyle ortak konuları olan diğer felsefe dalı Zihin Felsefesidir.
Ayrıca Doğu felsefesi, Batı felsefesi, İslâm felsefesi, Hint felsefesi gibi kavramlar ortaya çıktı.
Batı felsefesi, Antik Yunan'dan başlayıp günümüze kadar gelen Batılı felsefe tarihi anlayışıdır. Mısır, Mezopotamya, İran, Çin, ve Hint kültürleri tarih olarak çok daha eski olmalarına ve buralarda yaşayan insanların belirli düşünce geleneklerine sahip olmalarına rağmen, Batı felsefesi Antik Yunan dönemiyle birlikte başlatılır ve bunlar dışta bırakılır.
Doğu felsefesi denildiğinde genel olarak Hindistan ve Çin'de başlayan felsefe geleneği kastedilmektedir. Ancak buna Afrika felsefesi, Japon felsefesi, İslam felsefesi, İran felsefesi gibi gelenekleri de eklemek gerekir. Doğu felsefesi mitolojik ve mistik ya da gizemci ve simgesel yanları olan bir felsefe geleneği olarak değerlendirilir. "Doğu“ daha Batı felsefesi mevcut değilken felsefi içerimli zengin bir düşünce tarihine sahiptir.
Felsefe akımları: İdealizm, Materyalizm, Realizm, Rasyonalizm, Ampirizm, Pozitivizm, Fenomenoloji, Varoluşçuluk, Yapısalcılık…
İdealizm, var olan her şeyi "düşünce"ye bağlayıp ondan türeten; düşünce dışında nesnel bir gerçekliğin var olmadığını, başka bir deyişle düşünceden bağımsız bir varlığın ya da maddî gerçekliğin bulunmadığını dile getiren felsefe akımını niteler. İdealizm, varlığın düşünceden bağımsız olarak var olduğunu kabul eden "gerçekçilik", "maddecilik" ve "doğalcılık" felsefe anlayışlarının tam karşı kutbunda yer almaktadır.
Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm: Bu görüşe göre varolan veya gerçek olan sadece maddedir. Madde evrenin asli veya temel kurucu unsurudur. Zihni varlıkların, süreçlerin veya olayların yegane sebebi maddi varlıklardır. Doğaüstü hiçbir şey var değildir. Ayrıca materyalizm, her türlü maddi ve manevi (duygu, düşünce, enerji) gerçekliğin özünü ve temelini madde görür.
Usculuk, Akılcılık veya rasyonalizm: Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir. Akılcılık her bireyin eşit ve değişmez akli ve mantıki ilkelere sahip olduğunun kabulü ile, çeşitli a priori ve apaçık hakikatlerin varolduğunu kabul eder. Bu görüşe göre, kesin bilgi örneği matematiktir. Akılcılık, deneyciliğin karşıtıdır.
Deneycilik, ampirizm veya empirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha (tabula rasa) gibidir. Deneycilik akılcılığın karşıtıdır. İnsan bilgisinin tek kaynağı deneyim ya da duyumdur.
Pozitivizm, olguculuk iki felsefi düşünceye verilen addır Pozitivizm, olguculuk iki felsefi düşünceye verilen addır. Her iki düşüncenin de teoloji ve metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı vardır. Pozitivizm ciddi bilimsel sorgunun, direkt gözleme açık olan gerçekler arasındaki ilişkilerle sınırlı olmasını söyleyen görüştür.
Varoluşçuluk, bireyin öznelliğini nesnelliğin üstünde tutar Varoluşçuluk, bireyin öznelliğini nesnelliğin üstünde tutar. Varoluşçuluğa göre, hayatın anlamı ve bireyin öznel tecrübesiyle ilgili sorular diğer bütün bilimsel ve felsefik uğraşlardan önemlidir. Varoluşçuluk genelde kötümserlik, bunaltı, özgürlük, başkaldırış ve umutsuzluk felsefesi olarak düşünülür. Bu akım aynı zamanda topluma bir karşı çıkışı da içerir.