Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Davranışsal Öğrenmenin Temel İlkeleri Mehmet DOĞAN
Advertisements

Öğrenme & Davranışcı Yaklaşım
ÖĞRENME KURAMLARI.
Tam Öğrenme Modeli (Mastery Learning)
SOSYAL BİLİŞSEL KURAM ALBERT BANDURA (1925-)
Doç. Dr. Atilla Cavkaytar
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ EGIT215
BİLİŞSEL AĞIRLIKLI DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM EDWARD C. TOLMAN ( )
İPUÇLARI VE KULLANIMI Hülya KAYGISIZ
Zihinsel Engellilerde Disiplin Alanlarının Öğretimi
Öğrenme ilkeleri Prof Dr Süheyla Ünal.
Farklı Yaşlarda İletişim Özellikleri ve Çocukla İletişim Doç. Dr. Alev Önder.
I.BÖLÜM Davranışçı Öğrenme Kuramı II. BÖLÜM A-Klasik Koşullanma
MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER
EDİMSEL (OPERANT) KOŞULLANMA
EDİMSEL (OPERANT) KOŞULLANMA
3-6 Yaş Çocuğunun Gelişim Özellikleri ve Çocukla Etkili İletişim
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
Öğretim İlke ve Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
ÖĞRENME KURAMLARI DAVRANIŞÇI ÖĞRENME BİLİŞSEL ÖĞRENME.
Gözleyerek Öğrenme Kuramı
UYGULAMALARI EĞİTİMDE BİLGİSAYAR.
Dr M SÖZBİLİR Motivasyon
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
GELİŞİM VE ÖĞRENME ÖĞRENME TEORİLERİ VE KLASİK ŞARTLANMA
EDİMSEL KOŞULLANMA (Burrhus Frederic Skinner)
Özlem Karaırmak & Ümit Sahranç
EĞİTİMDE HEDEFLERİN BELİRLENMESİ
Edimsel Koşullanma.
UYGUN DAVRANIŞLARIN ARTIRILMASI
Araştırma Yoluyla Öğretim Stratejisi
EĞİTİMDE HEDEFLERİN BELİRLENMESİ
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
Öğretim İlke ve Yöntemleri
MATEMATİK ÖĞRETİMİNDE ÖZEL EĞİTİM
CEZA NEDİR?.
ZİHİN ENGELLİ ÇOCUKLARDA ZİHİNSEL GELİŞİM
Ψ ÖĞRENME.
Ψ ÖĞRENME.
ÖĞRENME KURAMLARI KLASİK KOŞULLAMA.
Bilimsel düşünme becerileri
ÖĞRENME KURAMLARI Bilindiği gibi öğrenme , yaşam boyu devam eden ve davranışta kalıcı değişiklikler oluşturan bir süreçtir. Sağlıkla ilgili eğitim etkinlikleri.
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
BÖLÜM 7 Motivasyon. BÖLÜM 7 Motivasyon Harekete geçiren, yönlendiren ve devam ettiren kuvvet. Motivasyonun Tanımı Motivasyon Harekete geçiren, yönlendiren.
YANLIŞSIZ ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Öğr. Gör. Fidan Özbey
DİL GELİŞİMİ.
Sosyal Öğrenme Kuramı (Bandura)
Bir kavramın uygulama düzeyinde kazandırılması ile ilgili kuralın “eğitim” kavramına uygulanması İçerik Türü: Kavram İçerik Türü: Kavram Davranış Düzeyi:
ÖĞRENME, BELLEK, DÜŞÜNME İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. W. E. Deming (Deming)
BİLİŞSEL GELİŞİM: İYİ SEYİRLER .
TANIMLAR PSİKOLOJİ: İnsan ve hayvan
EDİMSEL KOŞULLANMA BURRHUS FREDERIC SKINNER ( )
ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARISINDA AİLE VE PEKİŞTİREÇ
MOTİVASYON.
Sosyo-Kültürel Kuram Dr. Sadiye KELEŞ.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM
Ders 5 Kavram öğretiminde öğretim yöntemleri
ALBERT BANDURA SOSYAL BİLİŞSEL KURAM 1925
ÖĞRENME.
Davranış Bilimleri Dersi 1. Hafta
Güdülenme ve Bireysel Farklılıklar
GELİŞİM VE ÖĞRENME ÖĞRENME TEORİLERİ VE KLASİK ŞARTLANMA
UYGUN DAVRANIŞLARIN ARTIRILMASI
Öğrenme Psikolojisi Giriş.
ÖĞRENME.
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI KURAMLAR
ÖĞRENME VE TÜRLERİ Öğrenme; tekrar ve yaşantı sonucu davranışlarda meydana gelen oldukça kalıcı bir değişmedir. Mesela; sobadan eli yanan bir çocuğun.
ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ (3-6)
Çağdaş Gelişmeler Işığında Ana Dili Öğretimi
Sunum transkripti:

Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

ÖĞRENME İÇERİKLERİ Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Bu bölümün amacı davranışçı ve sosyal öğrenme kuramlarını açıklamaktır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Öğrenme, genellikle yaşantılar yoluyla bireyin davranışlarında meydana gelen değişiklikler olarak tanımlanır (Driscoll, 2000; Hill, 2002; Schunk, 2004). Gelişim sonucu meydana gelen değişiklikler (boyun uzaması gibi) öğrenme değildir. Bir çocuğun, elinde iğne olan doktoru gördüğü zamanki kaygısı kesinlikle öğrenilmiş bir davranıştır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Öğrenmeyle ilgili ilk çalışmalarda refleksif davranışlarda uyarıcının etkisi araştırılmıştır. Şartsız uyarıcıyla ilişkilendirilen nötr uyarıcının, davranışsal tepkilere yol açacak özellik kazanabileceğini anlatan klasik şartlanma görüşüne I. Pavlov katkı sağlamıştır. B. F. Skinner davranış ve sonuçları arasındaki ilişkiyi ele alan çalışmasıyla devam etmiştir. Pekiştireçler ve cezaların, davranışı şekillendirdiğini anlatan edimsel şartlanma sürecini açıklamıştır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE Klasik Şartlanma, şartlı tepki meydana getirmek için, şartsız uyarıcı ile nötr uyarıcının tekrarlı olarak ilişkilendirilmesi sürecidir. Klasik şartlanmada ilk başta hiçbir tepkiye neden olmayan nötr uyarıcı (zil,ışık gibi), şartsız uyarıcı (et tozu gibi) ile eşleştirilir ve bir tepkiye (salya gibi) neden olan uyarıcı gücü kazanır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Hoş ve hoş olmayan sonuçların bireyin davranışlarında yarattığı değişiklikler edimsel şartlanma olarak isimlendirilir. Örneğin, bireyin davranışı hoşa giden bir şeyle sonuçlanırsa, birey o davranışı ileride daha sık tekrarlayacaktır. Skinner, özellikle fareler ve güvercinler gibi hayvanların davranışlarını araştırmak için kullanılan ve oldukça basit bir araç olan Skinner kutusunun geliştirilmesi ve kullanımıyla ün yapmıştır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Davranışçı öğrenme kuramı, davranışın sonuçlarının, ilerideki davranışları nasıl şekillendireceğini açıklayan bir dile sahiptir (Alberto ve Troutman, 2009; Bigge ve Shermis, 2004; Kazdin, 2001; Malott, 2008; Walker, Shea ve Bauer, 2004). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Davranışçı öğrenme kuramlarının belki de en önemli ilkesi, davranışın hemen ardından gelen uyaranlara (sonuçlara) göre değişmesidir. Hoş sonuçlar davranışı kuvvetlendirir; hoş olmayan sonuçlar davranışı zayıflatır. Hoş sonuçlar, pekiştireçler olarak isimlendirilir; hoş olmayan sonuçlar ise cezalardır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Pekiştireç, bir davranışı güçlendiren uyaran (sonuç) olarak tanımlanır Pekiştireç, bir davranışı güçlendiren uyaran (sonuç) olarak tanımlanır. Burada önemli olan pekiştirecin etkililiğini göstermesidir. Bireyin davranışlarını güçlendiren kanıt bulana kadar, belirli bir sonucun pekiştireç olduğunu kabul edemeyiz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Birincil pekiştireçler temel insan ihtiyaçlarını karşılar Birincil pekiştireçler temel insan ihtiyaçlarını karşılar. Yiyecek, su, güvenlik buna örnektir. Birincil güdüler doğuştan getirilen güdülerdir. İkincil pekiştireçler, birincil pekiştireçler ya da iyi düzenlenmiş diğer ikincil pekiştireçlerle ilişkili olduğunda değer kazanan pekiştireçlerdir. Örneğin, birincil ve ikincil pekiştireç olan şeyleri satın alabileceğini öğrenene kadar, küçük bir çocuk için paranın değeri yoktur. Öğrenilmiş güdülerdir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Okullarda sıklıkla kullanılan övgü, notlar, vb Okullarda sıklıkla kullanılan övgü, notlar, vb. gibi pekiştireçler olumlu pekiştireçlerdir. Hoş olmayan durumlardan uzaklaşmak olumsuz pekiştireçler olarak isimlendirilir (Landrum ve McDuffie, 2008). Bu terim yanlışlıkla ceza olarak yorumlanmaktadır. Davranışın önemli bir ilkesi de arzu edilen bir şeyin yapılması, daha az arzulanan şeylerin yapılmasını pekiştirmek için kullanılabilir. Örneğin, “ödevini bitirir bitirmez dışarıya çıkabilirsin” ya da “resim çalışmanı temizlediğinde, sana hikaye okuyacağım” diyebilirsiniz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

İnsanlar eğlenceli buldukları için resim yapmak, okumak, şarkı söylemek, oyun oynamak, yürüyüş yapmak veya yüzmekten hoşlanırlar. Bu tür pekiştireçler içsel pekiştireçler olarak isimlendirilir ve insanların, bu faaliyetleri yapmaya içsel olarak motive oldukları söylenebilir. Dışsal pekiştireçler, içsel pekiştireçlerden farklıdır ve insanları ilgilendikleri bir davranışa motive etmek için verilen övgü ve ödüller olmadan, o davranışla ilgilenmeyebilirler. Aferin, çikolata vermek vb.gibi. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Davranışı zayıflatan sonuçlar ceza olarak isimlendirilmektedir Davranışı zayıflatan sonuçlar ceza olarak isimlendirilmektedir. Pekiştireç tanımındaki gibi cezanın tanımında da benzer nokta bulunmaktadır: Hoş olmayan bir sonuç, davranışın ileride ortaya çıkma sıklığını azaltmıyorsa, ceza gerekli değildir. Hoş olmayan sonuçların ya da caydırıcı uyarıcıların kullanılması cezanın sunulmasını tanımlar. Hoş bir sonucun geri çekilmesi, caydırıcı ceza olarak tanımlanır. Ders bittikten sonra öğrencinin bir süre okulda alıkonulması ya da teneffüs boyunca sınıfta durma gibi bir ayrıcalığın kaybını içeren örneklerdir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Davranışçı öğrenme kuramlarının en önemli ilkelerinden biri, davranışı hemen takip eden sonuçların (uyarıcıların), gecikmeli sonuçlardan daha çok etkili olduğudur. Genellikle hemen verilen küçük bir pekiştireç, gecikmeli olarak verilen büyük pekiştireçten daha etkilidir (Alberto ve Troutman, 2006). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

kuramlarında yeni beceri ve davranışların öğrenicilere Öğrencilerinizin başarıya ulaşmaları için pek çok adımda onlara pekiştireç kullanarak yol gösterdiğinizde, biçimlendirme olarak isimlendirilen tekniği kullanıyorsunuz. Biçimlendirme terimi davranışçı öğrenme kuramlarında yeni beceri ve davranışların öğrenicilere pekiştirme yoluyla öğretilmesini anlatmak için kullanılır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Pekiştireç, davranışı güçlendirir. Pekiştireç geri çekildiğinde ne olur? Davranış zayıflayacak ve sonunda kaybolacaktır. Bu süreç, önceki öğrenilmiş davranışların sönmesi olarak isimlendirilir. Pekiştireçler geri çekildiğinde, insanların davranışlarında sıklıkla artış görülür. Sönmenin ilk (2-3 hafta) başlarında davranış düzeyinde artış görülmesi sönme patlaması olarak adlandırılır. Bunun sınıf yönetimi için önemli sonuçları vardır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Pekiştirecin, davranış üzerindeki etkisi pek çok faktöre bağlıdır, bunların en önemlisi pekiştirme tarifesidir ( Alberto ve Troutman, 2009; Kazdin, 2001; Miltenberger, 2001). Pekiştirme tarifesi, pekiştirecin öngörülebilirliği ve pekiştireç olanakları arasında geçen zaman süresince verilen pekiştirecin ne kadar sıklıkla verildiği anlamına gelir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Pekiştireç Tarifeleri Tanım Tepki Örnekleri Pekiştirme Sürecinde Sönme Sürecinde Sabit oranlı Pekiştireç için gerekli davranış sayısı sabittir. Sabit bir tepki oranı; pekiştireçten sonra ara verme Tepki sayısında hızlı düşüş Değişken oranlı değişkendir. Sabit, yüksek bir tepki oranı Tepki sayısı fazladır, sonra düşüşe geçilir. Sabit aralıklı Pekiştireç sağlanmadan önce sabit bir zaman süresi vardır. Değişken bir oran, her bir aralığın sonunda hızlı bir yükselme Pekiştireç olmadan geçen zamandan sonra, tepki sayısında hızlı düşüş Değişken aralıklı Pekiştireç sağlanmadan önce değişken olan bir zaman süresi vardır. Tepki sayısında yavaş azalma Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Daha önce de tartışılan sönmeye karşı direnç kavramı, öğrenilmiş davranışın sürekliliğini anlamak için önemlidir. Belirtildiği gibi, yeni davranışlar ortaya konulduğunda, doğru tepkiler için pekiştireç sık ve öngörülebilir olmalıdır. Örneğin, matematik problemini her yaptığında öğrenciyi övüp, sonra da övgüyü bırakırsanız, öğrenci de matematik problemlerini yapmayı bırakabilir. Buna karşılık, öğrencinin yaptığı matematik problemlerinin sayısını dereceli olarak artırıp överseniz ve tesadüfi aralıklarla bunu yaparsanız, öğrenci pekiştireç beklemeden uzun süre daha matematik problemlerini yapmaya devam edebilir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Davranışın sonuçlarının, davranışı güçlü olarak etkilediğini biliyoruz Davranışın sonuçlarının, davranışı güçlü olarak etkilediğini biliyoruz. Ancak sadece davranışı izleyen sonuçlar etkili değildir. Bir davranıştan önce gelen uyarıcı da önemli rol oynar (Kazdin, 2001). Bir davranışın öncesindeki olaylar olan öncül uyarıcı, ipuçları olarak da bilinir. Çünkü pekiştirilecek ve cezalandırılacak davranışlar hakkında bilgi sağlar. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Ayırt etme, davranışın ne zaman pekiştirilme olasılığı olduğunu bilmek için, ipuçları, işaretler veya bilgi kullanmaktır. Şirketin finansal şartları, patronun ruh hâli ve sizin son performansınız zam talebinizin olumlu karşılanma olasılığına ilişkin ayırt edici uyarıcıdır. Sınıf yönetiminde ayırt edici uyarıcı kavramını uygulamak kolaydır: Hangi davranışları pekiştireceğinizi öğrencilerinize söylemelisiniz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Öğrenciler matematik dersinde yerlerinde oturup dikkatli bir şekilde çalışmayı öğrenirlerse, bu davranışı fen bilgisi dersinde de geliştirecekler mi? Bu soruların tümü, belirli şartlarda öğrenilen davranışların diğer şartlara transferini içeren genelleme ile ilgilidir. Genelleme çok basit değildir. Genellemenin gerçekleşmesi için genellikle planlanmış olması gereklidir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Bir ortamda öğrenilen bir davranışın, başka bir ders ya da daha da önemlisi gerçek hayata ilişkin ortamlara genellenme olasılığını artırmak için pek çok teknik bulunmaktadır. Bu stratejilerin bazıları, genellemeyi kolaylaştıran bir yöntemle öğretimi içerir. Örneğin, gerçek ya da sahte madeni ve kağıt parayı içeren bir matematik dersi, sadece kağıt üzerinde paranın işlendiği bir dersten daha kolay gerçek hayata transfer edilir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Sosyal öğrenme kuramı, geleneksel davranışçı öğrenme kuramının doğal bir sonucudur. Albert Bandura tarafından geliştirilen sosyal öğrenme kuramı, davranışçı kuramların ilkelerinin çoğunu kabul eder; ama düşüncenin davranış üzerindeki ve davranışın da düşünce üzerindeki etkilerini vurgulayan içsel zihinsel süreçler ve davranıştaki işaretlerin etkisini daha fazla vurgular (Bandura, 1986). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Bandura (1986)’nın gözlem yoluyla öğrenme süreci dört aşama içerir: Bandura, Skinnerian görüşün, model alma-başkalarının davranışlarını taklit etme- ve dolaylı yaşantı-başkalarının başarıları ya da hatalarından öğrenme- kavramlarının davranışın sonuçları üzerindeki etkisini çok fazla ihmal ettiğini belirtmektedir. Bandura (1986)’nın gözlem yoluyla öğrenme süreci dört aşama içerir: Dikkat etme aşaması Hatırda tutma aşaması Davranışı meydana getirme aşaması Motive etme aşaması Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Sınıf öğretmenleri, çoğu zaman dolaylı öğrenme ilkelerini kullanırlar Sınıf öğretmenleri, çoğu zaman dolaylı öğrenme ilkelerini kullanırlar. Bir öğrenci sınıfta gereksiz işlerle ilgileniyorken, öğretmen iyi bir çalışma meydana çıkaran öğrencileri pekiştirir. Uygunsuz davranan öğrenci, pekiştirilenleri görür ve çalışmaya geri döner. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Sosyal öğrenme kuramındaki diğer bir önemli kavram öz düzenlemedir (Boekaerts, Pintrich ve Zeidner, 2000; Schunk ve Pajares, 2004; Zimmerman, 2000). Öğrencilere, öz düzenleme stratejilerini kullanmak öğretilebilir ve alışkanlık hâline gelmesi için çeşitli bağlamlarda bunları kullanmaları hatırlatılabilir. Örneğin, öğrencilere her akşam çalışmak için ve amaçlarını gerçekleştirip gerçekleştirmediklerini görmek için ne kadar zamana ihtiyaç duydukları sorulabilir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Meichenbaum’un Öz Düzenleme Yoluyla Öğrenme Modeli Öz düzenleme öğrenme stratejileri genellikle bilişsel davranış modifikasyonu olarak isimlendirilir (Harris vd., 2001; Zimmerman, 2000). Meichenbaum (1977) tarafından tanımlanan kendini yönlendirme basamakları aşağıda verilmiştir: 1. Yetişkin bir model yüksek sesle konuşurken, bir görevi yerine getirir. 2. Çocuk, modelin yönergeleri doğrultusunda aynı görevi yerine getirir. 3. Çocuk yüksek sesle konuşuyorken görevi yerine getirir. 4. Çocuk görevi yerine getirirken yönergeyi fısıltıyla kendine söyler. 5. Çocuk, özel konuşma yoluyla performansına rehberlik ederken, görevi yerine getirir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Kişinin kendi davranışları hakkındaki bilgileri genelde, davranışlarını değiştirmek için temel oluşturur. Bilgi, kendi kendine edinilmiş olduğu zaman bile. Örneğin; araştırmacılar çocukların, her yaptıklarını kaydetmelerini isteyerek, son birkaç dakika içinde kendilerine verilen görev özerinde çalışıp çalışmadıklarını ortaya çıkarmışlardır. Çoğumuz, çalışırken bu kuralı kullanırız, kendi kendimize belirlediğimiz bir miktar malzemeyi öğrenmeden akşam yemeği için ara vermeyeceğimizi söyleriz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

Davranışçı öğrenme kuramlarının kapsam açısından sınırlı olduğunu bilmek önemlidir. Davranışçı ve bilişsel öğrenme kuramları sıklıkla birbirine zıt ve birbiriyle mücadele eden kuramlar olarak ortaya çıkar. Bu kuramların belirli alanlarda birbiriyle çeliştiği durumlar gerçekten vardır. Bununla birlikte, bu kuramları birbiriyle çatışmaktan daha çok birbirini tamamlayan–yani farklı davranışlarla (sorunlarla) ilgilenen- olarak görmek daha yararlıdır (Kazdin, 2001; Miltenberger, 2001). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

SONRAKİ DERS Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE