UNIT FOURTEEN Hopes for the future “Gelecek için umutlar” SIMPLE FUTURE “basit gelecek”
WILL = -ecek, -acak Help (v) : yardım et Tidy (v) : toplamak, düzeltmek Ask (v) : sormak Arrive (v) : varmak, ulaşmak, gelmek Will help : yardım edecek Will tidy : düzeltecek Will ask : soracak Will arrive : gelecek Bütün şahıslar (I, you, he, she, it, we, you, they) için WILL kullanılır.
I will help you. Size yardım edeceğim. He will tidy his room. Odasını toplayacak. They will ask their teacher. Öğretmenlerine soracaklar. His plane will arrive at ten am. Uçağı saat onda gelecek. They will get married. Evlenecekler. I will not help you. Size yardım etmeyeceğim. I won’t help you. Size yardım etmeyeceğim. Will you help me? Bana yardım edecek misin? They will come to the party. Partiye gelecekler. They will not come to the party. Partiye gelmeyecekler. will they come to the party? Partiye gelecekler mi?
TIME ADVERBS / Zaman zarfları Tomorrow : yarın Next week : gelecek hafta Next month : önümüzdeki ay Next year : gelecek yıl The day after tomorrow : yarın öbür gün Tonight : bu gece Soon : çok yakında, pek yakında Later : daha sonra
TIME ADVERBS / Zaman zarfları in an hour : bir saat içinde In a week : bir hafta içinde In a year : bir yıl içinde in ten minutes : on dakika içinde in two years : iki yıl içinde Tomorrow morning : yarın sabah Tomorrow afternoon : yarın öğleden sonra Tomorrow evening : yarın akşam
SIMPLE FUTURE “basit gelecek” a. Gelecekte olacağını düşündüğümüz, tahmin ettiğimiz işleri, olayları anlatırken kullanılır. Bu olaylar kesin değildir. Olur veya olmaz. b. Gelecekte ancak bizim kontrolümüz ve kararımızla gerçekleşmeyen eylemler için kullanılır. c. Bir şey için söz verirken, I promise…. ,. d. Öneri ve tekliflerde SHALL I….? SHALL WE….? İfadelerini kullanırız. e. hope, think, believe, expect fiillerinden sonra, f. I am sure…., I am afraid… gibi yapılardan sonra, g. probably, perhaps gibi zarflardan sonra, h. asking someone to do something. Birisinden bir şey yapmasını isterken WILL future kullanırız.
One day they will understand us. “Bir gün bizi anlayacaklar.” I will drink something right now. “Hemen şimdi bir şey içeceğim.” I promise I will give it back tomorrow. “Söz veriyorum yarın onu iade edeceğim.” Shall I carry the bag for you? “Çantayı sizin için taşıyayım mı?” Shall we go there tonight? “Bu gece oraya gidelim mi?” I hope they will call us back. “Umarım bizi geri ararlar.” I am sure he will come back. “Eminim geri gelecek.” They will probably pass their class. “Muhtemelen sınıflarını geçecekler.” Perhaps, they will come. “Belki gelecekler.” Will you open the door please? “Kapıyı açar mısınız lütfen?”
SAMPLE SENTENCES / Örnek cümleler Take your umbrella. It will rain. Şemsiyeni al. Yağmur yağacak. Sorry, I am late. It will not happen again. Özür dilerim. Geciktim. Tekrar olmayacak. Celil is hungry.He will prepare something to eat. Celil aç. Yemek için bir şey hazırlayacak.
Tomorrow is my birthday. I will be 24. Yarın doğum günüm. 24 yaşında olacağım. Workers are not tired. They will finish the work today. İşçiler yorgun değil. Bugün işi bitirecekler. Don’t drink coffee now. You won’t sleep easily. Şimdi kahve içme. Kolayca uyuyamayacaksın.
They are not well. They will not come with us. Onlar iyi değiller. Bizimle gelmeyecekler. When I am ready,I will call you. Hazır olduğumda, seni arayacağım. In 2023, population of Turkey will be doubled. 2023 te Türkiye nüfusu ikiye katlanacak.
Oh, No. I will call him immediately. Do you know Ali is ill? Ali’nin hasta olduğunu biliyor musun? Oh, No. I will call him immediately. Hayır. Hemen onu arayacağım. The door is open. Ok. I will shut it. Kapı açık. Tamam kapatacağım onu. Would you like to drink ayran? Ayran içmek ister misiniz? No, I will drink tea. Hayır, Çay içeceğim.
I am too late. I will take a taxi. Çok geciktim. Taksi tutacağım. Please help me. Ok. I will help you. Lütfen yardım et bana. Tamam. Sana yardım edeceğim. I’m not ready yet. But I will be ready in a minute. Henüz hazır değilim. Ama bir dakika içinde hazır olacağım.
Drink this medicine. You will feel better. Bu ilacı iç. Kendini daha iyi hissedeceksin. Go to bed early. You will have an important exam tomorrow. Erken yat. Yarın önemli bir imtihana gireceksin. Have a nice holiday. İyi tatiller. Thank you. I will send you postcard. Teşekkür ederim. Sana kartpostal göndereceğim.
Will change : değişECEK Change : değişmek Will change : değişECEK Our natural environment will change doğal çevremiz değişecek In the future : gelecekte Our natural environment will change in the future. Gelecekte çevremiz değişecek. Increase : artmak Will increase : artacak Global warming : Küresel ısınma Global warming will increase. Küresel ısınma artacak.
Will change : değişecek Global warming will change the climates. Change : değişmek Will change : değişecek Global warming will change the climates. Küresel ısınma iklimleri değiştirecek. Be low : düşük olmak Will be low : düşük olacak The temperature will be low at nights. Sıcaklık geceleri düşük olacak.
The temperature will be hot during the day. Sıcaklık gün boyunca sıcak olacak. There will be acid rain all over the world. Dünyanın her tarafında asit yağmurları olacak.
Earthquakes will change the shape of the continents. Depremler kıtaların şeklini değiştirecek. There will be new kinds of animals and plants in the future. Gelecekte yeni (tür) hayvanlar ve bitkiler olacak.
People will have enough technology to survive. İnsanlar hayatta kalmak için yeterli teknolojiye sahip olacaklar. People will travel in space easily. İnsanlar kolayca uzayda seyahat edecekler.
Life will PROBABLY be boring. Yaşam MUHTEMELEN sıkıcı olacak. PERHAPS Everything will be better in the future. BELKİ her şey gelecekte daha iyi olacak.
People will take vacation on the moon. İnsanlar ayda tatil yapacak. PERHAPS People will live longer in the future. BELKİ İnsanlar gelecekte daha uzun yaşayacak.
Robots will PROBABLY do housework. Robotlar MUHTEMELEN ev işlerini yapacak. PERHAPS Robots will have a major role in education. BELKİ robotlar eğitimde önemli bir röle sahip olacaklar.
The future of humanity will SURELY be good. İnsanlığın geleceği KESİNLİKLE iyi olacak. New inventions will change our lives. Yeni buluşlar hayatımızı değiştirecek.