TÜRKİYE’ DE EĞİTİM REFORMLARI İLKÖĞRETİM REFORMU (8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM) HAZIRLAYAN BAHRİYE ECE HÜSNİYE ERDAL
İLKÖĞRETİM NEDİR? İlköğretim 6-14 yaş grubundaki öğrencilere temel beceri kazandırarak onları hayata ve bir sonraki eğitim kurumlarına hazırlayan bir eğitim devresidir.
Türk toplumunda ilköğretim kuruluşlarının ortaya çıkması, Türklerin İslam dini içindeki gelişimi sırasında olmuştur.
Anadolu Selçuklularında ve beyliklerinde ilköğretim düzeyinde mektep ve küttap denilen kurumlar bulunmaktaydı. Bu kurumlarda okuma-yazmanı yanında Kur’an, din ve aritmetik eğitimi verilirdi. Bu kurumlarda görev yapan öğretmenlere de “Muallim” adı veriliyordu.
Osmanlılarda ilköğretim kurumları “Sıbyan Mektebi” olarak adlandırılıyordu. Bu okullar varlıklı kişiler ya da devlet tarafından kuruluyor ve giderlerini de vakıflar karşılıyordu. Bu okullarda temel ders Kur’an idi. Çocuklar Sıbyan mekteplerine istedikleri zaman başlayabiliyorlardı (Akyüz, 1999).
Türk ilköğretim sisteminde 19. yy’da büyük değişmeler olmuştur Türk ilköğretim sisteminde 19.yy’da büyük değişmeler olmuştur. 1824 yılında II. Mahmut döneminde çıkarılan fermanla, İstanbul’da eğitim zorunlu hale getirilmiştir. 1869 yılında çıkarılan “Maarif-i Umumiye Nizamiyesi” ile ilköğretim tüm ülkede zorunlu hale getirilmiştir. Bu dönemde devlet okulları da açılmıştır (Sezgin, Aslan ve Küçüker, 1999).
MUTLAKİYET DÖNEMİ Mutlakiyet döneminde bazı eğitimcilerin yazdıkları kitaplarla “usul-i cedid” hareketi gelişme göstermiştir. Bu dönemde yeni açılan okullara “mekatib-i iptidaiye, iptidai mektepler, usul-i cedid mektepleri” deniliyordu. 1982 yılında çıkarılan talimata göre İstanbul’da ve kasabalardaki iptidai mekteplerinin ders çizelgeleri şu şekildeydi.
DERSLER 1.SINIF 2.SINIF 3.SINIF Elifba Kur’an-ı Azimüşşan Tecvid İlm-i hal Ahlak Sarf-ı Osmani İmla Kıraat Mülahhas Tarih-i Osmani Muhtasar Coğrafya-yı Osmani Hesap Hüsn-i Hat 12 - 2 3 1 6 5
1904 yılında tüm İptidai Mekteplerindeki ders programı şu şekildeydi: 1.SINIF 2.SINIF 3.SINIF Elifba Kıraat Ecza-yı şerife Yazı İlm-i hal Kur’an-ı Kerim Hesap Tecvid Kavaid ve imla Muhtasar Tarih-i Osmani Ahlaki Kıraat
Meşrutiyet Dönemi 1913 yılında çıkarılan “Geçici İlköğretim Kanunu” ile ilköğretim zorunlu ve parasız hale getirilmiştir. Altı yıla çıkarılan eğitim her biri iki yıl süreli üç devreden oluşmuştur. Programa “Resim-İş, Musiki, Beden Eğitimi, Ziraat, Ev İdaresi, Biçki-Dikiş” gibi dersler eklenmiştir (Sezgin, Aslan ve Küçüker, 1999).
Kurtuluş savaşı yıllarında ülkede 3061 ilkokuldan 581 tanesi kapalı ve bu okullarda 3033 tane öğretmen görev yapmaktaydı (Dinçsoy, 1995). Cumhuriyet ilan edildiğinde ise 4894 ilkokulun, 1054 ilkokul öğretmeni ve 341941 ilkokul öğrencisi bulunmaktaydı (Sezgin, Aslan ve Küçüker, 1999).
3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ülkedeki tüm bilim ve öğretim kurumları Maarif Vekaletine bağlanmış. İlköğretim süresi beş yıla indirilmiştir.
1926 yılında daha önce hazırlanmış olan ilkokul programı yeniden ele alınmış ve daha önce kaldırılmış olan üç devre iki devre yeniden konulmuştur. Birinci devrede “tek kitap” ikinci devrede “çok kitap” esası kabul edilmiştir (Gürkan ve Gökçe, 1999).
Birinci Milli Eğitim Şurası’nda (1939); Üç sınıflı köy okulları beş sınıfa çıkarılmış. Okul ders kitaplarında tek tip kitap sistemine gidilmesi teklif ve kabul edilmiş. Okullarda derslerin öğleden önceye alınması konusunda yapılan öneriler kabul edilmiştir.
İkinci Milli Eğitim Şurasın’da (1943); Ahlak, Türkçe ve Tarih eğitim programı geliştirilmiştir (Ültanır, 2000).
Milli eğitim Şurası’nda (1949); Eğitim öğretime ilişkin demokratik esasların gözden geçirilmesi ve 1948-1949 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanan ilkokul programının incelenmesi konuları ele alınmıştır.
Milli Eğitim Şurası’nda (1953); İlkokullarda sağlık konusu ile ilgili alınması gereken tedbirlerin tespiti, İlköğretim kanun tasarısının incelenmesi ve zorunlu ilköğretimin planlanması, İlkokul programının yeniden gözden geçirilmesi, Yeni ilkokul yönetmeliği tasarısının incelenmesi konuları üzerinde durulmuştur (Ültanır, 2000).
1961 programında önceki programlardan farklı olarak haftalık ders dağıtım çizelgelerinde “planlama, değerlendirme ve eğitsel çalışmalar” için belirli bir zaman ayrılmıştır.
Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1963-1967); İlköğretim, önümüzdeki on beş yıl içinde okul çağındaki nüfusun her birine okul imkanı sağlaması, toplumsal bir hedef olarak alınmıştır. 1961 yılında %70 olan ilkokul okullaşma oranı 1972’de %100’e çıkarılması hedeflenmiştir.
1968 programında derslerin amaçlarının davranışa dönüştürülmesi için yakın çevre, öğretimde toplumsallaştırma, konular ve üniteler gibi esaslar üzerinde durulmuştur.
Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (1968-1972); İlköğretim okul çağındaki bütün nüfusu kapsaması, Temel eğitimin okul öncesi ve ilköğretimi içine alması, Yatılı ilköğretim bölge okullarının yaygınlaştırılmasına ağırlık verilmesi, Programların yeniden düzenlenmesi, bu planda belirlenen politikalar arasında yer almaktadır.
1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitim Sistemi yeni baştan düzenlenmiştir. Bu kanunla Türk Milli Eğitim Sistemi örgün ve yaygın eğitimden oluşmuştur. İlköğretim beş yıllık ilk ve üç yıllık ortaokullar birleştirilerek “8 Yıllık Temel Eğitim” adını almıştır. Bu kanuna göre temel eğitim 7-14 yaş arası çocukları kapsamaktadır.
Beş Yıllık Kalkınma Planı (1973-1977): Temel eğitimin sekiz yıla çıkarılıp, bunun kentlerde ve merkezi köylerin tamamında uygulanmasına yer verilmiştir. BEŞ YILLIK KALKINMA PLANINDA (1979-1983); İlköğretim; ana sınıfı, ilkokul ve ortaokulu kapsayan eğitim kademesi olarak tanımlanmış ve ilkokullarda okulsuzluk sorunu çözüldüğünden ikili öğretimin azaltılması hedeflenmiştir.
Milli Eğitim Şurası’nda (1981); Türk milli eğitim sisteminin Atatürk İlkeleri doğrultusunda bütünleştirilmesini öngören bir model geliştirilmiştir. Bu modele göre ilk ve ortaokul programları temel eğitim programları halinde bütünleştirilmektedir.
Milli Eğitim Şurası’nda (1996); İlköğretim ve yönlendirme Ortaöğretimde yeniden yapılanma gibi konular üzerinde durulmuştur. Bu şurada temel eğitim kavramı yerine ilköğretim kavramının kullanılması İlköğretimin sekiz yıl zorunlu eğitim olarak uygulanması 8 yıl sonunda tek bir diploma verilmesi, 8 yıllık ilköğretim uygulamasına geçilmeden önce ilköğretimin amaçlarının ve ders programlarının bütünlük ilkesine uygun olarak yeniden düzenlenmesi, 6., 7. ve 8. sınıflarda seçmeli derslere işlerlik kazandırılması gibi kararlar alınmıştır.
Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000); Zorunlu eğitimin Eğitim Birliği Yasası çerçevesinde sekiz yıllık ilköğretim olarak uygulanmaya başlaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını belirten ilk plandır.
Hükümet Programları Zorunlu Eğitim Meselesi: Hükümet programlarında "ilköğretim" tabiri ilk defa İnönü Hükümeti (1961-1962) programında kullanılmıştır. 12 Mart Muhtırası sonucu kurulan I. Erim Hükümeti programında; "zorunlu öğretim süresinin ileride bütün yurda yayılmasına hazırlık olarak çok yönlü öğretim yapan ve öğrenciyi hem üst okullara hem de çalışma hayatına hazırlayacak 8 yıllık okulların deneme olarak kurulmaları için gerekli hazırlıklara hemen başlanacaktır" denilmiştir. Bu ifadeler bize, ülkemizde ciddi manada 8 yıllık temel eğitim (ilköğretim) okulları ile ilgili planlamanın ilk defa I. Erim Hükümeti tarafından yapıldığını göstermektedir.
1972 tarihinde Ferit Melen tarafından kurulan hükümet programında da "ilkokulların 8 yıla çıkarılması çalışmalarına devam edileceği" ifade edilmiştir. V. Demirel Hükümeti (1977-1978) ve Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan hükümet programında ilköğretimin 8 yıl olacağı ibaresi yer almıştır. Necmettin Erbakan başkanlığında kurulan 54. hükümet programında ise; "Zorunlu Eğitim 8 yıla çıkarılacak, öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerine göre çeşitli meslek alanlarında eğitim görebilmeleri için ilköğretimin 2. kademesinde yönlendirme sistemine işlerlik kazandırılacaktır" denilmektedir.
18 Ağustos 1997 yılında çıkarılan 4306 sayılı yasa ile Türkiye’ de “ilköğretim kurumlarının sekiz yıllık okullardan oluşması, bu okullarda kesintisiz eğitimin yapılması ve bitirenlere ilköğretim diploması verilmesi” hükmü getirilmiştir.