OLGU 2 64y, kadın, evhanımı, Batman ilinden başvurmaktaydı. 20 yıldır orta persitan astım ve rinosinüzit tanısı olan hasta astımı yıllar içinde kontrole girerek tedricen azalmıştı. 5 yıldır hasta ihtiyacının kalmadığını düşünerek astım ilaçlarını kesmişti. Özgeçmişte hipertansiyonu vardı ve antihipertansif tedavi almaktaydı.
Hasta beş yıl aradan sonra tekrar astım ile ilgili şikayetlerinin gündeme gelmesi nedeniyle kliniğimize başvurmuştu. Son 4 aydır öksürük, hırıltı ve nefes darlığı nüksetmişti, geceleri de öksürükten uyuyamıyordu. Hastanın astımını agreve edecek tüm risk faktörleri gözden geçirildi; infeksiyon, reflü, stres, ilaç yan etkisi, kalp yetmezliği, evde hayvan besleme, hobi, evin ısınması vs. gibi konular ayrıntılı sorgulandı. Astımı agreve edecek risk faktörü belirlenemedi.
Hastaya son 4 ay içinde hayatında herhangi bir değişiklik oldu mu diye soruldu? Yaklaşık 6 ay önce şehir merkezinde, ikinci katta meydan manzaralı yeni bir eve taşınmıştı. Peki ama astımı niye yeniden alevlenmişti? Nedeni her gün meydanda olan gösterilerde kullanılan biber gazı idi. Ev artık sürekli biber gazı kokuyordu. Eve misafir olarak gelenler bile durumdan rahatsız idi. Hastaya tekrar düzenli astım ve rinosinüzit tedavisi başlandı. Evlerini değiştirmeleri önerildi.
OLGU 3 52 y, erkek, esnaf, Van’dan başvurmakta idi. Van merkezde kırtasiye dükkanı işletmekteydi. Son 10 yıldır hafif persistan astım ve persistan rinosinüzit tanısıyla takip ediliyordu. İnhale steroid ve montelukast tedavisi almakta idi. Bize başvurmadan 50 gün önce nazal polipektomi ve septoplasti ameliyatı olmuştu. Ameliyattan fayda görmüş ve yakınması yoktu.
Dükkanı il merkezinde olduğundan son yıllarda biber gazından çok etkilendiğini ifade etti. 1,5 yıldır sesi çatallı çıkıyor; konuşurken ve şarkı söylerken de detone oluyordu. Biber gazı ile temas sonrası ses kısıklığı 2-3 hafta devam etmekte ve oral steroid kullanmadan düzelmemekteydi. Müzik ile ilgilenen ve Türk Sanat Müziği Derneği’nde solist olan hasta artık sesi detone olup, çatallı çıktığı için bu durumdan çok rahatsız idi.
OLGU 4 62 y, kadın, evhanımı, Ankara’dan başvurdu. Samter Sendromu tanısıyla 2006 yılından beri kliniğimizde takip edilmekteydi. 27 yıldır astım tanısı vardı. Kasım 2008’de astım şikayetlerinde kötüleşme olması nedeniyle başvurdu. Astımın kötüleşme sebebi araştırılırken bu dönemlerde evde biber kuruttuğu öğrenildi fakat atak sebebi olarak düşünülmedi. Hastaya kısa kür oral steroid tedavisi verildi, inhale steroid dozu arttırıldı, montelukast eklendi.
Aynı şekilde 2009 yılının eylül ayında astımının alevlenmesi nedeniyle oral steroid kullanması gerekti. 2013 ekimde yine nefes darlığı ve hırıltı şikayetinde artış oldu. İnhaler steroid dozu arttırıldı ve kısa kür oral steroid tedavisi eklendi. Eylül 2014’te yine astımının kötüleşmesi nedeniyle geldi. Hasta artık astımının kötüleşme sebebini kendisi bulmuş ve evde biber kurutup öğütürken yakınmalarının arttığını anlamıştı.
Kısa kür oral steroid tedavisi ile tam düzelme olmadığı için uzun süre oral steroid kulllanması gerekti. Hastayı geriye dönük değerlendirdiğimizde her sene sonbaharda bu nedenle astım alevlenmesi yaşadığı anlaşıldı. Öyküsünde her sene sonbaharda evde ‘Arnavut Biberi’ kurutup sonrasında öğütürken astımının kötüleştiği ve bu dönemlerde kısa kür oral steroid kullanma ihtiyacı olduğu anlaşıldı. Önlem olarak evde biber kurutulup öğütülmemesi önerildi.
TEŞEKKÜRLER…….