Diş Hekimliği ve Eczacılık Bölümleri İstatistiksel Yöntemlerin Tıp ve Sağlık Alanlarında Kullanımına Yönelik Eğitim Biyoistatistik Yrd. Doç. Dr. Mesut KARAHAN TRAVNİK ÜNİVERSİTESİ Diş Hekimliği ve Eczacılık Bölümleri
Yrd.Doç.Dr. Mesut KARAHAN Amaç: İstatistik ve Biyoistatistik kavramlarının tanımlanması, Dişhekimliği ve Eczacılık (Sağlık Bilimleri Fakültesi) alanında kullanılan temel istatistik yöntemler hakkında uygulamalı bilgilerin kazandırılması.
Faydalanılacak Kitaplar: BİYOİSTATİSTİK: Prof. Dr. Kadir SÜMBÜLOĞLU Prof. Dr. Vildan SÜMBÜLOĞLU BİYOİSTATİSTİK: Prof. Dr. Kazım ÖZDAMAR BİYOİSTATİSTİK: Prof. Dr. İsmet KAN 3 Saat teorik (Haftada) Arasınav % 40 ve Final %60 Quiz YOK!
Arasınav/Final Tanım Çoktan seçmeli Probleme dayalı
HAFTALIK KONULAR VE İLGİLİ ÖN HAZIRLIK SAYFALARI BİYOİSTATİSTİK HAFTALIK KONULAR VE İLGİLİ ÖN HAZIRLIK SAYFALARI Hafta Konular Ön Hazırlık 1.Hafta Tarihçe ve temel tanımlar 2.Hafta Frekans Dağılımları ve tabloları 3.Hafta Konum ve Yaygınlık ölçüleri 4.Hafta Tablo ve Grafik Yapım Yöntemleri 5.Hafta Teorik Dağılımlar (Normal Dağılım ve Binom un Normale Yaklaşımı) 6.Hafta Önemlilik Testlerine Giriş 7.Hafta İki Ortalama Arası Önemlilik Testi 8.Hafta Ara Sınav 9.Hafta İki Eş Arası Ve 2 Yüzde Arası Farkın Önemlilik Testleri 10.Hafta İki eş arası önemlilik testi 11.Hafta Varyans Analizi 12.Hafta Ki-Kare Analizi 13.Hafta Basit Doğrusal Regresyonda Hipotez Testi ve Güven Aralığı 14.Hafta Korelasyon Analizi 15.Hafta Final Sınavı
İstatistiğe Giriş İstatistik ve Biyoistatistiğin Tanımları Araştırmalarda Biyoistatistiğin Önemi Temel İstatistik Tanımları Veri Tipleri ve Özellikleri
Statista Status Statazien İstatistik Nedir? Statista Status Statazien
İstatistiğin Tanımı Alman istatistikçi Eugel, 1896'da La Haye'de Uluslar arası istatistik kongresinde, istatistiğin 180 değişik tanımı bulunduğunu belirtmiştir. İstatistik sözcüğü iki anlamda kullanılmaktadır: a- Çoğul olarak kullanıldığında, sistemli bir biçimde toplanan sayısal bilgileri belirtir. b- Tekil anlamda kullanıldığında, belirli bir amaç için gerekli verilerin toplanmasını, toplanan verilerin değerlendirilmesini ve değerlendirme sonucu karara varılmasını sağlayan yöntemler topluluğu olarak tanımlanabilir.
İstatistiğin Tarihçesi Yazının kullanılmadığı çok eski çağlarda bile, avcılıkla, çobanlıkla ve tarımla geçinen ilkel topluluklarda, bir takım simgeler kullanılarak hayvanların ve tarım ürünlerinin sayıldığı anlaşılmıştır. Sardunya adasında yaşamış olan ilk insanlardan kalma Nuraghi denilen anıt duvarları üzerinde bulunan simgelerin tarım ve av ürünlerinin sayısını belirttiği bilinmektedir.
İstatistiğin Tarihçesi Eski Mısır anıtlarında, Mısırlıların ticaret istatistiklerine ve nüfus sayımlarına ilişkin belgeler bulunmuştur. Bu belgelerden, Mısırlıların ailedeki bireyleri sayarak polis kütüklerine kayıt ettikleri, ikinci soy zamanında iki yılda bir, yedinci soy zamanında her yıl parasal ve askeri amaçlarla sayım yaptıkları anlaşılmıştır. Musa'nın Tevrattan önce yazılmış olan Pentateuco adlı kitabında Sina çölünde İsrail oğullarının nüfus sayımından söz edilir. Asur kralı Asurbanipal’ın kitaplığında memurların dereceleri, illere göre ürün miktarları vb. gösteren belgelere rastlanmıştır. İstatistiğin Tarihçesi
İstatistiğin Tarihçesi Konfiçyüs tarafından İ.Ö. 550 yılında yazılan “Şin-King” adlı kitapta Çin kralı Yao'nun İ.Ö. 2238 yılında tarım, endüstri, ve ticaret istatistikleri toplattığı anlatılmaktadır. Çin'de İ.Ö. XII. yüzyıldan sonra düzensiz aralıklarla bu tür istatistikler sürdürülmüştür. Eski Yunan'da İ.Ö 377 yılında Atina'da vatandaşlık hakkını taşıyanlar ve taşımayanlar bir sayımla saptanmıştır. Yine Atina'da İ.Ö. 313 yılında Demetria Falero tarafından ergin erkeklerin sayımı yapılmıştır. İstatistiğin Tarihçesi
İstatistiğin Tarihçesi İstatistiklere ençok önem veren devletlerden biri de Roma'lılar olmuştur. İ.Ö. 443 yılında Servius Tullus tarafından beş yıl ara ile sayımlar yapılması karar altına alınmış ve sayımları yapmak üzere örgüt kurulmuş, sonraları bu aralıklar 10-15 yıla yükseltilerek 600 yıl düzenli bir biçimde sayımlar yapılmıştır. Bu sayımlarda her Roma'lı adını, baba adını, köle ise bırakan kimseyi, doğum yerini, aile bireylerini, sahip olduğu köle sayısını, servetini ve öteki mallarını Censor denilen sayım memuruna bildirmek ve andiçmek zorundadır. İlk çağlarda bazı Yunan ve Roma tarihçileri, ordunun varlığı, savaş giderleri, veba salgını, çeşitli yaşlara karşı gelen ortalama yaşam hakkında bazı verilere rastlandığını yazarlar.
İstatistiğin Tarihçesi Orta Çağ İngiltere kralı Richard (1027 - 1087) tarafından 1083-1086 yılları arasında bir çeşit toprak ve tarım sayımı yapılmıştır. Sayım sonuçları Doomsday book adı verilen bir kütüğe geçirilmiştir. Burada 34 kontlukta toprak sahibinin adı, toprağın yüzölçümü kullanılış amacı, köleler, hayvanların sayısı gibi özellikler saptanmıştır. Ortaçağda şehirlerin nüfusu sayılmaya başlanmış, 1449 yılında Nurenberg şehrinin nüfusunun da sayıldığı bilinmektedir. Başlıca besin maddeleri patates, mısır ve pirinç olan, tekerlekli aracı henüz bilmeyen, taştan çekiçlerle iş gören, çivi yerine ip kullanan İnka’larda basit ancak düzgün istatistikler tutulmakta idi. Bu istatistikler devlet merkezinde toplanır ve bilgilere göre üretim ve tüketimi dengelemek için önlemler alınırdı. Yol kenarlarında yaklaşık 10 yıllık besin depolarının bulundurulduğu anlaşılmıştır. Bu önlemler nedeniyle İnka devleti kıtlıkla karşılaşmamıştır. İstatistiğin Tarihçesi Orta Çağ
İstatistiğin Tarihçesi Yeni ve Yakın Çağ Yeni ve yakın çağlarda istatistikler daha önem kazanmıştır. Devlet gelir ve giderlerinin çizelgelere geçirilmesi maliye istatistiklerinin temelini oluşturmuştur. Fransa'da başbakan emriyle 1665 yılında dış ticaret istatistiklerinin düzenlenmesine başlanmış ve 1713 yılında bu işle görevli bir büro kurulmuştur. 1800 yılında Napolyon'un genelgesi ile suç istatistikleri toplanmış, 1801 yılında Fransa'nın tümünü kapsayan genel nüfus sayımı yapılmış, 1833 yılında da istatistik bürosu kurulmuştur. İngiltere'de Napolyon savaşları sırasında bütçe açığını kapatmak için vergiler getirilmek istenmiş, bu amaçla toplum hakkında bilgiler toplanmak için sayımlar yapılmıştır. Sayımları yürütmek için 1832 yılında istatistik bürosu kurulmuştur. Bu büro, benzer kuruluşların ilki olarak bilinmektedir.
İstatistik Yöntemlerin Tarihçesi İstatistik yöntemler, istatistiklerin toplanmasından çok sonra ortaya çıkmıştır. Sokrat, Aristo, Heredot yayınlarında, yöneticilerin istatistiklerin incelenmesine geniş yer vermeleri gerektiğini belirtmektedirler. Ulpiano yayınında, yaşlara karşılık gelen ortalama yaşamdan söz etmekte, Philiano yayınında, Roma'nın ulaşım yollarının gelişmesine ilişkin bilgiler vermektedir. Bilim adamları 17.yy'da, sayım sonuçları üzerinde çalışmaya ve yığın olaylarla ilgilenmeye başlamışlardır. Bu yüzyılın ortalarına doğru, istatistiğin ayrı bir bilim dalı olarak benimsendiği ve geliştiği görülmektedir. İlk gelişmeler Almanya'da, ikinci gelişme bundan bağımsız olarak İngiltere'de oluşmuştur. İstatistik Yöntemlerin Tarihçesi
İstatistik Yöntemlerin Tarihçesi 17. yy’da bulaşıcı hastalıklarla savaşta, hasta sayısı, hastalığın yayıldığı bölgeler, yakalanma yaşı ve cinsiyet gibi konularda sayısal veriler toplanmış, bu verileri karşılaştırma ve yorumlama girişimleri başlamıştır. Astronomi bilgini Edmund Halley (1656-1742), Breslav şehrinin doğum ve ölüm bilgilerini inceleyerek çeşitli yaşlardaki insanların ölüm olasılıklarını bulmuş ve bir ölüm hızı tablosu düzenlemiştir. Bu tablo, yaşam sigortasının temelini oluşturur. İtalyan Pacioli (1445-1514), Cardano (1501-1576) zar ve şans oyunları konusunda yazı yazmışlardır. Galileo (1564-1642) yayınlarından fizik ve astronomi bilimlerindeki buluş ve görüşlerinde olasılığı sezmiş oluğu görülmektedir. Fransız şovalye Antoine Combould, şansta gerçekleşme olasılığını öğrenmek istemiş, Fransız matematikçi Blasie Pascal (1623-1662)’a sormuş, Pascal da matematikçi Pierre Fermat(1601-1665) ile mektuplaşmış, böylece olasılığın temelleri atılmıştır. İstatistik Yöntemlerin Tarihçesi
İstatistik Yöntemlerin Tarihçesi Bugünkü anlamda olasılık, İsviçre’li matematikçi Jacob Bernouilli (1654-1705) tarafından ‘Ars conjectanti’ adlı yayında yer alan olasılık kuramı üzerine kurulmuştur. Fransız matematikçi Poisson (1781-1840) olasılık kuramının kapsamını genişletmiştir. Karl Pearson (1857-1936) olasılıkla ilgili trigonometri ve normal dağılım eğrisi denklemlerini deneylerle yinelemiştir.
İstatistik Herhangi bir konuyu incelemek amacıyla çalışmanın/araştırmaların planlanmasını, verilerin toplanmasını, değerlendirilmesini ve bir karara varılmasını sağlayan bilimdir.
İstatistik konu olarak tanımlayıcı istatistik ve çıkarımsal istatistik olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Tanımlayıcı istatistik: Elde edilen verilerin sınıflandırılması, ortalama ve yaygınlık ölçülerinin hesaplanması, tablo ve grafiklerle sunulmasını içerir. Çıkarımsal istatistik: Örneklemden elde edilen bulgular yardımıyla evren hakkında kestirimde bulunma, hipotezleri test etme ve karara varma gibi konuları içerir.
Kitle (Evren) Örneklem Araştırma kapsamına giren aynı özellikleri taşıyan birimlerin tümüne denir. Kitlenin büyüklüğü araştırmanın özelliğine göre değişir. Örneklem Bir kitleden, örnekleme yöntemlerinden yararlanarak seçilen aynı özellikleri taşıyan bir grup birimin oluşturduğu topluluğa denir.
Örnekleme Evrenden örnek seçmek amacıyla geliştirilen çeşitli yöntemler vardır. Uygun yöntemlerle evrenden örneklem seçme işlemine “örnekleme” denir.
Parametre Evreni tanımlamak için kullanılan ölçülere parametre denir. İstatistik Örneklemi tanımlamak için kullanılan ölçülere istatistik denir.
Evren ve Örneklem için Tanımlayıcı İstatistiklerin Gösterimi Gözlem Sayısı Sx Standart Hata 2 S2 Varyans S Standart Sapma P p Oran µ Ortalama Evren (Parametre) Örneklem (İstatistik) Tanımlayıcı Ölçüler
Değişken Değişik değerler alan herhangi bir özelliğe değişken denir. Örneğin, boy uzunluğu, yaş, öğrenim düzeyi vb. kişiden kişiye değişen değerler olduğu için değişken olarak adlandırılır.
Veri İncelenen konuya açıklık getirmek amacıyla toplanan bilgiler, belgeler, ölçümler, ... vb.
Veri Tipleri Veriler genel olarak nitelik veriler ve sayısal veriler şeklinde iki gruba ayrılarak incelenirler. 1. Nitelik veriler Bireylerin sahip olduğu belli özelliklerin sınıflara ayrılarak belirtildiği verilerdir. Örneğin, cinsiyet, medeni durum, başarılı-başarısız gibi. Nitelik verilerde belli bir sıralama söz konusu ise (kötü-orta-iyi-mükemmel gibi) bu tür verilere sıralanabilir (ordinal) nitelik veriler denir. Böyle bir sıralama yoksa bu tür verilere sınıflanabilir (nominal) nitelik veriler denir.
2. Sayısal Veriler Sayısal veriler kesikli ve sürekli sayısal veriler olarak iki alt gruba ayrılır. Kesikli sayısal veriler, belirli bir aralıktaki tam sayıları alan veri türüdür. Örnek: Sınıftaki öğrenci sayısı, Sürekli sayısal veriler, ölçümle belirtilirler ve bir aralıktaki bütün değerleri alırlar. Örnek: Boy uzunluğu, yaş, günlük kalsiyum tüketim miktarı(mg) gibi.
Biçiminde sınıflandırarak nitelik veriye dönüştürebiliriz Nitelik Veriler ve Sayısal Veriler Arasındaki İlişki Hem kesikli sayısal veriler hem de sürekli sayısal veriler bazen nitelik veri olarak ifade edilebilirler. Örneğin sürekli sayısal bir veri olan vücut kitle indeks verisini 10,0 - 19,9 20,0 - 27,5 27,6 - 30,0 30,1 - 40,0 40,1 ve üzeri Düşük kilolu Normal kilolu Hafif kilolu Orta kilolu Aşırı kilolu Biçiminde sınıflandırarak nitelik veriye dönüştürebiliriz
Temel Kavramlar Veri kelimesi Latince’de “gerçek”, “reel” anlamına gelen “datum” kelimesine karşılık gelmektedir. “Data” olarak kullanılan kelime ise “datum” kelimesinin çoğuludur. Her ne kadar kelime anlamı olarak gerçeklik temel alınsa da her veri mutlaka somut gerçeklik göstermez. Kavramsal anlamda veri, kayıt altına alınmış her türlü olay, durum, fikirdir. Bu anlamıyla değerlendirildiğinde çevremizdeki her nesne bir veri olarak algılanabilir.
Temel Kavramlar Enformasyon (Information), veri kavramının tanımından yola çıkıldığında, piramiddeki ikinci basamaktır. Yani verilerin ilişkilendirilmiş, düzenlenmiş, işlenmiş halidir. Bu haliyle enformasyon, potansiyel olarak içinde bilgi barından bir veri halindedir. Bilgi (Knowledge), bu süreçteki üçüncü aşamadır. Enformasyonun alıcı için taşıdığı anlamdır. Diğer bir deyişle alıcının bir fonksiyonudur. Enformasyonun, bilgiye dönüşmesi, bireyin onu algılaması, özümsemesi ve sonuç çıkarmasıyla gerçekleşir. Dolayısıyla bireyin algılama yeteneği, yaratıcılık, deneyim gibi kişisel nitelikleri de bu süreci doğrudan etkilemektedir. Bilgelik (Wisdom) ulaşılmaya çalışılan noktadır ve bu kavramların zirvesinde yer alır. Bilgilerin kişi tarafından toplanıp bir sentez haline getirilmesiyle ortaya çıkan bir olgudur. Yetenek, tecrübe gibi kişisel nitelikler birer bilgelik elemanıdır. Veri, oldukça esnek bir yapıdadır. Temel olarak varlığı bilinen, işlenmemiş, ham haldeki kayıtlar olarak adlandırılırlar. Bu kayıtlar ilişkilendirilmemiş, düzenlenmemiş yani anlamlandırılmamışlardır. Ancak bu durum her zaman geçerli değildir. İşlenerek farklı bir boyut kazanan bir veri, daha sonra bu haliyle kullanılmak üzere kayıt altına alındığında, farklı bir amaç için veri halini koruyacaktır. BİLGELİK BİLGİ ENFORMASYON VERİ
Tanımlar Evren (Kitle): Örneklem: Belirli bir özelliğe sahip bireylerin veya birimlerin tümünün oluşturduğu topluluğa evren (kitle) denir. Örneklem: Örnekleme yöntemlerinden yararlanılarak bir kitleden seçilen, aynı özellikleri taşıyan ve kitleyi temsil edebilecek nitelikteki ve nicelikteki bireylerin oluşturduğu topluluğa örneklem denir. Üzerinde araştırma yapılan kitle bazen sayılamayacak kadar çok birim içerebilir. Bu durumda bu birimlerin tamsayımı mümkün veya gerekli olmayabilir. Mümkün olsa bile zaman ve maliyet gibi kısıtlayıcılar tam sayımı imkansız kılabilir. Bu gibi durumlarda kitleden örneklem alınarak, elde edilen sonuçlar ile kitle için tahmin yapılabilir.
Tanımlar Parametre: Kitleyi tanımlayan sayısal değerlere parametre denir. Kitle ortalaması, kitle varyansı, kitle korelasyon katsayısı parametreye örnek olarak verilebilir. Veri: Gözlemlerden elde edilen sayısal olan ya da olmayan sonuçlara veri denir. Karakter: Canlılar için kullanılan bir terimdir. Genel anlamda canlının herhangi bir özelliği olarak tanımlanabilir. Canlıların, morfolojik, fizyolojik, psikolojik, biyokimyasal ve estetik özellikleridir. Faktör: Çevre özellikleri için kullanılan bir terimdir.Örneğin, hava sıcaklığı, havadaki nem oranı, rüzgar hızı vs.
Tanımlar Değişken: Birimlerin farklı değerler alabildikleri nitelik ya da niceliklerine değişken denir. Bir değişken sayısal değerlerle ölçülebiliyorsa, bu değişkene nicel değişken denir. Örneğin ağırlık, boy uzunluğu, bir hastalığın iyileşme süresi gibi. Nicel değişenler, kesikli ve sürekli değişkenler olarak ikiye ayrılır. Belli bir aralıkta her değeri alan değişkenler sürekli değişkenler, her değeri alamayan değişkenler kesikli değişkenler olarak adlandırılır. Örneğin hane halkı sayısı kesikli, hanedeki kişilerin ağırlıkları sürekli değişkenlerdir. Bir değişken sayısal değerlerle ölçülemiyorsa, bu değişkene nitel değişken denir. Bunlara kategorik değişken adı da verilir. Örneğin göz rengi, medeni durum, kan grubu gibi.
(VERİNİN ÖLÇÜM BİÇİMİ)
İstatistik (Tanımlar) İstatistik, verilerin toplanması, organize edilmesi, özetlenmesi, sunulması, analiz edilmesi ve bu verilerden bir sonuca varılabilmesi ile ilgili olarak kullanılan bilimsel metodlar topluluğudur. İstatistik, rasgelelik içeren olaylar, süreçler, sistemler hakkında modeller kurmada, gözlemlere dayanarak bu modellerin geçerliliğini sınamada ve bu modellerden sonuç çıkarmada gerekli bazı bilgi ve yöntemleri sağlayan bir bilim dalıdır. İstatistik, herhangi bir konuyu incelemek için gerekli verilerin toplanmasını, toplanan verilerin değerlendirilmesini ve değerlendirme sonucu karara varılmasını sağlayan bilim dalıdır. Örneklemden elde edilen ölçülerin genel adına istatistik denir.
İstatistik (Temeli) Veriler Toplanmalı Toplanan Veriler Değerlendirilmeli Değerlendirme sonucu Karara Bağlanmalı
İstatistik Konuları Tanımlayıcı İstatistik Elde edilen Verilerin Sınıflandırılması, Freakans dağılımlarının yapılması, bu dağılımların ortalamalar, çeyrek ve yüzdelikler, standart sapma vb. ölçülerle tanımlanması ve bulguların tablo ve grafiklerle okuyuculara sunulması… Çıkarımsal İstatistik Örneklemden edinilen bulgularla evren hakkında tahminlerde bulunma, karşılaştırmalar yapma ve kararlara varma işlemleri
BİYOİSTATİSTİK İstatistiksel tekniklerin biyoloji alanında istatistikle ilgili olan problemlerin çözümüne uygulanması biyoistatistiğin konusudur. Biyoistatistik, istatistiğin biyoloji, tıp ve diğer sağlık bilimlerindeki teknolojisidir.
İstatistik Biliminde ÖRNEKLEM Evreni incelemek çoğu kez mümkün değildir. Örneğin 15-49 yaş arası evli kadınların tümü üzerinde bir çalışma yapmak… Evreni incelemek mümkün olsa bile, büyük bütçe, uzun araştırma ve değerlendirme süresi, çok sayıda personel ihtiyacı ve diğer araç, gereç ya da teknik olanaklar gereklidir. Uygun istatistik yöntemin seçilmesi için değişkenlerin ölçüm özellikleri iyi belirlemek gerekir. Kategorik değişkenlere, sayısal değişkenlerde uygulanabilecek istatistik yöntemleri uygulamak gibi hatalara düşmemek için, bu özellik çok önemlidir.
Sağlık Hizmetleri ve BİYOİSTATİSTİK Bir sağlık personelinin güvenilir verilere ve istatiksel yöntemlere neden ihtiyacı vardır? Görevini başarılı bir biçimde yürütebilmesi; Verdiği kararlarda isabetli olması Hizmetlerini etkin ve uygun biçimde planlayabilmesi Yaptığı araştırmaları bilimsel bir temele oturtabilmesi İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, uygunu uygun olmayandan, başarılıyı başarısızdan ayırt edebilmesi Bu sebepler ile günümüzde biyoistatistik sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez bir öğesi olmuştur.
Sağlık Hizmetleri ve BİYOİSTATİSTİK Biyoistatistiğin Kullanımı için birkaç örnek Hizmet Planlamasında Toplumsal Değişimlerin incelenmesinde Tanı ve Tedavi İşlemlerinde Koruyucu Hizmetlerde Biyolojik, Morfolojik ve Fizyolojik Özelliklerin Tanımlanmasında Hizmet Göstergesi Olarak Bilimsel Araştırma ve Çalışmalarda
Hizmet Planlamasında Kullanım Sağlık hizmetlerinin saptanan amaçlara en kısa ve en ekonomik yoldan ulaşabilmesi için örgütlenme, uygulama ve yeniden düzenleme aşamalarının uygun biçimde planlanması gerekir. Uygun Planlama için temel öğe: Güvenilir Veri elde etmek Örnek: Bir Sağlık Ocağının açılması yada Hizmetinin Geliştirilmesi
Toplumsal Değişimlerin İncelenmesinde Kullanım Sağlık personeli sadece hasta bireyleri iyileştirmek değil aynı zamanda sağlam bireyleri korumak ve toplumun birçok sorunlarıyla uğraşmak zorundadır. Güncel sorunlar ve Veriler yetersizdir. Toplumda olabilecek toplumsal, kültürel ve teknolojik değişikleri sezmek, izlemek ve tanımlamak durumundadır. Örnek: Nüfus sayısı ve yapısı Hastalıkların Türleri, Görülme Sıklıkları, Tedavi Yöntemleri, gençlerde kalıtsal biçim bozuklukları Toplumsal Özelliklerdeki hızlı değişim, endüstrileşme
Tanı ve Tedavi İşlemlerinde Kullanım Bir hekimin tanı koyması; Çeşitli değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin analizini ve sentezini yapmaktır Bir hastaya hangi tedavi yönteminin uygulanacağına, uygulanan tedavi yönteminin etkin olup olmadığına, tedavi yöntemine ne zaman başlanacağına, ne kadar süreceğine ve ne zaman kesileceğine istatiksel yöntemler kullanılarak karar verilir.
Koruyucu Hizmetlerde Kullanım Bir toplum yada bireyi hastalıkları azaltma ya da ortadan kaldırmada en etkin ve en ucuz yol nedir? Hastalığa karşı korumak, o hastalığı çok iyi tanımak. Hastalıkların yer, zaman ve kişi özelliklerine göre dağılımlarının incelenmesinde, tanımlanmasında, nedenlerinin araştırılmasında ve alınan koruyucu önlemlerin etkinliğinin ölçülmesinde istatiksel yöntemler kullanılır.
Biyolojik, Morfolojik ve Fizyolojik Özelliklerin Tanımlanması Biyolojide canlı türlerinin sınıflandırılması, tanımlanması ve türlerdeki bireylerin bilimsel olarak ayrımı ancak istatiksel yöntemlerle yapılabilir.
Hizmet Göstergesi Olarak Kullanım Bir mimarın yaptığı binayı herkes görür ve değer yargısına göre eleştirebilir. Sağlık Personeli; Yapabildiklerini, yapamadıklarını, başarılarını yada başarısızlıklarını ancak istatiksel yöntemler yardımıyla görebilir.
Bilimsel Araştırmalarda Kullanım Klinikte, laboratuarda ve alanda yapılan her araştırma bilimsel olmalıdır. Sadece Değerlendirme aşamasında değil, araştırmanın her aşamasında mutlaka başvurulmalıdır. Hazırlık Planlama Veri Toplama Değerlendirme Yorum
Bilimsel Araştırma Ho: Sıfır Hipotezi H1: Alternatif Hipotez Araştırma yapmadan önce en temel olan, araştırılacak bir sorunun (bir hipotezin) varlığıdır. Ho: Sıfır Hipotezi H1: Alternatif Hipotez
Bilimsel Araştırma Daha sonra bu sorunun ne kadar anlam taşıdığı, yani olası cevabın diğer hangi yeni soruları ve araştırmaları gündeme getireceği, pratik kullanım alanlarının neler olduğu, bilgi birikimine (knowledge) ne kadar katkıda bulunacağı, aynı hipotezin daha önce yeterli derecede araştırılıp araştırılmadığı, bulunan sonuçların tutarlılığı gibi sorular gündeme getirilmelidir.
Bilimsel Araştırma Bilimsel bir merak ve bu merakın tatmini, söz konusu soruların yeterince cevaplanamadığı durumlarda günümüzde artık destek bulmamakta ve yayımlanma şansını zorlukla yakalayabilmektedir.
Bilimsel Araştırma Bundan sonraki aşama ise soru/hipotezin nasıl test edileceğidir. Kullanılacak yöntemin bilimsel (yani tekrar test edilebilir, diğer araştırmacılar ve klinisyenler tarafından anlaşılabilir, matematiksel geçerliliği mutabık olunan istatistiksel yöntemlerle incelenmiş) olması gereklidir.
Bilimsel Araştırma Araştırmanın nasıl yapılacağı (uygun finansal destek, denek sayısı, ortam, vs.) daha sonra sorulacak bir sorudur. Yani araştırma sorusunun bilimsel olarak geçerli bir yöntemle nasıl test edileceği sorusunun cevabı aranmadan başlanan çalışmalar pek çok açıdan sıkıntılarla karşılaşacaktır.
Bilimsel Araştırma Bu sıkıntılara örnek olarak; seçilen anket/ görüşme yöntemi/ labaratuar testi/ ilaç dozu vs. sonradan değiştirilmesi, çalışma deseninin bozulması (yeniden başlama), denek sayısı ve/veya finans desteğinin yetmemesi, tanıların yanlış konması, sonuçlara etki eden kofaktörlerin unutulması, eksik data toplanması, zaman ve motivasyon kaybı, araştırmanın bitmemesi ve asla yayımlanmaması vs. sayılabilir.
Bilimsel Araştırma Öncelikle yapılması gereken değişkenlerimizin tanımlanmasıdır. Bilimsel düşüncenin temelinde neden-sonuç ilişkisi yatar. Neredeyse tüm bilimsel araştırmalar da bu ilişkiyi inceler. Sonuç yani bağımlı değişken pek çok faktörden (bağımsız değişken) etkilenir.
Bilimsel Araştırma İdeal araştırma, araştırdığı faktörler dışındaki değişkenlerin sabit tutulduğu araştırmadır. Fakat bunu gerçekleştirmek imkansızdır. Bu sebeple ideale en yakın araştırma incelediği faktörler dışındaki değişkenleri mümkün olduğunca hesaba katar. Araştırmalarda faktör (bağımsız değişken) sayısı arttıkça denek sayısının artması gerekir ve kullanılan istatistiksel yöntem değişir.