ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANA BİLİM DALI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
Advertisements

1.3 DEVLET ŞEKİLLERİ.
GRUP - SUZ REFERANDUM.
YENİ TTK’YA GÖRE ŞİRKETLERİN YAPMALARI GEREKEN SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİKLERİ
Nurcan CİVELEK Yeter ALTUNTAŞ
C)CUMHURİYET'İN BEKÇİLERİNE...
Bütçe Sisteminin Yasal Düzenlemesi
İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Yapılan Değişiklikler
Siyaset Bilimine Giriş
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı: /28750
MONARŞİ: Devlet başkanlığının irsi olarak intikal ettiği devlet şekli olarak tanımlanmaktadır. Monarşik devlet şeklinde hakimiyetin kaynağı veya.
Milliyetçilik, Küreselleşme, Azınlıklar dersi – 7
HUKUKUN KAYNAKLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
HAZIRLAYAN: YUSUF SÜNETCİ 4-B
Anayasal Vergilendirme İlkeleri
1924 ANAYASASI.
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
Hukukun Temel Kavramları
…Tarih Kainatın Vicdanıdır...
ÇAĞDAŞ UYGARLIĞA DOĞRU
Kurulun İnceleme ve Araştırması
6 ÜNİTE YAŞAYAN DEMOKRASİ KURULTAYDAN MECLİSE KONULAR
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HUKUK
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HUKUK Eskişehir Salih Zeki Anadolu Lisesi
DEMOKRATİK YÖNETİM Demokrasi halk idaresi anlamına gelmektedir. Demokrasinin olmadığı toplumlarda insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerler korunamaz.demokratik.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYETÇİLİK
ANAYASA REFERANDUMU’NA NE DİYORUZ ? Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği *İstanbul Barosu Başkanlığı’nın çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.
LİMİTED ŞİRKETİN ORGANLARI
DÜNYA ÜZERİNDE VAR OLAN YÖNETİM BİÇİMLERİ.
ANAYASA HUKUKUNA GİRİŞ
ANAYASA.
1921 ANAYASASI.
VATANDAŞLIK BİLGİSİ ESRA ERİŞ 4-B KONU : YARGI
GENEL BÜTÇE KANUN TASARISI KESİN HESAP KANUN TASARISI
Mustafa ÖZÜNLÜ Kamu Yönetimi Bilim Uzmanı Mart 2015 Ürgüp/NEVŞEHİR
ANAYASA KAVRAMI İnsanların,toplumİnsanların,toplum içinde düzenli bir şekilde yaşamasını sağlayan bir bir YASALAR BÜTÜNÜ BÜTÜNÜ ‘ dür.Bir dür.Bir SÖZLEŞME‘dir.
K ü bra AVCI / / 4-B 3. POZİTİF HUKUKUN KAYNAKLARI Pozitif hukuk kaynaklarını üç başlık altında inceleyebiliriz: Yazılı Kaynaklar Yazısız Kaynaklar.
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi.
Kaynak: Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri mutlaka okunacak
NORMLAR HİYERARŞİSİ.
TİCARET HUKUKU BİLGİSİ
Çocuk Hakları Konusunda Türkiye'de Yapılan Çalışmalar.
Anayasanın Değiştirilmesi
Süleyman Demirel Üniversitesi Aday Memur Temel Eğitimi
Hukuk Başlangıcı Hukukun Yürürlük Kaynakları
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi.
ASLİ KURUCU İKTİDAR:ANAYASALARIN YAPILMASI
Temel HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA
MONARŞİ: Devlet başkanlığının irsi olarak intikal ettiği devlet şekli olarak tanımlanmaktadır. Monarşik devlet şeklinde hakimiyetin kaynağı veya sahibi.
VETERİNER HEKİMLİĞİ MEVZUATI
YASALAR VE ÖZEL EĞİTİM.
ANAYASA REFERANDUMU’NA NE DİYORUZ
MEVZUATLA İLGİLİ KAVRAMLAR
Hukukun TEMEL kavamları
HUKUK BAŞLANGICI 3 PROF.DR.ABDULLAH DEMİR.
Anayasa normlar hiyerarşisinin en üstünde yer alan ve yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlayan temel hukuk kurallarını içerir. ANAYASA.
YARARLANILABİLECEK KİTAPLAR
HUKUKUN KAYNAKLARI Hukukun kaynakları, asıl kaynaklar ve yardımcı kaynaklar olarak ikiye ayrılır. Asıl kaynaklar: Yazılı ve yazısız kaynaklar Yardımcı.
YASAMA FONKSİYONU Maddi Bakımdan Y.F.: Genel, sürekli, objektif ve kişisel olmayan işlemler yapmak, kural koymak Şekli Bakımdan Y.F.: yasama organı.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
1982 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI’NDA İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Prof. Dr. Yasemin KARAMAN KEPENEKCİ Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi.
ÖĞ. gör. Benay KESKİN İŞOĞLU 3. Hafta
I. Anayasa Mahkemesi’nin Yapısı
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
II. Anayasa Mahkemesi’nin «Norm Denetimi» İşlevi
HUKUK BAŞLANGICI 12.
II. «Aslî» ve «Tali» Kurucu İktidar ve Demokratik Anayasa Yapım Süreci
Sunum transkripti:

ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANA BİLİM DALI T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANA BİLİM DALI VATANDAŞLIK BİLGİSİ DERSİ KONU: ANAYASANIN ÖNEMİ ANAYASANIN YAPILMASI VE DEĞİŞTİRİLMESİ HAZIRLAYAN: MEHTAP MÜRTEZAOĞLU 20070077 4/B

ANAYASANIN ÖNEMİ Devletler Açısından Önemi Anayasa devletin şeklini, çatısını saptar ve devlet içindeki muhtelif organların görev ve yetkilerini ve birbirleri ile münasebetlerini, nihayet, ferdin devlet karşısındaki durumunu düzenler. Bütün bu hususları düzenleyen kanun da, anayasadır. Her devletin bir anayasası vardır; hatta devleti anayasanın doğurduğu bile söylenir Anayasa bir devletin kuruluş ve işleyişinin ana esası, sözleşmesidir. Yani o ülkenin kimlik kartıdır. Anayasası olmayan devlet olmaz. Meşruluğun temelidir. Anayasa bir devletin hangi esaslara göre yönetileceğini belirleyen mutlak uyulması gereken hukuk metnidir. Bu yönüyle anayasa direk vatandaşları etkilemez dolaylı yoldan etkiler. Yani Anayasa, devletin fonksiyonunu belirler.

Hürriyetler Açısından Önemi Devletin temel yapısını kuran belge Anayasa’dır. Devletin üç temel organının, yani yasama, yürütme ve yargının kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar Anayasa’da yer alır. Bu organların birbirleriyle olan ilişkileri de Anayasa’ya göre düzenlenir. Bütün bunların ötesinde, devletin kendisine yüklenen görevleri yerine getirmesi için kullanması gereken yetkilerin kaynağı da Anayasa’dır. Hürriyetler Açısından Önemi Anayasaların varlık nedenlerinden biri, devletin temel yapısını, örgütünü ve bu örgütün işleyiş kurallarını saptamak ise, bir başka varlık nedeni de yurttaşların kamu özgürlüklerini göstermek ve güvenceye bağlamaktır . Özgürlüklerin hukukça tanınması anayasaların ortaya çıkışı ile olmuştur. Anayasa aslen bireyi devlet karşısında korumak ve ezdirmemek için ortaya çıkmış üst hukuk normudur. Vatandaşlara bazı temel hak ve güvenceler düzenler. Bu sayede vatandaşların devlet otoritesi karşısında ( yani iktidar erki karşısında) ezilmesini engeller.

Bu bağlamda, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan Anayasa; bireyleri diğer bireylere ve bireyleri devlete karşı koruyan hukuki bir kalkan işlevi görür. Anayasa, yaşama hakkından, düşünce özgürlüğüne; mülkiyet hakkından, çalışma özgürlüğüne insanın yaşamının bir teminatıdır diyebiliriz. Küçük Bir Not: Hammurabi yasaları,M.Ö.1760 yılı civarında Mezopotamya’da yaratılan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş ilk yazılı anayasadır.

ANAYASALARIN YAPILMASI VE DEĞİŞTİRİLMESİ Bir devletin anayasa yapması ya o devletin kökten bir siyasal sistem değişikliği yapmasına bağlıdır ya da hali hazırda olmayan ve yeni kurulan bir devletin ortaya çıkması gerekmektedir. Bu kapsamda, 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa yapmak durumunda kalmış ve yeni bir devlet kurmuştur. 1917 Bolşevik Devrimi ile, yeni ve fakat ilk anayasası olmayan bir anayasa yapan Rusya, yeni bir siyasal ve hukuksal sistemi hayata geçirerek devletin kuruluşunu yenilemiştir. ANAYASA YAPMA YÖNTEMLERİ Anayasacılık tarihinde bugüne kadar işlenmiş olan anayasa yapma ve değiştirme yöntemleri zengin bir çeşitlilik göstermektedir. Bunları üç başlık altında toplayabiliriz: hiyerarşik yöntem, organik yöntem ve sözleşme yöntemi.

Anayasa yapımında hiyerarşik yöntem anayasanın yukarıdan aşağıya demokratik olmayan bir şekilde yapılmasını ifade eder. Bu, bir kişi veya kurul tarafından olduğu kadar temsili olmayan bir meclis tarafından anayasa yapılması durumunu da kapsar. Bir kişi tarafından yukarıdan aşağıya bir şekilde anayasa yapılmasının en tipik örneğini “ferman anayasa” oluşturmaktadır. Keza bir danışma kurulunun veya seçime dayanmayan bir “kurucu meclis” in hazırlık çalışmasına davranan “plebisitçi anayasa” yapımı da hiyerarşik bir yöntemdir. Bu, esas itibariyle, dünyanın Batılı demokrasilerinin dışında kalan bölgelerinde -Türkiye dahil - başvurulan olağan anayasa yapma yöntemidir. Organik yöntemde mevcut anayasal kurumlar tarafından anayasa yapılması veya değiştirilmesi söz konusudur. Burada anayasayı “Tali kurucu iktidar” yapmaktadır. Sözleşme yönteminde anayasa, toplumu temsil eden siyasal güçler, seçilmiş bir kurul veya temsili kurucu meclisler tarafından katılma ve uzlaşma esasları çerçevesinde yapılır. Aşağıdan yukarıya bir şekilde ortaya çıkan bu yöntem tipik demokratik anayasa yapımı yöntemidir. Bununla beraber, uzlaşmaya dayanmaları bakımından “misak anayasa”lar da bu kategoriye girerler.

ANAYASA YAPMA VE DEĞİŞTİRME İKTİDARI: KURUCU İKTİDAR Bir devletin anayasasını yapma veya değiştirme, başka bir deyişle o devletin temel siyasal yapısını belirleme iktidarına “kurucu iktidar” veya “kuruculuk fonksiyonu” adı verilir. Bu anlamda, “kurucu iktidar” ile “kurulmuş iktidar” arasında açık bir fark olduğu göze çarpmaktadır. Kurucu iktidar tarafından yapılan anayasa ile statüleri tespit edilen Devlet organları da kurulmuş iktidardır. Mesela, ikinci Cumhuriyet Anayasamızı yapan kurucu bir meclis bir kurucu iktidar olduğu halde kuruluş tarzı ve yetkileri bu anayasa tarafından düzenlenen Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu birer kurulmuş iktidar veya organdırlar. Kurucu iktidar iki şekilde ortaya çıkmaktadır: Asli (Özgün) Kurucu İktidar ve Tali (Türev) Kurucu İktidar. 1. Asli (Özgün) Kurucu İktidar Özgün kurucu iktidar, hiçbir hukuk kuralı ile bağlı değildir. Bu bağımsızlık içinde bir devleti kuran ve onun Anayasasını ilk kez oluşturan, iktidardır.

Özgün kuruculuk bir devletin kurulması halinde, savaş sonucu ortadan kalkan bir devletin yeniden ortaya çıkması halinde, bir ihtilal ya da darbe sonucu var olan anayasal düzenin ortadan kaldırılması halinde belirir. Bu durumlara sırasıyla örnek verirsek; 1787’de ABD’nin bağımsız bir devlet olması, 2. Dünya Savaşı sonucu Batı Almanya’nın 23 Mayıs 1949 Anayasası ile tekrar yeni bir devlet olarak belirmesi ve 1848’de Fransa, 1917’de Rusya, 1961 ve 1982’de Türkiye anayasaları. Anayasa hukukunda geleneksel bir ayırıma göre, asli kuruculuk monokratik ve demokratik olmak üzere ikiye ayrılıyor. Monokratik Asli Kurucu İktidar: Bu, kaynağını bir tek şahsın iradesinden alan kurucu iktidardır ki, klasik örneğini monarşik kurucu iktidar vermektedir. Monarşik kurucu iktidarın anayasayı tek başına, sırf kendi iradesine dayanarak yapması durumunda ferman anayasadan söz edilir. Bunun pratik anlamı, bir hükümdarın topluma anayasa “bağışlaması” yani kendini anayasayla sınırlamasıdır. Bu ise mutlak monarşiden sınırlı veya meşruti bir monarşiye geçilmek istendiğinin işaretidir.

Misak biçimindeki anayasalar da bir hükümdar iradesinin ürünüdürler Misak biçimindeki anayasalar da bir hükümdar iradesinin ürünüdürler. Ama bu kez monarkın iradesinin karşısında, ona kendini kabul ettirebilen temsili bir organ ya da meclis vardır. Kısaca, artık monarkın iradesine eklenen başlıca bir irade daha ortaya çıkmıştır. Osmanlı Türkiye’sinde Kanun-i Esasi’nin 1908’de yürürlüğe tekrar konması örnektir. Monokratik kurucu iktidarın eski ve klasik şekli olan monarşik iktidar zamanımızda değerini kaybetmiştir. Monokratik kurucu iktidarın zamanımızdaki örneklerini Diktatörlükler vermektedir. Demokratik Asli Kurucu İktidar: Bu, hakimiyetin kaynağının bir tek şahsın iradesi değil, milletin veya halkın iradesi olduğu esasına dayanan kurucu iktidardır. Asli kuruculuk hakkının sahibi halk veya millettir. Demokratik kurucu iktidar biçiminde, halkın anayasa metninin hazırlanmasına ve kabul edilmesine katılması farklı yollardan gerçekleşiyor.

Birincisi, iktidarı belli bir dönemde elerlinde bulunduranların hazırladıkları anayasa taslağını, bir tartışma ortamı yaratmadan “evet” ya da “hayır” ile sonuçlanabilecek bir halk oylamasına sunmalarıdır. Buna plebisit kuruculuk da denmektedir. Burada, demokratik olmayan yöntemlerle hazırlanmış olan bir anayasaya görünüşte meşruluk kazandırmak için halk oylamasına gidilmesi söz konusudur. Buna örnek, Fransa’da Napolyon Bonaparte’ın 1799’da ve 3. Napolyon’un 1852’de halka kabul ettirdikleri anayasalardan mülhem bir deyimde “Bonapartist Anayasacılık” da denmektedir. Türkiye’de de 1982 Anayasası’nın yapılışı tipik örneğidir. Bir üçüncü yol, halkın kurucu meclis seçmesi, bu meclisin hazırladığı anayasanın sonradan halk oylamasına sunulmasıdır. Fransa’da 4. Cumhuriyet Anayasası bunun tipik örneğidir.

2. Tali (Türev) Kurucu İktidar Bir ülkenin anayasasının, o anayasa da belirlenmiş kurallara göre değiştirilmesi iktidarıdır. Burada her şeyden önce, bir anayasanın tümden yeniden yaratılması değil, mevcut bir anayasanın bazı hükümlerinin değiştirilmesi söz konusudur. Üstelik bu değişiklikler, mevcut anayasanın anayasa değişiklikleri için öngördüğü usullere uygun olarak yapılır ve hukuki geçerliliğini bu uygunluktan alır. Bu anlamda tali kurucu iktidar hukuken sınırlı bir iktidardır. Diğer bir deyimle, asli kurucu iktidarın hukuk dışı bir olay olmasına karşılık tali kurucu iktidar tamamen hukuki bir fonksiyondur. Kısaca, yeni bir anayasa yapma iktidarına asli kurucu iktidar, mevcut bir anayasada, yine o anayasanın öngördüğü usullere uygun olarak değişiklik yapma iktidarına ise tali kurucu iktidar denmektedir. Türev kurma fonksiyonu, anayasayı değiştirme yetkisi olduğuna göre, anayasalar, nasıl değiştirileceklerine ilişkin kuralları da içerirler. Çünkü anayasalar değişmez, dokunulmaz metinler olmayıp, zaman içinde, koşullara göre değişikliğe uğrayabilirler.

Anayasaların değiştirilmesine ilişkin olarak, ikili bir ayırım yapılır: yatkın (yumuşak=souple), katı (sert=rigide). Yatkın/ Katı Anayasalar Yumuşak, esnek ya da yatkın anayasa, herhangi bir basit kanunla değiştirilebilen bir anayasadır. Uygulama da önemleri nedeniyle bu tür anayasaların da basit anayasalardan daha güç değiştirilebilir oluşu, basit yasalarla yumuşak anayasa arasında hukuksal açıdan bir hiyerarşi oluşturmamaktadır. Yumuşak anayasa sisteminin benimsendiği bir ülkede türev kuruculuk ve basit yasa koyuculuğu özdeştir. Yumuşak anayasanın maddi anlamda bir anayasa olduğu kabul edilmekte ancak şekli anlamda bir anayasa olarak kabul edilmemektedir. Örneğin yumuşak bir anayasaya sahip olan İngiltere’de, şekli bakımdan bir anayasanın bulunmadığı belirtilmektedir. İngiltere’de olduğu gibi kural olarak geleneksel anayasaların tümü, yumuşak anayasalardır. Ancak 1814 ve 1830 tarihli Fransız anayasalarında olduğu gibi yazılı ama yumuşak olan anayasalar da bulunmaktadır. Bu iki anayasa, nasıl değiştirilecekleri konusunda bir kural içermediklerinden birer yumuşak anayasaydılar. 1922 ve daha sonraki yıllarda anayasadaki bütün siyasal kurumlar, basit yasalarla değiştirilebilmiştir.

Katı anayasa denildiğinde, bir anayasa metni herhangi bir kanunla değiştirilememesi, değiştirilmesi için öteki kanunların yapılmasından daha zor ve farklı usuller anlaşılır. Başka anlatımla, katı anayasa şekli anlamda anayasayla eş anlamlıdır. Örneğin T.C. 1982 Anayasasının 175. ve geçici 9. maddeleri uyarınca, anayasanın değiştirilebilmesi için TBMM üye tam sayısının üçte ikisinin oyu ile mümkün. Öte yandan, anayasanın değiştirilmesine ilişkin teklif ivedilikle görüşülemez. Anayasaların sertliğini sağlamak için biçim ve usul yönünden getirilen sınırlamalar dışında, süre ve içerik yönünden getirilen sınırlamalarla anayasanın sertliği arttırılabilmektedir. Örneğin 1791 Fransız anayasasın da bir değişiklik yapılabilmesi için on yıllık bir sürenin geçmesi koşulu öngörülmüştü. Anayasalar içerikle ilgili sınırlamalar da koyabilirler. Örneğin F. Almanya anayasası Md. 79 f. ll’ye göre Devletin federatif bünyesi, federe devletlerin yasama işlevine katılımı ile anayasanın 1-20. Md.’lerinde yer alan ilkeler değiştirilemez. Katı Anayasaları Değiştirme Usulleri Katı anayasaların değiştirilmesinde genellikle üç aşama söz konusudur: teklif, karar ve onay. Ancak bu aşamalardan sonuncusu olan onay işlemi zorunlu olmayabiliyor.

1.Değişiklik teklifi: Değişiklik teklifi ile ilgili olarak, ülkelere göre farklı usuller uygulanabiliyor. Değişiklik teklifinin yalnızca yürütmeye tanınması: Buna örnek olarak, Fransa ’da 4 Ağustos 1802 Anayasası(m.56) ve 14 Ocak 1852 Anayasasıdır(m.31). -Değişiklik teklifinin yalnızca yasama organına tanınması: Fransa ’da 1791 Anayasası (Böl. 7 m.1), 1848 Anayasası (m.111), ABD Anayasası(m.5) ve Türkiye’de 1924(m.102), 1961 (m.155) ve 1982 (m.175) Anayasalarıdır. -Değişiklik teklifinin hem yasamaya hem de yürütmeye tanınması: Fransa ‘da 1875 (m.8), 1958(m.89), Almanya’da 1949, İtalya ‘da 1947 ve Türkiye ‘de 1876 Anayasası(m.116) dır. -Değişiklik teklifinin halk ya da seçmenlere tanınması: İsviçre ‘de halen yürürlükte olan 1874 Anayasasına göre, yüz bin seçmen imzalı bir istekle, Anayasanın kısmen ya da tamamen değiştirilmesi teklifinde bulunabiliyor(m.120-121) ve bu isteğin halk oylamasına sunulması zorunludur.

2. Değişiklik teklifinin kararlaştırılması: Değişiklik teklifinin hazırlanarak karara bağlanması konusunda başlıca iki usul uygulanıyor. Bazı ülkelerde, anayasa değişikliğine ilişkin metnin yasama organınca karara bağlanıyor. Örneğin, Fransa ‘da 1875, 1946 ve 1958, İtalya ‘da 1947, Türkiye ‘de 1876, 1924, 1961 ve 1982 anayasaları gibi. Ancak hazırlanan metnin karara bağlanabilmesi için genellikle vasıflı bir çoğunluk (üçte iki gibi) aranmaktadır. İkinci usul, anayasa değişiklik teklifinin görüşülerek karara bağlanabilmesi için ayrı bir meclisin toplanmasıdır. Örneğin ABD’nde, Kongre’nin iki meclisinin de üçte iki çoğunlukla ya da federe devletlerin üçte ikisinin yasama meclislerince yapılan anayasa değişiklik teklifi, değişikliği görüşüp karara bağlamak üzere bir convention meclisinin oluşturulması öngörülüyor. Türkiye ‘de 1960 yılında, Anayasayı hazırlamakla görevlendirilen İstanbul Bilim Kurulunun ön-tasarı metninde yer alıyordu(m.191). Buna göre, TBMM anayasa değişikliğini uygun bulduğu takdirde kendiliğinden dağılıyor, yeni seçilen TBMM daha önce hazırlanmış olan değişiklik teklifini karara bağlama yetkisine sahipti.

3. Anayasa değişikliğinin onaylanması: Federal yapılı devletlerde, onaylama aşamasında farklı usuller uygulanıyor. ABD’nde “Convetion” meclisi tarafından karara bağlanan anayasa değişiklikleri, ayrıca federe devletlerin yasama meclislerinin ya da bu amaçla toplanmış meclislerin onayına sunulmaktadır. Federe devletlerin dörtte üçü tarafından onaylanan değişiklik metni Anayasanın bir parçası haline gelmektedir. İsviçre ‘de Federal yasama organınca karara bağlanan anayasa değişikliği metni, hem halk oylamasına hem de ayrıca federe devletlerin oyuna sunulması zorunludur. Her iki durumda da oyların çoğunluğu sağlandığı takdirde anayasa değişikliği onaylanmış sayılıyor. Bu oylama biçimine çift çoğunluk denmektedir. Anayasa değişikliğinin halk oylamasına ya da onaylamaya sunulmasının koşullara bağlı olarak uygulandığı ülkelere örnek olarak, Fransa, İtalya ve Türkiye gösterilebilir.

T.C. ANAYASASINA GÖRE ANAYASAYI DEĞİŞTİRME YÖNTEMİ 1982 Anayasası kendisinde değişiklik yapılması usulünü 175.’inci maddesinde düzenlemiştir. 175.’inci madde bugünkü halini 17 Mayıs 1987 tarih ve 3361 sayılı Anayasa değişikliği kanunuyla almıştır. Anılan değişiklikle, Anayasanın 175.’inci maddesi şu şekli almıştır: “ Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirilme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. Cumhurbaşkanı anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu kanunu halkoyuna sunabilir.

Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoyuna sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar. Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil gerekli her tür tedbir alınır.” Anayasanın değiştirilmesi usulünü teklif, görüşme, karar ve onay safhalarına ayırarak incelemek uygun olur.

1.TEKLİF 1961 Anayasasında ve 1982 Anayasasının ilk şeklinde olduğu gibi, anayasanın değiştirilmesi, TBMM üye tamsayısının (Anayasanın, 23.7.1995 tarihinde değiştirilmiş 75.’inci madde gereğince bu sayı 550’dir) en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Bu teklif yetersayısının anayasayı değiştirme sürecinin başlangıcında aranması gereken bir yetersayı olarak kabul etmek daha doğru olur. Değişiklik önergesinin komisyonda veya genel kurulda görüşülmesi sırasında, verilebilecek her değişiklik önergesinin de üye tam sayısının en az üçte biri tarafından imzalanması koşulu aranmamalıdır. Anayasa değişikliği teklifi, Anayasanın ilk üç maddesinin dışında kalmak şartı ile Anayasanın herhangi bir maddesine ilişkin olabilir. Anayasada değiştirilemeyecek başka bir madde, başka bir hüküm yoktur.

Anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesi şöyledir: Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.

2. GÖRÜŞME Anayasanın 336 sayılı kanunla değişik 175. Md.sinin ikinci fıkrasına göre; “ Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü hakkındaki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. “ Anayasa değişikliği tekliflerinin Genel Kurulda görüşülmeden önce, Meclis başkanlığınca komisyonlara havale edilmesi gerekir. Komisyonda görüşme: Anayasa değişikliği teklifleri önce Anayasa Komisyonunda görüşülür. Anayasa Komisyonu kendisine havale edilen bir değişiklik teklifini inceledikten sonra vardığı sonuçları bir rapora bağlayarak Genel Kurula sunulması için Meclis Başkanlığına gönderir. Genel kurulda görüşme: Anayasanın 175’inci maddesinin birinci fıkrasında ise, anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin Genel Kurulda iki defa görüşüleceği belirtilmiştir. İki defa görüşülme şartı, anayasa değişikliğine ilişkin tekliflerin görüşülmesi usulünü diğer kanunların görüşülmesi usulünden ayıran tek farktır.

Anayasa değişikliklerinde iki kez görüşme koşulu, değişikliklerin aceleyle değil, titizlik ve özenle gerçekleştirilmesi ve iki görüşme arasında kamuoyu etkileşimine zaman tanımasını amaçlar. Anayasa değişikliği teklifi iki ayrı görüşme ile kabul edilir. Şimdi bu görüşmeleri inceleyelim. A.Birinci Görüşme 1.Teklifin Tümü Üzerinde Görüşme: Sıradan kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesinde olduğu gibi genel hükümlere göre yapılır. Görüşmeler tamamlandıktan sonra, anayasa değişikliği teklifinin maddelerine geçilmesinin kabul edilip edilmediği gizli oya sunulur. Bu oylamada, aranması gereken yetersayısının, 3/5 çoğunluğun yani 330 oy, olup olmadığı konusunda doktrin ile uygulama arasında derin bir görüş ayrılığı vardır. TBMM uygulaması da bu oylamanın adi çoğunlukla yapılabileceği yolundadır. Yani uygulamada bu oylamanın toplantıya katılanların salt çoğunluğu teklifin maddelerine geçilmesi konusunda kabul oyu vermişse maddelerin görüşülmesine, yani birinci görüşmenin ikinci safhasına geçilir. Maddelere geçilmesi bu oylamada kabul edilmez ise anayasa değişikliği teklifi reddedilmiş olur.

2. Teklifin Maddelerinin Görüşülmesi: Birinci görüşmenin ikinci safhasına teklifin maddelerinin her biri teker teker görüşülür ve her biri gizli oyla oylanır. Maddelerin birinci oylamada tek tek kabul edilmiş sayılabilmesi için her birinin TBMM üye tamsayısının en az beşte üç çoğunluğuyla kabul edilmiş olması gerekir.bu şekilde birinci görüşme sonuçlanmış olacaktır. B. İkinci Görüşme Birinci görüşmenin tamamlanmasından itibaren 48 saat geçmedikçe ikinci görüşmeye başlanamaz. 1.Maddeler Hakkındaki Değişiklik Önergelerinin Görüşülmesi ve Maddelerin Teker Teker Oylanması: Maddeler hakkında tekrar teker teker görüşme açılmaz; sadece maddeler üzerinde verilmiş olan değişiklik önergeleri görüşülür. Birinci görüşmede üzerinde değişiklik teklifi bulunmayan bir madde hakkında ikinci görüşmede önerge verilemez. Değişiklik önergesi önce işaret oyuyla oylanır. İşaret oyuyla reddedilirse önerge reddedilmiş sayılır. Madde hakkında verilen değişiklik önergelerinin görüşülmesi bittikten sonra her madde hakkında gizli oylama yapılır. Bu oylamada yetersayısı en az TBMM üye tamsayısının beşte üçüdür.

2.Teklifin Tümünün Oylanması: İkinci görüşmenin sonunda anayasa değişikliği teklifinin tümünün kabulü için oylama yapılacaktır. Bu oylama gizli oyla olacaktır. Teklifin kabul edilmiş sayılabilmesi için TBMM üye tamsayısının en az beşte üç çoğunluğunun kabul oyu gerekir. 3. KARAR 1982 anayasası ilk şeklinde 175’inci madde de karar yetersayısı olarak 1924 ve 1961 Anayasalarında öngörüldüğü gibi üye tamsayısının en az üçte ikisini kabul etmişti. Anayasa’da 3361 sayılı kanunla yapılan değişiklikle üye tam sayısının beşte üçü ve üçte ikisi olmak üzere iki değişik karar yetersayısı öngörülmüştür. Yine bu değişiklikle değiştirme teklifinin kabulü sırasında oylamanın gizli olması koşulu getirilmiştir. 4. ONAY Anayasa değişikliğinin usulünün son aşaması onay aşamasıdır. 1982 Anayasası onay yetkisi Cumhurbaşkanı ile halk arasında paylaştırmıştır. Ancak anayasa değişikliğinin kabul edilmesinde ulaşılan karar yetersayısının üçte beş veya üçte iki olmasına göre onay usulü değişmektedir. 1982 Anayasası anayasa değişikliği sürecinde Cumhurbaşkanına çok önemli yetkiler vermiştir. Bunlar; onaylama yetkisi, geri gönderme yetkisi ve halkoylamasına sunmak yetkisidir.

Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderebilir. Meclis üçte iki(367) çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu kanunu isterse halkoyuna sunabilir. Anayasa değişikliğine ilişkin kanun, üye tamsayısının beşte üçü veya üçte ikisinden az oyla kabul edilirse, yani kabul oyları 330 ile 366 arasında ise, Cumhurbaşkanı tarafından meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazetede yayımlar. Buradaki halk oylaması zorunludur. Ancak doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun tümü veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından isterse halkoyuna sunulabilir. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Anayasa değişikliklerinde halkoylaması, değişikliğin Resmi Gazetede yayımını izleyen günden itibaren 120 gün sonraki ilk Pazar günü yapılır.

(330 MV) 3/5 ≤ Çoğunluk < 2/3 (366 MV) Teklif ≥ 1/3 (14 MV) Görüşme (iki defa) Kabul (gizli oy) Çoğunluk ≥ 2/3(367MV) (330 MV) 3/5 ≤ Çoğunluk < 2/3 (366 MV) Cuhmurbaşkanı Cuhmurbaşkanı Onay Halkoylaması (ihtiyari) Geri Gönderme Halkoylaması (zorunlu) Geri Gönderme Aynen Kabul ≥ 2/3 Aynen Kabul ≥ 2/3 Cuhmurbaşkanı Cuhmurbaşkanı Halkoylaması (ihtiyari) Onay Halkoylaması (ihtiyari) Onay

ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİN DENETİMİ Anayasa değişikliklerinin denetimi, şekil ve esas yönünden ayrı bir değerlendirilmesi gereken bir konudur. Aslında, anayasa değişikliklerinin anayasaya uygunluğunun denetimi, kural olarak sadece şekil yönünden söz konusu olabilmektedir. Çünkü, Anayasanın 148. Maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceleyip denetleme yetkisine sahip bulunmaktadır. Anayasayı yapan asli kurucu iktidar, anayasa değiştirme rejimini belirlemekle, tali kurucu iktidarın anayasayı değiştirme yetkisini usul ve şekil yönünden sınırlandırmış olmaktadır. Asli kurucu iktidarın Anayasada yapılacak değişikliklerle ilgili olarak getirdiği açık yasaklara çeşitli anayasalarda rastlanılmaktadır. Örneğin 1787 ABD Anayasası(Md.5) federe devletlerin rızası olmadan, senatoda eşit olarak temsil edilmelerine ilişkin değişiklik yapılmaması;1958 Fransız (Md.89), 1967 İtalya (Md.139) Anayasaları hükümet biçiminin Cumhuriyet oluşunun değiştirilememesine ilişkin kurallar içermektedirler. Anayasa Mahkemesinin, şekil yönünden denetim yetkisi kullanıp bir anayasa değişikliği kanunuyla ilgili iptal kararı verebilmesi için üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile karar alması zorunludur. Ayrıca, şekil yönünden iptal davası açma süresi, ilgili kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gündür. On gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez.

KPSS DE ÇIKMIŞ SORULAR TBMM’de üye tamsayısının 3/5’i ile veya 2/3’ünden az oyla kabul edilen Anayasa değişiklikleri halkoyuna sunulmak zorundadır. TBMM’de üye tamsayısının 2/3’ü veya daha çok oyla kabul edilmiş Anayasa değişiklikleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulamaz. Anayasanın değiştirilmesi hakkında teklifler TBMM Genel Kurulunda iki defa görüşülür. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderebilir. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerinin kabul edilebilmesi için kayıtlı seçmenlerin yarısından çoğunun kabul oyu kullanması gerekir. 1982 Anayasasına göre, Anayasanın değiştirilmesiyle ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur? (2004) a) I, II ve IV d) II, IV ve V b) I, III ve IV e) III, IV ve V c) II, III ve V