ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLER
MASAL Sözlü edebiyat ürünüdür.Dolayısıyla yazarı belli değildir. Olağanüstü olaylar, olağanüstü kahramanlar tarafından gerçekleştirilir. Kahramanlar dev, peri, cüce, cadı gibi varlıklardır.
Masallar nesir şeklinde yazılmasına karşın masalın bazı yerlerinde şiir şeklinde tekerlemeler vardır. Örneğin; masalın başında ‘’evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken’’…
Yer ve zaman belli değildir. Masallarda yer genellikle gerçek değildir Yer ve zaman belli değildir. Masallarda yer genellikle gerçek değildir. Kaf Dağı, yerin yedi kat altı gibi. Masalların sonunda iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır. Masallarda amaç iyilik, doğruluk, yardımseverlik gibi konularda öğüt vermektir.
Masal, üç bölümden oluşur: Döşeme(giriş), asıl masal ve dua Masal, üç bölümden oluşur: Döşeme(giriş), asıl masal ve dua. Türk edebiyatında halk ağzından derlenmiş olan ilk masal kitabı, ‘’Billur Köşk Masalları’’ isimli eserdir. Masal üzerine çalışan başlıca araştırmacılar: Eflatun Cem Güney, Pertev Naili Boratav, Umay Günay’dır.
DESTAN Sözlü edebiyat ürünüdür. Ağızdan ağıza anlatılarak günümüze kadar gelmiştir. Doğal destanların yazarı belli değildir. Hece ölçüsüyle ve dörtlüklerle yazılır. Dörtlük sayısı sınırsızdır. Destanlardaki kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir. Destanlarda yer ve zaman tam anlamıyla belli değildir.
Milletlerin tarihlerine ışık tutan metinlerdir Milletlerin tarihlerine ışık tutan metinlerdir. Doğuş, yayılış ve yazıya geçirme safhalarından oluşur. Destanlar, doğal ve yapay olarak ikiye ayrılır: Yazarı belli olmayan destanlara doğal destan, yazarı belli olan destanlara ise yapay destan denir.
TÜRK EDEBİYATINDA DOĞAL DESTANLAR 1. İSLAMİYET ÖNCESİ: A) Altay – Yakut: Yaradılış Destanı B) Sakalar(İskitler): Alp Er Tunga destanı ve Şu Destanı C) Hunlar: Oğuz Kağan Destanı D) Göktürklerin: Ergenekon Destanı ve Bozkurt destanı E) Uygurların: Türeyiş Destanı ve Göç Destanı
2. İSLAMİYET SONRASI: Satuk Buğra Han, Manas, Cengiz-name, Battal Gazi, Danişment Gazi, Köroğlu. YAPAY DESTANLAR: Kayıkçı Kul Mustafa’nın GENÇ OSMAN ve Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ÜÇ ŞEHİTLER DESTANI’dır.
DÜNYA EDEBİYATINDAKİ DESTANLAR 1) DOĞAL DESTANLAR: İRAN: Şehname, FİN: Kalevala, RUSYA: İgor, JAPONYA: Şinto, HİNT: Ramayana ve mahabharata, SÜMERLER: Gılgamış, YUNANİSTAN: İlyada ve Odessa, ALMANYA: Nibelüngen, FRANSA: Chanson de Roland, İNGİLTERE:Boewulf, İSPANYA: Le Cid.
2. YAPAY DESTANLAR Tasso: Kurtarılmış Kudüs, Milton:Kaybolmuş Cennet, Virgilius:Aeneis, Dante: İlahi Komedya.
HALK HİKAYELERİ Halk hikayelerinde genellikle aşk ve kahramanlık konuları işlenir. Anlatıcıları, okur yazar ve az çok kültürlü insanlardır. Olaylar sade bir dille anlatılır. Olaylar gerçek yaşama yakındır.Kendi çağlarında yaşanan olaylara değinirler. Sözlü ürünler oldukları için yazarı belli değildir.
KAHRAMANLIK HİKAYELERİ: Battal Gazi, Köroğlu, Hayber Kalesi, Danişment Gazi. AŞK HİKAYELERİ: Kerem ile Aslı, Aşık Garip, Aşık Kerem,Tahir ile Zühre, Arzu ile Kanber Leyla ile Mecnun,Ferhad ile Şirin.
MESNEVİ Beyit nazım birimiyle yazılır. Her beyit kendi arasında kafiyelidir. Beyit sayısı sınırsızdır. Örneğin; Mevlana’nın Mesnevi’si 26000 beyittir. Mesnevi, edebiyatımıza 11. yüzyılda girmiştir. İlk mesnevi Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig adlı eseridir. Aşk, tasavvuf, savaş, kahramanlık gibi konular işlenir. Eğitici ve öğretici metinlerdir.
AŞK KONULU MESNEVİLER: Fuzuli: Leyla ve Mecnun, Ahmedi: Cemşid ü Hurşid. DİNİ MESNEVİLER: Süleyman Çelebi: Vesiletü’n – Necat , Şeyh Galip: Hüsn ü Aşk,
ÖĞRETİCİ MESNEVİLER: Nabi: Hayriyye ve Hayrabat, Yunus Emre: Risaletü’n – Nushiyye KAHRAMANLIK MESNEVİLERİ: Ahmedi: İskendername. MİZAHİ MESNEVİLER: Şeyhi: Harname.
MANZUM HİKAYELER Manzum hikayeler, bir olay çevresinde oluşan ve öğüt verme amacı güden ders verici hikayelerdir. Şiirleştirilmiş hikaye de denir. Çeşitli nazım birimleriyle yazılabilir. Dil göndergesel işlevdedir. Kullanılan sözcükler genelde gerçek anlamlıdır. Kolayca düzyazıya çevrilebilir.
Tevfik Fikret: Hasta Çocuk ve Balıkçılar Tevfik Fikret: Hasta Çocuk ve Balıkçılar. Mehmet Akif Ersoy: Küfe ve Seyfi Baba. Faruk Nafiz Çamlıbel: Han Duvarları manzum hikayeye örnek verilebilir.
HİKAYE Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olan bir olayın yer, zaman ve kişiler çevresinde anlatılmasına hikaye denir. Hikayede bir olay edebi bir üslupla anlatılır. Hikayede ayrıntılara fazla yer verilmez. Kişiler genelde günlük hayatta karşımıza çıkan tiplerdir.
Hikayede genellikle hikayeci ve betimleyici anlatım uygulanır Hikayede genellikle hikayeci ve betimleyici anlatım uygulanır. Dünyada ilk hikaye İtalyan sanatçı Boccacio’nun (Deccameron) adlı öyküsüdür. Türk edebiyatında ise ilk hikaye Tanzimat döneminde Ahmet Mithat Efendi’nin (Letaif-i Rivayat) adlı eseridir.
Hikaye’nin iki çeşidi vardır: 1) Olay hikayesi: Olaylar ve merak ön plandadır. Temsilcisi Ömer Seyfettin ve Refik Halit Karay’dır. Dünya edebiyatında ise Maupassant’tır.
2) Durum hikayesi: Dikkat çekici olaylar yoktur 2) Durum hikayesi: Dikkat çekici olaylar yoktur. Bir durumdan diğerine geçiş söz konusudur. Temsilcileri: Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal’dır.
ROMAN Hikayeden daha uzun ve daha ayrıntılı bir türdür. Dil sanatsal bir işlevde kullanılır. Öyküleyici ve betimleyici anlatıma sıkça başvurulur. Olay, kişiler, yer ve zaman çevresinde olaylar anlatılır.
Dünya edebiyatındaki ilk roman Cervantes’in (Don Kişot) adlı eseridir Dünya edebiyatındaki ilk roman Cervantes’in (Don Kişot) adlı eseridir. Türk edebiyatında ise Şemseddin Sami’nin (Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat) adlı eseridir.
Sosyal roman, tarihi roman, serüven romanı, psikolojik roman, töre romanı, romantik roman, tezli roman, polisiye roman gibi çeşitli konuları işleyen romanlar mevcuttur.
KAYNAKÇA Körfez yayınları
RIZA OLGAR (TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ) HAZIRLAYAN: RIZA OLGAR (TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ)