Çocuklar –Televizyon - Bilgisayar Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre çocukların ve gençlerin ekran (TV ya da bilgisayar ekranı) karşısında geçirdikleri süre günde 2-5 saat arasında değişmektedir
Yani çocuklar uyumak dışında yapılan her şeyden daha fazla zamanlarını ekran karşısında geçiriyorlar. Üstelik okul öncesi dönem çocukları genellikle tüm gün evde oldukları için ekran karşısında geçirdikleri süre çok daha uzun olabiliyor. Evlerde televizyonlar bütün gün açık oluyor ve çocuklar doğrudan izlemeseler bile oradan gelen ses ve görüntülere maruz kalıyorlar.
ÇOCUKLAR MEDYA ARACILIĞI İLE NELERLE KARŞILAŞIYORLAR ? Çizgi Filmler: Büyük çoğunluğunda saldırma, yok etme, vurma, savaş, büyü, sihir… Diziler: Mafya, cinsellik, şiddet, çeşitli sahtekarlıklar, doğa üstü güçler, ruhlar… Haberler: Savaş, terör, kapkaç, kaçırılma, hırsızlık, cinayet... ÖZETLE Erişkin dünyasında tanık olmasını istemeyeceğimiz her şeyle, çok erken yaşta medya aracılığıyla tanışıyorlar.
ÇOCUKLAR NEDEN DAHA DUYARLIDIR ? Davranışları izleyerek öğrenirler. Gerçekle fanteziyi ayırt edemezler. Erişkinin yargılama, neden sonuç ilişkisi yetilerine sahip değildirler.
Çocuklara 3 Yaş Öncesinde Televizyon Seyrettirilmesinin Sonuçları: Çocukların konuşma becerisini ve dil gelişimini olumsuz etkiler. Bu çocukların kelime dağarcığını daraltır. Sağ-sol yarıküreler arası denge ve iletişim bozulur. Bu da ileride okuma yazma güçlükleri, eğitim hayatında zorlanma ve isteksizliklere neden olabilir.
Karşılıklı sosyal etkileşimi öğrenemeyip; iletişim kurma yeteneğini zayıflatıp, asosyalleştirir. Beyin nöronlarını ve nöronların bağlantılarını öldürür. Dikkat dağınıklığına neden olur, odaklanmayı bozar. Çocuklarda aktif öğrenmeyi olumsuz etkiler; yani konuşma, yazma ve düşünmeyi olumsuz etkiler.
TV VE BİLGİSAYAR BAŞINDA UZUN SÜRE GEÇİRMENİN OLUMSUZ SONUÇLARI ? Fiziksel sonuçlar: Hareketsizlik ve buna bağlı sağlık, kilo sorunları. Duygusal sonuçlar: Korkular, kaygılar, sinirlilik, aşırı duygusallaşma Bilişsel: Sözel becerilerde kısıtlılık, dikkat dağınıklığı, okul başarısızlığı, yaratıcılığın azalması, okumaya ilgisizlik
Davranışsal sonuçlar: Şiddet eğilimi, küfür, cinsellikle erken tanışma, dürtü sellik, tüketim ve marka tutkusu, bağımlılıklar Sosyal sonuçlar: Sosyal ilişkilerde zorluk, kısıtlılık, farklı değerler ve inançlar, yalan, sahtekarlık.
TELEVİZYONUN OLUMSUZ ETKİLERİNİN NEDENLERİ NEDİR ? Televizyon ve bilgisayar ekranında görüntüler her 5-6 sn de bir değişir. Bu hızla değişen görüntü ve sesleri izleyen kişi düşünmeden, yorumlamadan pasif izleyen konumuna geçer. TV izlerken hem beden hem de zihin tamamen pasif durumdadır.
Ekrandaki görüntüler , sesler ve efektler ilginin dağılmasını önleyecek şekilde hazırlanmıştır. Sürekli hareket, değişim, heyecan vardır. Bu harekete ve hıza alışan bir zihin için gerçek dünya durağan, sıkıcı gelmeye başlar. Farklı etkinliklerle kendi kendini oyalama becerisi azalır. Çok televizyon izleyen çocuklar televizyonun olmadığı ortamlarda sürekli can sıkıntısından yakınırlar.
Ekrandaki korkunç görüntüler ve sesler çocukların belleklerinde kalıcı bir biçimde saklanır. Bundan sonra en ufak bir uyarandan sonra aşırı korku, panik, gece kabusları, uyku bozuklukları gelişebilir. Ekrandaki şiddet içerikli görüntüler çocuğa şiddetin yaygın olduğu, olağan bir baş etme yolu olduğu düşüncesini kazandırır.
ÖNEMLİ Televizyon izlemek; çocukların zihinsel gelişimini olumlu yönde etkileyen anne veya bakıcısıyla yüz yüze etkileşim, iletişim kurmayı öğrenme ve yaratıcı problem çözebilme yeteneklerini de zarara uğratıyor. Yapılan araştırmalarla, medya araçlarının çocukların fiziksel, psikolojik, sosyal gelişmelerini olumsuz etkilediği uzmanlar tarafından belirtilmektedir.
Neler Yapabiliriz? İki yaş altındaki çocuklar TV izlememeli. TV çocuğu oyalama aracı olarak kullanılmamalı. TV karşısında yemek yedirilmemeli. İki yaşından sonra günde en fazla 1 saat: Program seçimini anne baba yapmalı, Anne baba çocukla birlikte konuşarak, tartışarak izlemeli, Çocuğun hobileri, oyunları, diğer çocuklarla bir araya gelmeleri desteklenmeli. TV ödül ya da ceza olarak kullanılmamalı.
TV izleme tutumu konusunda anne baba örnek olmalı: Seçici olmak, program bittiğinde TV’yi kapatabilmek. TV dışında etkinlikler, sohbet, okuma, oyuna zaman ayırmak. Aile kuralları: Yemek yerken TV izlenmeyecek. TV bütün gün açık olmayacak. Yatak odalarında TV olmayacak
Çocukların TV programlarına eleştirel bakmaları öğretilmeli, yani bilinçli bir medya araçları kullanıcısı olmalarına yardımcı olunmalıdır. 10 yaşın altındaki çocuklar interneti kullanırken tamamen anne baba gözetiminde olmalı. Çocukların internette ne kadar zaman harcayabileceği sınırlanmalı. İnternet bağlantısı bulunan bilgisayarın çocuğun odasında değil, bir ortak kullanım alanında olmalıdır.
Kendi alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Eğer biz de günde 3-5 saat arası televizyon seyredersek bu süreyi azaltmaya çalışmalıyız. Çünkü çocukların en etkili öğretmenleri onların anne ve babalarıdır.
Televizyonu sürekli açık tutmamalıyız Televizyonu sürekli açık tutmamalıyız. Sadece izleyeceğiniz zamanlar açık olmalı, program bittiğinde de televizyonu kapatmaya özen göstermeliyiz. Böylece çocuk için televizyonu hayatının vazgeçilmez bir öğesi olarak değil sadece keyifli vakit geçirmek için kullanılan bir araç olarak görecektir.
Çocuk televizyon seyrederken ona eşlik etmeliyiz Çocuk televizyon seyrederken ona eşlik etmeliyiz. Çocuklar televizyon seyrederken her şeyi anlamayabilir yada yanlış anlayabilirler, bu nedenle onlarla beraber izlemek ve anlamadıkları kısımları onlara izah etmek gereklidir. Programı izledikten sonra izlediklerimiz hakkında konuşmalıyız, bu konuşma çocuğun zihinsel, duygusal ve dil gelişimine katkıda bulunacaktır.
Yemek yerken televizyon seyretmemeliyiz ve çocuğunda seyretmesine izin vermemeliyiz. Çünkü yemek saatleri bütün ailenin toplandığı ve aile bireylerinin iletişimine en müsait anlardır. Bu anları televizyon seyrederek harcamamalıyız.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE DEPRESYON Okul öncesi çocuklarda depresyon genellikle oyun oynamada isteksizlik, en küçük şeylere bile ağlama, arkadaşlardan uzaklaşma, içe kapanma gibi belirtiler verir. Bunun dışında nedeni anlaşılmayan fiziksel belirtiler bu yaş gurubunda sıklıkla depresyon belirtisi olabilir. Yeme ve uyku uyumada sorunlar ortaya çıkabilir. Bu yaş grubu çocuklar ilk kez kendilerini güvenli hissettikleri ev ortamından dışarı çıkarlar. Bazı çocuklarda bu durum güvensizlik doğurur.
Aile içi sorunlar bu yaş grubu çocukları etkiler Aile içi sorunlar bu yaş grubu çocukları etkiler. Ailede hastalık, ayrılık, şiddet gibi durumların yaşanıyor olması çocuğun aileden uzak geçirdiği saatleri daha kaygılı geçirmesine neden olur. Kardeş doğumu, kendisinin daha az sevildiği düşüncesi de bazen çocukların benlik saygısının azalmasına ve depresyon belirtilerinin görülmesine neden olabilir.
OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARDA DEPRESYON Moral bozukluğu, hırçınlık, içe kapanma şeklinde ortaya çıkabilir. Arkadaş ilişkileri azalır; oyun oynamak, dışarı çıkmak gibi daha önce yaptığı şeylerden zevk almamaya başlar. Enerjisi azaldığı için daha çok televizyon karşısında vaktini geçirir. Okul başarısızlığı da depresyon nedenlerinden biridir. Aynı zamanda çocuktaki depresyon da dikkat ve konsantrasyon bozukluğuna, isteksizlik ve enerji yokluğuna neden olarak okul başarısını düşürür.
Etkileşim iki yönlüdür, depresyondaki çocuk derslerle daha az ilgilenebilir, derslerle daha az ilgilenince okul başarısı daha da düşer ve bu da depresyonun derinleşmesine neden olur. Sık tekrarlayan fiziksel yakınmalar görülür. Karnı ağrır, midesi bulanır. Genellikle depresyona kaygı belirtileri de eşlik eder. Sürekli kötü bir şeyler olabileceği endişesi taşır. Bazı çocuklar kendisini beğenmez, kimsenin kendisini sevmediğini düşünür.