Küreselleşmenin Bankalar Üzerinde Etkileri

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
5. BİRİKİMLERİM.
Advertisements

İKTİSAT FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ Para Teorisi ve Politikası
ÜNİTE 16 TAHVİL DEĞERLEMESİ
Temel Anlamıyla Değer Tahmini
İKTİSAT FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ Para Teorisi ve Politikası
Açık Pazar Makroekonomisi: Temel Kavramlar ULT 331 2/2
MALİ BORÇLAR Dr. Ergün Kaya
Bölüm 22 Para ve Banka David Begg, Stanley Fischer and Rudiger Dornbusch, Economics, 8th Edition, McGraw-Hill, 2005 PowerPoint presentation by Alex Tackie.
İŞLETME II FİNANSMAN FONKSİYONU 4.DERS Yrd. Doç. Dr. Recep KILIÇ
ULUSLARASI FİNANSAL PİYASALAR VE ARAÇLAR
FAİZ ORANI DAVRANIŞI.
NİYE VARIZ? NELER YAPTIK? GELECEK PLANLARIMIZ?
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 05 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
1) Otomatik Denkleşme Mekanizmaları A. Fiyat Denkleşme
MENKUL KIYMETLER ÜNİTE 7
Enflasyon Enflasyon, bir ekonomide para miktarının (nominal gelirin) yine o ekonomideki mal ve hizmet miktarına (reel gelire) göre daha fazla artması nedeniyle.
ON ALTINCI BÖLÜM DIŞ ÖDEMELER BİLANÇOSU
Döviz Piyasası ve Döviz Kurunun Belirlenmesi
FİNANSAL AMAÇ VE FİNANS FONKSİYONU
PARA TEORİSİ: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ
KAYNAK SEÇİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE HİSSE BAŞINA GELİR ANALİZİ
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 5 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
FİNANS SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE ARALIK TSPAKB 2 İSTİKRAR  Siyasi istikrar Uluslararası yatırımcıların güvenini sağlayan tek parti hükümeti 
Finansal Sistem ve Faiz Oranları
PARA TEORİSİ: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ
Küresel Kriz Sonrası Türkiye’de Finansal Sistem “Bankacılık Sektörü” Ekrem Keskin Mayıs 2010.
İşletme Finansı Doç.Dr. G. Cenk AKKAYA.
ÜNİTE 5 (Bölüm 1) FİNANSAL ANALİZ
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 9 – Ödemeler Dengesi
Sermaye Maliyeti Yatırımcı açısından sermaye maliyeti;
Finansal Sistem ve Faiz Oranları
Bankacılık sektörü Nisan-Haziran 2011 dönemindeki gelişmeler 27 Temmuz 2011.
YATIRIM KARARLARINDA PARANIN ZAMAN DEĞERİ
Bankacılıkta Risk Yönetimi ve KKTC Bankacılık Sektörü
Çalışma Soruları.
MUHASEBE 2 11-MENKUL KIYMETLER
Bölüm 4 Faiz Oranları . Ersin Saltık.
Küreselleşmenin Bankalar Üzerinde Etkileri
Menkul Kıymet Borsaları
Ders 8 Temel Analiz Hüseyin İlker Erçen
Ders 1 Hüseyin İlker Erçen
GENEL MUHASEBE 1 Yrd. Doç. Dr. Serhan Gürkan KBÜ İşletme Fakültesi
PARA POLİTİKASI.
Tahviller ve Diğer Sabit Getirili Menkul Kıymetlerin Değerlemesi
Sıcak Para Nedir? Sıcak para, yurtdışından gelen taze paradır, daha dogrusu kısa vadeli yabancı sermaye olarak da adlandırılabilir. (Portföy Yatırımları)
Tahviller ve Değerlemesi
Uluslararası faktör hareketleri
Yrd. Doç. Dr. Şule Aydın Turan
Sermaye Maliyeti *Firmalar sadece özkaynaklarını projelerin
BONOLAR Cemil GÖKTAŞ.
SWAPS İngilizce kökenli bir kelime olup değiş tokuş takas, kaydırma manasına gelmektedir. Genellikle 3 çeşit swap işlemi yapılır., Faiz Para Mal.
2010 YILI BÜTÇE SUNUŞ KONUŞMASI (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu) Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı 26 Ekim 2009.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 15 Ekim 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
Dr. Dilek Seymen Dr. Aslı Seda Bilman
Finans Sistemine Genel Bakış
PARA ve PARANIN FONKSİYONLARI
FİNANSAL SİSTEM VE FİNANSAL PİYASALAR
Blog: E-posta: BİLANÇO RİSKLERİ Web: Blog: E-posta:
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 9 – Ödemeler Dengesi
Sermaye Maliyeti Sermaye maliyeti; kullanılan veya kullanılması planlanan her çeşit kaynağın, maliyetlerinin ağırlıkları dikkate alınarak ortalamasının.
Sermaye Maliyeti Sermaye maliyeti; kullanılan veya kullanılması planlanan her çeşit kaynağın, maliyetlerinin ağırlıkları dikkate alınarak ortalamasının.
FİNANSAL SİSTEM.
Sermaye Maliyeti Sermaye maliyeti; kullanılan veya kullanılması planlanan her çeşit kaynağın, maliyetlerinin ağırlıkları dikkate alınarak ortalamasının.
CARRY TRADE.
Para, Banka ve Finansal Piyasaları Niye Çalışıyoruz?
Ödemeler Dengesi Dr.Dilek Seymen.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Finansallaşma ve sektöre bakış 2018
Faiz Oranları Hakkında
Çalışma Soruları.
Sunum transkripti:

Küreselleşmenin Bankalar Üzerinde Etkileri

1. Yurt Dışı Pazarlardan Kaynak Sağlama Olanağının Artması Sonucu Bankaların Kaynak Yapısının Değişmesi Finansal pazarların bütünleşmesi; Bankaların yurt dışı pazarlardan kaynak bulma imkanının artmasına, Banka kaynakları arasında yabancı para oranının artmasına, Kur riskinin artmasına, Kur riskini azaltmak için yabancı para üzerinden yapılan kaynak edinimlerinin bilançonun aktif tarafında yabancı para olarak plase edilmesine, Böylece banka kullanımları arasında yabancı para oranının artmasına, Para ikamesine, yol açmıştır.

Para ikamesi nedir? Enflasyonun yükselmesi ile birlikte ulusal para biriminin taşıması gereken özellikler yıpranmaya başlar. Paranın fonksiyonlarını (değişim ölçüsü olma, hesap birimi ve değer saklama işlevleri) yerine getirememeye başlaması sonucunda ulusal para yerine yabancı para kullanımı yaygınlaşmaya başlar. Bu olgu para ikamesi ya da Dolarizasyon olarak adlandırılır.

Para ikamesi nedir? Para ikamesine yol açan nedenler, Yüksek enflasyon Sermaye hareketlerinin serbest bırakılmasıdır. Para ikamesinin en belirgin göstergesi bankalardaki döviz işlemlerinin toplam işlemler içindeki payıdır. Enflasyonun düşmeye başlaması ve ekonomik istikrarın artması ile ulusal paraya geri dönüş ortaya çıkmaktadır. Buna da ters para ikamesi adı verilir.

2. Kısa Süreli, Spekülatif Sıcak Para Hareketlerinin Artması Türkiye’ye döviz girişi başlıca 4 nedenle olur: (1) Türklerin yabancılara mal ve hizmet satışı karşılığında elde ettikleri dövizler, (2) Cari transferler yoluyla gelen dövizler, (3) Yabancıların Türkiye’de doğrudan yatırım yapmak üzere getirdiği dövizler, (4) Yabancıların Türkiye’ye finansal yatırım (plasman) yapmak amacıyla getirdiği dövizler.

Ülkeye Döviz Girişinin Nedenleri (1) Yabancılara mal ve hizmet satışı karşılığında elde edilen dövizler: Türkler yabancılara mal ve hizmet sattığı zaman karşılığında döviz elde ederler. Bu satış, ihracat (yani Türkiye’den yabancı bir ülkedeki bir kişiye, şirkete mal satışı) şeklinde olabileceği gibi, Türkiye’ye gelen turistlere mal (burada yapacakları alış verişlerde alacakları mallar) veya hizmet (otel konaklaması, sigorta, taşımacılık) satışı şeklinde de olabilir. İhracat yoluyla elde edilen döviz gelirleri ödemeler dengesinde cari işlemler dengesi / dışticaret dengesi / ihracat başlığı altında yer alır. Hizmet satışları karşılığında elde edilen döviz gelirleri ödemeler dengesinde cari işlemler dengesi/ hizmetler dengesi başlığı altında gelir kalemi olarak yer alır.

Ülkeye Döviz Girişinin Nedenleri (2) Cari transferler yoluyla gelen dövizler: Bu şekilde döviz girişleri hibeler ve işçi havaleleri gibi döviz girişlerini içerir.  Cari transferler yoluyla gelen döviz girişlerinden hibe olarak gelenler ödemeler dengesinde cari transferler / genel hükümet başlığı altında, işçi geliri ve diğer şekilde gelen dövizler ise ödemeler dengesinde cari transferler / işçi gelirleri ve diğer transferler başlığı altında yer alır.

Ülkeye Döviz Girişinin Nedenleri (3) Yabancıların doğrudan yatırım yapmak üzere getirdiği dövizler: Bu tür döviz girişleri de iki başlıkta toplanabilir: (a) Yabancı yatırımcılar Türkiye’ye mal üreten bir birimi (işletme, fabrika, imalathane vb) veya hizmet üreten bir birimi (banka, sigorta şirketi, taşımacılık şirketi, süpermarket vb) satın almak üzere döviz getirebilirler. Burada yeni bir yatırım söz konusu olmayıp mevcut bir yatırımın yabancı bir kişi ya da şirket tarafından satın alınması söz konusudur. Bu tür yatırımlar yeni bir iş alanı açmak, yeni istihdam yaratmaktan çok yatırımın el değiştirmesi şeklinde ortaya çıkar. (b) Yabancı yatırımcılar Türkiye’ye yeni bir mal üretim veya hizmet üretim birimi kurmak amacıyla döviz getirebilir. Burada yeni bir yatırım söz konusu olup yeni bir iş alanı açılmakta, yeni istihdam yaratılmaktadır. Her iki şekilde gelen dövizler ödemeler dengesinde sermaye ve finans hesapları / finans hesapları / doğrudan yatırımlar / yurtiçinde başlıkları altında yer alır.

Ülkeye Döviz Girişinin Nedenleri (4) Yabancıların Türkiye’ye finansal yatırım (plasman) amacıyla getirdiği dövizler: Yabancılar Türkiye’ye finansal yatırım yapmak amacıyla şu yollarla döviz getirirler: (a) Senetlerin değer artışından ve temettüsünden yararlanmak için döviz getirip TL’ye çevirerek borsadan hisse senedi alırlar. (b) Faiz getirisinden yararlanmak için döviz getirip TL’ye çevirerek bankalarda TL mevduat hesabı, ya da dövizlerini TL’ye çevirmeden döviz tevdiat hesabı (DTH) açarlar. (c) Faiz getirisinden yararlanmak için döviz getirip TL’ye çevirerek Devlet Tahvili veya Hazine Bonosu (DİBS) satın alırlar. (d) Yabancılar Türk şirketlerine kredi verirler. Bu daha çok bankaların, yabancı bankalar sendikasyonundan kredi kullanması biçiminde yürür. Daha ender olarak Türk şirketleri de yabancı banka veya şirketlerden kredi alabilirler. Bu işlemler sonucu Türkiye’ye döviz girişi olur. Bu şekilde gelen dövizler ödemeler dengesinde sermaye ve finans hesapları / finans hesapları / portföy yatırımları ve diğer yatırımlar başlıkları altında yükümlülük olarak yer alır.

Kalıcı Girişler, Geçici Girişler ve Sıcak Para Yukarıda sayılan (1), (2) ve (3) numaralı başlıklarda yer alan döviz girişleri kalıcı girişler olarak kabul ediliyor. Yani Türklerin sattığı mal veya sundukları hizmeti karşılığında elde edilen dövizler veya cari transferler yoluyla gelen dövizler ya da yabancıların burada bir işletmeyi satın almak veya bir işletme kurmak üzere getirdiği dövizler Türkiye’de kalır. Bunlardan yatırım amaçlı getirilen dövizlerin bir bölümü ileride işletmenin kârı yurtdışına transfer edilirken çıkarılır. (4) numaralı grupta toplanan döviz girişleri ise kalıcı olarak kabul edilmez. Bunlar geçici olarak faizden ya da borsanın değerlenmesinden yararlanmak üzere gelir.

Kalıcı Girişler, Geçici Girişler ve Sıcak Para Sıcak para, bir ülkedeki yüksek faizlerden, yüksek getirilerden yararlanmak üzere o ülkeye gelen dövizlere verilen addır. Bu tür döviz akımları yabancıların hisse senedi veya kısa vadeli borç senedi (tahvil, bono vd) alımları, Türk bankalarına açılan kısa vadeli krediler, reel sektöre açılan kısa vadeli krediler, yabancıların Türkiye’deki bankalarda açtığı mevduat hesaplarını içerir. Bunların sıcak para olarak adlandırılmasının nedeni bu fonların sahiplerinin ya da yöneticilerinin risklerde artış gördüklerinde paralarını alıp gitmelerinden kaynaklanıyor.

Sıcak Paranın Sakıncaları Sıcak para, ülkede riskler arttığında hızla ülkeyi terk edebildiği için finansal piyasalarda ve onun etkisiyle bütün piyasalarda istikrarsızlık ortaya çıkarabilir. Sıcak paranın bir ülkeyi terk etmesinin nedenleri arasında siyasal risklerde artış, kurlarda oynaklık ve artışlar (kur riski), ekonomideki risklerde genel artış gibi nedenler ön planda sayılabilir. Genel olarak sermaye hassastır, yabancı sermaye ise korkaktır. Bir ülkede siyasal riskler artıyorsa yerli sermaye yatırım yapma kararlarını erteler, yabancı sermaye ise ülkeyi terk etmeye yönelir. Kurlarda yerli paranın değer kaybına yol açacak oynaklık ve artışlar yerli yatırımcının yatırım kararlarını ertelemesine, yabancı yatırımcının ise gelişini ertelemesine veya parasını alıp gitmesine yol açar.

Sıcak Paranın Sakıncaları 1 USD = 2 TL iken Türkiye’deki net yüzde 10 faizden yararlanmak üzere buraya 100 dolar getiren bir Amerikalı yatırımcıyı düşünelim. Parasını TL’ye çevirdiğinde eline 200 TL geçecektir. 1 yıl vadeli bir mevduat hesabı sonucunda elindeki anapara ve faiz toplamı (200 + 20 =) 220 TL olacaktır. Kurun hiç değişmediğini varsayalım. Bu durumda bu Amerikalı yatırımcı ülkesine dönerken elinde (220 / 2) 110 dolar olacaktır. Kendi ülkesinde 100 dolarına 2 dolar faiz elde edeceği yerde burada 10 dolar elde etmiş olmaktadır. Şimdi de Amerikalı parasını getirip mevduat hesabı açtıktan sonra kurun değiştiğini ve 1 USD = 2,25 TL olduğunu düşünelim. Bu durumda dönem sonunda Amerikalı yatırımcının eline geçen 220 TL anapara ve faizi toplamının dolar karşılığı (220 / 2,25 =) 98 dolar olacaktır. Bu durumda Amerikalı yatırımcı kazanç sağlamak bir yana getirdiği 100 doları bile koruyamamış olmaktadır. Böyle bir durumda kalmamak için bu yatırımcı çok kısa vadeyle parasını getirmekte, en ufak bir tehlike gördüğünde parasını alıp ülkeden çıkmaktadır. Bu durumda da ülkenin, ani döviz çıkışları nedeniyle döviz ihtiyacını karşılamakta sıkıntıya düşmesi gündeme gelmektedir.

Türkiye Ödemeler Dengesinde Sıcak Para Türkiye’nin Ocak – Kasım 2014 dönemindeki ödemeler dengesine bir bakalım. (1) Yabancılara mal ve hizmet satışı karşılığında elde edilen dövizler: 208,1 milyar dolar (ihracat geliri 155,6 milyar dolar, hizmet gelirleri 47,7 milyar dolar ve gelirler 4,8 milyar dolar.) (2) Cari transferler yoluyla gelen dövizler: 0,5 milyar dolar (3) Yabancıların doğrudan yatırım yapmak üzere getirdiği dövizler: 10,9 milyar dolar (4) Yabancıların Türkiye’ye finansal yatırım (plasman) amacıyla getirdiği dövizler: 38,4 milyar dolar (20,2 milyar doları borç senetleri ve hisse senetleri gibi portföy yatırımları, 18,2 milyar doları krediler gibi diğer yükümlülükler) SICAK PARA) (5) Bunlara nereden geldiği bilinmeyen net hata ve noksan kalemindeki 2,2 milyar doları da eklemek gerekir.. (SICAK PARA)

Faiz/Kur Arbitrajı-Spekülatif Para ve Ekonomik Sonuçları

Yıllık TL Faiz Oranı; % 20 Yıllık USD Faiz Oranı; % 5 1 USD=10 TL  Yüksek faizi cazip bulan yabancı yatırımcı 100 USD’ si birlikte Türkiye’ye gelir ve parasını %20 faiz getirisi olan Hazine Bonosuna yatırır.  100 USD*10=1000 TL ile Hazine Bonosu alır.  Yabancı yatırımcının parası dönem sonunda; 1000*(1000*0.20)=1200 TL olur.  1200 TL’ yi yeniden USD’ ye çevirir ve ülkeyi terk eder. 1200/10=120 USD  Yabancı yatırımcı eğer USD’ de kalsaydı 100 USD’ si; 100*(100*0.5)=105 USD olacaktı.

Sabit kurun sürdürülmesi konusunda bir kuşku oluşmuşsa (DEVALÜASYON), spekülatörler derhal o paradan kaçıp, sağlam bir paraya yönelirler. Yıllık TL Faiz Oranı; % 20 Yıllık USD Faiz Oranı; % 5 Spekülatörler tarafından 1 USD=10 TL paritesine uyulamayacağı ve kurun 1 USD=20 TL olması bekleniyorsa,  Yüksek faizi cazip bulup Türkiye’ye gelen yatırımcı bu durumda parasını Hazine bonosuna yatırdığında,  Başlangıçta 100 USD*10=1000 TL ile Hazine Bonosu alır.  Yabancı yatırımcının parası dönem sonunda; 1000*(1000*0.20)=1200 TL olur.  1200 TL’ yi yeniden USD’ ye çevirdiğinde, 1200/20=60 USD olacaktır.  Böylece, yabancı yatırımcının getirisi azalacaktır. Bu durumu bilen spekülatör, derhal TL’ den çıkıp Türkiye’de kazanacağı getiriden daha fazla bir getiri elde edeceği ülkelere gidecektir.

Sabit kurun sürdürülmesi konusunda bir kuşku oluşmuşsa (REVALÜASYON), spekülatörler derhal ulusal paraya yönelirler. Yıllık TL Faiz Oranı; % 20 Yıllık USD Faiz Oranı; % 5 1 USD=10 TL paritesine uyulamayacağı ve kurun 1 USD=5 TL olması bekleniyorsa,  Yüksek faizi cazip bulup Türkiye’ye gelen yatırımcı bu durumda parasını Hazine bonosuna yatırdığında,  Başlangıçta 100 USD*10=1000 TL ile Hazine Bonosu alır.  Yabancı yatırımcının parası dönem sonunda; 1000*(1000*0.20)=1200 TL olur.  1200 TL’ yi yeniden USD’ ye çevirdiğinde, 1200/5=240 USD olacaktır.  Böylece, yabancı yatırımcının getirisi artacaktır. Bu durumu bilen spekülatör, başka ülkelerdeki yatırımlarını bir kenara bırakarak derhal TL’ ye yönelecektir.

Faiz kur arbitrajında hedef paranın (TL) yatırımcının parasına göre (USD) devalüe olması arbitraj getirisini azaltır. DEVALÜASYON ARBİTRAJCININ BAŞ DÜŞMANIDIR. Faiz kur arbitrajında hedef paranın (TL) yatırımcının parasına göre (USD) revalüe olması arbitraj getirisini yükseltir. REVALÜASYON ARBİTRAJCININ BAŞ DOSTUDUR.

SICAK PARANIN EKONOMİK SONUÇLARI 1) SICAK PARA YERLİ PARADA AŞIRI DEĞERLENME YARATARAK DIŞ TİCARET AÇIĞINA YOL AÇAR. Bir ülkeye, ülkenin dış dünyaya yaptığı mal ve hizmet alışverişinden doğan döviz açığının, yani cari açığın üzerinde döviz girişi olursa, Merkez Bankasının fazla dövizi piyasadan çekmemesi halinde ülke parasının döviz karşısındaki reel (enflasyondan arındırılmış) değeri artmaya başlar. Bunun sebebi döviz bolluğu sonucunda kur artışının gerilemesi, hiç olmazsa kurun artış temposunun yani devalüasyonun enflasyonun gerisinde kalmasıdır. Bu olguya Türk Lirasının (döviz karşısında) reel değerinin artması, kısaca reel kurun artması denmektedir.

SICAK PARANIN EKONOMİK SONUÇLARI Reel kurun artması Türk mallarının döviz cinsinden fiyatının artması demektir. Benzer şekilde, ithal malların reel (enflasyondan arındırılmış) Türk Lirası faaliyetleri de geriler. Eğer reel kurdaki artış iyice yükselirse, ithal mallarının nominal fiyatı (enflasyondan arındırılmamış) Türk Lirası fiyatları bile geriler. Türk Lirası ve döviz arasındaki bu değer değişikliklerinin ekonomiye yansımasını bir örnekle açıklayalım.

DEVALÜASYON=ENFLASYON YILBAŞINDA 1 USD=10 TL TR’NİN İHRAÇ MALI FİYATI TL: 10 TL YP: 1 USD Hesap: 10 YTL * (1/10) = 1 USD YILSONUNDA 1 USD=20 TL TR’NİN İHRAÇ MALI FİYATI TL: 20 TL YP: 1 USD Hesap: 20 TL * (1/20) = 1 USD %100 Enflasyon=Devalüasyon SONUÇ: DIŞ TİCARET DENGESİ ETKİLENMEZ.

TL’NİN DEĞER KAZANMASI II YILBAŞINDA 1 USD=10 TL TR’NİN İHRAÇ MALI FİYATI TL: 10 TL YP: 1 USD Hesap: 10 YTL * (1/10) = 1 USD YILSONUNDA 1 USD=16 TL TR’NİN İHRAÇ MALI FİYATI TL: 20 TL YP: 1.25 USD Hesap: 20 TL * (1/16) = 1.25 USD %100 > %60 Enflasyon > Devalüasyon SONUÇ: İHRACAT DÜŞER, İTHALAT ARTAR.

TL’NİN DEĞER KAYBETMESİ III YILBAŞINDA 1 USD=10 TL TR’NİN İHRAÇ MALI FİYATI TL: 10 TL YP: 1 USD Hesap: 10 YTL * (1/10) = 1 USD YILSONUNDA 1 USD=20 TL TR’NİN İHRAÇ MALI FİYATI TL: 16 YTL YP: 0.800 USD Hesap: 16 TL * (1/20) = 0.800 USD %60 > %100 Enflasyon < Devalüasyon SONUÇ: İHRACAT ARTAR, İTHALAT AZALIR.

SICAK PARANIN EKONOMİK SONUÇLARI 2) SICAK PARA AÇIK POZİSYONA NEDEN OLUR. Açık pozisyon bir bilanço kavramıdır. Bir bilançoda bir finansal varlığın pasif tarafta yani borç olarak bulunup, pasif tarafta yani varlık olarak bulunmamasıdır. Açık pozisyon bono ya da hisse senedi gibi finansal varlıklar için de söz konusu olsa da sıcak para mekanizmasıyla bağlantılı olan ve ekonominin geneli açısından önemli sonuçlar doğurabilen türü bilançolardaki, özellikle banka bilançolarındaki döviz açık pozisyonudur.

SICAK PARANIN EKONOMİK SONUÇLARI Bir ülkede uluslararası sermaye hareketleri serbest bırakılmışsa, ve devlet bütçe finansmanı için yoğun bir şekilde borçlanmaya gitmişse, bu ülkede bankalar DEVLETİN TEFECİSİ haline gelirler. Sermaye hareketleri kontrol altında ise, bankaların iç borç piyasasında yatırım yapma imkanları kendi öz kaynakları ile sınırlıdır. Ancak sermaye kontrolleri kaldırılmışsa, o zaman banka yurt dışından borçlanır. Tabi bu döviz cinsi kaynağı iç borç piyasasında kullanabilmek için TL’ ye çevirmek gerekir. Böylece bankalar sürekli döviz borcu altında yaşamaya başlarlar.

SICAK PARANIN EKONOMİK SONUÇLARI Eğer sıcak paranın yarattığı döviz fazlası MB’ nca piyasadan çekilmiyorsa, yani yerli para dövize karşı değerlenme sürecinde ise o zaman döviz kaynaklı fonlama ile bono tahvil yatırımı yapmak, TL kaynaklı fonlamayla aynı yatırımı yapmaya göre daha karlı olur. Bu durumda bütün özel sektör döviz borcuna gömülür.

3. Bankalarda Faiz ve Kur Riskinin Artması Bankaların aktif ve pasifinde yer alan kalemlerin yabancı para oranlarının artması, faiz değişkenliği ile birleştiğinde, bankaların risklerini arttırmakta ve çeşitlendirmektedir.

Faiz Riski Faiz oranı riski, bankanın faize duyarlı varlıklarıyla (değişken gelirli varlıkları) faize duyarlı kaynakları (değişken faizli kaynakları) arasındaki dengesizlikten kaynaklanmaktadır. SGMK’lerin getirileri, mevcut faiz oranları ile ters orantılıdır. Elinde SGMK olan bankalar faizlerin yükselmesi durumunda, pozisyonlarından dolayı zarar edeceklerdir. Benzer durum krediler için de geçerlidir. Eğer banka, düşük faizden kredi kullandırmış ise ve ardından faizler yükselmeye başlamış ise, banka zarar edecektir. Risk en çok, bilançonun aktif ve pasifi arasında VADE UYUMSUZLUĞU olduğunda doğar.

Kur Riski Bankaların varlıkları ile yükümlülüklerinin AYNI PARA BİRİMİNDEN OLMAMASI durumunda doğan risktir. Bankaların açık pozisyonları ile yakından ilgili bir kavramdır.

Kur Riski Örneği Bir bankanın, Yurt dışından, Bir yıl vadeli, % 10 faizli, 100 Milyon USD KREDİ ALDIĞINI ve bunu, 1.5 YTL=1 USD kuruyla YTL’ ye çevirerek aynı gün, 1 yıl vadeli Yıllık %20 faizli, DEVLET TAHVİLİNE yatırdığını düşünelim. Bir yılın sonunda 1 USD=1.6 YTL ve enflasyonunda 0 olduğunu varsayalım.

Kur Riski Örneği Alınan kredi YTL’ ye çevrilirse, 100.000.000 USD X 1.5 = 150.000.000 YTL (Anapara) Söz konusu tutar % 20 faiz oranı üzerinden DİBS’e yatırılırsa, 150.000.000 YTL X 0.20 = 30.000.000 YTL (Faiz) Toplam gelir = 150.000.000 YTL + 30.000.000 YTL = 180.000.000 YTL

Kur Riski Örneği Öte yandan alınan kredi için % 10 faiz ödenirse, 100.000.000 USD X 0.10 = 10.000.000 USD (Faiz) Toplam gider = 100.000.000 USD + 10.000.000 USD = 110.000.000 USD olacaktır. Toplam gideri, yıl sonu kuru üzerinden YTL’ ye çevirirsek; 110.000.000 USD X 1.6 = 176.000.000 YTL

Kur Riski Örneği O halde, 180.000.000 YTL-176.000.000 YTL=4.000.000 YTL Net Kar elde edilecektir.

Kur Riski Örneği Yıl sonu kur, 1 USD=1.7 YTL olsaydı, Toplam gider = 110.000.000 USD X 1.7 = 187.000.000 YTL olacak ve sonuçta, 180.000.000 YTL – 187.000.000 YTL = - 7.000.000 olacak ve 7.000.000 YTL net zarar doğacaktı.

4. Ülke Riskinin Önem Kazanması Yurt dışına kredi veren ve ihracat kredileri kullandıran ülke bankalarında ülke riski, borçlu ülkenin ödeme gücü, plasman kararlarında çok önem göstermektedir.

Ülke Riski

5. Fon Yönetiminin Kar Merkezi Haline Gelmesi Bankacılık sistemi, toplamış olduğu mevduatları kredi olarak kullandırmanın yanında, menkul kıymet ve kambiyo faaliyetleri sonucunda elde ettiği karlarda bilançolarında büyük yer kaplamaktadır.

6. Korunganlık (Hedge) Tekniklerini Daha Yaygın Olarak Kullanmaları Korunganlık tekniklerinin gelişmesinin amacı; Kambiyo ve sermaye piyasalarındaki belirsizliklerin, Faiz dalgalanmalarının, getirdiği riskleri azaltmaktır. Bu bağlamda, vadeli işlem piyasaları uygulama alanı bulmuştur.

7. Bilanço Dışı İşlemlerinin Artması Nazım hesaplar olarak adlandırılan bu işlemlerin artmasında, Hedge tekniklerinin daha fazla kullanılması ve uluslar arası finansal pazarlardaki gelişme önemli rol oynamıştır.

8. Yurt dışı Faaliyetlerin Genişlemesi Küreselleşme ile bankaların yurt dışı faaliyetleri artmış ve banka örgütlenmeleri sınırlar ötesine taşınmıştır.

9. Birleşme ve Satın Almaların Yaygınlaşması Bankalar arası birleşme ve satın almaları arttıran nedenler; Bankalararası rekabet, Finans sektöründeki kapasite fazlalığı, Banka karlarındaki düşüş, Yabancı ülkelerde faaliyete geçme stratejisi, Marka değeri düşmüş bankaları satın alarak sermaye kazancı sağlama güdüsü, Bankalararası dayanışmayı arttırmak için grup bankaları oluşturma isteği.

10. Banka Kurallarının, Düzenlemelerinin Tekdüze Uygulanması Tekdüze uygulamaların nedenleri; Bankalar arası haksız rekabeti önlemek, Bankaların daha güvenilir kurumlar olarak hizmet vermelerini sağlamak, Başka başarısızlıklarının doğurduğu zararları azaltmak. Bu bağlamda, Bank For International Settlements (BIS)-Uluslararası Ödemeler Bankası ve bu bankanın gözetiminde Basel Bankacılık Gözetim Komitesinin yaptığı düzenlemeler bankacılık alanında yaygın olarak uygulanmaktadır.