Anesteziyoloji ve Reanimasyon

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
REJYONAL ANESTEZİ VE ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ
Advertisements

ENDOTEL.
HEMOSTAZ VE KAN PIHTILAŞMASI
TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM ÇALIŞMALARINDAN 2012
PIHTILAŞMA BOZUKLUKLARI
HEMOSTAZ VE KAN TRANSFÜZYONLARI
Primer hemostaz bozuklukları ve İTP
Antiagregan ve Antikoagülan Tedavi
ANTİKOAGÜLAN VE HEMOSTATİK İLAÇLAR
Tromboz ve DIC Prof. Dr. Tiraje Celkan.
Sağlık Slaytları
EPİSTAKSİS Dr. Evren Hızal Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi
1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İç Hastalıkları ABD. Genel Dahiliye
Trombotİk Trombosİtopenİk Purpura(TTP) VE HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM(HÜS) İnt.Dr.Serhat ÖZGÜN.
BİRİNCİ BASAMAKTA HİPERLİPİDEMİYE YAKLAŞIM
Kanamayı durdurma süreci
Trombositler Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
TROMBOSİTLER µ çapında 5-7 µ 3 hacminde disk şeklinde küçük kan hücreleridir. Hemostazda ve damar endotel bütünlüğünün sağlanmasında önemli rol.
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ VII. Çocuk Sağlığı Bahar Toplantısı
KANAMA SORUNU OLAN ÇOCUĞU BELİRLEME VE YAKLAŞIM
Hemostaz Dr. Metin Akbulut.
EDİNSEL KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI
KOAGÜLASYON TESTLERİ MEHMET YANAR kasım-2009
ITP (İMMUN TROMBOSİTOPENİK PURPURA) (PRİMER İMMUN TROMBOSİTOPENİ)
KAN TRANSFÜZYONLARI VE KOMPLİKASYONLARI
Fibrinolizis Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
PÜRİN VE PİRİMİDİN METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI
KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI
Özellikli Durumlarda Rejyonal Anestezi Obstetrik Olgular
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
Pıhtılaşma faktörleri, kanın pıhtılaşması ve fibrinoliz
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ XV
PIHTILAŞMA ve FİBRİNOLİZİN MOLEKÜLER TEMELLERİ
DİSFONKSİYONEL UTERUS KANAMALARI
HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROMDA PLAZMAFEREZ
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Amaç Koagülasyon mekanizması hakkında bilgi sahibi olmak.
Amaç Ateroskleroz risk belirlemede kullanılan biyokimyasal parametreleri bilecekler.
Hemostaz Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
PLAZMA PROTEİNLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ II
Sepsis Tanı ve Tedavisi
HEMOSTAZ NEDİR? -Kanamanın Durması -Patolojik Hemostaz : Tromboz
BÖLÜM 11 İmmün Sistem Hastalıkları
Dr. Serkan KAVUK GATA Aile hekimliği
Koagülasyon testleri Dr. Gülçin Eskandari Sağlık Slaytları
TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUKLARI
Beta Talasemili Hastalarda Trombotik Risk Faktörleri
Kanamalı hastaya yaklaşım
HEMOSTAZ VE KANIN PIHTILAŞMASI
Sağlık Slaytları İndir
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 26 Kasım 2015 Perşembe Ar. Gör. Dr.
ANEMİ VE HEMOSTAZ TETKİKLERİ. SUNUM PLANI  ANEMİ TANIM PATOFİZYOLOJİ KOMPANZASYON KLİNİK ÖZELLİKLER TANI TEDAVİ TAKİP ve TABURCULUK  KOAGULASYON TESTLERİ.
DISSEMINATED INTRAVASCULAR COAGULATION ( Yaygın damariçi pıhtılaşma sendromu ) DİK Doç.Dr. Güray Saydam
WARFAİNE BAĞLI KANAMA Doç. Dr. Siret Ratip Hematoloji Departmanı, Acıbadem Hastanesi.
Evaluation of Serum Levels of Interleukin (IL)–6, IL-10, and Tumor Necrosis Factor–α in Patients with Crimean-Congo Hemorrhagic Fever Nuh Mehmet ŞAHİN.
KAZANILMIŞ KANAMA ve KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI M.Murat Özgenç
HEMOFİLLİ HASTALIĞI Hemofili hastalığı; Kandaki pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerden faktör 8 (VIII) ve 9 (IX)’un hayat boyu eksik ve kanın pıhtılaşmasının.
Acilde sıvı tedavisi ve kan transfüzyonu
VTE PROFİLAKSİ ve TEDAVİSİNDE YENİ ANTİKOAGÜLAN AJANLAR
Faktör EKSİKLİKLERİNE BAĞLI KANAMALAR
HEMOSTAZ VE HASTALIKLARI
Prof. Dr. Cahit ÜÇOK Ağız Diş Çene Cerrahisi Anabilim Dalı
Herediter Anjioödem Dr. Mehmet KILIÇ.
DIC Nedir? Dissemine İntravaskuler Koagulasyon
EİKOSANOİDLER Eikosanoidler, hücre zarlarında bulunan fosfolipidlerin yapısındaki 20 karbonlu çoklu doymamış bağa sahip yağ asitlerinden sentezlenirler.
PERNİSİYOZ ANEMİ Vücudun yeteri kadar B12 vitaminine sahip olmamasından dolayı yeterli miktarda sağlıklı alyuvarın yapılamadığı bir durumdur.  intrensek.
DOKSAN YAŞINDA BİR BAYAN HASTADA YENİ TANI VON WİLLEBRAND TİP 2B Mehmet Rami Helvacı*, Çiğdem Asena Doğramacı**, İlkay Duman*, Vedia Gül Değirmenci*, Kemal.
İMMÜN YETMEZLİKLER-1 Prof.Dr. Göksal Keskin
AÜTF İç Hastalıkları ABD, Hematoloji BD Öğretim Üyesi
Sunum transkripti:

Anesteziyoloji ve Reanimasyon HEMOSTAZ DR.ŞENAY AYÖZEN DR.GÜLİSTAN AKTAŞ UZM.DR.BİNNUR TUNCALI 06.05.2005 Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı

Homeostaz:Kanın dolaşımda sıvı halde kalmasını sağlayan fizyolojik bir mekanizmadır. Hemostaz: Doku hasarının tamirini takiben, kanın pıhtılaşması ve sonrasında bu pıhtının eritilmesi işlemidir.

Tarihçe Yara kapatılmasında dikiş kullanımı antik çağlara kadar uzanır MÖ. 5000-3000 yılları arasında yapılmış delikli kemik dikiş iğneleri bulunmuştur MS. 30 yıllarında De Medicine’ de Aerelius Cornelius Celcus ilk kez hemostaz için dikiş kullanımından bahsetmiştir İbn-i Sina ilk kez dikiş materyeli olarak domuz kılını önermiştir Ambroise Pare (1517-1590) hemostaz için koterizasyon yerine bağlamayı önermiştir Yara yeri enfeksiyonu Teodor Kocher tarafından ipek dikişin kullanılmaya başlamasıyla azalmıştır

Homeostazın bileşenleri : - Kan damarları - Trombositler - Pıhtılaşma proteinleri - Fibrinolitik proteinler

HOMEOSTAZ BİLEŞENLERİ DENGE HALİNDEDİR KAN DAMARLARI TROMBOSİTLER PIHTILAŞMA PROTEİNLERİ FİBRİNOLİTİK SİSTEM Kontrolsüz kanama Damar içi pıhtılaşma

HEMOSTATİK SİSTEMİN BİLEŞENLERİ Trombositler vWF Doku faktörü Pıhtılaşma faktörleri Fibrinolitik sistem Antikoagülan proteinler Endotel hücreleri

Hemostazda Endotel ; Kan akışkanlığının sağlanması Vazomotor tonusun düzenlenmesi Besin ve hücre transferi gibi işlevlere sahiptir.

Endotel hücreleri - Heparan sülfat - vWF Prokoagülan etki Antikoagülan etki - Heparan sülfat PGI2 Doku tipi pazminojen aktivatör Doku faktör yolu inhibitörü Trombomodülin Endotelyal nitrik oksid sentaz - vWF - Plazminojen aktivatör tip I - Trombin Reseptörü

HEMOSTATİK SİSTEMİN ÖZELLİKLERİ Her basamak zıt yönde veya inhibe edici diğer bir sistem ile dengelenmektedir Bir çok negatif feed back noktası bulunmaktadır Yüzey bağımlıdır Ca++ bağımlıdır

PRİMER HEMOSTAZ Başlıca trombositler ve vWF ‘ü içerir Trombosit tıkacının oluşması ile sonuçlanır Endotel hasarının küçük olduğu durumlarda kanamanın durması için yeterlidir Hasar daha büyük ise, pıhtılaşma kaskadı devreye girer

PRİMER HEMOSTAZ Primer hemostaz ile ilgili hastalıklarda ; Travma, Kesi sonrası şiddetli kanama, Mukokutanöz kanamalar (diş eti ve burun kanaması, peteşi, hematüri, menoraji) tipiktir

SEKONDER HEMOSTAZ Fibrinojenin fibrine dönüşümü ile sonuçlanan pıhtılaşma kaskadı proteinlerini kapsar Fibrin polimerizasyonu ile oluşan pıhtı, F XIII aracılığı ile, çapraz bağlarla stabilize edilir

SEKONDER HEMOSTAZ Sekonder hemostaz bozukluklarında; Kesi ve yara yerlerinde gecikmiş kanamalar, Hemartroz, İntramuskuler hematom, Beyin kanaması, Derin yumuşak doku kanamaları görülmektedir

PRİMER HEMOSTAZ Von Willebrand Faktör (vWF) : Endotel hücreleri ve megakaryositlerde sentezlenir Dolaşımda F VIII ile kompleks halde bulunur Multimerler şeklinde bulunan vWF ‘ün, normal işlevini sürdürmesi için büyük molekül varlığı gereklidir Multimerlerin küçük olması kanamaya yol açabilir

PRİMER HEMOSTAZ Trombositler : Normal değerleri 150.000 - 450.000 / L Sağlıklı kişilerde %67’si dolaşımda bulunurken %33’ü dalakta depo edilir İçerdikleri aktin, miyozin ve kasılma ile ilgili diğer proteinler sayesinde disk şekli korunmakta ve trombosit plağının kasılması sağlanmakta

PRİMER HEMOSTAZ Trombosit Reseptörleri : Trombositlerin içerdiği yüzey glikoproteinlerinin bir bölümü reseptör görevi üstlenir En önemli trombosit reseptörleri ; -GP Ib-IX/V : vWF reseptörü -GP IIb-IIIa : Fibrinojen reseptörü. Ayrıca vWF, fibronektin ve diğer adheziv proteinler için de reseptör işlevi görür

PRİMER HEMOSTAZ Trombosit Granülleri : Alfa granüller : Fibrinojen, vWF, F V gibi pıhtılaşma faktörlerini; tromboglobin, PF-4, trombosit kökenli büyüme faktörü gibi spesifik trombosit proteinlerini içerir Dense bodies : ADP, ATP, Ca++, serotonin gibi küçük molekülleri ve iyonları içerir

PRİMER HEMOSTAZ Trombosit adezyonu ve aktivasyonu: Damar endotel hasarı sonucu subendotelyal kollajen açığa çıkar, vWF multimerleri bu kollajene ve GP Ib-IX/V ‘e bağlanarak trombosit adezyonu ve aktivasyonuna yol açar

PRİMER HEMOSTAZ GP IIb/IIIa da düşük afiniteli formdan yüksek afiniteli forma dönüşerek trombosit yüzeyine geçer Trombosit granül içeriğinin açığa çıkması, diğer trombositlerin aktivasyonuna yol açar

PRİMER HEMOSTAZ Fosfolipaz A2 Siklooksijenaz Araşidonik asid Tromboksan sentaz TxA2 Vazokonstrüksiyon Trombosit agregasyonu Trombosit degranülasyonu

Kollajenin açığa çıkması ENDOTEL HASARI Kollajenin açığa çıkması VAZOKONSTRİKSİYON PLATELET REAKSİYONLARI gevşek trombüs stabil trombüs FİBRİN K O A G Ü L S Y N D I FİBRİNOLİTİK SİSTEM T İ E M

II.ERKEN (PRİMER) HEMOSTAZ Vazokonstriksiyon Platelet adezyonu Platelet salınım ve agregasyonu II.ERKEN (PRİMER) HEMOSTAZ Platelet + vWF + kollajen TxA2, ADP, serotonin… Gp 1b (Gp IIb /IIIa) - fibrinojen

Trombosit Aktivasyonu

SEKONDER HEMOSTAZ Pıhtılaşma faktörlerinin ardışık olarak aktive olmasını takiben fibrinojenin fibrine dönüşümü ve fibrinin polimerize olarak fibrin pıhtısını oluşturmasını kapsar Pıhtılaşma kaskadı bir faktörün bir sonrakini aktive etmesi ile ilerler

SEKONDER HEMOSTAZ Pıhtılaşma proteinlerinin büyük bölümü serin proteaz yapısında olup, plazmada inaktif öncüller (zimojen) olarak bulunur ve proteaz ayrılması ile aktif hale geçerler Romen rakamları ile ifade edilen pıhtılaşma faktörlerinin aktif olanlarında “ a “ harfi yer alır

SEKONDER HEMOSTAZ Faktör Genel adı Yarılanma ömrü Diğer özellikler Minör spontan kanama için en düşük plazma değeri Major travmada kanama için en düşük plazma değeri I Fi brinojen 3-5 gün 50-100mg/dL 100mg/dL II Protrombin 3 gün K Vit bağımlı %10-15 %20-40 V 12 saat %5-15 %25 VII 5-8 saat %5-10 %10-20 VIII Antihemofilik faktör 8-12 saat Dolaşımda vWF ‘e bağlı bulunur %15-20 IX Christmas faktör 18-24 saat %20-25 X 36 saat XI %15-25 XII Hageman faktör 48 saat %10 XIII Stabil fibrin pıhtısı oluşumunu sağlar %1 %5

PIHTILAŞMA KASKADI (Klasik Kavram) İntrensek yol Negatif yüklü yüzey XII XIIa XI XIa IX IXa VIIIa, Fosfolipid, Ca++ Ekstrensek yol Doku faktörü VII VIIa X Xa Va, Fosfolipid, Ca++ Protrombin (II) Trombin (IIa) Fibrinojen Fibrin (soluble) Fibrin (insoluble) XII XIIIa

GEÇ (SEKONDER) HEMOSTAZ = KOAGÜLASYON KASKADI

GEÇ (SEKONDER) HEMOSTAZ = KOAGÜLASYON KASKADI 7 + 3 = 10 5 2 1 12 11 9 8 + vWF 13 ekstrinsik yol intrinsik yol ortak yol

PIHTILAŞMA KASKADI (Yeni Kavram) XI XIa IX IXa VIIIa, Fosfolipid, Ca++ Va, Fosfolipid, Ca++ Protrombin (II) Trombin (IIa) Fibrinojen Fibrin (soluble) Fibrin (insoluble) XIII XIIIa TFPI Doku faktörü + VIIa X Xa

PIHTILAŞMA KASKADININ DOĞAL İNHİBİTÖRLERİ Kan akımı ve pıhtılaşma faktörlerinin karaciğerde yıkımı : -Pıhtılaşma faktörleri kan akımı ile dolaşımdan uzaklaştırılıp karaciğerde yıkılır

Antrombin III : -Karaciğer ve endotel hücrelerinde sentezlenir -F X ve trombini geri dönüşümsüz olarak inhibe eder -Heparin ya da hücresel glikozaminoglikanların antitrombine bağlanması inhibitör etkiyi güçlendirir

PIHTILAŞMA KASKADININ DOĞAL İNHİBİTÖRLERİ Protein C : - Endotel yüzeyinde trombinin trombomodüline bağlanması ile aktive olur -Protein S ile birlikte F Va ve FVIIIa ‘yı inhibe eder -Fibrinoliz aktivasyonunda da görev alır

Protein S : -Karaciğer, megakaryositler, endotel hücreleri, beyin ve Leydig hücrelerinde bulunur -F Va ‘ya bağlanmak için protrombin ile yarışır -Dolaşımda serbest ve C4bP ‘e bağlı formda bulunur -C4bP ‘nin arttığı durumlarda (enflamasyon), serbest (aktif) protein S düzeyi azalacağından protrombotik zemin gelişebilir

PIHTILAŞMA KASKADININ DOĞAL İNHİBİTÖRLERİ Doku faktör yolu inhibitörü ( TFPI ) : -Endotelde sentezlenip, plazmada LDL ‘ye bağlı olarak bulunur -Doku faktörü, F VIIa, FXa ile kompleks oluşturup ekstrensek yolu inhibe eder -Heparin, endotel hücrelerinden TFPI sentezini arttırarak antikoagülan etkiyi güçlendirir -Karaciğer, iskelet kası, kalp, böbrek ve pankreasta da ekspresse edilen TFPI, gebede villöz aralıkta antikoagülan etki gösterir Diğer inhibitörler : -Heparin kofaktör II, alfa1-antitripsin, alfa2-makroglobulin

Protein C TF / VIIa TFPI ANTİKOAGÜLAN SİSTEM Protein S Fibrinolysis XII XIIa XI XIa IX IXa X Xa TF / VIIa II IIa Fibrinogen Fibrin VIIIa+Ca+Fos.lip Va+Ca+Fosfolipid IIa/Thrombomodulin bağlanması TFPI Protein C Protein S Fibrinolysis

FİBRİNOLİTİK SİSTEM Plazminojen Plazmin Fibrinojen Fibrin Fibrin yıkım ürünleri (FDPs) Ürokinaz İntrensek yol t- PA (endotel hücreleri ) Streptokinaz

Plazminojen aktivasyonunun inhibisyonu : - PAI-1 - PAI-2 : Gebelikte yüksek Plasental dolaşımda da bulunur - PAI-3 (Protein C inhibitörü)

PAI-3 (Protein C inhibitörü) : Pıhtılaşma, fibrinoliz ve fertilite ile ilgili enzimleri inhibe eden bir serin proteaz inhibitörü F Xa, FXIa, protein C, trombin-trombomodülin, ürokinaz inhibisyonu yapar

DAMAR DUVARI HASTALIKLARI Herediter : Herediter hemorajik telenjiektazi (Rendu-Osler-Weber Hastalığı) : Otozomal dominant geçiş, yüz, ağız içi, burun ve dudakta telejiektaziler. En sık semptom burun kanaması

Kavernöz Hemanjiom (Kasabach-Merritt sendromu): Subkutan ve viseral hemanjiomlar + trombositopeni Hemaojiom Içinde trombositler aktive olur ve tekrar sistemik dolaşıma geçerse DIC’ e neden olabilir. Bağ doku hastalıkları : Ehler Danlos sendromu, osteogenezis imperfekta, psödoksantoma elastikum

Edinsel : Skorbüt : Ağır C vitamini yetmezliği sonucu kollajen sentezi bozulur. Diş eti, subperiostal ve intramuskuler kanamalar görülür. İmmünglobulin bozuklukları : Kriyoglobulinemi, amiloidoz, waldenstrom makroglobulinemisi

TROMBOSİT HASTALIKLARI A ) TROMBOSİTOPENİLER : Trombosit sayısı < 150.000/mm3 Edinsel kanama eğiliminin en sık nedenidir. Trombosit Yapım Azlığı Megakaryosit hipoplazisi veya baskılanması - Alkol - İnfeksiyon - Aplastik anemi - Lösemi İnefektif trombopoez - Megaloblastik anemi - PNH Herediter trombositopeniler - Wiskott-Aldrich sendromu - May-Hegglin anomalisi Trombosit Yıkım Artışı İmmünolojik nedenler - ITP, TTP, HÜS - Heparin - Kinin - Kinidin - Sülfonamidler - SLE - PAN - KLL - AIDS - CMV - Hipertroidi - Kan transfüzyonu Nonİmmünolojik nedenler - DIC - Ekstrakorporeal dolaşım Trombosit Dağılımında Bozulma Hipersplenizm Hipotermik anestezi

İDYOPATİK VEYA İMMÜN TROMBOSİTOPENİK PURPURA ( ITP ) Trombositlere karşı gelişen antikorların dalak ve karaciğerde trombositleri fagosite etmesiyle karakterize otoimmün bir hastalıktır.

Akut ITP : 2-6 yaş arasında görülür. Benign seyirlidir Akut ITP : 2-6 yaş arasında görülür. Benign seyirlidir. Çocuklarda trombositopeninin en sık nedenidir. Öyküde 1-6 hafta önce geçirilmiş viral ÜSYE vardır. Kronik ITP : Daha çok yetişkin kadınlarda görülür.Peteşi, purpura, ekimoz, metroraji, burun ve diş eti kanaması ile karakterizedir. Yetişkinde splenomegali yoktur.

Lab : Trombosit sayısı : 20. 000/mm3 ‘ ün altındadır Lab : Trombosit sayısı : 20.000/mm3 ‘ ün altındadır. Kemik iliğinde genç megakaryositler artmıştır. Tanı, diğer trombositopeni nedenleri ekarte edildikten sonra konur.

Tedavi : Prednizolon (1mg/kg/gün), splenektomi (7 yaşından küçüklerde önerilmez), immünsüpresif tedavi, IVIG ve anti-D antikorları (gebelerde, cerrahi uygulanacak hastalarda, hayatı tehdit eden kanamalarda uygulanır), trombosit transfüzyonu

TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA (TTP) ve HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM (HÜS) E. Coli Shigella dysenteria Mitomisin C HÜS TTP HÜS Hemolitik anemi + Trombositopeni Ateş - Böbrek fonksiyon bozukluğu Nörolojik belirtiler PAFI eksikliği Prostasiklin-2 eksikliği Tedavi : Plazmaferez, TTP ‘de kortikosteroid tedavisi, splenektomi, immünsüpresif tedavi (vinkristin)

TROMBOSİT HASTALIKLARI B ) TROMBOSİT FONKSIYON BOZUKLUKLARI ( Trombositopatiler ): Kazanılmış Nedenler : İlaçlar (Asprin, NSAİD, penisilin, Betalaktam, antibiyotikler), böbrek yetmezliği, siroz, paraproteinemiler (multipl myelom)

2. Kalıtsal Nedenler : Glazmann trombastenisi : OR, glikoprotein II b-III a (trombosit yüzeyindeki fibrinojen reseptörü) eksiktir Bernard-Soulier sendromu : OR, glikoprotein I b- IX a (trombosit yüzeyindeki vWF reseptörü) Trombosit depo havuzu hastalığı (Gri platelet sendromu) : OD, trombositlerde bulunan yoğun granüllerin sayısı azalmıştır Von-Willebrand hastalığı

HEMOSTAZ KUSURU OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN HASTAYA YAKLAŞIM Öykü Fizik muayene Temel laboratuar testleri - PT, APTT - Fibrinojen - Hemogram - Periferik yayma

İlave laboratuar testleri - Kanama zamanı - Fibrinojen yıkım ürünleri, D-Dimer Hemofili şüphesinde faktör düzeyleri (F VIII, F IX, F XI) Von-Willebrand hastalığı şüphesinde vWF tayini

KOAGÜLASYON TESTLERİ PT APTT Kanama zamanı Pıhtılaşma zamanı D-Dimer Faktör düzeyleri Protein C ve S düzeyleri…

Protrombin Zamanı ( PT ) PT hem ekstrensek, hem de ortak yoldaki faktör eksikliklerinde uzar. (normali 13.5-15.6 sn) PT ‘nin uzadığı durumlar : - F X, F V, Protrombin ve fibrinojen eksikliği - FVII eksikliği (PT uzun, PTT normal ) - Oral antikoagülan kullanımı - K vitamini eksikliği - Karaciğer hastalıkları - Lupus antikoagülanı

Günümüzde PT yerine INR kullanılmaktadır *** Günümüzde PT yerine INR kullanılmaktadır. Bu şekilde test tüm dünyada standardize edilmeye çalışılmaktadır. INR = ( Hasta PT / kontrol PT )ISI ISI değeri kitlerde standart olarak verilmektedir. ISI:International Sensitivity Index INR değeri, tedavi edilen hastalığa bağlı olarak değişmektedir. Hatalı PT uzaması nedenleri : - Test tüpünün tamamen doldurulmaması - IV kateter olan koldan kan alınması

PT (N = 13.5-15.6 sn) Protrombin Zamanı - PT TF / VIIa X Xa Va+Ca+Pl II IIa Fibrinogen Fibrin Va+Ca+Pl PT (N = 13.5-15.6 sn)

Aktive Tromboplastin Zamanı ( APTT ) APTT hem intrensek, hem de ortak yoldaki faktör eksikliklerinde uzar. (normali 25-35 sn) APTT ‘nin uzadığı durumlar : - F X, F V, Protrombin ve fibrinojen eksikliğ -F VIII, F IX, F XI, F XII eksiklği, - Heparin kullanımı - Lupus antikoagülanı - Von Willebrand hastalığı

Hatalı PT uzaması nedenleri : - Polisitemiler - Tam doldurulmayan kan toplama tüpü - Uzun süren depolama - Heparin kontaminasyonu

(N=25-35 sn) İntrensek Yol APTT Parsiyel Tromboplastin Zamanı XII XIIa XI XIa IX IXa X Xa II IIa Fibrinogen Fibrin VIIIa+Ca+Pl Va+Ca+Pl İntrensek Yol APTT Parsiyel Tromboplastin Zamanı (N=25-35 sn)

Kanama Zamanı ve Pıhtılaşma zamanı Normal süresi 3-7 dakikadır. Primer hemostaz Için en uygun tarama testidir. Cerrahi müdahalelerde kanama riskini belirlemek Için uygun bir test değildir.

Kanama zamanının uzadığı durumlar : Trombositopeniler Trombositopatiler Kollojen sentez bozukluğu Von-Willebrand hastalığı Kronik karaciğer hastalığı Oral antikoagülan kullanımı

Pıhtılaşma zamanı ( trombin zamanı ) - ( TT ): Hem intrensek hemde ortak yolu değerlendirmek için kullanılır. APTT ile eş değerdedir, fakat güvenilirliği daha azdır. Fibrinojenin fibrine dönüşümünü ölçmektedir. Pıhtılaşma zamanının uzadığı durumlar : - Amiloidoz - Multipl myelom - Hiperfibrinojenemi - Hipofibrinojenemi

PIHTILAŞMA TESTLERİNDE PREANALİTİK DEĞİŞKENLER Hasta ile ilgili değişkenler : - Yaş - Kan grubu - Cinsiyet - Sirkadien ve mevsimsel ritmler - Diyet - Sigara - Alkol - İlaçlar (aspirin, NSAID, antienflamatuarlar, warfarin) - Menstrüel siklus - Gebelik - Fiziksel ve emosyonel stress

PIHTILAŞMA TESTLERİNDE PREANALİTİK DEĞİŞKENLER Flebotomi ile ilgili değişkenler : - Egzersiz - Pozisyon - Turnike süresi - Örnek alınma yeri

Kalıtsal Pıhtılaşma Bozuklukları Hemofili A : En sık görülen pıhtılaşma bozukluğudur. X ‘e bağlı resesif geçiş gösterir. Faktör VIII: C eksiktir. Erkeklerde görülür (kadınlar taşıyıcıdır). Faktör düzeyine göre üçe ayrılır : - Ağır hemofili A ( faktör VIII < %1 ) - Orta dereceli hemofili A ( faktör VIII %2 - %5) - Hafif düzeyde hemofili A ( faktör VIII %5 - %30 )

Klinik : Yumuşak dokuda hematom, hemartroz, epistaksis, gastrointestinal kanama, hematüri ve postoperatif kanamalar görülür. Öyküde sünnet ve diş çekimi sonrası kanamanın durdurulamaması tipiktir. ** En sık görülen enfeksiyon Hepatit C ‘dir. ** En sık ölüm nedeni kanamalardır. Lab : APTT uzamıştır.

Tedavi : TDP F VIII( 1 ünite F VII plazma düzeyini % 2 artırır. Yarı ömrü 12 saattir ) Kriyopresipitat Vazopressin (hafif olgularda kullanılır,endotelden F VIII-vWF salınımını artırır) Epsilonaminokaproik asid, traneksamin asid

Kalıtsal Pıhtılaşma Bozuklukları Hemofili B : X ‘e bağlı resesif geçiş gösterir. Faktör IX eksiktir. Klinik ve laboratuar bulguları Hemofili A ile aynıdır. Tedavide TDP ve kriyopresipitat verilir. F IX ‘un yarılanma ömrü daha uzundur. Bu nedenle 24 saatte bir uygulanır.

Hemofili C : Faktör XI eksiktir. Klinik olarak Hemofilinin hafif formlarına, laboratuar olarak Hemofili A ‘ya benzer.

Kalıtsal Pıhtılaşma Bozuklukları Von-Willebrand Hastalığı : En sık konjenital primer hemostaz bozukluğu Von-Willebrand faktörü, trombositlerde sentez edilmekte ve endotel hücrelerinde (Weibel-Palade cisimciği)depolanmaktadır, polimerleşerek multimerler oluşturur Hasarlı endotel bölgesinde, hemostazın sağlanmasında ve trombosit plağı, fibrin oluşumunda rol alır

Von-Willebrand faktör trombosit yüzeyinde glikoprotein Ib (GP1b)’ye bağlanarak subendotelyal trombosit adezyonuna aracılık etmektedir. F VIII için koruyucu protein görevi üstlenip indirekt fibrin oluşumunda etkili olmaktadır.

Von-Willebrand hastalığında, F VIII’in bağlanacağı Von-Willebrand faktör miktarı az olduğundan plazma düzeyi düşmektedir. Ayrıca trombosit adezyonunun etkilenmesi nedeniyle trombosit fonksiyon bozukluğu oluşmaktadır

Kalıtsal Pıhtılaşma Bozuklukları Von-Willebrand Hastalığı : Hastalığın 8 tipi bulunmaktadır. Tip Kalıtım Etkilenme Özellik I O.D. Değişken VWF antijen ve ristosetin kofaktör azalır, dezmopressin cevabı iyidir, ** en sık görülen tiptir. IIA VWF antijen azalır ve ristosetin kofaktör ciddi azalır, dezmopressin cevabı zayıftır. IIB Yüksek molekül ağırlıklı multimerler yetersizdir. Dezmopressinden sonra trombositopeni gelişir. IIC O.R. Orta, ciddi Plazmada büyük multimerler yoktur. III Ciddi VWF antijen ve ristosetin kofaktör yoktur. Dezmopressine cevap vermez.** en ağır seyreden formudur. pvWH Trombositlerde glikoprotein 1b bozukluğu vardır.

Kalıtsal Pıhtılaşma Bozuklukları Von-Willebrand Hastalığı : Lab: Kanama zamanı uzamıştır. Trombosit sayısı normaldir. Ristosetin aktivitesi ölçülmelidir.

Tedavi : Dezmopressin : Tip 1 ve 2 ‘de 0.3 µg/kg dozunda kullanılır. Damar endotelinde depolanmış VWF salınımını artırır. F VIII-VWF Multimerlerini İçeren Preparatlar : Tedavinin başında F VIII düzeyi düşük olduğu için hem F VIII hem de VWF içeren preparatlar, 24. saatten sonra sadece VWF içeren preparatlar verilir. VWF düzeyini %50 civarında tutmak kanama kontrolü açısından yeterlidir. Epsilonaminokaproik asid, Traneksamik asid

Edinsel Pıhtılaşma Bozuklukları Primer hemostaz ile ilgili edinsel hastalıklar : Antitrombosit ilaçlar : Aspirin ve NSAID ‘lar siklooksijenazı inhibe ederek trombosit Işlevini bozarlar. Penisilinler, sefalosporinler, antihistaminikler ve daha birçok ilaç tromboitleri inhibe edebilmektedir.

Üremi : Trombosit Işlevini bozarak kanama zamanında uzamaya neden olabilir. Anemi : Hemoglabin düzeyinin düşmesi, kanama zamanını uzatmaktadır. Karaciğer hastalıkları Kardiyopulmoner bypass

Edinsel Pıhtılaşma Bozuklukları Sekonder hemostaz ile ilgili edinsel hastalıklar : Karaciğer hastalıkları : Karaciğer, prokoagülan ve antikoagülan özellikteki pıhtılaşma faktörlerinin birçoğunu ve fibrinolitik proteinleri sentezlemektedir. Bu nedenle, karaciğer hastalıklarında trombin oluşumu bozulabilmekte, stabil olmayan fibrin plakları oluşabilmektedir.

Hafif karaciğer hastalığında, F VII ‘deki hafif azalmaya bağlı PT ‘nda uzama saptanır Daha ileri evre karaciğer hastalığında, F II, F IX, F X ‘da düşme belirginleşir, fibrinojen ve F V ‘deki düşme ise daha da ileri evrelerde ortaya çıkar F VIII karaciğer dışındaki dokularda da sentezlendiğinden ileri evrelere kadar düşme saptanmaz

Edinsel Pıhtılaşma Bozuklukları Sekonder hemostaz ile ilgili edinsel hastalıklar : - Karaciğer hastalıkları : Şiddetli hepatitte, siyalik asid resüdilerindeki artış nedeniyle nonfonksiyonel bir fibrinojen sentezlenebilir (Disfibrinojenemi). Genel olarak fibrinoliz artışı, D-Dimer düzeylerinin artmasına yol açar. Tükenme splenomegalisi nedeniyle trombositopeni, karaciğer hastalıkları için tipiktir. Dissemine intravasküler koagülasyon ( DIC ) :

DİSSEMİNE İNTRAVASKÜLER KOAGÜLOPATİ (DIC) (defibrinasyon sendromu, tüketim koagülopatisi) Sistemik hastalıklara sekonder olarak prokoagülan maddeler aktive olur, yaygın pıhtılaşmaya yol açar Koagülasyon faktörleri ve trombositlerin azalmasıyla tüketim koagülopatisi gelişerek fibrinolitik sistem aktive olur Cilt ve müköz membranlar başta olmak üzere vücudun birçok yerinde kanama görülür

DIC Nedenleri : Sepsis (Özellikle gram (-) sepsis Travma (Politravma major cerrahi girişim) Organ yıkımı ( Şiddetli pankreatit) Ağır karaciğer yetmezliği Yaygın tümörler Damarsal anomaliler (Kasabach-Merrit sendromu) Obstetrik komplikasyonlar (Amnion sıvı embolisi, ablasyo plasenta) Sıcak çarpması Asidoz Şok

Yetersiz fibrin yıkımı SEPSİS VE DIC Doku Faktörü + F VII a F IX a + F VIII F X a + F V F II a (trombin) Fibrinojen Fibrin Sitokinler TFPI AT III Protein C Plazminojen aktivatör PAI-1 Plazmin FDPs Trombin Mikrovasküler tromboz Antikoagülasyon kaskadında bozulma Fibrinoliz inhibisyonu Yetersiz fibrin yıkımı

Akut DIC : En sık nedeni enfeksiyonlardır. Primer olay endotel hasarı, doku nekrozu sonucu doku faktörünün dolaşıma katılmasıdır. IL-6 kritik öneme sahiptir. Koagülasyon sistemi ve fibrinolitik sistemin birarada aktivasyonu KC dekompenzasyonu Pıhtılaşma faktörleri, protein C, protein S, plazmin, Alfa-2 antiplazminde azalma Mikrosirkuler fibrin trombüs oluşumu

Kronik DIC : En sık nedeni malignitelerdir. Primer görünüm trombüs ve tromboembolidir. Tanı : PT, APTT, trombosit sayımı fibrinojen, fibrin yıkım ürünleri (D-Dimer) Akut DIC ‘de PT daha duyarlıdır. Kronik DIC ‘de temel testler fibrin yıkım ürünleri özellikle D-Dimer ‘dir.

Klinik : Altta yatan hastalığın semptomları, kanama, tromboemboli, hemolitik anemi Tedavi : Altta yatan hastalığın tedavisi, destek tedavi (TDP, heparin, antitrombin-III)

DIC ve primer fibrinolizisde laboratuar bulguları : Hemolitik anemi + - Trombositopeni APTT ’de uzama Fibrinojende azalma FYÜ + D-Dimer artışı Protamin sülfat testi pozitif negatif Euglobulin lizis zamanı** normal kısalmıştır

DIC tanısında kullanılan tanısal algoritma : (Blood Reviews 2002; 16: 217-223) Risk belirleme : Hastada DIC ile ilişkili bir hastalık söz konusu mu? Cevap evet ise algoritma uygulanır. Global pıhtılaşma testleri : trombosit sayımı, PT, fibrinojen, solubl fibrin monomerleri, fibrin yıkım ürünleri istenir.

Sonuçların skorlanması : a - Trombosit sayısı (>100.000=0; <100.000=1; <50.000=2) b- Fibrinle ilişkili markırlarda artma (artış yok=0; ılımlı artış=1; belirgin artış=2) c- PT ‘de uzama (<3sn=0; >3sn - <6sn=1; >6sn=2) d- Fibrinojen düzeyleri (>100mg/dL=0; <100mg/dL=1) Skorun hesaplanması Skor 5 ise açık DIC ile uyumludur, skorun günlük tekrarı gerekir Skor <5 ise açık DIC göstergesi değildir, 1-2 gün sonra tekrarı gerekir.

HEMOSTAZ İLE İLGİLİ HASTALIKLARDA LABORATUAR BULGULARININ KARŞILAŞTIRILMASI Hastalık Kanama Zamanı Tombosit Sayısı PT APTT Trombin Zamanı Fibrinojen Vaskülopati, Bağ doku hastalıkları Uzun Normal Normal veya Yüksek Trombositopeni Düşük Trombositopati Normal veya Düşük Hemofili A VWH DIC

PIHTILAŞMA EĞİLİMİ ( TROMBOFİLİ ) Wirchow Triadı - Kan akımında yavaşlama - Damar duvarında hasar - Prokoagülan-Antikoagülan faktörler arasındaki dengenin bozulması Trombofili Nedenleri : - Herediter Trombofili - Edinsel Trombofili

TROMBOFİLİ NEDENLERİ Herediter Nedenler Protein C ve S eksikliği Protrombin G 20210A mutasyonu Antitrombin III eksikliği Disfibrinojenemi Aktive Protein C rezistansı (F V Leiden Mutasyonu)**En sık Herediter neden Homosisteinemi

Herediter trombofili nedenleri : Protein C, Protein S, Antotrombin eksikliği : Venöz trombozlu olguların, %1-9 ‘unda görülmektedir. Otozomal dominant geçiş söz konusudur. - Tip 1 protein C eksikliği : Protein aktivitesi ve antijen miktarı düşüktür. - Tip 2 protein C eksikliği : Protein aktivitesi düşüktür.

- Tip 1 protein S eksikliği : Serbest, bağlı protein S antijen eksikliği ve kofaktör aktivitesinde azalma mevcuttur. ** En sık görülen tiptir. - Tip 2 protein S eksikliği : Kofaktör aktivitesinde düşüktür. - Tip 3 protein S eksikliği : Serbest form ve aktivitede belirgin azalma söz konusudur.

Herediter trombofili nedenleri : Aktive protein C direnci (F V Leiden mutasyonu ) : En sık görülen kalıtsal venöz tromboz nedenidir Bacak ve beyin derin venleri ile koroner arterler etkilenmektedir Protrombin G20210A mutasyonu : Plazmada protrombin düzeylerinde artış ile karakterizedir Bacak ve beyinde derin ven trombozu riskini artırmanın yanısıra, inme, iskemik kalp hastalıkları için risk faktörüdür

Hiperhomosisteinemi : Venöz tromboz riski %50 oranında artmıştır Edinsel olarak da gelişebilir ( kobalamin, folat ve pridoksin eksikliği, böbrek yetmezliği, malignite, hipotiroidi nedeniyle)

TROMBOFİLİ NEDENLERİ Edinsel Nedenler İleri yaş (65 yaş üstü) Heparine bağlı trombotik trombositopeni İmmobilite Antifosfolipid antikorlar Postoperatif dönem Lupus antikoagülan Oral kontraseptifler SLE, Renal yetmezlik Gebelik Diabetes Mellitus Major travma ve kırıklar Cushing sendromu Variköz venler ve/veya venöz yetmezlik Karaciğer yetmezliği PNH MI, SVO Ülseratif kolit Nefrotik sendrom

TROMBOFİLİ NEDENLERİ Antifosfolipid Antikor Sendromu : Edinsel trombofili nedenlerindendir Organizmada bulunan negatif yüklü fosfolipidlere karşı bir grup antikor gelişir Bunlara antifosfolipid antikorları (lupus- antikoagülanı(LA), anti-kardiyolipin antikoru-(AKA) ) adı verilir Klinik : - Arteriyel ve/veya venöz tromboz - Tekrarlayan fetal kayıp - Trombositopeni

Serolojik Bulgular : - Lupus antikoagülan pozitifliği, AKA IgM, AKA IgG pozitifliği Tedavi : - Tromboz riskini artıran HT, DM. Hiperlipidemi tedavisi, sigaranın bırakılması, OK kullanılmaması - Oral antikoagülan tedavi - Heparin tedavisi (Rekürren Abortus durumunda) - Düşük doz aspirin (Fetus büyüme hızında azalma ve trombositopeni-trombosit sayısı >70.000 saptanırsa)

ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Heparin : Acil antikoagülasyonda ve tromboz profilaksisinde tercih edilen ilaçtır. IV ya da SC uygulanır. Etkisini antitrombin III ‘e bağlanan pentasakkarid bölgesi ile gerçekleştirir. Heparin Antitrombin III F IXa, F Xa, Trombin İnhibisyonu

ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Heparin : - Anfraksiyone heparin (UH) - Düşük molekül ağırlıklı heparin (LMWH) Anfraksiyone heparin (UH) : Vitronektin, fibronektin, TF-4 ve VWF‘ye bağlanmaktadır. Laboratuar takip genellikle APTT testi ile yapılmaktadır. Kardiyopulmoner bypass gibi heparinin çok yüksek konsantrasyonda kullanıldığı hastalarda takibin ACT ile yapılması uygundur. F Xa inaktivasyon ölçümü APTT ‘nin başlangıçtan itibaren yüksek olduğu hastalarda (lupus antikoagülan, F XIII yetmezliği gibi) alternatif bir testtir.

ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Heparin : Heparinin laboratuar takibi APTT veya pıhtılaşma zamanı ile yapılır. APTT ‘nin 1.5-2 kat artmasi gerekir. Kullanımı : Pratikte standart heparin tedavi amacıyla 5000 veya 10000 Ü I.V. bolus yapılmasını takiben sürekli infüzyon şeklinde 30000 I/gün önerilir. Profilaktik heparin S.C. olarak günde 2-3 kez 5000 Ü uygulanmalıdır. Heparin :

ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Heparin : Komplikasyonları : Kanama ( **En önemli komplikasyonudur). Osteoporoz Karaciğer enzimlerinde yükselme Hipoaldosteronizm Hipersensitivite ve allerjik cilt reaksiyonları HITT (Heparin İnduced Trombotik Trompositopeni ) sendromu : Heparin tedavisinde %5-7 oranında görülür. Trombositopeni ve arteriyel ve/veya venöz trombozlar ile seyreder. Önceden heparin alan veya 7 günden fazla heparin uygulananlarda risk fazladır.

ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Heparin : Fizyopatoloji : TF-4 + heparin kompleksine karşı gelişen antikorlar trombosit aktivasyonu ve agregasyonuna neden olur. Venöz ve arteriyel tromboz meydana gelir. Trombosit sayısı azalır. Tedavi : - Trombin inhibitörleri ( hirudin, argatroban) - Antikoagülan ilaçlar (Danaparoid) - Fibrinolizis (Ankrod)

ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Heparin : Düşük ağırlıklı heparin (LMWH) : Molekül yapısının küçük olması nedeniyle akut faz proteinlerine, TF-4 ‘e, makrofaj ve endotel hücrelerine daha az bağlanmaktadır. F Xa üzerinden etkilidir. F IIa üzerine etkisi azdır. Daha az kanama görülür. Yarı ömrü daha uzundur (4 saat) . Tedavi sırasında izlem ve hospitalizasyona gerek yoktur (gebelik, böbrek yetmezliği, obesite, pediatrik hastalar, yüksek riskli hastalar hariç). Maliyeti düşüktür (kutu maliyeti yüksek).

ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Heparin : Kullanımı : LMWH uygulanırken 175 F Xa inhibe edici ünite/kg/gün S.C. gibi standart bir yaklaşım önerilmekle birlikte klinik tabloya göre modifikasyon yapılmalıdır. Günde 1 veya 2 kez kullanılır.

ORAL ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Warfarin : K vitaminine bağımlı pıhtılaşma faktörlerini ( F II, F VII, F IX, F X ), protein C ve Protein S ‘i inhibe etmektedir. Etkisi 4-5 gün sonra istenilen düzeye ulaşmaktadır. Warfarin tedavisinin ilk 2-3 gününde PT uzaması F VII inhibisyonunu yansıtır. F VII K vitaminine bağımlı faktörler arasında en kısa yarılanma ömrüne sahip olduğundan Warfarin tedavisinde, PT, APTT ‘den önce etkilenmektedir.

ORAL ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Warfarin : ** Oral antikoagülan tedavisi öncesi mutlaka 3 gün heparin verilip 4. günde heparin + warfarin uygulanmalıdır. İlk günden warfarin uygulanırsa tromboemboli riski artar. Nedeni, protein C ve S yarı ömürleri nedeni ile koagülasyon faktörlerine göre warfarinden daha çabuk etkilenirler.

ORAL ANTİKOAGÜLAN TEDAVİ Warfarin : Kullanımı : 10mg lık yükleme dozunu takiben INR 2-3 arasında olacak şekilde idame dozu ayarlanır. Laboratuar takibi PT veya INR ile yapılır. ** Warfarin intoksikasyonunda antidot olarak K vitamini verilir. TDP de uygulanabilir. ** Gebelikte kontrendikedir. ** Protein C eksikliğinde cilt nekrozun neden olabilir.

İngiltere’de 2920 60-79 y arası erkek üzerinde yapılan araştırmada sigara içenlerde içmeyenlere göre daha yüksek CRP, BK, fibrinojen, Htc, kan viskositesi, doku plazminojen aktivatörü ve D-dimer düzeyleri ve daha düşük alb düzeyleri bulunmuş Birçok inflamatuar ve homeostatik faktör düzeyi sigarayı bıraktıktan 5 yıl sonra iyileşme göstermiş ancak hiç içmemiş olanların seviyesine gelmeleri 20 yıl almaktaymış Eur Heart J. 2005 Apr 7

Ciddi konjenital Fak VII eksikliği olan 68 y bayan hasta Sol kalça eklemindeki hemorajik artroz nedeniyle operasyon planlanıyor Preop yapılan rekombine aktive Fak VII (rFVII) doğrulama testine göre perop ve postop aralıklı rFVII infüzyonları uygulanmış Perop ve postop 3 gün boyunca artmış kanama gözlenmemiş ve komplikasyon yaşanmamış J Arthroplasty. 2005 Apr;20(3):396-400

38 gönüllü çalışmayı tamamlamış 51 sağlıklı gönüllü 14 gün boyunca plasebo, 75 ve 300 mg aspirin alacak şekilde 3 gruba ayrılmış Kanama zamanı ve spesifik trombosit fonk testi tedavi öncesi, sonrası ve bazal değerlere inene kadar takip edilmiş 38 gönüllü çalışmayı tamamlamış Tüm kanama zamanları 96, tüm PLT fonk testleri ise 144 saatte N’ e dönmüş 6 gün sonrasında hiçbirinde aspirinin kalıcı etkisi görülmemiş 75 ve 300 mg alanlar arasında fark yokmuş J Am Coll Surg. 2005 Apr;200(4):564-573,İrlanda

Primer CABG uygulanacak 70 hasta 4 gruba ayrılmış; * Kontrol grubu (n=10) * Plateletferez ve hc toplama grubu (n=20); preop PLT’ ten zengin plazma toplanıp, heparin antagonizasyonundan sonra verilmiş ve hc toplanmasına operasyon boyunca devam edilmiş * Aprotinin grubu (n=22); Operasyon boyunca 5 milyon KIU Trasylol verilmiş * Kombinasyon grubu (n=18); Her 3 yöntem de kullanılmış

Toplam kan kaybı son üç grupta anlamlı olarak daha düşükmüş Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında diğer üç grubun erit suspansiyonu ihtiyacı anlamlı olarak düşükmüş Kontrol grubunda 6 hastaya TDP ve 3 hastaya trombosit verilirken diğer gruplardaki hastaların TDP veya trombosit ihtiyacı olmamış J Extra Corpor. Technol. 2005 Mar;37(1):9-14, Çin

Karotid endarterektomi (CEA) uygulanacak hastalarda genellikle operasyon sonrası MI ve SVO riskini azaltmak amacıyla perop aspirin kullanımına devam edilir Günlük 150 mg aspirin ile stabilize olan, CEA uygulanacak 41 hasta çalışmaya alınmış Kontrol grubu genel anestezi almadan periferik anjioplasti yapılan 18 hastaymış Heriki grupta da heparin verilmesinden sonra agregasyonda artış görülmüş ( CEA uygulanan grupta daha fazla)

Artmış agregasyon erken postop dönemi boyunca devam etmiş, postop 24 saat sonra preop değerlerine yaklaşmış Preop aspirinle yeterli inhibisyon sağlansa bile heparin verilmesinin araşidonik asite yanıt olarak anlamlı şekilde trombosit agregasyonunu arttırdığı bulunmuş J Vasc Surg. 2004 Sep;40(3):463-8, İngiltere

Desfluran anestezisi altında elektif cerrahi uygulanacak 15 hasta Desfluranın trombosit agregasyonuna etkisini araştırmak için anestezi öncesi ve sonrası adenozin difosfat, kollejen ve ristosetinin agregasyon ajanları olarak kullanıldığı trombosit agregasyon testi yapılmış Desfluran anestezisinin adenozin difosfat, kollejen ve ristosetine agregasyon yanıtını baskılamadığı gösterilmiş Int J Hematol. 2004 Jul;80(1):91-3,Türkiye

Konjenital siyanotik kalp hastalığı olan 150 çocuk * Grup A => Kontrol grubu * Grup B => Anestezi indüksiyonunda 50 mg/kg tranexamic asit * Grup C => 10 mg/kg indüksiyon dozunu takiben 1 mg/kg/saat infüzyon * Grup D => 10 mg/kg indüksiyonda, 10 mg/kg bypass sırasında, 10 mg/kg protamin sonrası * Grup E => 20 mg/kg indüksiyonda ve protamin sonrasında

En uzun sternum kapanma süresi, ilk 24 saatteki en fazla kan kaybı ve en fazla kan ve kan ürünü ihtiyacı kontrol grubundaymış Diğer gruplar arasında ise en iyi değerler Grup D’ deki hastalarda saptanmış Asian Cardiovasc Thorac Ann. 2004 Jun;12(2):121-4, Hindistan