DUYU ORGANLARI Yrd. Doç. Dr. Gülşah SEZEN VEKLİ
Duyu organları Göz Kulak Burun Deri Dil
DERİ=DOKUNMA Dış etkilere karşı korur Sıcak, soğuk, tema, basınç duyularını alır Terleme yoluyla vücut sıcaklığını ayarlar Yağ salgılar Ter ile bazı atık maddelerin boşaltımını sağlar Meme bezleri deriden oluşur
Altında hipodermis tabakası (çoğunlukla yağ) DERİ Kalınlığı ortalama 1-4 mm’dir Epidermis ve dermis olarak 2 ye ayrılır Çok katlı yassı epitel Keratinleşmiş Kıl tırnak nasır pul vb Melanin pigmenti Bağ dokusu Ter bezi yumağı, kan ve lenf damarları,sinirler, kollajen lifler, kıl kökü, dokunma, sıcaklık basınç ağrı gibi duyuları alan cisimcikler Altında hipodermis tabakası (çoğunlukla yağ)
DERİ En ince tabaka; göz kapaklarında En kalın tabaka ;ayak tabanında En kuvvetli dokunma duyusu; dil ve parmaklarda Basınç duyusu: Paccini cisimcikleri Temas ve basınç duyuları: Meissner cisimcikleri Sadece temas duyusu: Merkel cisimcikleri Soğuğa karşı duyarlı: Krause cisimciği Sıcağa karşı duyarlı: Ruffini cisimciği
GÖZ:GÖRME Her bir göz, bir reseptör tabakasına, ışığı bu reseptörlerin üzerine odaklayan bir mercek sistemi ve impulsları reseptörlerden beyine ileten bir sinir sistemine sahiptir İnsan; 4000-7400 Angström dalga boyundaki ışınları algılar Uv ışınları ve mor ötesi ışınları algılayamaz
SERT TABAKA Göz yuvarlağını en dıştan saran beyaz renkli koruyucu tabakadır. İçteki dokuları korur. Göz yuvarlağına dayanıklılık kazandırır. Sert tabaka göz yuvarlağının ön kısmında incelerek saydam bir yapı kazanır. Işığı kıran bu saydam tabakaya kornea denir. Sert tabaka kan damarı içermez. Beslenmesi hücreler arasında akan sıvı ile olur.
DAMAR TABAKA Kan damarı bakımından zengindir. Sert tabakanın altında yer alır. Gözü besleyen tabakadır. Göz bebeği, ve iris bu tabakada bulunur. Damar tabaka merceğin ön kısmına doğru uzar ve irisi oluşturur. İrisin tam ortasında bir delik bulunur. Bu deliğe göz bebeği denir. Göz bebeği ışığın göze girdiği yerdir. İris düz kaslardan yapılmış olup, taşıdığı renk pigmentlerine göre kahverengi, mavi, yeşil olabilir. İristeki kaslar kasılıp gevşeyerek göze giren ışığın miktarını ayarlar.
AĞ TABAKA (RETİNA) Göz küresinin en iç tabakasıdır. Çok sayıda görme hücresi içerir. Göz merceği ve sarı leke bu tabakada bulunur. Retinanın arka kısmında, merceğin tam karşısında net görüntünün oluştuğu yere sarı leke denir. Göz Merceği: Göz bebeğinin arkasında yer alır. 0ldukça elastik ince kenarlı bir mercektir. Göz merceği bakılan cismin uzaklığı ve yakınlığına göre incelip kalınlaşır.Uzaktaki ve yakındaki cisimleri net görebilmek için göz merceğinin kalınlığının ayarlanmasına göz uyumu denir.
AĞ TABAKA (RETİNA) Sarı lekede iki tip görme hücresi bulunur. Bunlar cismin rengini algılayan hücreler ve cismin şeklini algılayan hücrelerdir. Cismin şeklini algılayan hücreler dışta, rengini algılayan hücrelerde içte bulunur. Bu nedenle önce cismin şeklini sonra rengini algılarız. Gözdeki üç tabakayı delip göz küresinin arka kısmından dışarı çıkan sinir demetine optik sinir denir. Optik sinirlerin gözden çıktıkları bölgeye de kör nokta denilir. Kör noktada görüntü oluşmaz.
GÖRME OLAYI: Göze gelen ışınlar korneadan kırılarak geçer. Göz bebeğinden göze girer. Göz merceğinde kırılarak retina üzerine düşer. Retinada sarı leke üzerinde ters olarak görüntü oluşur. Gözden çıkıp beyne giden görme sinirleri sarı lekede oluşan ters görüntüyü uyartılar halinde, beyindeki görme merkezine ileterek düz ve tek görüntünün oluşmasına yardımcı olurlar.
GÖRME OLAYI: Cisimden gelen ışık ışınıkorneaGöz bebeğiGöz merceğiCamsı cisim Sarı lekeGörme sinirleriBeyindeki Görme merkezi Gözde ışığı kırarak sarı leke üzerine düşüren yapılar kornea, göz merceği, ve camsı cisimdir.
GÖZ KUSURLARI: Göz kusurları doğuştan olabileceği gibi sonradan da kazanılabilir. Doğuştan olan göz kusurları renk körlüğü ve şaşılıktır. Sonradan kazanılan göz kusurlarında görüntü sarı lekenin üzerine düşmez. Bu yüzden de görüntü net değildir.
MİYOP (uzağı net görememe) Göz küresinin optik eksen doğrultusunda uzamasıyla veya göz merceğinin fazla kırıcı olmasıyla meydana gelen bir kusurdur. Görüntü sarı lekenin önünde oluşur. Kalın kenarlı mercekle düzeltilir.
HİPERMETROP (yakını net görememe) -Göz küresinin optik eksene dik olarak şişkinleşmesiyle veya merceğin az kırıcı olmasıyla oluşan göz kusurudur. Görüntü sarı lekenin arkasında oluşur. İnce kenarlı mercekle düzeltilir.
Astigmat (Bulanık görme): Saydam tabaka veya mercek yüzeyinin kavislenmesi ile oluşan göz kusurudur. Retina üzerinde bir kaç noktada birden görüntü oluşur. Cisimler bulanık görülür. Görüntüyü netleştirmek için özel yapılmış silindirik mercek kullanılır. Yaşlılarda yakını görememe hastalığıdır.
RENK KÖRLÜĞÜ Bazı renkleri ayırt edememe durumudur. Kalıtsal bir hastalıktır. Genelde renk körleri kırmızı ve yeşil rengi ayırt edemez.
PRESBİT GÖZ Genellikle yaşlılarda görünür Göz merceğinin uyum yapamamasından kaynaklanır. İnce kenarlı mercek ile düzeltilir
ŞAŞILIK Göz yuvarlağını hareket ettiren kasların normalden uzun ya da kısa olmasından kaynaklanır. Ameliyatla düzeltilebilir KATARAKT -Merceğin saydamlığını yitirmesiyle oluşur. Ameliyatla düzeltilir.
GLOKOM=KARASU=GÖZ TANSİYONU Göziçi sıvısının iyi boşalmaması yüzünden göz tansiyonunun artması. Tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilir. Glokomda, göz içindeki sıvı basıncı, görme yeteneği için gerekli olan göz sinirine zarar verecek düzeyde yüksektir.
ARPACIK Kirpiklerin dip kısımlarının yangılanması ve irinleşmesi Mikroorganizmaları n yağ bezlerinde meydana getirdiği durumdur
ÜVEYİT Gözün damar tabakasının iltihaplanmasıdır
KULAK: İŞİTME ve DENGE ORGANI Dış kulak Ota kulak İç kulak
İç kulak Dış kulak Orta kulak Örs İşitme Sinirleri Çekiç Kulak zarı Yarım daire kanalları Örs Kulak kepçesi Kulak yolu İşitme Sinirleri Çekiç Kulak zarı Salyangoz Yutak Östaki borusu Üzengi
Dış Kulak : Kulak kepçesi ve kulak yolundan oluşur Dış Kulak : Kulak kepçesi ve kulak yolundan oluşur. Ses dalgalarının toplanarak kulak zarına iletilmesini sağlar. Kulak yolu içindeki kıllar ve kulak yolundan salgılanan sıvı kulağa yabancı toz gibi maddelerin girmesini önler. Kulak yolundan salgılanan sıvı aynı zamanda kulak zarının yumuşaklığını sağlar. Kulak zarı dış kulakla orta kulağı birbirinden ayırır.
Orta Kulak : Kulak zarı ile oval pencere denilen zar arasında küçük bir oda gibidir. Kulak zarına bağlı ilk kemik “çekiç” kemiğidir. İkinci kemik “örs” ve üçüncü kemik “üzengi” kemiğidir. Bu kemiklerin üçüne birden “kemik köprü” denir. Bu kemikler kulak zarından alınan ses dalgalarını iç kulağa iletir. Vücudumuzun en küçük kemiği üzengi kemiğidir.
Orta kulak “östaki borusu” ile yutağa açılır Orta kulak “östaki borusu” ile yutağa açılır. Östaki borusu dış kulak ile orta kulak arasındaki hava basıncını dengeleyerek kulak zarını korur.
İç Kulak : İşitmeyi sağlayan yerdir İç Kulak : İşitmeyi sağlayan yerdir. İçinde işitme sinirleri ve duyu hücreleri bulunur. Orta kulaktan itibaren “oval pencere”ile başlar. İç kulaktaki “dalız” oval pencere yoluyla gelen ses dalgalarını sıvı dalgalanması halinde “salyangoz” a iletir. Salyangozun içinde işitme duyu hücrelerinin bulunduğu “korti organı” bulunur. Buradan da işitme duyu sinirleriyle alınan uyartı beyine taşınır ve ses beyin tarafından algılanır.
Salyangozun üst kısmında “üç yarım daire kanalı” bulunur Salyangozun üst kısmında “üç yarım daire kanalı” bulunur. Bu kanalların içindeki sıvı ile vücudun dengesi algılanarak beyine bildirilir. Vücudun dengesini “beyincik” sağlar.
Ses dalgalarının izlediği yol : Ses ªK.yolu ªK.zarıªKemik köprüªDalızªSalyangoz
İşitme Nasıl Olur? Kulak kepçesi ile toplanan ve kulak yolu ile gelen ses dalgaları kulak zarını titreştirir. Buradan kulak kemikçikleri aracılığıyla oval pencereye gelen ses iç kulağa iletilir. Dolambaç içindeki sıvıdan geçen ses dalgaları korti organına gelir ve burada işitme reseptörlerini uyarır. Duyu sinirleri de uyartıları beyindeki işitme merkezine iletir.
Otoskleroz İç kulakla orta kulak arasındaki oval pencerenin kireçlenmesidir. Sağırlığa yol açabilir.
Labirentitis Korti ve denge organının iltihaplanmasıdır
Kolesteatoma Orta kulakta iltihaplanma sonucu oluşan bir çeşit tümördür
DİL Acı Acı Ekşi Ekşi Tuzlu Tuzlu Tatlı Tatlı
Tat alma organımızdır. Ancak tat dışında sindirim ve konuşma gibi olaylarda da görev alır. Dil kaslardan yapılıdır. Üzerinde girintili çıkıntılı tat alma cisimcikleri (= tat memecikleri = papilla) bulunur. Dilimiz suda çözünebilen maddelerin tadını alabilir.
Dilimiz dört farklı tada duyarlıdır Dilimiz dört farklı tada duyarlıdır. Dilin farklı bölgeleri farklı tatlara duyarlıdır. Ucu tatlı, orta kenarları tuzlu, arka kenarları ekşi ve arkası acı tatları algılar.
BURUN=KOKU ALMA Burun koku alma organıdır. Uç kısmı kıkırdak, arka kısmı kemikten yapılıdır. Burun boşluğu “sapan” kemiği ile ikiye ayrılır. Boşluklardan ortaya doğru üçer tane kemik çıkıntı iner. Aralarında hava dolaşan bu kemiklere “boynuzcuk kemikleri” denir. Bu kemiklerin arasındaki boşluklara “sinüs” denir. Sinüslerin iltihaplanmasına “sinüzit” denir.
Burun boşluğu mukus salgısı yapan epitel hücreleriyle döşenmiştir Burun boşluğu mukus salgısı yapan epitel hücreleriyle döşenmiştir. Burun içindeki kıllar ve mukus kirli havayı temizler, mukus havayı nemlendirir, burun içindeki kıvrımlar havayı ısıtır.
Koku alma sinirleri burun boşluğunun üst tarafındaki “sarı bölge” de bulunur. Havaya karışan koku zerrecikleri mukus içinde çözünerek koklama sinirlerini uyarır. Duyu sinirleri bu uyartıyı beyine taşır. Böylece koku algılanır.
Koklama ve tatma duyuları suda çözünebilen maddelere duyarlıdır Koklama ve tatma duyuları suda çözünebilen maddelere duyarlıdır. Bu nedenle birbiriyle yakından ilgilidir.