İSTANBUL ŞİİRLERİ
Ziya Osman SABA Seni görüyorum yine İstanbul Gözlerimle kucaklar gibi uzaktan Minare minare, ev ev, Yol, meydan. Geliyor Boğaziçi'nden doğru Bir iskeleden kalkan vapurun sesi, Mavi sular üstünde yine Bembeyaz Kızkulesi. Ziya Osman SABA
İstanbul deyince aklıma kuleler gelir Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır Ama şu Kızkulesinin aklı olsa Galata kulesine varır Bir sürü çocukları olur Bedri Rahmi EYÜBOĞLU
Celaleddin ÇELİK İstanbul'da gece var mı? Odamdaki ne öyleyse? Bulutlar küsmüyorlar mı, Perdeleri biz çekince? Perdeleri kaldır, lütfen! Seslerimiz duyulsun, İstanbul'um görünsün, Şafak vakti gelirken... Celaleddin ÇELİK
Sana dün bir tepeden baktım aziz Istanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer. Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. Yahya Kemal BEYATLI
Cahit Sıtkı TARANCI Haydi abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Cahit Sıtkı TARANCI
Ümit Yaşar OĞUZCAN Bu ne biçim su, bu nasıl şehir Şişede İstanbul, masada İstanbul Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım Nereye gidersen git, orada İstanbul. Ümit Yaşar OĞUZCAN
Ziya Osman SABA Bir daha görüyorum seni dünya gözüyle, Göğün hep üstümde, havan ciğerlerimdedir. Ey doğup yaşadığım yerde her taşını Öpüp başıma koymak istediğim şehir! Ziya Osman SABA
Ümit Yaşar Oğuzcan istanbul deniz deniz sevdiğim bir çakır mavi bir camgöbeği tuzlu su üstünde irili ufaklı tekneler kayıklar, yelkenliler, mavnalar kalleştir denizleri istanbulun sevdiğim istanbul kadar Ümit Yaşar Oğuzcan
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; Orhan Veli KANIK
Oktay Rıfat HOROZCU Denize vuran balıkçı bir aynadan döner bize yüreği rüzgara göre mintanı yamalı ayakları çıplak elleri güzel denize vuran balıkçı kuşu yıldızı getirir bize kabuklu böcekler ve yosun bırakır sepetini küpestesine denizde pupa yelken günümüzün geceler kısacık gündüzler uzun Oktay Rıfat HOROZCU
Atilla İLHAN ulan yine sen kazandın İstanbul sen kazandın ben yenildim kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar yine emrindeyim Atilla İLHAN
S O N