(ses düğmesini açabilirsiniz) Tek Ağaç Tepesi (One Tree Hill)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ses düğmesini açabilirsiniz
Advertisements

EVİMDEYİM GÜVENDEYİM U.
(ses düğmesini açabilirsiniz)
NEVESER “Çaresiz”in Şarkısı ses düğmesinin açık olması gerekmektedir.
İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
ses düğmesini Murat Suyu’ndan da, Mavi Nil’den de duyulacak kadar açabilirsiniz SON ON BİR.
(ses düğmesini açabilirsiniz)
küçük bir internet masalı
“bizden” spor haberleri * ses düğmesini açabilirsiniz *
Bugün öğlen tatilin var mı? Seni ödünç alabilir miyim?
BOZKIR’A NİNNİ ses düğmesini açabilirsiniz Ali Demirsoy hocamızın göndermiş olduğu bu fotoğraftan müthiş etkilenmiştim.
Sen benimsin; bana aitsin... ses düğmesini açabilirsiniz.
GÖZLERİN(Nazım Hikmet)
(ses düğmesini açabilirsiniz) Birisi size derse ki:
onca gerçek; (ses düğmesini açabilirsiniz) onca düş varken…
Resim-iş dersi ses düğmesini açabilirsiniz.
(ses düğmesini açabilirsiniz) ilk damla en büyüğüdür.
(ses düğmesini açabilirsiniz) ihtiyar mısırcı ve sürpriziniz.
SARILMAK ses düğmesini açabilirsiniz İkiye ayrılır Yeni Türkü’nün Vira Vira albümünün şarkıları: aşırı güzel olanlar ve aşırı berbat olanlar. Her nedense.
Zor elde ettiklerinizin kıymetini bilirsiniz; bu küçük öykümüz de, bir zor elde edişle, bir kıymet bilişle ilgili... (ses düğmesini açabilirsiniz)
“Sonsuza Dek” sesli.
ses düğmesini açabilirsiniz RAMAZAN GÜZELDİR.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için ‘mouse’u tıklayınız.
İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
sesli “yabancı” lisan? kaç yabancı dil bilirse bilsin insan…
ANNEYE NİNNİ (bütün anneler bebektir) Bugün sonucu içimizi rahatlatan bir anjiyo yapıldı anneme. Henüz icat olmamış bir alet ile bakılsaydı, aslında.
Düzeltebileceğin Tek Şey Kendinsin.
DÜŞLER ANLATILIRSA – 2011 YILINDA; BİR ULUSAL BİLİŞİM KURULTAYI’NDA… (sesli)
Kızılderililer ilk defa bir at gördüklerinde,
KİBRİT ÇÖPÜ TARPAN ses düğmesini açabilirsiniz
(ses düğmesini açabilirsiniz)
sizin de şarkınız var mı?
ALÇAKLIK KORKUSU (sesli). ALÇAKLIK KORKUSU (sesli)
KALANIN ARDINDAN (sesli) Hep birlikteydik, masmaviydi hava; ne çok seviyordu herkes birbirini. Gitara yeni başlamıştım; çalacaktım ama utanıyordum.
Cemal Şimşek HÜZÜN YAĞMURLARI Venüs'ten GELİYORDU.
ses düğmesini açabilirsiniz
Bu akşam Bourbon Caddesi’nde bir Ay var. Yüzler görüyorum soluk lambanın altından geçerlerken. Bu çağrıyı izlemekten başka seçeneğim yok. Parlak ışıklar,
(sesli).
ses düğmesini açabilirsiniz bu satırları yazdıran Dmitry Dmitrievich Shostakovich ve André Rieu’ya teşekkürlerimle...
KISKIVRAK (ses düğmesini açabilirsiniz) Kıskıvrak yakalanmışsın; gıyabi tutukluluğun vicahiye dönüşmüş doğumunla. Hep seçememiş, seçilmişsin ömrün boyunca.
Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam:
birlikte yaşlanıp, (ses düğmesini açabilirsiniz) birlikte ölebilmek…
ANKARA’NIN MAHZUN BANLİYÖ İSTASYONLARI (Doğu Yakasının Hikayesi) (sesli)
bir mesai sonrası ses düğmesini açabilirsiniz Son hastam da, sevgili asistanım da gidiyor, kalıyormuşum bir başına, eski bir apartmanın zemin katında.
ses düğmesini açabilirsiniz seksen iki yılda; açık alınla... Bir kutlama kartı geldi Korkut’tan; yani evvel zaman, kalbur saman içindeki, “bizim.
iş’te keyif… 1990 sevgili kızıma; iş yaşamının kapısında,
bir tatlı huzur (sesli) DİZİDE, TARTIŞMADA, TRAFİKTE, TELEFONDA, İŞTE, OKULDA, TOPLANTIDA, ALIŞVERİŞ KUYRUĞUNDA; HANGİ KAPIYI ÇALSAN, BURUK ACI GİBİ.
MADAMA (ses düğmesini açabilirsiniz) O özgür havasıyla önümden bir vals yapar gibi geçmiş, beni fena etkilemiş, peşinden sürüklemişti. Az ötemde duruyordu,
DAYANIŞMA VE YARDIMSEVERLİK
yumurtanın hep sarısı, hep beyazı bildiklerimiz; ya olmazsa olmaz mavisi?? sesli.
FRAGMAN ses düğmesini açabilirsiniz.
kısa metrajlı yazı ses düğmesini açabilirsiniz
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM
mazeret ses düğmesini açabilirsiniz bir fotoğraf makinasının, cepte beş kuruş parasının, aydınlık bir geleceğinin olmayışı da, Değil bir "makro" objektifinin;
(ses düğmesini açabilirsiniz) PROFESYONEL Léon, hayatımın filmlerindendir.
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece ‘mouse’u tıklayınız.
(ses düğmesini açabilirsiniz) son babalar son patronlar son kuşlar.
TUTUNMAK Birinci Bölüm.
ses düğmesi açık olmalıdır ŞAİR Ödü patlıyordu ama sormalıydı, karnı acıkmıştı ve karısı kendini odaya kilitlemiş, aşk şiirleri yazıyordu. Usulca tıklattı.
ses düğmesini açabilirsiniz Bir sararmış fotoğraftayız.
denizin arnavut kaldırımına; (ses düğmesini açabilirsiniz)
Düzeltebileceğin Tek Şey Kendinsin.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için ‘mouse’u tıklayınız.
ses düğmesini açabilirsiniz 18 aralık 2009 Cuma - 20:00 o kamyonun kasasında olabilmek.
ses düğmesini açabilirsiniz - ilerlemek için mouse’u tıklayınız.
MASAÜSTÜ ARKA PLANI (ses düğmesini açabilirsiniz)
GÜNDÜZ MASALI 1. Masal: binBİR GECElik MASALI masal - (sesli) devam etmek için düğmeye.
Sunum transkripti:

(ses düğmesini açabilirsiniz) Tek Ağaç Tepesi (One Tree Hill)

Demek U2’nun konseri var; “One Tree Hill”i de söyleyecekler mi?

Bir dairenin çemberinde, en uzakta sandığınız nokta, aslında size en yakın noktadır. Uzaklardaki bir noktadan, uzak bir konuyu; Yeni Zelanda’dan bir ağaç öyküsünü anlatmak istiyorum. Yan yana olmak, yalnız olmamak anlamına gelmez; ama bazı insanların yanları da, uzakları da boştur, yapayalnızdırlar bazı ağaçlar gibi... diye başlayıp, Kuzey Afrika - Büyük Sahra Çölü’nde, “Çöllerin Çölü” olan bilinen “Ténéré” bölgesindeki Ténéré Ağacı’nı (L’Arbre du Ténéré’yi) anlatmıştım “Düş Hekimi – 6” kitabımda. Yani, kendisine en yakın ağacın tam 400 kilometre çaplı bir dairenin dışında kaldığı, “Çölün Mavi Adamları” göçebe Touareg’lerin kutsal saydığı, çölün ortasında kervanlar için bir deniz feneri gibi duran, kökleri 30 metre derinliklere ulaşan, kim bilir kaç asırlık akasyayı – 1973 yılında sarhoş bir kamyon sürücüsünün, koca çöldeki tek ağaca çarparak dibinden kırdığı, gövdesinin Nijer Ulusal Müzesi’ne konduğu, daha sonra da yerine “Yeni Ténéré Ağacı” adıyla abuk bir metal ağaç dikildiği “Dünyanın En Yalnız Ağacı”nın buruk öyküsünü yazmıştım: (

Ardından da“Yalnız Ağaç Tefrikası” boyunca, “bizim” Yalnız Ağacımız”ı, yani Beypazarı Yolu - Gelin Kayası’ndaki, ağaç yetişemeyecek topraklardaki mucizeyi, “Yalnız Menengiç”imizi anlatmıştım: ( Ama; “Yalnız Ağaç Tefrikası”nın “7.”, yani “Bir Tatil Daha Var...” bölümünde, otobüste Polis Osman’ın bana söylediği: “Öldüğümde bu ağacın dibine gömülmek istiyorum...” sözlerinden ise nedense (belki ben de o ağacın dibine gömülmek istediğimden) hiç bahsetmemiştim. Okuyucum Mustafa Önol’un: “Ankara’nın ağaçlarının denetimsizlikten nasıl reklam panolarına dönüştüğü” yakınmasını okuduğumda karar vermiştim: şimdi de en uzak noktadaki, Yeni Zelanda – Auckland’deki “Tek Ağaç Tepesi”nin, yani “One Tree Hill”in öyküsünü de mutlaka paylaşmalıydım.

Önceleri Büyük Okyanus’un yanardağ adalarından olan Polinezya’dan, 14. Yüzyıl’da gelmiş Maori kabilelerinin yaşadığı, keşfedilmemiş bir ülkeyken ’de Hollandalı Abel Tasman’ın, 1769 ve 1779’da da İngiliz Kaptan James Cook’un keşifleriyle, “Beyaz Adam” ve vahşi iştahı ile tanışmış “Yeni Deniz Ülkesi”ne Avrupalı göçü başlamıştır. 1600’lü Maori yıllarında, Te Wai-o-Hua Kabilesi oldukça geniş bir alanı görebilen volkanik “Maungakiekie” tepesinde yaşamaktadır. Kabile şefinin bir oğlu olduğunda, onun göbek bağı ile Pohutukawa (Metrosideros excelsa) ağacının tohumu ile birlikte bu ağaç bitmez tepeye gömülür. Artık göbek bağının bereketinden midir bilinmez, ama tepede kıpkırmızı çiçekler açacak ve bir tek Yeni Zelanda’da yetişebilen Pohutukawa ağacı çıkar. Mucizevi şekilde üç yüz yıla yakın, “Maungakiekie Tepesi”nden Maori’lere bakar Pohutukawa. Maungakiekie Tepesi’nin adı, 18. yüzyılın ortasında, “Auckland’in Babası” olarak bilinen Sir John Logan Campbell tarafından: “One Tree Hill” olarak değiştirilir. 1852’de sarhoş ve öfkeli bir Avrupalı kesip atar Maori’lerin kutsal Pohutukawa’sını - “Tek Ağaç Tepesi”nin yüzyılların doğa şartlarına meydan okumuş biricik ağacını. Çok üzülür bu duruma Sir Campbell ve bir grup çam ağacı diker ruhu soyulmuş çıplak tepeye. Bunlardan sadece Yeni Zelanda’yla ilgisi olmayan, Kaliforniya’ya özgü iki Monteri Çamı (Pinus radiata) tutar. TEK AĞAÇ TEPESİ (One Tree Hill) Yeni Zelanda, Okyanusya’da - yani bize on binlerce ışık yılı uzaktaymış gibi bir diyarda, bir ada ülkesidir.

Campbell, Auckland Valisi olarak öldüğünde; (tefrikamın “7.” bölümündeki “Polis Osman’ın düşü” gibi), “One Tree Hill”e, ağacının dibine gömülür. Campbell, Maorilerin yok olmakta olan bir soy olduğuna inanarak, Maori’lerin onuruna tepeye bir anıt dikilmesini de vasiyet etmiştir. 1948’den itibaren tepedeki ağacın yanında, artık Maori’lerin onuruna bir de Dikilitaş yükselecektir. Vandalizm’in asrı olabilir mi? 1960’da bir insanoğluinsan savunmasız Monteri çamlarından birisini baltayla kesip atacaktır.

Burada bir parantez açalım: (U2 grubunun 1984’teki “The Unforgettable Fire” turu kapsamında Yeni Zelanda’da kendilerine çok yardımcı olan “Maori” yerlisi Greg Carroll’u da artık Bono’nun asistanı olarak ekiplerine alırlar. Bono ve Carroll çok iyi dost olurlar. U2’ya ilk Grammy ödülünü kazandıran, Time Dergisi’ne ilk defa kapak olmalarını sağlayan (Bono, daha sonra 2 defa daha kapak olacaktır) Joshua Tree albümünde kullandıkları Joshua Ağacı fotoğrafı da, aslında hep gruplar halinde bulunan bu ağaç türünün, çölde yapayalnız yakaladıkları bir örneğinden başkası değildir. Türkiye’de CNBC-e’de yayınlanan Amerikan “One Tree Hill” gençlik dizisi de ismini, yazarı Mark Schwahn’ın fikir ortaya çıktığında U2’nun One Tree Hill’ini dinlemekte oluşuna borçludur). One Tree Hill şarkısında ölümsüzleşen bir diğer figür de, dünyanın bir başka ucunda, bir acı “Stadyum Konseri”nin müzik insanı Şilili folk şarkıcısı, Latin Müziği'nde “Yeni Şarkı” akımının öncülerinden Victor Jara’dır. Jara, Salvador Allende’ye karşı 11 Eylül 1973’te yapılan Augusto Pinochet Darbesi’nde tutuklanıp, Santiago’daki “Şili Stadyumu”na (Eylül 2003’ten itibaren “Victor Jara Stadyumu”) götürülmüş, ama oradaki binlerce tutukluya yanında getirebildiği gitarıyla ümit verip, hep birlikte şarkılar söyletirken elleri kırılmış; daha sonra da kurşunlanıp, cesedi Santiago varoşlarına atılmıştır. - diyelim ve parantezimizi burada kapatalım. Ne yazık ki 3 Temmuz 1986’da Dublin’de, Carroll yağmur altında, Bono’nun Harley Davidson motosikletini Bono’ya getirirken, Nijer’deki ağaca çarpan şoför gibi, sarhoş bir kamyon sürücüsü tarafından çarpılarak ölür. Bono’nun derin üzüntüsü Joshua Tree albümünde “One Tree Hill” şarkısında ölümsüzleşir. One Tree Hill, single olarak Yeni Zelanda’da liste başı olur. Şarkı yıllar sonra U2’nun 2006’daki “Vertigo” turunda Auckland’de yeniden seslendirilir.

Derken 14 Ekim 1994’te, yani “Yeni Zelanda Bağımsızlık Deklarasyonu”nun yıldönümünde, Mike Smith önderliğindeki bir grup Maori eylemcisi, “Kolonici Beyaz Adam’ın istilasını protesto etmek” için “ithal” gördüleri Montrery Çamı’nı elektrikli testereyle kesmeye çalışır. 125 yıllık ağaç ağır yaralanır; elden gelen yapılır, ama kurtulamayacağı belli olunca 2000 senesinde tamamen kesilerek helikopterle tepeden uzaklaştırılır. “One Tree Hill” de buruk bir şekilde: “None Tree Hill”, yani “Hiç Ağaç Tepesi” adını alır. Ağacı kesip dünyaya büyük bir ders verdiğine inanan Mike Smith de, elektrikli testeresini 2007 senesinde 5000 dolardan başlayan fiyatla “eBay”de açık arttırmada satışa çıkartır.

Büyük Sahra’daki Ténéré Ağacı’ndan sonra Yeni Zelanda’daki yalnız ağacın iz bırakan öyküsü de böyle. U2’nun 25 Kasım 2010’da Auckland’de, “(N)One Tree Hill”e yakın Mt. Smart Stadyumu’nda konseri var. Auckland’da hazırlıklar sürerken, çıplak “(N)One Tree Hill”e (ya da “(G)One Tree Hill”e) “zor kesilsin” diye Wellington Valisi Mark Blumsky tarafından bronz bir palmiye heykelinin dikilmesi önerilmektedir. Belki de aynı Nijer’de, Çöllerin Çölü’ne dikilen - üzerinde spot lambalar yanıp sönen abuk “metal ağaç heykeli” gibi bir şaheser!, denizlerin denizi Okyanusya’daki volkanik bir tepeden, Beypazarı Yolu’na bakacaktır.

Bizim Beypazarı Yolu - Gelin Kayası’ndaki, bizim “Maungakiekie” tepemizdeki göbek bağsız – doğal “Yalnız Ağaç”ımız, hala aslanlar gibi durmaktadır.

Sarhoş bir sürücünün kamyonuyla çarpılma, elektrikli testere ile, hele hele baltayla kesilme riski hiç yoktur; çünkü önce fark edilmesi, ardından da emek emek o tepeye tırmanılabilmesi gerekmektedir. O emeği seve seve verecek ruhlar da zaten ağaç kesecek değil, her milimetrekareye ağaç dikecek insanlar olduğundan - bir düş hekimi, rüzgardaki bir toz zerresi gibi dibine gelebilecek, 125, ya da 300 sene değil – binlerce sene ağacını kucaklayabilecek, bir vasiyet olarak köklerinin kollarında, sonsuza dek uyuyabilecektir... düş hekimi yalçın ergir 1 eylül 2010

Taksonomi: Sarhoş bir sürücünün kamyonuyla çarpılma, elektrikli testere ile, hele hele baltayla kesilme riski hiç yoktur; çünkü önce fark edilmesi, ardından da emek emek o tepeye tırmanılabilmesi gerekmektedir. O emeği seve seve verecek ruhlar da zaten ağaç kesecek değil, her milimetrekareye ağaç dikecek insanlar olduğundan - bir düş hekimi, rüzgardaki bir toz zerresi gibi dibine gelebilecek, 125, ya da 300 sene değil – binlerce sene ağacını kucaklayabilecek, bir vasiyet olarak köklerinin kollarında, sonsuza dek uyuyabilecektir... düş hekimi yalçın ergir 1 eylül 2010