AİLE İÇİ ŞİDDETE SON!... Hazırlayan Kamil TOPÇU Psikolojik Danışman
ŞİDDET NEDİR? Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür. AİLE İÇİ ŞİDDETE SON!.
Aile içi şiddet bir kişinin eşine, çocuklarına,. anne Aile içi şiddet bir kişinin eşine, çocuklarına, anne babasına, kardeşlerine ve / veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır.
Bu tanıma sadece kaba kuvvet içeren davranışlar değil; aşağılamak, tehdit etmek, ekonomik özgürlüğünü kısıtlamak, zorla evlendirmek gibi,
Şiddet gören kişinin kendisine olan saygısını, kendisine ve çevresine olan güvenini azaltan, korku duymasına sebep olan pek çok davranış da girer.
Şiddete sadece aynı evde oturan kişiler değil, eski eş, kız veya erkek arkadaş ya da nişanlı da maruz kalabilir.
Yanlış İnanış: "Aile içi şiddet sadece fiziksel olduğu zaman zararlıdır." Gerçek: Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılar. Oysa şiddetin pek çok türü vardır. Kişinin karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak tanımlanır.
ŞİDDETİN TÜRLERİ Fiziksel Şiddet: İtmek, tokat atmak, tekmelemek, tükürmek, yumruklamak, kol kıvırmak, kol bacak kırmak, saçından sürüklemek, temel ihtiyaçlarını (su, yemek, uyku, tuvalete gitmek gibi) esirgemek, gerektiği halde tıbbi tedavi almasını engellemek, silahla yaralamak, öldürmek gibi.
ŞİDDETİN TÜRLERİ Sözlü Şiddet: Sürekli eleştirmek, aşağılamak, küfür etmek, tehdit etmek, kararlara katılımını engellemek, sürekli sorguya çekmek, sık sık bağırmak, aşağılayıcı isim takmak, sık sık alay etmek, dini veya etnik kimliğine yönelik hakaret etmek, görüşlerini ve çalışmalarını küçümsemek gibi.
ŞİDDETİN TÜRLERİ Toplumsal İlişkileri Sınırlayıcı Şiddet: Ailesi, arkadaşları/komşuları ile görüşmesini yasaklamak, evden dışarı çıkmasını yasaklamak, gittiği her yeri takip etmek, başkalarının önünde aşağılamak ve alay etmek, başkalarının önünde sık sık sözünü kesmek , özel yaşam ve mahremiyet hakkı tanımamak, zorla evlendirmek, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak gibi.
ŞİDDETİN TÜRLERİ Cinsel Şiddet : İstemediği cinsel ilişkiye zorlamak, tecavüz, başka kişilerle cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran davranışlarda bulunmak, sürekli kadınlığını / erkekliğini aşağılamak, telefonla/mektupla veya sözlü olarak sürekli cinsel içerikli tacizlerde bulunmak, cinsel organlara zarar vermek gibi.
ŞİDDETİN TÜRLERİ Ekonomik Şiddet: Parasını almak ve geri vermemek, zorla istemediği bir işte çalıştırmak, istediği halde çalıştırmamak / işe yollamamak veya eline hiç para vermemek gibi.
Yanlış İnanış: "Şiddetten sonra özür dilenirse her şey unutulur." Gerçek: Şiddet eğer bir önlem alınmazsa bir süre sonra tekrarlanabilir. Aile fertleri şiddet uygulayan kişiyi affetmiş görünseler veya kendilerini affetmek zorunda hissetseler de şiddetin etkileri kalıcı olabilir .
ŞİDDET ÇEMBERİ Birbirini takip eden 3 aşamadan oluşur: Gerginliğin artması, Patlama, Özür.
Bu, sonuçları yaralanmalara hatta ölümlere yol açabilecek bir kısırdöngüdür.
Gerginliğin Artması Evresi Kişi kızgınlığını kontrol edememe yönünde sinyaller vermeye başlar ve karşısındaki bir şeylerin yolunda gitmemeye başladığını hisseder.
Patlama Evresi Şiddet uygulayan kişi sözlü, fiziksel ya da cinsel olarak karşısındakine saldırır. Bu süre kısa veya uzun olabilir, hatta günler sürebilir.
Özür Dileme Evresi Şiddet uygulayan kişi diğerinden özür diler, affedilmek ister, bir daha olmayacağına dair sözler verir.
Bazen özür evresi yaşanmayabilir ve gerginliğin artması-patlama ikilemi devam edip gider. Bazı kişilerin ise şiddeti ne zaman uygulayacakları belli olmaz, beklenmedik bir zamanda ön belirti vermeden patlayabilirler.
SORUNLARI ÇÖZMEK Çatışmalı durumlarda duygular çok daha yoğun olduğu için ilişki daha kolaylıkla zedelenir. Aile içinde bir problem yaşandığında şiddete başvurmak problemleri arttırır. Bu davranışlar yerine yeni yaratıcı çözüm yolları bulmaya çalışmak, problem çözme aşamalarını öğrenmek ve uygulamak çatışmaların kavgasız çözülmesine yardımcı olur.
Sorunlarınıza Çözüm Yolları Üretirken Aşağıdaki Aşamaları Uygulayabilirsiniz: 1- Sorununun ne olduğunu ve ihtiyaçlarınızı belirleyin. Sorunun ne olduğunu belirlemek için kendinize aşağıdaki soruları sorun. a. Neden bu bizim için bir sorun oldu?
b. Sorun daha çok nerede yaşanıyor. c. Nasıl. oluyor. d. Ne. zaman b. Sorun daha çok nerede yaşanıyor? c. Nasıl oluyor? d. Ne zaman oluyor? e. Kiminle oluyor? f. Neden oluyor? g. Problemi tarif eden birkaç cümle yazın.
2- Problemli durum hakkında probleme dahil olan kişilerle konuşup onların bakış açısını öğrenin, bilgilerinizi genişletin, 3- Çözümler üretin, 4- Çözümler üzerinde karar verin, 5- Seçtiğiniz bu çözüm yolu için yapılacakları planlayın, 6- Seçilen çözüm yolunu uyguladıktan sonra sonuçları değerlendirin.
Şiddet Göstermeye Neden Olan Duyguları Anlamak ve Farketmek Aile içindeki çatışmalar bize bir şeylerin istediğimiz gibi olmadığını anlatır. Böyle durumlarda da kızgınlık, nefret gibi duygular yaşayabiliriz. Duygular hakkında bilgi edinmek ve duyguları fark ve ifade etmek bizi rahatlatır. Örneğin şiddet davranışına neden olan duygumuzu anlar (kıskançlık, hiçe sayılma gibi) ve fark edersek davranışımızı kontrol etmek daha kolay olacaktır.
Duyguların Özellikleri Duygular normaldir; herkes her duyguyu yaşar, Duygular kişiyi iyi ya da kötü hissettirir ama iyi ya da kötü insan yapmaz, Duygular birden oluşur ve nedeni yoktur, Duygular, dakikadan dakikaya, kişiden kişiye, yerden yere değişir. Her an aynı duygular içinde olmayız,
Duyguların Özellikleri Duygular görülmez ve duyulmaz; içimizdedir. Duygularımız vücudumuzdadır. Kafamızda değil. Örneğin korkunca titreriz, kalbimiz çarpar, karnımız ağrır. Düşünceler duygularla aynı değildir. Düşünceler bilgiyle, olaylarla ilgilidir. Duygular ise gerçeklere bağlı değildir, kimse yaşanan duyguların yanlış olduğunu tartışamaz, ispat edemez.
Duyguları İfade Etmek Duygularınızı kızgınlığa, öfkeye dönüşmeden önce ifade edin. Bunu yaparken olumsuz duyguların yanında yeri geldikçe olumluları da söyleyin.
Duyguları İfade Etmek “Eve geldiğimde benimle suçlayıcı konuşman Davranış beni sinirlendiriyor.” Duygu “Ben geldiğimde hatırımı sorman beni mutlu ediyor .”
Gerginliği Azaltma Becerilerini Öğrenmek ve Kullanmak Genellikle hoşumuza gitmeyen bir davranışla karşılaştığımızda gerginlik yaşarız. Zihnimizdeki olumsuz düşünceler de gerginliği arttırır ve vücudumuz kaslara daha fazla oksijen gitmesini sağlamak için kendiliğinden önlemler alır. Daha sık nefes alıp vermeye başlarız, kalbimiz daha hızlı çarpar, rengimiz değişir, vücudumuzun çeşitli yerlerinde gerginlik hissederiz; ve bedenimizi sanki bizim değilmiş gibi kontrol etmekte zorlanırız.
Bedensel ve düşünsel rahatlama teknikleri stresli durumlar karşısında bedenimizin gösterdiği tepkileri azaltmaya yardımcı olur.
Gerginliği Azaltıcı Rahatlama Teknikleri BEDENSEL RAHATLAMA DÜŞÜNSEL RAHATLAMA
Bedensel Rahatlama Nefes Kontrolü: Nefesinizi kontrol etmek için: 1- Sakin bir yer bulup oturun, 2- Gözünüzü kapayıp "sakin ol" kelimesini aklınızdan geçirin, 3- Karından mümkün olduğu kadar uzun ve derin bir nefes alın, 4- Ağızdan nefes verin, 5- Nefes verirken yalnızca nefesinize konsantre olun.
Bedensel Rahatlama Kasların gevşetilmesi: Bu teknikle kaslardaki gerginliğin azaltılması amaçlanır. Mümkün olduğunca rahat bir şekilde oturarak aşağıdaki dört adımı sırayla boyun, omuzlar, kollar, eller, sırt, karın, bacak ve ayak bölümleri için uygulayın:
Bedensel Rahatlama 1- Beş saniye kasın, 2- Konsantre olup kasılan bölgeyi hissedin, 3- Sonra 5 saniye kası gevşetin, 4- Gevşeme hareketine odaklanıp gevşemeyi hissedin.
Bedensel Rahatlama Her kas bölgesi için en az iki kez bu adımları tekrarlamak yararlı olacaktır. Ayrıca, yürüyüş yapmak, bir sporla uğraşmak, bedensel hareketlere dayalı herhangi bir iş yapmak gibi aktiviteler de gerginliği azaltmaya yardımcı olur.
Düşünsel Rahatlama Hayal kurmak : Kendinizi güvenli, rahat ve huzurlu hissettiğiniz bir ortamda hayal edin, Hayalinizde bir süre o ortamda dolaşıp orada bulunan her şeyi inceleyin ve isterseniz orada hoşunuza giden bir şeyi yanınıza aldığınızı düşünün,
Düşünsel Rahatlama Hayalinizden uzaklaşıp gerçekte bulunduğunuz yere gelin, Gergin bir durumla karşılaştığınızda kısa da olsa bu yere yine hayali bir ziyaret yapabilirsiniz.
Düşünsel Rahatlama Sözlü telkinde bulunmak: Olumsuz düşünceler olumsuz davranışları doğurur. Dolayısıyla bir davranışınızı değiştirmek istediğinizde de kendinize olumlu telkinde bulunmak daha iyi sonuç verir.
Düşünsel Rahatlama Örneğin, "Sen bu problemi şiddete baş vurmadan çözebilirsin" gibi. Bunun için, 1- Durum karşısında yaptığınız iç konuşmalarınızı fark edin. 2- Olumsuz olan düşünceleri olumluya çevirin.
KIZGINLIK DUYGUSUNU ANLAMAK VE KONTROL ETMEK Öfke ve kızgınlık, çok kısa sürse bile, ortaya çıktığı andan itibaren öfkeli kişiyi ve kişinin çevresindekileri olumsuz etkiler. Örneğin: aile içinde biri kızgınlığını sözlü ya da fiziksel saldırı ile ortaya koyarsa bu durum diğer bireyler için yaralayıcı, yıldırıcı ve tehdit edici olacaktır.
Kızgınlık normal, sağlıklı ve insani bir duygudur Kızgınlık normal, sağlıklı ve insani bir duygudur. Ancak kontrolden çıktığı ve yıkıcı olduğu zaman birçok probleme neden olur. Saldırgan davranış kızgınlığın olduğu gibi ifadesidir.
Öte yandan eğer kızgınlığımızı bastırır, hiç ifade etmezsek kızgınlık giderek büyür ve ilerde daha şiddetli tepki vermemize ya da vücudumuzda sağlıksız değişimlere neden olur.
Kızgınlık duygusundan kaçamayız ama kızgınlıkla nasıl baş edeceğimizi öğrenebiliriz. Aile birliğinin olumsuz etkilenmemesi için öfkeyi kontrol etmeyi ve daha verimli şekilde ifade etmeyi öğrenebiliriz.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Kızgınlık kendi kendine oluşmaz. Önce kızgınlığa neden olan ipuçları oluşur. Bu ipuçlarını önceden fark etmeye çalışın.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Saldırganlığa dönüşen kızgınlığın hem sizde hem de kızgınlığınızı yönelttiğiniz kişilerde yol açabilecek olumsuz etkilerin neler olabileceğini düşünün
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Kızgın hissettiğinizde durup düşünün. Biraz bekleyip kendinize zaman tanıyın. Aklınıza ilk geleni söylemeyin. Başka nasıl tepkiler gösterebileceğinizi düşünmeye çalışın. Durup düşünmeye vakit ayırdığımızda olaylara daha farklı bakabiliriz.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koyun ve kızmanıza neden olan durumu bir de o gözle değerlendirin. Kızgınlığınızı öfkeli "çıkışlar" yerine neden böyle hissettiğinizi açıklayarak ifade etmeye çalışın "Ben …… yaptığın için kızdım" gibi.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Saldırgan davranışların sizi yakınlarınızdan uzaklaştırdığını bilin. Hangi kızgınlık ifadelerinin diğerleri tarafından tehditkar ve saygısız olarak algılandığını anlamaya çalışın.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Yukarıdaki bölümde belirtilen rahatlama teknikleri kızgınlığın azalmasına yardım eder. Kızgınlık anları dışında yapacağınız alıştırmalarla bu teknikleri uygulamadaki ustalığınızı geliştirin.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Geçmişte kızgınlığınızı uygun yollarla ifade ettiğiniz ve olumlu sonuçlar aldığınız durumları hatırlayın. Benzerini yapmaya çalışın.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Kızgınlığınızı kontrol etmek için aile bireylerinden destek isteyin. Onlara kızgınlığınızla baş etme çabanızdan ve burada anlatılan yollardan bahsederseniz desteklerini daha kolay ve içtenlikle vermelerini sağlayabilirsiniz.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Kızgınlığa neden olan konu ya da olayı, olayın hemen sonrasında değil de farklı bir zaman ve ortamda tartışın. Siz başkasının şiddetine maruz kalırsanız ne yapacağınızı ve haklarınızı öğrenin.
Şiddete Başvurmadan Kızgınlığı Yaşamak İçin: Bu önerileri denediğiniz halde kızgınlığınız zararlı sonuçlara neden oluyor ve kontrol etmekte zorlanıyorsanız veya bu önerleri tek başınıza hayata geçiremiyorsanız uzmanlardan yardım alın.
ŞİDDET GÖREN KADIN, Korkar, Benlik saygısını yitirir, Baskıyı içselleştirir, Kendini suçlar, Karmaşık duygular hisseder,
ŞİDDET GÖREN KADIN, Yalnızlık çeker, Eşinden umudunu kesmez, Duygulanım bozukluğu yaşar, Kızgındır.
ŞİDDETE BAŞVURAN KİŞİLERDE SIK SIK ŞU ÖZELLİKLER GÖRÜLÜR: Kıskançlık ve yoğun kaybetme korkusu, Başkalarının davranışlarını kontrol etme isteği, İstekleri yerine gelmediğinde aşırı tepki,
ŞİDDETE BAŞVURAN KİŞİLERDE SIK SIK ŞU ÖZELLİKLER GÖRÜLÜR: Kendi ihtiyaçları, duyguları ve isteklerinin daha önemli olduğuna inanma, Gerçekçi olmayan beklentiler, Aşırı alınganlık, Düşük benlik saygısı,
ŞİDDETE BAŞVURAN KİŞİLERDE SIK SIK ŞU ÖZELLİKLER GÖRÜLÜR: Sorunları için başkalarını suçlama eğilimi, Ani duygu değişimleri, Davranışlarının başkaları ( özellikle şiddet uyguladıkları kişiler) üzerindeki olumsuz etkilerini görmezden gelme ve kabul etmeme,
ŞİDDETE BAŞVURAN KİŞİLERDE SIK SIK ŞU ÖZELLİKLER GÖRÜLÜR: Aile kurumu içindeki veya toplumdaki cinsiyet ayırımcılığı kalıplarından yararlanma, Şiddeti arttırabilecek diğer etkenlerden birine sahip olma: Alkol veya madde bağımlılığı, ruhsal rahatsızlıklar gibi.
AİLE İÇİ ŞİDDETİN YAŞANDIĞI EVLERDE, Çocuklar anne baba arasındaki gerginliğe yol açmakla suçlanırlar; Çocuk evin içinde korku duyarak dolaşır;
AİLE İÇİ ŞİDDETİN YAŞANDIĞI EVLERDE, Evdeki mutsuzluk nedeni ile çocuğun yeme, içme, bakım ve temizlik ihtiyaçları ihmal edilebilir, okul durumu takip edilmez veya çocuğun uykuları bölünür, ders çalışamaz,
AİLE İÇİ ŞİDDETİN YAŞANDIĞI EVLERDE, Çocuğun duygusal ihtiyaçları karşılanamaz; üzüntüsü, sevinci, korkusu, endişesi yetişkinler tarafından fark edilmez, Çocuğun kavgalar sırasında taraf tutması istenir,
AİLE İÇİ ŞİDDETİN YAŞANDIĞI EVLERDE, Çocuğun şiddet gören kişiyi koruması, rahatlaması veya şiddet gösteren kişiyi sakinleştirmesi beklenir,
AİLE İÇİ ŞİDDETİN YAŞANDIĞI EVLERDE, Çocuğun şiddet gören kişiyi koruması, rahatlaması veya şiddet gösteren kişiyi sakinleştirmesi beklenir, Şiddet gösteren ebeveyn sık sık çocuğa kendisinin ne kadar haklı olduğunu anlatmaya çalışır ve çocuğun kafası karışır;
AİLE İÇİ ŞİDDETİN YAŞANDIĞI EVLERDE, Çocuk şiddet anında annesini ve kardeşlerini korumaya çalışır; Çocuk aşağılamaları, hakaretleri duymak ve dayak, tekme, tokata seyirci olmak veya bunları kendisi yaşamak zorunda kalır.
Aile içi şiddet olan evlerde büyüyen çocuklar güçlü olanın güçsüz olana vurma hakkı olduğunu, şiddet yoluyla istediklerini elde etmenin mümkün olduğunu öğrenir.
Aile İçi Şiddettin Çocuğum Üzerindeki Etkilerini Azaltmak İçin Ne Yapabilirim? Çocuğunuzun her şeyin farkında olduğunu bilin, Çocuğunuzla şiddeti konuşun, Onu dinleyin ve duygularını kabul edin, Çocuğunuza şiddet kullanmamayı öğretin,
Aile İçi Şiddettin Çocuğum Üzerindeki Etkilerini Azaltmak İçin Ne Yapabilirim? Çocuğu aracı olarak kullanmayın, Güven verin, Gerektiğinde çocuğunuzun öğretmeni ile konuşun, Korunmayı öğretin.
HAKLARINIZ VAR Aile içinde şiddet gören kişiler yasalar tarafından korunmaktadır. Şiddete uğrayanlar, kendi güçlerini fark ettiklerinde toplumda ve çevrelerinde var olan kaynaklardan destek alabilirler.
Yasal Haklarınız: Ailenin Korunmasına Dair Kanun Aile içindeki şiddet sorununun çözümü için hazırlanan ve 14 Ocak 1998 yılında kabul edilen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun; aile üyelerine ailenin diğer bir üyesi tarafından şiddet uygulanması halinde bir takım özel tedbirler alınmasını içerir.
Yasal Haklarınız: Ailenin Korunmasına Dair Kanun Aile içi şiddete maruz kalan eş veya aile bireylerinden biri ya da olaya tanık olan 3. bir kişi Polise, Aile Mahkemesine veya Savcılığa başvurabilir. (Başvuru için harç ödemek gerekli değildir). Polis veya Savcılığa başvurulduğu takdirde olay Aile Mahkemesine yönlendirilir.
Yasal Haklarınız: Ailenin Korunmasına Dair Kanun Başvuru üzerine Aile Mahkemesi Hakimi olayın niteliklerini göz önünde bulundurarak Kanunda yazılı tedbirlerin birine, birkaçına veya hepsine birden gecikmeksizin hükmeder.
Yasal Haklarınız: Ailenin Korunmasına Dair Kanun Bu tedbirler, kusurlu eşin; a) şiddete veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması, b) müşterek evden uzaklaştırılması, evin (aile konutunun) şiddete uğrayan eşe ve çocuklarına tahsis edilmesi, şiddet uygulayan eşin eve yaklaşmaması,
Yasal Haklarınız: Ailenin Korunmasına Dair Kanun c) ev eşyalarına zarar vermemesi, d) aile bireylerini iletişim vasıtalarıyla rahatsız etmemesi, e) varsa silah ve benzeri araçlarını zabıtaya teslim etmesi, f) alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak ortak konuta gelmemesi, şeklinde olabilir.
Yasal Haklarınız: Ailenin Korunmasına Dair Kanun Hakim bu tedbirlere en çok 6 ay süre için hükmedebilir. Kusurlu eşe, kararda hükmolunan tedbirlere uymazsa tutuklanacağı ve tedbir süresinin hapis cezasına dönüşeceği ihtar edilir. Hakim, şiddete uğrayanın yaşam düzeyine uygun bir tedbir nafakasına da karar verebilir.
Tehlikedeyseniz! Yardım İsteyin 155 Polis İmdat telefonunu arayın. Yakın bir karakola giderek şikayet edin. Karakolda şikayetinizin tutanağa geçmesini isteyerek, okuduktan sonra tutanağı imzalayıp mümkünse bir örneğini, değilse tarih ve numarasını alın.
Tehlikedeyseniz! Yardım İsteyin Karakol sizi hekime gönderecektir. Hekim ya Hükümet Tabibi ya da bir Adli Tıp’da görevli olacaktır. Oradan da bir rapor alın. Herhangi bir Adliye’de Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na başvurup, Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca korunma talebinde bulunabilirsiniz.
Tehlikedeyseniz! Yardım İsteyin Yaşadığınız şiddete tanık olan veya şiddetten haberi olan aile dostu ya da aile üyesi kişiler de ailenin korunması için sizin adınıza Karakola, Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na telefonla veya şahsen başvurabilir.
Evliliğinizi Devam Ettirmek İstiyorsanız… Aile içi şiddet suçtur ve herkesin şiddetten arınmış bir yaşam sürdürme hakkı vardır. Yine de şiddet görmenize rağmen evliliğinizi devam ettirme kararı almış olabilirsiniz.
Evliliğinizi Devam Ettirmek İstiyorsanız… Bunun için çeşitli nedenleriniz olabilir; belki çocuklarınızın biraz daha büyümesini beklemek istiyorsunuzdur ya da ekonomik koşullarınızın uygun olmaması ve toplumsal desteğinizin olmaması evliliğinizi devam ettirmenizi zorunlu kılıyordur.
Evliliğinizi Devam Ettirmek İstiyorsanız… Evliliği sürdürme nedenleriniz ne olursa olsun, kendinizi ve çocuklarınızı evlilik içinde daha güvenli kılmanın yolları vardır: Korunun, Önlem alın, Yalnızlığınızı kırın,
Evliliğinizi Devam Ettirmek İstiyorsanız… Sınırlarınızı ve sorunlarla baş etme gücünüzü belirleyin, Mesleki beceriler edinin.
Eşinizden Ve Evden Ayrılmayı Planlıyorsanız… Evliliğiniz hakkında karar vermeden önce eşinizden en azından geçici olarak ayrılmayı düşünebilirsiniz. Eğer mümkünse eşinizin evden ayrılmasını önerin. Sizin çocuklarınızla birlikte kalacak bir yer bulmanız daha zor olabilir.
Eşinizden Ve Evden Ayrılmayı Planlıyorsanız… Şiddet uygulayan kişiler genellikle eşlerinin kendilerini terk etmesine dayanamazlar ve aşırı saldırganlaşabilirler. Bu nedenle ayrılığın mümkün olduğunca güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için bir plan yapın:
Eşinizden Ve Evden Ayrılmayı Planlıyorsanız… Eşinizle ayrılık ya da boşanma konusunu güvenli bir şekilde nasıl konuşabileceğinizi planlayın. Evden ayrılırken çocuklarınızı da yanınızda götürmeye çalışın. Evden eşinizin olmadığı ve birkaç saat dönmeyeceği bir zamanda ayrılın.
Eşinizden Ve Evden Ayrılmayı Planlıyorsanız… Kimin yanında kalacağınızı planlayın, bu kişilerle önceden konuşun ve niyetinizi açıklayın.
Eşinizden Ve Evden Ayrılmayı Planlıyorsanız… Yasal yollara başvurabilmek için yanınıza size ve gerekirse çocuklarınıza ait kimlik, evlilik cüzdanı, varsa sağlık karnesi, banka hesap cüzdanı, diploma veya sertifikaları ve varsa daha önceki şiddet olayları sonrası aldığınız hükümet tabibi ya da adli tıp raporlarını alın.
Artık Birlikte Yaşamıyorsanız Ama Eşiniz Tehditlerini Sürdürüyorsa… Gerekirse evinizin kilidini değiştirin. Evde yalnız kalmamaya dikkat edin. Eski eşinizle karşılaşacak olursanız nasıl kaçabileceğinizi planlayın.
Artık Birlikte Yaşamıyorsanız Ama Eşiniz Tehditlerini Sürdürüyorsa… Yakınlarınıza, komşularınıza, iş arkadaşlarınıza eşinizi evinizin ya da işyerinizin yakınında gördüklerinde size haber vermelerini tembihleyin. Eski eşinizle buluşmanız gerektiğinde mümkün olduğunca toplu yerlerde görüşün. ·
Artık Birlikte Yaşamıyorsanız Ama Eşiniz Tehditlerini Sürdürüyorsa… Eski eşinizin saldırganlığını arttırdığını bildiğiniz sözlerle konuşmamaya dikkat edin. Her zaman kullandığınız güzergahları sık sık değiştirin. Çocuğunuzun okulunu veya iş yerinizi endişelerinizden haberdar edin.
Artık Birlikte Yaşamıyorsanız Ama Eşiniz Tehditlerini Sürdürüyorsa… Eşiniz sizi rahatsız etmeye devam ederse polise başvurun. Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca gereken tedbir kararının alınması için polise, herhangi bir Aile Mahkemesine veya Savcılığa başvurun.
AİLE İÇİ ŞİDDET SUÇTUR VE HERKESİN ŞİDDETTEN ARINMIŞ BİR YAŞAM SÜRDÜRME HAKKI VARDIR. AİLE İÇİ ŞİDDETE SON!..
TEŞEKKÜRLER kmltopcu@mynet.com Tel:312 347 61 94